| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| esrarı|tiyatro, kayıp, skeçler, sütlerin, tarihi | 
|  | Kayıp Sütlerin Esrarı|Tiyatro Tarihi Ve Skeçler |  | 
|  10-24-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Kayıp Sütlerin Esrarı|Tiyatro Tarihi Ve SkeçlerKAYIP SÜTLERİN ESRARIOYUNCULAR Parlak Boynuz Mö Mö Nine Muhtar Anne Pamuk (Postacı) Tembel Pamuk (Pamuk) Zamanın Yöneticisi (Horoz) Bayan Benekli (İnekler Heyetinin başkanı) Bay Çakır (Mandalar Heyetinin başkanı) Bay Herkül (Boğalar Heyetinin başkanı) Diğer Boğalar, İnekler, Mandalar Öğretmen Adı Geçen Karakterler İnsan Yavruları Kunduzlar Ağaçkakanlar Öküzler Kurbağa Koyunlar KAYIP SÜTLERİN ESRARI Parlak Boynuz — Mö Mö Nine, bu torbalarla, tülbentlerle ne yapıyorsun? Mö Mö Nine — Torba yoğurdu yapıyorum, Parlak Boynuz  Parlak Boynuz — Bu soplar ne işe yarıyorlar? Mö Mö Nine — Onlar da tereyağı ve ayran yapmak için kullanılırlar  İçtiğin yayık ayranı, işte bu yayığın içinde yapılır  Aaa bak postacı Anne Pamuk geldi  Parlak Boynuz — Hoş geldiniz Anne Pamuk  Bana mektup var mı? Yönetici Mö Kurulu üyeleri, yarın sütlerimizi nereye taşıyacağımızı bildireceklerdi  Bütün insan yavruları, bizim sütlerimizi bekliyorlarmış  Anne Pamuk — Evet senin mektubun burada Pamuk  Parlak Boynuz — Yaşasın, yarın çalışacağım  Burada harita bile var  Anne Pamuk — Keşke oğlum Küçük Pamuk, daha doğrusu Tembel Pamuk da torununuz gibi çalışmayı sevseydi Mö Mö Nine  Mö Mö Nine — Küçük Pamuk, çalışmıyor mu? Okula da mı gitmiyor? Anne Pamuk — Hiçbir şey yapmıyor Mö Mö Nine  Bütün gün, ya televizyonun ya da bilgisayarın karşısında oturuyor, yağlı yiyecekler yiyor  Bu yüzden hem beyni, hem de bedeni, gelişemiyor  Mö Mö Nine — Ama bu çok kötü, bana bile bu yaşımda çalışmak iyi geliyor  Kendimi zinde hissediyorum  Bir çözümü yok mu Anne Pamuk? Anne Pamuk — Bilmiyorum  Giderek uyuşuyor  Sürekli şişmanlıyor  Bu yaşta kalp hastası olmasından korkuyorum  Üstelik hiç spor yapmıyor   Mö Mö Nine — Ah canım, çok üzüldüm  Onunla konuştun mu peki? Anne Pamuk — Hem de kaç kez konuştum, yararı olmadı  Bütün gün, ya Mö Net Kafe’de ya da televizyonun başında oturuyor  Bedeni, beyni, gözleri tükeniyor, işte böyle nineciğim  Bu da sizin mektubunuz  Sizi de lafa tuttum   Mö Mö Nine — Öyle şey olur mu hiç! Tabii ki bizlerle dertleşebilirsin Anne Pamuk  Gelin oturun şöyle  Size yayık ayranımdan ikram edeyim   Parlak Boynuz — Ninemin yayık ayranı, Mö Kent’in en güzel ayranıdır  Anne Pamuk — Imm ımm gerçekten çok güzel; ama, yanlış anlamazsanız bir şey söyleyebilir miyim? Mö Mö Nine — Tabii ki Anne Pamuk söyleyin, yoksa beğenmediniz mi? Anne Pamuk — Hayır çok beğendim  Daha önce sizin ayranlarınızı, İnek Market’ten almıştım  Sanki o ayranlar, daha koyu ve lezzetliydi Mö Mö Nine  Mö Mö Nine — Evet lezzette bir değişiklik olduğunu ben de farkettim  Bunun nedeni de sütlerin eskisi kadar çok olmaması  Sütler azalınca ürünlerimizin de kalitesi düştü tabii  Anne Pamuk — Anlıyorum  Peki sütler, neden azaldı acaba? Mö Mö Nine — Bir bilsem  Üstelik arkadaşlarımız, ilk sağıldıklarında, kovalar aynı şekilde doluyor  Sonra taşıma sırasında mı, taşındıktan sonra mı bir şey oluyor ve sütler azalıyor  Parlak Boynuz — Evet ben de bir şey anlamadım  Bu işte bir iş var  Taşımadan önce de bakıyorum, kovalar ağızlarına kadar dolu  Taşıdıktan sonra da bakıyorum, sütler dökülmemiş, kovalar yerinde duruyor  Ertesi gün tam dağıtım yapılacağı sırada, dağıtım merkezine gidiyorum, bir de ne göreyim, sütler azalmış! Anne Pamuk — Biri, sütleri çalıyor olmalı Parlak Boynuz  Parlak Boynuz — Olabilir; ama, dağıtım merkezinin yeri, sürekli değişir ve bunu bir tek yöneticilerle ben biliriz  Dağıtım yeri, bana da bir gün önce, böyle mektupla gizli bir şekilde bildirilir  Mö Mö Nine — Hem emin olmadan kimseyi hırsızlıkla suçlayamayız  Bu ağır bir suçlama olur  Belki de Parlak, sütlerin yolda döküldüğünü fark etmiyordur  Parlak Boynuz — Belki de nineciğim; yarın tekrar dikkat edeceğim  Eğer dökülme olmuyorsa, o zaman araştırmaya başlayabiliriz  Anne Pamuk — Ben artık gitmeliyim Mö Mö Nine  Ayran için teşekkürler  Mö Mö Nine — Biraz daha kalsaydınız  Anne Pamuk  Anne Pamuk — Benim yolumu, daha doğrusu mektuplarının yolunu bekleyen çok Mö var  Yolcu yolunda gerek, hoşça kalın  Mö Mö Nine ve Parlak Boynuz — Güle güle Anne Pamuk  Parlak Boynuz — Hımm bakalım dağıtım merkezimiz, bu kez neresi? Mö Mö Nine — Neresiymiş Parlak! Parlak Boynuz — Üzgünüm; ama, söyleyemem Mö Mö Nine  İçimizde bir köstebek olabilir  Mö Mö Nine — Aa üstüme iyilik sağlık  Çatlak torun, süt çalsam hiç benim ayranım, peynirim, az sütlü olur muydu? Tövbe tövbe  Parlak Boynuz — Kızma nineciğim  İstersen  söyleyeyim  Mö Mö Nine — İstemez  Aman neresiyse neresi! Bilmek istemiyorum  Ben ahıra gidiyorum işim var! Parlak Boynuz — Peki nineciğim; ama, önce beni bağışlaman gerekiyor  Özür dilerim öyle