İçtedir Yangın|Makaleler-Denemeler |
10-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İçtedir Yangın|Makaleler-DenemelerBir dal kopar gövdesinden özünden yaprağına çınar üşür Bir beden düşer toprağa kanı sular toprağı, coğrafya ürker , saramam diye naaşını Altaylardan kopan çığlıklarla birlikte torunlarını karşılar bir ulu kurultay Sonra o bedenleri Tuna nehrinin suları ile yıkarlar Bayrağa sarılı gencecik fidanlardan yedisi üçlere yedilere kırklara karışır bir yaz mevsiminde Hain eller insanlığın bittiği yerde çıkarlar meydanaen olmadık biçimleriyle kan kusarlar en masum hedeflereSonra cemaat toplanır şadırvan diplerineArap yarımadasından kopan bütün çığlıklar sarar genç bedenleriŞifa olur yaralarınaHer sarılışta “onlara öldü demeyiniz” gerçeğini haykırır lisanı halleriyleKollarını sıvayan genç ve yaşlı bir sürü adamlar Fırat ve Dicle’nin suları ile yıkarlar ellerini dirseklere kadar Ailenin gözyaşlarında, bakışlarında vatan üşürBir tohum düşer eğik boynu buğdayın ,başak titrer korkar,sararır utancındanBabanın feryadı dağlar yürekleriAna çöker acıdanBaşka bir evin görüntüleri yansır ekranlaraBir gecekondudur yaşanan yer Hayatlarında hiç görmedikleri beş yıldızlı otellerde tatillerini geçiren köşe yazarlarının hallerini anlamayacağından habersiz” beni de alın askere “ diye bağırır Bir kasaba camisinin önünde toplanır on binlerİkindi vaktidir Musluklardan Kızılırmak, Yeşilırmak suları akarAvuçlarına dökülen suyu alnından boyunlarına doğru götürürlerÇağrı bey ,Tuğrul bey ve Alparslan selamlar şehidiniOsman Gazi arkasındadır Şey Edebalı’nınErtuğrul Gazi kıyamdadır şimdi Bu memleketin gülleri düşer toprağacanlarını can vermek için geleceğe feda ederlerVe birileri bu olaylarda hiç subaylara bir şey olmaz gibi laflar ederken insanlığın en alçaldığı noktaya tepe taklak giderken acılara başka acılar eklenmeye devam ederBir yarbay ,Bir binbaşı ve bir onbaşı tarih önünde ,haysiyetli bütün diller ve vicdan önünde sanki yalanlamak için bir iğrenç zannı,iftirayı kavuşurlar topraklaYarın köşelerinden ne yazacaklarını bilemediğim AİDS’li ruhlar acaba layık oldukları kanalizasyon çukurlarına geri dönerler mi mahcubiyetlerinden ya da utanacak kadar onur var mıdır bu insancıklarda? Çanakkale tepelerinde bayrağa sarılma fırsatı bile bulamadan toprağın kara bağrına sığınanlar saf tutmuştur dualarla birlikte niyetlerin en safıyla Kocatepe ve Dumlupınar’a haber çoktan gitmiştir Sakarya’dakiler yine hüzünlüdür şimdi Kafkas cephelerinde donarak hayatlarını kaybeden on binler secdededir şimdiYüzlerinde doğunun sert kışlarından kalan buz taneleri göz yaşları ile yanaklarına süzülmüştür Canını cananından aziz bilip bölgeye gönüllü giden yarbaydan ,onun ruh yüceliğinden nasıl helallik istemeye yüzümüz olacak ki?Ya onlar terörün tırmanışını seçimlerin ertelenmesi gibi sebebe bağlamaya çalışan sözde kelli felli gazetelerin erdem fukarası zavallı kalem ehliHala ar duvarınızda mahrem olan bir tuğla kaldıysa özür dilemelisinizSon iki ayda