Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Makaleler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atan, çarpan, içinde, nabzı, tarih, yüreğidir

Tarih İçinde Atan Nabzı Çarpan Yüreğidir

Eski 10-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tarih İçinde Atan Nabzı Çarpan Yüreğidir




Tarih İçinde Atan Nabzı Çarpan Yüreğidir

Edebiyat Makaleleri

Şiirin herkesçe kabul gören ortak bir tarifi yok Şairler sayısınca şiir tarifi yapılabilir Her tanımlama sınırlara işaret eder Oysa şiir, sınırları aşar Yine de şiirin ne olduğu, niçin yazıldığı hususundaki sorular cevap bekler Özgürlük alanı olarak da algılanan şiire dair çeşitli tarifler yapılmıştır Evet, her şiir tarifinde noksan bir yan vardır

Mehmed Âkif şiir, şair ve sanat hakkındaki duygu ve düşüncelerini “Safahat”ın giriş kısmında beyan etmiştir

“Bana sor sevgili kâri’ sana ben söyliyeyim,

Ne hüviyette şu karşında duan eş’ârım;

Bir yığın söz ki, samîmiyyeti ancak hüneri;

Ne tasannu’ bilirim, çünkü, ne san’atkârım

Şiir için “göz yaşı” derler; onu bilmem, yalnız,

Aczimin giryesidir bence bütün âsârım !

Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyliyemem;

Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bîzârım !

Oku, şâyed sana bir hisli yürek lazımsa;

Oku, zîrâ onu yazdım iki söz yazdımsa

Mehmed Âkif, içtenliği ve gerçekliği şiirin odağına yerleştirir Hakikate tarafdır Sanat anlayışına dair söylediği:

“-Hayır, hayâl ile yoktur benim alışverişim…

İnan ki her ne demişsem görüp de söylemişim

Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek:

Sözün odun gibi olsun; hakikat olsun tek ! "

Ahmet Haşim şiiri şöyle tarif eder: “Şiir, söz ile mûsîki arasında sözden ziyade mûsîkiye yakındır

Şiir, anlamdan uzaklaşıp sese yakın duruyor Şiir, daha çok ahenkli bir sesler bütünü olarak telakki edilmiş

Necip Fazıl Kısakürek şiir hakkındaki düşüncelerini “Çile” isimli eserinin “Poetika” kısmında belirtir: “Bizce şiir mutlak hakikatı arama işidir Eşya ve hâdiselerin, bütün mantık yasaklarına rağmen en mahrem, en mahçup, en nazik ve en hassas nahiyesini tutarak ve nisbetlerini bularak mutlak hakikatı arama işi…” Bu tanımlama ileri bir aşamada şu şekilde ifadesini bulur: “Şiir, Allah’ı sır ve güzellik yolundan arama işidir” Şiir ve “aramak” eylemi bir arada kullanılmış

“Anladım işi sanat Allah’ı aramakmış

Marifet bu, gerisi yalnız çelik-çomakmış”

Şiir, hakikat iklimine, Hakk’a yakınlığın vesilesi oluyor

“Ben şairim, gaibi kurcalayan çilingir;

Canlı cenazelerin başında Münker-Nekir”

Necip Fazıl Kısakürek bu mısralarda bir şair olarak tavrını, duruşunu açıkça ortaya koyuyor

Ahmet Hamdi Tanpınar: “Şiir söylemekten ziyade bir susma işidir İşte o sustuğum şeyleri hikâye ve romanlarımda anlatırım Şiirde kendimin, hikâye ve romanlarımda kendimle beraber mümkün olduğu kadar hayatın ve insanların –bedenen başkalarının- peşindeyim” der Şiiri “kendisi için kendine ait bir vaha” olarak görüyor Tanpınar Şiir ile kendi iç dünyasının bilinmezlerine yürümektedir şair