demek istemedim  Hadi ama mö mö mö! Mö Mö Nine — Tamam tamam seni şebek seni   (Ertesi günün sabahında, horoz ötmektedir  ) Zaman Yöneticisi (Horoz) — Üürüüü, Üürüüüüü! Öö imdat imdaaat üü! Parlak Boynuz — Nineciğim neler oluyor? Birisi, horozumuza yani Zaman Yöneticisi’ne bir şey yapıyor  Koşun Mööler koşun! Bütün inekler aşkına neler oluyor? Zamanın Yöneticisi — Üürüy öhö öhö! Ötemiyorum  Birisi, arkadan ümüğüme sarıldı, sonra sıkmaya başladı  Siz yetişmeseydiniz sanırım beni yiyecekti  Parlak Boynuz — Anlamıyorum  Mö Kent’te neler oluyor böyle? Düzen bozuluyor  Sen merak etme Zamanın Yöneticisi, diğer yöneticilerle bir toplantı yapacağım ve yeni kararlar alıp düzeni sağlayacağız   Zamanın Yöneticisi — İyi ama, ben uzun bir süre daha ötmeyeceğim, bu nedenle bak her yer kap kara, kara bulutlar geçiyor, sabah olmuyor, Parlak anlıyor musun? Parlak Boynuz — Evet sabah olmuyor  Sonra ötebilir misin peki? Zamanın Yöneticisi — Bir süre ötebileceğimi sanmıyorum  Bu nedenle Mö Kent’teki Mö halkı, karanlıkta otlamaya gitmeyecektir  Parlak Boynuz — Anlıyorum Zamanın Yöneticisi  Bu yüzden zaten azalan sütümüz, iyice azalacak of of  Buldum, Muhtar’a gidelim  O, bir çözüm bulacaktır  Muhtar — Neler oluyor? Neden güneş doğmuyor? Parlak Boynuz — Muhtar, buradayız, of her yer karanlık, önümü göremiyorum  Zamanın Yöneticisi — Üü öhö öhö! Yapamıyorum hü (ağlar)! Yapamıyorum! Her yer karanlık  Kimse işe gitmeyecek  Hiçbir iş yapılmayacak of of! Parlak Boynuz — Biraz susarsan belki sesin düzelir  Sayın Muhtar, buradayız  Sizinle ve yöneticilerle konuşmamız gerekli, hemen toplanalım  Muhtar — Biri, bana neler olduğunu anlatacak mı? Parlak konuş! Parlak Boynuz — Tabi, tabi sayın Muhtarım  Bakın Zamanın Yöneticisi, ne halde  Tüyleri yolunmuş, sesi kısılmış  Biri, onu boğazlamış, öldürmeye kalkmış  Bu nedenle o, ötemiyor ve sabah olamıyor  Muhtar — Böyle bir şeyi, kim yapmış olabilir  Sen bir şey görmedin mi Zamanın Yöneticisi? Zamanın Yöneticisi — Göremedim, arkadan saldırdı, yalnız ön ayakları çok yumuşaktı  Parlak Boynuz — Benim bir tahminim var  Bence bunu yapsa yapsaa      hım ya sabahın olmasını, hayvanların çalışmasını istemeyen biri, ya da horoz eti yemek isteyen biri yapmış olmalı  Belki de her ikisini yapmayı da istiyordu  Zamanın Yöneticisi — Olabilir  Zaten beni yediğinde, sabah olmasına ve herkesin de çalışmasına engel olacaktı   Muhtar — Hımm doğru  Bu işi, kimin yaptığını toplantıda tartışırız  Şimdi önemli olan, hayvan kardeşlerimizin, işe gitmelerini sağlamak  Parlak Boynuz — Bunun için ne yapabiliriz ki? Her yer karanlık  Muhtar — Elektrik üreteceğiz  Parlak, sen kunduz kardeşlerimizi yardıma çağır, onlar iyi baraj yaparlar, bir de rüzgar gülü yapmak için ağaçkakanlara ihtiyacımız var  Ormandaki bütün ağaçkakanları çağır  Öküzlere de haber ver; ormandan kurumuş keresteleri taşısınlar  Parlak Boynuz — Peki hemen çağırırım Muhtarım   Muhtar — Sen de Zamanın Yöneticisi, sen de Mandalar Kurulu’nu, İnekler Kurulu’nu ve Boğalar Kurulu’nu toplantıya çağır, bu işi kimin yaptığını da araştıralım   Zamanın Yöneticisi — Üü yani tamam Muhtarım  Üü yapamıyorum hü hü! (İki saat sonra, saatin tik takları verilebilir  ) Muhtar — İki saat geçti neredesiniz? Zamanın Yöneticisi — Mandalar, siyah oldukları için karanlıkta onları bulmam zor oldu Muhtarım   Parlak Boynuz — Ağaçkakanlar da siyah olduklarından, onları çok zor bulabildim  Öküzler de çok zor laf anlıyorlar   Muhtar — Neyse, neyse, hemen işe koyulalım  Öküzler, siz ormandan kurumuş ağaçları getirin, sakın yeşil ağaçlara zarar vermeyin  Ağaçkakanlar, siz de öküzlerle gidip ağaçların kesilmesine yardımcı olun  Sonra da onları rüzgar gülü haline getirin  Gagalarınıza güveniyorum  Rüzgar gülleri yapılınca öküzler, onları şu tepeye taşıyın, orada rüzgar güçlü eser  Gülleri döndürür  Parlak Boynuz — Peki sonra, bunlar dönünce ne olacak? Muhtar — Elektrik enerjisi  Kunduzlar, siz de şu derenin aşağısında, bir baraj yapabilirsiniz  Su enerjisi ile de elektrik üretebiliriz  Bu kadar elektrik Mö Kent’i aydınlatmaya yetecektir  Hadi herkes, işinin başına  Sayın Boğalar , İnekler ve Mandalar, sizi de toplantı salonuna alalım, buyurun  Parlak Boynuz — Ben de toplantıya katılabilir miyim Muhtarım? Muhtar — Tabi katılabilirsin Parlak Boynuz  Sanırım hırsızın kim olduğu hakkında bazı fikirlerin var, bize yardım edebilirsin  Parlak Boynuz — Teşekkür ederim  Muhtar — Eveet, herkes süt kokteylinden aldı mı? Dünyanın en güzel içeceği süttür arkadaşlar, içelim! Diğerleri (Boğalar, İnekler ve Mandalar) -İçelim! Bayan Benekli — Aslında nasıl söylesem, inek sütü, her zaman manda sütünden daha lezzetli olmuştur  Öyle değil mi Bay Çakır? Bay Çakır — Bayan Benekli siz neler söylüyorsunuz? Bayan Benekli — Doğruyu söylüyorum Bay Çakır  Kusura bakmayın; ama, sizin sütleriniz ağır oluyor  Üstelik koyun sütü gibi kokuyor  Bizimki hem