yazdıklarınızı ,televizyon ekranlarında söylediklerinizi alt alta ,yan yana getirip kırk yoksul sevindirip ruhlarınızı yıkamalısınızYoksa tarih önünde tükürülecek yüzünüz bile kalmayacak Bir umut patlayan mayınla birlikte ,başka umutlara koşacak yerde düşer toprağaBelki d e tanınmayacak hale gelen bedenin,mübarek kanıyla yıkanmış yüzünün bir yerinde bütün karanlığa meydan okuyan pırıl pırıl gözleri vardır şehidinBüyük ihtimalle “Yenemediniz beni,sizin beni yenmeniz mümkün değil,zavallılar …” diye sesleniyor Çaldıran ovasından kalkan erler,Mohaç ve Ridaniyeli komutanlar ıslak ayaklarına geçiriyorlar çarıklarınıKimi kılıcını,kimi gürzünü ,kalkanını bırakıyor çeşmenin boş yalağınaAz sonra başlayacak namaz için ,bağırlarına basacakları şehit subaylara,erlere son görevlerini yapmak için saflara karışıyorlar Ve Hira dağı aydınlığında kutup yıldızları inmiş yeryüzüne Güne karışmış berrak yüzleriŞefaat nidalarıyla bayrağa sarılı tabutun içine uzanıyor elleriBeyaz kefene dokunuyor,ellerinin ayalarını yüzlerine sürüyor şefkatle adaşlarının Esfel-i safilinler zafer naralarıyla inletirken bir mağara duvarını,bir ağaç dibini,bir evin salonunu,yandaşları,işbirlikçileri gazete,televizyon,dergi,internet aracılığıyla kusarlarken irinlerini saflar sıkıştırılıyorBir ses, nasıl bilirdiniz ,diye soruyor üç kezCevaplar kesinCevaplar feryatAynı ses ,hakkınızı helal ettiniz mi ,diye üç defa daha soruyorCevaplar yine kesinCevaplar bu defa mahçup, ezik,boğazında düğümlenen bir soruya ramak kala duruyor insanlarİçlerinden acaba biz sizin hakkınızı nasıl öderiz diye geçirdikleri belli Bir ses ,er kişi niyetine ,diye sesini acıyla karıyormilyonlarca er kişi aynı samimiyet ,aynı derinlikte baş parmaklarını kulağın yumuşak dokularına ulaştırıyor Yüzler kıbleye dönük Kıbleden saadet esintileri tabutun üzerindeki bayrağı dalgalandırıyor Yüzler merhamete açık Yüzlere kıble yönünden ruhun algılayabileceği bir ferahlık ,bir farklı huzur hüznü dokunuyor Sağ el sol elin bileklerinde,başlar eğik fanilerdeBağlana eller sesin en tılsımlı sözleriyle ürperiyorŞehidin bedeni musalla taşındaNöbetteki erin gözlerinden damlalar düşüyor sessizceSesin sahibinin çok ötesinde buluyor yankısın sesOn binlerin ,yüz binlerin sesine milyonların sesi ekleniyorNe caddedekiler duyuyor ne televizyon ekranında izleyenler: -Allahüekber Onlar birer candıHer düşüşte toprağa binlerin yüz binlerin milyonların yüreği yandı Onlar birer candıGeride bıraktıkları anadır ,yardır,eştir,çocuktur,arkadaştırOnların can evlerinde devasız bir dert tutuştu Onlar birer candıCanlarına can vermek için,ülkelerinin,bayraklarının,bağımsızlık ve onlarının gereğini yaptılarÖdülleri elbet başka bir makamın takdiridir Onların ardından hala siyasi çıkar hesabı yapanların, azami müştereklerde buluşma becerisi gösteremeyenlerin binlerce yıllık tarihimizden ve insanlık tarihinden çıkaracakları çok dersler olmalıdır Mekanınız cennet ,ruhunuz şad olsun Sinan YILMAZ |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|