Behçet Necatigil’in şiire bakışı şöyledir: “Şiir, bir nevi ağarmadır, bir nevi beyazlaşma, yani gece karanlıksa bari geceliğimiz beyaz olsun deriz, isteriz Şiire ben bir böyle teselli gözüyle bakarım Şiir bir kelime yatırımıdır, bir anılar toplamıdır Bir dili mümkün olduğu kadar enine boyuna değerlendirme çabasıdır” Şiir, bu tarifte öz benliğin açığa çıkma çabası olarak ele alınmış Netlik arayışı diyebiliriz Bu tarifin bir yönünde ise dilin imkanlarını yoklama ve dili güzelce kullanma görülüyor Behçet Necatigil’in “Yazı” isimli şiiri:

“Ve şairler boyuna kimlere yazarlar ?

Yıkılmış köprülerin başında

Ürkmüş boşluktan biri inliyorsa

Ve şairler onlara geldimlere yazarlar

İsmet Özel “Şiir Okuma Kılavuzu”nda şiir ve şair hakkındaki düşüncelerini etraflıca açıklar Şiirin varlık sebebi hakkında der ki : “Şiir hayatiyeti korumak için ortaya atılır Yaşanılan bütün çirkinliklere, kötülüklere, haksızlıklara rağmen insanda savunulmaya değer , canlılığı korunmaya değer bir şeyler olduğuna içten içe ve kesinlikle inanıldığı zaman şiir serpilir ve çiçek açar” Şiirin ayırıcı vasfı üzerine de şu tespitte bulunur: “Şiir başka anlatım yollarıyla varılamayan bir beşeri alanın sanatıdır Düzyazıdan beklenen hiçbir görev şiire yüklenemez Dil birinde ne ise, ötekinde o değildir

“Şair, bir toplum için başlı başına bir devrimdir” diyen Sezai Karakoç şiir ve şair üzerine düşüncelerini özellikle “Edebiyat Yazıları-I” ve “Edebiyat Yazıları-II” isimli eserlerinde ifade eder “Şair nedir? Kelimedeki hayatı bulandır” der Şiir hakkındaki şu tespiti üzerinde özellikle durmak gerekiyor: “Şiirin gerisinde insan olmalıdır

Şiir ölüyor mu, öldü mü türünden tartışmalar son zamanlarda sıkça karşımıza çıkıyor Sezai Karakoç bu meseleye cevap hükmünde şunları söyler: “Şiir ve şair ölmeyecektir Çünkü: insan ölmeyecektir Çünkü: hakikat ölmeyecektir Çünkü: şiir, hakikatin, yüzülebilecek bir derisi değil, çıkarıldığında, insan hakikatının hayattan yoksun kalacağı kalbidir Şiir, hakikatın, doğa ve tarih içinde atan nabzı, çarpan yüreğidir” Bu tarif içinde yer alan hakikat, doğa, tarih, yürek kelimelerinin üzerinde düşünmek gerek Şiir, hakikatın dili ve doğa-tarih içindeki ifade alanı olarak öne çıkıyor Sezai Karakoç’un şiirinde hakikat ışığı, hikmet mısra mısra okunur

“Şiirin yazanı yoktur

Vardır yalnız okuyanı

Şair de bir okurdur

Kendi şiirinin okuyanı”

Sezai Karakoç, “Taha’nın Kitabı”nda şiiri, acıyı dindiren ve kişiyi dinlendiren bir yapı olarak da ele alır

“Evet yine şiirdir beni arasıra dinlendiren

Acıma aralıklar verdiren

Ufuklardan ufuklara taşıyarak kelimeleri

Ne yapılar kurdum eleğimsağma gibi

İçimdeki buluttan yağıştan şimşekten ışıklardan

Gizli bir yapı taşından ders okudum ben

Şiirin birden kaçışını denizlerden

Şiir içimizdeki zindanların mahkûmu”

İnsanoğlunun en doğal, en içten sesidir şiir Hakikate ve kendi özümüze yakın olabilmek için şiir Ötekine hüznün, sevincin kuşlarını uçurmak için şiir İnsan var oldukça, varlığını sürdürecek şiir

Varoluşun yankısı ŞİİR oluyor !

-alıntı-



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.