hafif hem olur, hem de kokmaz  Bay Çakır (kızarak) — Siz artık çizmeyi aştınız Bayan Benekli! Koyunların sütü de bizim sütümüz de kokmaz  Sizin söylediklerinizi, bir mö diğer möye savaşta bile söylemez  Üstelik Me Kent’in, komşu kentimiz olduğunu bile bile Me’lere de hakaret ediyorsunuz  Bayan Benekli — Me Kent’in sütleri kokuyor  Eğer koyun ve keçi sütü kokmasaydı, insan yavruları, sadece bizim sütümüzü sevmezlerdi öyle değil mi? Bay Çakır — Doğru şey evet, insan yavruları, sizin sütünüzü, daha çok seviyorlar; ama, diğer sütler de daha güzel peynir yapmaya yarıyorlar  Hiçbirimize hakaret etmeye hakkınız yok  Muhtar — Hah gördünüz mü olanları, sizin, ikinizin yüzünden bütün İneklerle Mandalar, birbirlerine girdiler  Yardım et Herkül! Bay Herkül — Boğalar aşkına, neler oluyor yine? Bayan Benekli — Siz karışmayın Bay Herkül  Konunun sizinle hiçbir ilgisi yok; çünkü, siz süt bile üretemediğinizden, sütten anlamazsınız  Bay Herkül — Kalbimi kırıyorsunuz Bayan Benekli  Lütfen sakin olun  Ben bir kızarsam, toplantı salonu dağılır yalnız, onu da hatırlatayım  Ben boğayım canımı sıkmayın! Oley! Muhtar — Arkadaşlar oturun ve susun  Burada önemli bir konuyu görüşmek üzere toplandık  Sizin tartışmalarınızla harcayacak zamanımız yok  Susun dedim! Parlak, sen anlat, ben yoruldum  Parlak Boynuz — Sayın İnekler, Boğalar ve Mandalar! Bay Çakır — Neden hep bizim adımız, en sonda okunuyor? Irk ayrımı yapmayın  Biz de İnekler ve Boğalar kadar önemliyiz  Parlak Boynuz — Arkadaşlar, alınganlık yapmayın  Peki Mandalar, Boğalar, İnekler, oldu mu? Bayan Benekli — Olmadı  Ne kadar kabasınız  Bayanlar önce söylenir  Parlak Boynuz — Yeter! Bütün Möler, konuya geçebilir miyiz? Bu gün biri, Zamanın Yöneticisi, sevgili horozumuzun ümüğünü sıktı  Zavallıcığın sesi kısıldı, ötemiyor  Bu nedenle sabah olamıyor, güneş doğamıyor  Diğer Möler ve bazı dost hayvanlar, elektrik enerjisi ile Mö Kent’i aydınlatmak için çalışıyorlar  Bay Çakır — Güzel, öyleyse sorun çözülmüş  Gidip yatabiliriz  Çamur banyomuz, yarım kalmıştı  Parlak Boynuz — Çamur banyonuz, bekleyebilir Bay Çakır  Bundan başka bir sorun daha var  Möler (Hepsi) — Neymiş o? Parlak Boynuz — Of çıldıracağım  Tabi ki bu işi kimin yaptığı  Üstelik son günlerde, sütler de azaldı  Bugün süt taşırken daha dikkatli olacağım  Eğer sütleri ben dökmüyorsam, biri çalıyor demektir  Muhtar — Peki bu kayıp süt olayıyla, horozun boğazının sıkılmasının ne ilgisi var Parlak? Parlak Boynuz — Benim balığım da kayıp  Bence bu işi, hem balık, hem süt, hem de tavuk, şey yani horoz eti seven biri yaptı ya da kimsenin çalışmasını istemeyen biri  Muhtar — Belki de Parlak haklıdır  Bu üç olayı da aynı kişi yapmış olabilir; ama, neden kimsenin çalışmasını istemiyor ve horozu öldürmek istiyor? Parlak Boynuz — Çünkü horoz ötünce sabah olur ve herkes uyanıp işe gider  Herkes, çalışır  Bu kişi, sadece horozun sesini kısmak istemiş de olabilir  Ne dersiniz Muhtarım? Muhtar — Olabilir ama, kim Mö’lerin çalışmasını istemez ki? Parlak Boynuz — Tembel biri, diğerleri de çalışmazsa artık eleştirilmeyeceğini düşünebilir  Muhtar — Peki ama, dediğin doğru olsa bile aynı kişi, sütleri nasıl çalıyor? Buradaki kurul, sana sütlerin dağıtım merkezini gizli bir mektupla bildiriyor  Parlak Boynuz — Belki de içimizde bir köstebek vardır  Bunu araştırmak için burada değil miyiz zaten? Muhtar — Çok ileri gidiyorsun Parlak Boynuz  Buradakiler olamaz, neden kendi sütlerini çalmak istesinler ki? Parlak Boynuz — Doğru; ama deminki kavgayı gördünüz Muhtar Bey  Belki de Mandalar, İneklerin sütünü, İnekler de Mandaların sütünü, gizlice döküyorlar, olamaz mı yani? Muhtar — Birbirlerini çekemedikleri doğru ama, bilemiyorum, yani onlar sabahın olmasını ve çayırlara çıkıp otlamayı severler  Parlak Boynuz — Doğru  Hem Möler, horoz ya da balık yemezler; ama belki de bu olayları farklı hayvanlar yapmıştır  Muhtar — Öyle de olabilir  Bir araştırma yapmalıyız  Hah postacımız Anne Pamuk da geldi  Anne Pamuk — Merhaba sayın üyeler  Muhtar — Merhaba Anne Pamuk Mö Kent’teki olayları duymuşsunuzdur  Sütlerimiz, esrarengiz bir şekilde kaybolmaktadır  Bunu, kimin yaptığını araştırıyoruz  O nedenle taşıyıcılara dağıtım merkezlerini bildirdiğimiz bu mektuplar, çok gizli ve önemli  Daha dikkatli olmalısınız  Anne Pamuk — Merak etmeyin Muhtar Bey, onlara gözüm gibi bakacağım  Muhtar — Bugün güneş doğmadığından, henüz dağıtıma başlayamadık  Bu bir bakıma da iyi oldu; çünkü, dağıtım merkezinin yerini tekrar değiştirdim  Hırsızı şaşırtacağız  Elektrik devreye girer girmez, merkezdeki sütleri alıp diğer merkeze taşıyacağız ve dağıtıma başlayacağız  Parlak Boynuz — Evet Muhtar Bey, dağıtıma hemen başlamalıyız, yoksa sütler bozulabilir  Bayan Benekli — Ah iyi ki bu dünyada kadınlar var  Hiç kimse, bu hırsızı nasıl yakalayacağımızı düşünmüyor mu Möler aşkına? Bay Çakır — Bayan Benekli ilk kez doğru bir söz söyledi sayın Möler  Bayan Benekli — Teşekkür ederim Bay Çakır  Siz ne dersiniz Bay Herkül? Ne de olsa siz bir boğasınız  İnatçı olduğunuz için bu konunun üzerine gideceğinizden eminim   Bay Herkül — Doğru bildiniz, sayın Bayan Benekli  Bu işi kimin yaptığını bulacağım merak etmeyin  Bir tuzak hazırlamalıyız  Parlak Boynuz, tuzak kuralım  Parlak Boynuz — Bu çok iyi bir fikir  Bugünkü dağıtım, daha fazla gecikmemeli  Bu tuzak işini, sonra yapalım  Aa bakın her yer aydınlandı  Bütün Möler (Hepsi) — Yaşasın! Yaşasın! Başardılar! Elektrik, Mö Kent’i aydınlatıyor  Her yer, ışıl ışıl   Muhtar — Çabuk Anne Pamuk  Mektupları, taşıyıcılara bir an evvel götürün  Sütleri yeni merkeze taşıyıp, oradan dağıtacağız  Acele edin  Toplantı bitmiştir  Herkes, görevinin başına   (Zamanın geçişi, müzikle verilebilir  ) Tembel Pamuk — Anne, anne neredesin? Patates kızartmam bitmiş  Anne! En sevdiğim program başlayacak, patatesim yok  Üstelik süt de kalmamış  Annem de nerede kaldıysa  Perdeleri açayım bari   (Perdenin açılma sesi) Nee güneş mi doğdu; ama horoz ötmedi ki güneş, nasıl doğar? Üstelik ben buna engel olduğumu sanıyordum  Çalışkan hayvanlardan nefret ediyorum  Neden çalışıyorlar sanki  Keyif yapıp uyumak varken, cık cık cık! Annem geliyor  Anne! Anne Pamuk — Merhaba Tembel Pamuk  Beni çok mu özledin oğlum? Tembel Pamuk — Evet anne  Üstelik patatesim bitmiş   Anne Pamuk — Şimdi anlaşıldı beni neden camlarda beklediğin  Oğlum, sürekli kızartma yiyemezsin   Tembel Pamuk — Ne yapayım, evde süt yok  Anne Pamuk — Bugün süt almadın mı? Aaa ne çabuk bitmiş  Tembel Pamuk — Çala yani alamadım anne  Anne Pamuk — Peki sana süt alman için verdiğim parayı ne yaptın? Tembel Pamuk — Şey, ben o parayla kuru yemiş, şekerleme filan aldım, para bitti  Anne Pamuk — Sana inanamıyorum  Biz o parayla bir haftalık sütümüzü alacaktık  Şimdi ne yapacağız? Tembel Pamuk — Üzülme anne, ben bir arkadaşımdan borç alır, bu durumu düzeltirim  Hoşça kal anne  Anne Pamuk — Dur oğlum, nereye gidiyorsun? (Kapının açılıp kapanma sesi) Gitti  Bu çocuk, neler çeviriyor böyle? Neyse yakında anlaşılır  Hiçbir yalan, gizli kalmaz  Tembel Pamuk — Miyav, inanamıyorum, süt kovaları burada yok  Dağıtım merkezini değiştirmişler  Eve elim boş mu döneceğim? Of of  (Kapının vurulma sesi tak tak) Anne Pamuk — Sen miydin oğlum, çabuk döndün  Tembel Pamuk — Anne üzgünüm  O arkadaşımı bulamadım  Yarın tekrar onu ararım  Anne Pamuk — Tamam tamam  Aslında paradan daha önemli olan, senin kötü beslendiğin gerçeği  Bu abur cuburlarla mideni de bedenini de yıpratıyorsun  Bu yağlar, sağlığına zararlı  Genç yaşta, kalp hastası olabilirsin, damarların tıkanırsa, felç geçirebilirsin, daha sağlıklı yiyeceklerle beslenmelisin   Tembel Pamuk — Of anne artık yatabilir miyiz? Hem sağlıklı dediğin yiyecekler, çok tatsız, lezzetsiz  Zararlı olanlarsa daha lezzetlidir  Anne Pamuk — Sen onlara alıştığından, sana öyle geliyor  Sağlıklı yiyeceklere alışmanın zor olduğunu biliyorum  Ama alıştığında, onlar da sana lezzetli gelmeye başlayacaktır  Hadi bakalım sepetine git  Tembel Pamuk — Peki anne  Miyav miyav, hor hor! Annem uyuduğumu sanıyor  Bu iş tamam  Nerede şu mektuplar? Çekmecede de yoklar  Neredeler? Ama bu olamaz  Annem, onları koynuna almış  Bir tanesini alsam yeterli olur  Şu üsttekini çekersem, uyanmaz  İşte oldu  Hım, dağıtım merkezi, ah bu gün merkezin yerini değiştirmişler ben de sütleri bulamadım tabii, hainler  Siz görürsünüz  Hemen çıkmalıyım  (Rüzgar ve trafik sesi) İşte burası  Şu kovayı da aldım mı yeter  Anne Pamuk — (Kapının açılıp kapanma sesi) Sen misin Tembel Pamuk? Tembel Pamuk — Evet anne, bak süt getirdim  Arkadaşımı sonunda bulabildim  Artık yatmaya gidiyorum, merak etme  Biraz kestireceğim   (Kısa bir müzik sesi ve Mö Mö Nine’nin evine geçilir  ) Mö Mö Nine — Dün sütleri dağıttınız mı Parlak Boynuz? Parlak Boynuz — Evet ama, dağıtım merkezinin yerini değiştirdiğim halde sütler, yine eksildi  Üstelik taşırken de o kadar dikkat ettim, hiç dökülen olmamıştı nineciğim  Mö Mö Nine — Öyleyse sütlerin çalındığından tamamen emin olabiliriz  Parlak Boynuz — Evet nineciğim, ne yazık ki artık eminiz; dağıtım merkezinin değiştiğini, birisi öğrenmiş olmalı  Bugün, bir tuzak hazırlayacağız   Mö Mö Nine — Umarım, o haini yakalarsınız  Ne kadar vicdansızmış, başkalarının hakkını yiyor  Parlak Boynuz — Nineciğim sence bu hırsız, mektupları okuyan biri olabilir mi? Örneğin bir postacı hı? Mö Mö Nine — Ölürüm de inanmam! Sen Anne Pamuk’u kastediyorsun  O, çok dürüst ve çalışkan bir kediciktir  Asla böyle şeyler yapmaz  Parlak Boynuz — Ne bileyim, belki dedim işte  Mö Mö Nine — Kesinlikle o değildir, inan bana  Parlak Boynuz — Peki peki, unut gitsin  Ben Mölerin yanına, tuzağı hazırlamaya gidiyorum  Mö Mö Nine — Bol şans! Umarım onu yakalarsınız  (Müzik Sesi) Tembel Pamuk — Annem uyanmadan bu mektupları, tekrar zarflarına koyayım  Eveet tamam  Şimdi de zarfların ağızlarını tekrar yapıştırmalıyım  Nereye gitti şu yapıştırıcı? Anne Pamuk — Bunu mu arıyordun oğlum? Tembel Pamuk — Anne! Sen, şey yani ben, sandığın gibi değil  Anne Pamuk — Keşke sandığım gibi olmasaydı  Ben de bunun olmasını çok isterdim; ama, ne yazık ki her şey, sandığım gibi, sen de biliyorsun  Neden yaptın oğlum? Neden? Tembel Pamuk — Senin süt için verdiğin parayla abur cubur alınca, süt almaya para kalmıyordu  Ben de senin taşıdığın mektupları okuyup sütlerin yerini öğrenmeye ve onları çalmaya başladım   Anne Pamuk — Peki zavallı horozdan ne istedin? Onu öldürecektin öyle değil mi? Tembel Pamuk — Hayır anne  Yalnızca onun sesini kısmak istedim  Böylece sabah olmayacaktı ve hayvanlar işe gitmeyeceklerdi  Hem sen yanımda olacaktın, hem de beni tembellikle suçlayacak kimse kalmayacaktı  Kısacası herkes, çalışmadığından ben dışlanmayacaktım  Zaten çalmak, çalışmaktan daha kolay anne  Anne Pamuk — Kulaklarıma inanamıyorum  Bunları duyacağıma    ah ah! Evet tabii ki çalmak daha kolay; ama, sen yalnızca süt çalmıyorsun, aynı zamanda bir sürü insan yavrusunun umudunu, bir çok Mö’nün alın terini, emeğini çalıyorsun  Hem kendi bedenine, hem de başkalarına zarar veriyorsun  Çalışmak, bedenine iyi gelir  Seni zinde kılar, mutlu yapar  Tembel Pamuk — Gerçekten mi anne? Mutlu olabilir miyim? Anne Pamuk — Tabii ki olabilirsin  Peki söyle bakalım, çalmak daha kolaysa mutlu olmalıydın öyle değil mi? Tembel Pamuk — Evet anne  Anne Pamuk — Peki mutlu musun? Böyle yaşamak, seni mutlu ediyor mu? Hiç kimseye, kendine bile faydan olmadan yaşamak, seni mutlu etti mi Pamuk? Tembel Pamuk — Hayır anne  Ben, aslında çok mutsuzum  Gizli işler yapmaktan, gerçeği gizlemekten yoruldum  Çalışsam belki de daha az yorulurdum  Her an korku içinde yaşamak, daha yorucuymuş  Üstelik hiçbir şey, beni mutlu etmeye yetmiyor  Peki şimdi ne olacak anne? Beni ele verecek misin? Anne Pamuk — Hayır, bunu yapamam  Kim bilir sana ne ceza vereceklerdir  Sana kıyamam  Bu genç yaşında, hapislere düşmene dayanamam  Yo yo bu olmaz  Sana tuzak hazırlıyorlardı  Kurul toplantısında duymuştum  Aç şu mektubu, aç dedim  Tembel Pamuk — Ama anne, peki açtım  Anne Pamuk — Bakalım, bugün dağıtım merkezi neresiymiş? Eminim bugün tuzak kuracaklar  Hımm, evet doğudaki depoda  Oraya gidiyorum, nasıl olsa mektupların açıldığını, bir gün anlayacaklardı ve yine beni yakalayacaklardı  Senin tutuklanmanı göze alamam ben  Tembel Pamuk — Anne anne! Ne olur gitme  Suçlu olan benim, sen değilsin  Anne Pamuk — Hayır ben de suçluyum, senin gibi bir çocuk yetiştirdiğim için en çok ben suçluyum  Seni yeterince eğitemediğim için  (Ağlar) Tembel Pamuk — Anneciğim özür dilerim, beni bağışla  Ne olur gitme! Seni yakalayacaklar! Anne Pamuk — Ben de yakalanmak için gidiyorum zaten  Burada kal ve kimseye bir şey anlatma  (Kapının açılıp kapanma sesi) Tembel Pamuk — Anlamıyorum, ben onu o kadar üzdüğüm halde, benim yerime tutuklanmaya gidiyor  Anneciğim çok pişmanım, çok, ben sensiz ne yaparım, hüü (Ağlar) Anne Pamuk — İşte doğu deposu orada  Cesur olmalıyım   Möler — Şişt sessiz olun, sessiz olun  Parlak Boynuz — Herkes, birbirine sessiz olun derse nasıl sessiz olunabilir, susun! Geliyor  Muhtar — Kapıyı açtığında, kapının koluna bağlı olan mekanizma, harekete geçecek ve pis hırsız tahtayı açan ipin sayesinde, çukura düşecek  Bayan Benekli — Sütlerimi çalan o hırsıza cezasını verebileceğiz sayın Muhtar  Bay Çakır — Sütlerimizi demek istediniz sanırım Bayan Benekli  Benim eşim Bayan Çakırın da sütleri kayıp  Bay Herkül — Başlamayın yine  Boğalar aşkına  Benim adım Bay Herkül, istersem sizi çook uzaklara, ahırınıza geri gönderebilirim, susun! Bayan Benekli ve Bay Çakır — Pe pe peki Bay Herkül, sustuk, bakın sustuk! Bay Herkül — Susun! Boğalar aşkına! Susmalarında bile gevezelik var  Of başım ağrıyor  Parlak Boynuz — Mö Mö Nine, sen neden geldin? Mö Mö Nine — O haine söyleyecek iki lafım var da ondan geldim  “Ben bu yaşımda çalışıyorum, sen neden tembellik yapıyorsun” diyeceğim ona  Parlak Boynuz — Kapıyı açıyor  (Kapının açılma sesi ve gürültülü sesler) Düşmüş olmalı, gidelim! Hadi, çabuk! Sayın Muhtar gidelim  Muhtar — Geliyorum  Tuzağın kapağını açın, bakalım o pis hırsız, kimmiş? Hepsi — Aaa ama bu olamaz! Möler aşkına! Mö Mö Nine — Gözlerime inanamıyorum Anne Pamuk, hırsız siz miydiniz? Nasıl yaparsınız? Hayır, bu doğru olamaz  Bir yanlışlık var! Anne Pamuk — Miyav! Bir yanlışlık yok Mö Mö Nine! Keşke başımı kaldırıp, gözlerinize bakabilseydim  Ama yapamam, ne düşündüğünüzü biliyorum ve çok utanıyorum  Hırsız benim  Muhtar — Bu nasıl olur, sana nasıl da güvenirdik  Mektuplarımızı, en gizli sınırlarımızı, sana teslim ederdik  Bizi, sırtımızdan vurdun  Büyük bir cezayı hak ettin  Möler, onu tutuklayın ve hemen hapse atın  Mö Mö Nine — Bu işte bir iş var Parlak Boynuz  Anne Pamuk, böyle bir şeyi kesinlikle yapmaz  Parlak Boynuz — Ama nineciğim, gördüğümüz her şey, onun suçlu olduğunu açıklıyor  Mö Mö Nine — Bazen her şey, göründüğü gibi değildir torunum  Ayrıca bu yaşıma geldim, az çok hayvanları tanırım  O, böyle bir miyav değildir  Parlak Boynuz — İyi de nineciğim, hırsızlık yaptığını itiraf etti  Mö Mö Nine — O da göründüğü gibi değil bence  Anne Pamuk, birisini koruyor olmalı, hımm  Gel Parlak  Parlak Boynuz — Nereye gidiyoruz Mö Mö Nine? Mö Mö Nine — Gerçek delilleri toplamaya  ( Yürüme sesleri, ayak sesleri) işte geldik  Parlak Boynuz — Burası, Anne Pamuk’ un evi; ama, buraya niçin geldik? O evde değil ki, hapishanede  Mö Mö Nine — Şişt  Bak Tembel Pamuk evde, ağlıyor  Parlak Boynuz — Annesinin tutuklandığını henüz bilmiyor ki, neden “annem annem” diye ağlıyor? Mö Mö Nine — Hah, tam üzerine bastın  Parlak Boynuz — Öyle mi? Neyin üzerine bastım? Ayağımın altında da bir şey yok ama  Mö Mö Nine — Of o lafın gelişi söylenir, yani tam da asıl konuyu belirttin demek istemiştim  Annesinin tutuklandığını biliyor ki “annem annem” diye ağlıyor   Parlak Boynuz — Evet ama, buraya ilk gelen biz değil miyiz? Nasıl oldu da bunu öğrendi? Mö Mö Nine — Zaten öğrenmedi, önceden biliyordu  Anne Pamuk da bugün kurul toplantısında, tuzak kurulacağını öğrenmişti  Parlak Boynuz — O zaman Anne Pamuk, bile bile tuzağa yakalandı  Doğru, kurul toplantısında o da vardı  Peki ama, neden isteyerek yakalandı? Mö Mö Nine — Çünkü, çok sevdiği bir başka Pamuk’ u korumak istiyordu   Parlak Boynuz — Nineciğim, sence suçlu Tembel Pamuk mu? Mö Mö Nine — Öyle görünüyor; ama söylediğim gibi hiçbir şey, göründüğü gibi olmayabilir  Onunla konuşmadan bilemeyiz  (Kapının vurulma sesi Tak Tak Tak!) Tembel Pamuk — Kim o? Mö Mö Nine — Benim, Mö Mö Nine  Bir de torunum Parlak var yanımda  Tembel Pamuk — Ne istiyorsunuz? Annem, kimseyle konuşmamamı söyledi  Mö Mö Nine — Evet; ama, biz de sana, annenden haber getirmiştik  Tembel Pamuk — O iyi mi? Mö Mö Nine — Evet iyi  Yalnız hırsızlık suçundan dolayı tutuklandı  Haydi aç şu kapıyı da konuşalım  Tembel Pamuk — Peki açıyorum  (Kapının açılma sesi) İçeri geçin  (Kapının kapanma sesi) Mö Mö Nine — Sen nasılsın Tembel Pamuk, iyi misin? Tembel Pamuk — Hayır iyi değilim Mö Mö Nine  Annem suçsuz  Mö Mö Nine — Biliyorum Tembel Pamuk  Onun için buradayız zaten  Sence bu işi, kim yapmış olabilir? Tembel Pamuk — Şey şey    Parlak Boynuz — En azından doğruyu söyle Pamuk  Annene bu kadarını olsun borçlusun  Onu kurtarmalısın  Tembel Pamuk — Peki ama, suçlu, bir yavru ise annesi de suçlu sayılıp tutuklanır mı? Parlak, bana doğruyu söyle! Parlak Boynuz — Hayır, yavrunun annesi, suçlu sayılmaz  Tembel Pamuk — Eminsin değil mi? Annem, beni iyi yetiştiremediği için kendisinin suçlu olduğunu söylemişti  Ben de suçumu itiraf etsem bile, onun da tutuklanacağını sandım; ama o suçsuz  O, hep iyiyi, doğruyu, bana öğretmeye çalıştı, bense onu hiç dinlemedim  (Ağlar) Parlak Boynuz — Ağlama Pamuk  Şu anda pişman olman da önemli  Her şeyi düzeltmek için geç kalmış sayılmazsın  Tembel Pamuk — Ben yaptım, her şeyi, ben yaptım  Çalışmadan süt almak istedim  Mö Mö Nine — Horozumuzu neden öldürmek istedin? Tembel Pamuk — Onu öldürmek istemedim  Yalnızca sesinin kısılmasını, böylece sabahın olmamasını istedim  Mö Mö Nine, inanın bana! Parlak Boynuz — Neden sabahın olmasını istemiyordun? Tembel Pamuk — Herkes, benim gibi çalışmaya gitmesin, tembel olsun diye  Böylece kimse beni, tembel olduğum için dışlamayacaktı  Okula giden Miyavlar, okula gidemediklerinden, onlarla oynayabilecektim  Annem de hep yanımda olacaktı  Artık yalnız kalmayacaktım  Mö Mö Nine — Demek kendini yalnız hissediyordun  Tembel Pamuk — Evet hem de çok yalnızdım, dışlanıyordum  Mö Mö Nine — Dışlanmanın nedeni, senin tembelliğindi  Bunu değiştirmek, senin elindeydi  Hala da öyle   Tembel Pamuk — Evet nineciğim biliyorum ama, kimse bana çalışmanın zevkli bir şey olduğunu göstermedi ki  Kimse bana ödevlerimi, görevlerimi sevdirmedi  Hep zorla yaptırmak istediler  Ben oyun oynamak isterken, bana anlamadığım konuları öğretmek istiyorlardı  Mö Mö Nine — Demek kimse sana, çalışmanın ne kadar zevkli olduğunu göstermedi  Anlaşıldı  Bunu sana ben, öğreteceğim  Madem ki oyun oynamayı seviyorsun    Tembel Pamuk — Hem de çok! Mö Mö Nine — Tabi ki bu çok normal; çünkü sen bir çocuksun, oynayacaksın tabi  Tembel Pamuk — Ama Mö Mö Nine, büyüklerin bana söylediklerini yaptığımda, yani ödevlerimi, işlerimi yaptığımda, oyuna hiç zamanım kalmıyordu ki! Mö Mö Nine — Buna da bir çözüm bulacağız  Ödevlerini ve işlerini, neden oyun oynayarak yapmıyorsun  Bunlar, sana oyunla öğretilirse, daha kolay anlarsın, hem eğlenirsin, hem öğrenirsin   Tembel Pamuk — Bu harika! Demek eğlenerek de bir şeyler öğrenilebilir  Parlak Boynuz — Elbette öğrenilir  Ninem, bana bildiğim her şeyi, böyle öğretmiştir  Böylece hem ödevlerini, işlerini yaparsın, hem de oyun oynarsın  Hele hafta sonları, zamanını iyi ayarlarsan, her şeyi yapabilirsin; ama çok fazla televizyon izlememelisin  Bir saat izlemen yeterli  Mö Mö Nine — Parlak Boynuz, doğru söylüyor  Akşama kadar televizyon izlediğin için de zamanın kalmıyor  Hem bu kadarı, gözlerine de zararlı  Tembel Pamuk — Ama oradaki çizgi filmleri kaçırmak istemiyorum  Gözlerimi yormadan onları nasıl izleyebilirim? Mö Mö Nine — Televizyona en fazla bir saatini ayır  Sonra ödevlerini yapmaya başla  Ya da önce ödevlerini yap daha iyi, sonra bir saat televizyon izle  İşlerini yaparken de radyo oyunlarını dinleyebilirsin  Böylece sıkılmazsın  Sana bir iş vermeliyim hımm? Tembel Pamuk — Bana ne iş vereceğinizi buldunuz mu Mö Mö Nine? Mö Mö Nine — Evet buldum  Eğer Muhtar da izin verirse, kırktığım Me Kent’in yünlerini eğirebilir, onlardan yumaklar yapabilirsin  Hem sen, yumaklarla oynamayı seversin  Tembel Pamuk — Doğru  Hem oynarım, hem de yumak yaparım  Bu harika olur; ama Muhtar, beni bağışlar mı? Mö Mö Nine — Ben onunla konuşur, olanları anlatırım  Tembel Pamuk — Önce annemi kurtarmamız gerekli  Mö Mö Nine — Sen, olanları itiraf ettiğinde, zaten anneni serbest bırakacaklardır  Senin de tutuklanmadan, topluma kazandırılman için çalıştırılman gerektiğini, Muhtar’ a anlatacağım  Tembel Pamuk — Çok teşekkür ederim Mö Mö Nine   Mö Mö Nine — Sen aslında iyi bir çocuksun Tembel Pamuk  Seni, aramıza katmaya çalışmayıp, tembel diyerek dışladığımız, yalnız bıraktığımız için bizler de toplum olarak suçlu sayılırız  Parlak Boynuz — Artık sen de bizlerle oynayabilirsin  Seni, bu kadar yalnız bıraktığımız için çok üzgünüm  Tembel Pamuk — Her şey için teşekkürler  Ben, sizlere çok kötü şeyler yaptığım halde, beni bağışladınız   Mö Mö Nine — Haydi bakalım duygusal olmayalım, beni de ağlatacaksınız şimdi  Doğru Muhtar’ ın yanına  Marş marş  Parlak ve Pamuk (Gülüşürler) — Siz ağlıyor musunuz nineciğim? Mö Mö Nine — Sizi maskara torunlar sizi, marş marş dedim  Parlak ve Pamuk — Emredersiniz komutanım! (Müzikle kısa bir zamanın geçtiği verilir  ) Mö Mö Nine — İşte mahkemeye geldik  Bakın Muhtar orada  Sen kal Parlak  Biz, Pamuk ile gidip Muhtarla konuşalım  Parlak Boynuz — Peki nineciğim  Mö Mö Nine — Gel Pamuk  Şimdi her şeyi, Muhtara, bana anlattığın gibi anlatmanı istiyorum  Annen serbest kaldıktan sonra da ben, Muhtarla konuşup senin tutuklanmaman, benim yanımda çalışman için onu, ikna etmeye çalışacağım  Tembel Pamuk — Peki Mö Mö Nine  (Fısır fısır fısır fısır) Muhtar — Hımm demek böyle  Anne Pamuk’ u serbest bırakın, Möler dediğimi yapın  Anlaştık Mö Mö Nine; ama toplantı salonunu da haftada bir kez temizleyecek  Ayrıca yine hırsızlık yaparsa bu kez bağışlamam  Nineciğim,siz bu yavru Pamuk’ un eğitilebileceğine inanıyor musunuz gerçekten? Mö Mö Nine — İnanıyorum  Önemli olan, doğru eğitmek  Ona her şeyi, oyunla sevdirerek, onun bir yavru Pamuk olduğunu unutmadan öğreteceğim  Yavrularımızın, eğlenmeye de gereksinimleri var  Onların bir daha yavruluk, bebeklik yıllarına dönemeyeceklerini, bazen unutuyoruz   Muhtar — Doğru  Bu yılları doya doya yaşamalılar aslında  Tembel Pamuk — Anne, anneciğim! Anne Pamuk — Oğlum, neden her şeyi anlattın, şimdi seni tutuklayacaklar  Ah Muhtar Hanım, buradasınız  Muhtar — Evet, üzülmeyin  Mö Mö Nine’ nin yanında çalışması ve temizlik yapması şartıyla onu bağışlıyorum  Sen de küçüğüm bundan böyle çok yumak yapmaya çalışmalısın  Anlaştık mı? Tembel Pamuk — Anlaştık sayın Muhtar  Size söz veriyorum çok çalışacağım   Anne Pamuk — Size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum Muhtar Hanım  Muhtar — Bana değil, asıl Mö Mö Nine’ ye teşekkür edin  O, beni, oğlunuz konusunda ikna etti  Anne Pamuk — Sağ olun Mö Mö Nine  Yarın sabah erkenden Tembel Pamuk’u çiftliğinize göndereceğim  Haydi öyleyse oğlum, evimize gidelim, erkenden yatmalısın  Tembel Pamuk — İyi günler  Yarın görüşürüz Mö Mö Nine  Mö Mö Nine — Görüşürüz Tembel Pamuk  Zamanın Yöneticisi — Her şeyi, senin yaptığını öğrendim Tembel Pamuk  Bir yere mi gidiyordun? Ne istedin benden? Muhtar, tutuklayın onu  Muhtar — Sayın Zamanın Yöneticisi, gelin, size bir şey anlatacağım  Bütün bunların nedenini öğrendiğinizde, eminim onu bağışlayacaksınız  (Fısır fısır fısır fısır) Zamanın Yöneticisi — Demek bunun için yapmış  Yani beni öldürmek istememiş  Peki; ama, kümesleri temizleyecek, tavuklarıma her gün yem verecek  Muhtar — Duydun mu Pamuk? Haydi Zamanın Yöneticisi’ne söz ver  Tembel Pamuk — Söz veriyorum, temizlik yapacağım  Ayrıca canınızı acıttığım için de özür dilerim  Yarın görüşürüz  Muhtar — Güzel  Her şey, tatlıya bağlandı sonunda  (Kısa bir müzik verilir ve sabahın olduğunu anlatmak için horoz öter) Zamanın Yöneticisi — Üürüüüüü! Yapabiliyorum  Sesim düzeldi  Yaşasın! Üürüüüü! Herkes, kalksın  Sabah oldu  Herkes, işine! Pamuk — Günaydın anne  Zamanın yöneticisi iyileşmiş  Buna sevindim  Anne Pamuk — Seni işe uğurlayacağımı hiç düşünemezdim bile  Seninle gurur duyuyorum oğlum  Bundan böyle seni, eskisi kadar yalnız bırakmayacağım  İşlerimden sana da zaman ayıramadım  Artık zamanımızı daha iyi ayarlayarak, seninle çok eğlenceli dakikalar geçireceğiz  Al bakalım, sütünü de iç  Pamuk — Teşekkür ederim anne  Ben, hemen çıkıyorum  Mö Mö Nine, beni bekliyordur  Oradan da kümeslere gideceğim  Öğleden sonra da okulda olacağım  Hoşça kal anne! Anne Pamuk — Güle güle oğlum! (Biraz bağırır, seslenir gibi) Pamuk — Anne, radyomu unuttum  İş yaparken radyo oyunlarını dinleyeceğim  Böylece hem çalışacağım, hem gözlerimi yormadan eğlenmiş, öğrenmiş olacağım  Kulaklıklarımı da alayım  Hoşça kal  Lay lay lom, lay lay lom  Geldim bile  Mö Mö Nine, ben geldim  Mö Mö Nine — Hoş geldin Pamuk  Süt içtin mi? Pamuk — Evet kahvaltımı yaptım, çalışmaya hazırım  Oyunumu dinlerken, yünleri eğireceğim   Mö Mö Nine — Güzel  Şöyle geç bakalım  Önce sana işin nasıl yapıldığını göstereceğim  İşte bak o kalın yünler, incecik iplikler haline böyle geliyor  Sonra onlarla elbiseler, halılar dokunuyor kazaklar, eldivenler örülüyor   Pamuk — Bu çok zevkli bir iş, ben yumaklarla oynamaya bayılırım  Mö Mö Nine — Şimdi de biraz süt sağıp tereyağı yapalım  (Şır şır) Eveet kovalar doldu  Onların üzerlerini ört Pamuk  Güzeel, şimdi ocakları yakalım ve sütleri kaynatalım  Soğumaya bırakalım  Pamuk — Sanırım biraz soğudular nine  Mö Mö Nine — Evet, şimdi, üzerlerindeki kaymağı kaşıkla alalım ve yayığın içine koyalım  Yayıkta sallana sallana, karıştırıla karıştırıla kaymak, yağ olacak  Pamuk — Kaymak, yağ oluyor, bu çok ilginç  Mö Mö Nine — Kurbağaya da ilginç gelmiş zaten  Pamuk — Kurbağaya mı? Mö Mö Nine —Evet, kurbağanın öyküsünü büyüklerimizden duymuştum  Bilinen bir öyküdür aslında  Pamuk — Ben bilmiyorum anlatır mısınız? Mö Mö Nine — Bu öyküyü anlatmak için küçük bir alıntı yapabilirim sanırım  Tüm çocukların bunu dinlemesini istiyorum çünkü  Bir varmış bir yokmuş, küçük bir kurbağa bir gün sütle oynayayım derken kendisini kaymaklı sütün içinde bulmuş  Sütün kaymağı o kadar yoğunmuş, kova da o kadar derinmiş ki kurbağa, neredeyse boğulacakmış; ama, o hiç mücadeleyi, çırpınmayı bırakmamış ve sonuna kadar direnmiş  Pamuk — Boğulmuş mu? Mö Mö Nine — Hayır  O kadar çok çırpınmış ki sonunda kaymaklı süt, tereyağına dönüşmüş ve küçük kurbağacık da tereyağının tepesine çıkıp oturmuş  Pamuk — Doğrusu yorulduğuna değmiş  Benim de  yorulduğuma deyecek değil mi nine? Mö Mö Nine — Tabi ki değecek  Küçük kurbağacık gibi mücadele edersen, her şeyi başarabilirsin  En kötü durumda bile, herkes senden ümidi kesmişken bile, pes etmemelisin  Örneğin bir süre derslerine düzenli çalışman, bir ömür boyu rahat etmeni sağlayacak  Pamuk — Doğru  Şimdi kümese gitmeliyim nine  Yarın sabah görüşürüz  Hoşça kal! Mö Mö Nine — Güle güle Pamuk  Zamanın Yöneticisi’ne ve annene selam söyle  Dur dur bir dakika, al bakalım bunlar da emeğinin karşılığı  Pamuk — Söylerim  Teşekkürler nine  (Ayak sesleri) İşte geldim  Tünaydın Zamanın Yöneticisi  Mö Mö Nine, size selam söyledi  Neresi temizlenecek? Zamanın Yöneticisi — Tünaydın Pamuk! Nine’ye teşekkür ederim  Şu alttaki kümes ve kümesin önü temizlenecek  Al bu da süpürge ile faraş  O kulağındaki nedir? Pamuk — Radyomun kulaklığı  İş yaparken radyo dinleyebiliyorum  Bunu televizyon izlerken yapamazdım, öyle değil mi? Zamanın Yöneticisi — Öyle pamuk, öyle  Haydi sana kolay gelsin  İşini bitirince, okuluna gidebilirsin  Pamuk — Peki  Bu oyunlar, gerçekten çok yararlılar  Radyo dinleyince, sanki ruhum dinlendi, bedenim rahatladı  Oysa hızlı görüntüler, beynimi nasıl da yoruyorlar  Tamam bu iş de bitti  Şimdi temizlenip okula gitmeliyim miyav! Biraz da patilerimi yalayayım işte oldu  Lay lay lom şimdi okullu olduk lay lay! Öğretmen — Aferin Pamuk, bugün kafan daha iyi çalışıyor  Bütün soruları yapmışsın  Evine gidebilirsin Pamuk —Yaşasın! Lay lay lom  Anne anne! Ben geldim  Bugün Mö Mö Nine’ nin anlattığı öyküleri dinledim, çalıştım  Nine’nin sana selamı var  Bak bu da testim  Anne Pamuk — Nine olmasaydı ne yapardık  Ver bakayım testini  Ah Pamuk  Aferin almışsın! Pamuk — Evet anne  Nasıl oldu bilmiyorum, ama, bedenimi zinde, sağlıklı ve mutlu hissediyorum  Çok mutluyum anne! Meğer tembellik ne sıkıcıymış  Çalışmak bana iyi geldi  Anne Pamuk — Çalışmak, herkese iyi gelir oğlum  Pamuk — Mö Mö Nine, bak bu sütü de emeğimin karşılığı olarak verdi, bir de bu yumağı verdi, annen sana atkı örsün dedi  Bu sütü ve yumağı çalsaydım, bu kadar zevk almazdım, neden anne? Anne Pamuk — Çünkü onları kazanmak için emek verdin  Alın teri döktün, yoruldun  O nedenle bu süt, şimdi senin için dünyanın en tatlı sütü oğlum  Dünyanın en tatlı sütü    | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |