Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hakkında, nelerdir, tokol, özellikleri

Tokol Nedir - Tokol Hakkında - Tokol Özellikleri Nelerdir

Eski 10-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tokol Nedir - Tokol Hakkında - Tokol Özellikleri Nelerdir




Tokol, yağlı tohumlar ve yenen yağların minör bileşenleri olan tokoferol ve tokotrienollerin ikisine birden verilen addır Yenen yağlar ve yağlı tohumlar, bozucu prosesleri önleyen veya bunların kontrolünde kullanılabilen aktif bileşenleri içeren sabunlaşmayan maddelerin zengin kaynaklarıdır Trigliserid olmayan bileşenler öncelikli tokoller (tokoferol ve tokotrienoller), fenolik ve flavonoidler, steroller, fosfolipidler, karotenoidler ve triterpenil alkoller ve fitik asit bileşikler ailesine aittir Her bir yağ bu bileşiklerden birkaç sınıfı içerebilir Triaçilgliseroller olmayan bileşikler gıda olarak işlem ve kullanım sırasında ayrılabilir ki en önemlileri tokoferoller ve tokotrienollerdir

Özellikleri

Bileşik sınıfının keşfi 75 yılı aşkın bir süreye dayanır O zamandan beri bileşiklerin muhtelif önemli fizyolojik aktiviteler sergilediği kaydedilmiştir Bunlar aynı zamanda katı ve sıvı yağlar gibi besinler için antioksidan olarak kullanılır Bunu ya kendi başlarına yapar ya da daha tipik olarak askorbat, sitrat, gallat veya lesitin türevleriyle karışım halinde yapar

Tokotrienollerin kimyasal yapısı

Kimyasal formları

Tokoferoller bir kroman halkası ve uzun, doymuş bir fitil zinciri ihtiva eder Tokoferollerin pek çok izomeri tanımlanmıştır α-, β-, γ- ve δ- izomerleri genellikle bol miktarda bulunur α, β, γ ve δ şeklinde gösterilen dört tokoferolün farkı, kroman halkası üzerindeki metil gruplarının sayı ve pozisyonudur Yine α, β, γ ve δ şeklinde gösterilen tokotrienollerin mukabil tokoferollerle aynı kroman halkaları vardır ama yan zincirleri 3', 7' ve 11' pozisyonlarında çifte bağlıdır ve doymamıştır Ana bileşik α-tokoferol ya da E vitamini fenolik zincirde üç metil grubu ve bir p-eter bağlantısı gösterir Bazı bitkilerde ester α-tokoferil asetatı da doğal olarak oluşur; fenolik hidroksil grubu eksikliğinden dolayı onun hiçbir gerçek antioksidan aktivitesi yoktur fakat esterin bazı koşullarda hidrolize olabileceğini gösteren bulgular vardır E vitaminin memelilerdeki hücre zarlarında konsantrasyonu oldukça düşük olmakla birlikte (<0,1 nmol/mg protein) normal işleyen hücrelerde otooksidatif tahribi birçok durumda engellemek için yeterli görülmektedir

Tokoferol ve tokotrienollerin formülleri

Tokoller bitki dokularında geniş olarak yayılmış monofenolik ve lipofilik bileşiklerdir Vitamin E aktivitesine sahip sekiz farklı tokol vardır, hepsi veya bir kısmı yenebilen değişik yağlarda bulunur Tokoferoller ve tokotrienoller kroman halkasındaki metil gruplarının sayısı ve pozisyonuna göre α, β, γ ve δ diye sınıflandırılır α izomeri 5,7,8-trimetil; β izomeri 5,8-dimetil; γ izomeri 7,8-dimetil ve δ izomeri de ana bileşiğin 8-metil türevidir Yan zincir tokoferollerde doymuş, tokotrienollerde ise doymamıştır

Doğal tokoferollerin hepsi de 2', 4' ve 8' pozisyonlarında üç asimetrik karbon içerir Tokoferollerin doğadaki biyosentezi, yalnızca RRR stereoisomere yol açar Örneğin, doğal kaynaklardan türetilen α-tokoferol, 2R,4'R,8'R-α-tokoferoldür Aksine, kimyasal sentezle, izofitolün tri-, di- veya monometil hidrokinonla kondensasyonuyla üretilen tokoferoller, 8 stereoizomerin ekimolar rasemik karışımlarıdır Ticari ürünlerdeki E vitamini aktivitesi yalnızca onun α-tokoferol içeriği ile ölçülür

Vitamin olarak tokoller

Vitamin E aktivitesine göre en aktif olanı α-tokoferoldür Öteki tokollerin aktiviteleri β-tokoferol %15-40, γ-tokoferol %1-20 ve δ-tokoferol ise %15-30'dur α-tokotrienolün %1, β-tokotrienolün %15-30, γ-tokotrienolün %1-5 ve δ-tokotrienolün E vitamini aktivitesi %1'dir Doğal α-tokoferolün (2R, 4R, 8R-tokoferol) aktivitesi sentetik hep rasem (all-rac-) α-tokoferolden %30 daha yüksektir

Antioksidan olarak tokoller

Tokollerin antioksidan aktiviteleri kimyasal yapılarına ve konsantrasyonlarına bağlıdır Genel olarak tokoferollerin antioksidan aktiviteleri δ- > γ- > β- > α- sırasına göre azalır Literatür sonuçlarına göre tokoferoller yüksek konsantrasyonlarda prooksidan olarak etki edebilir ve aktiviteleri temperatüre bağlıdır Tokotrienollerin antioksidan aktiviteleri genellikle tokoferollerden daha fazladır Serbinova ve arkadaşlarına göre α-tokotrienol, α-tokoferolden araştırılan sisteme göre 65-60 defa daha büyük antioksidan aktivitesine sahip olabilir

Hem tokoferol hem de tokotrienollerin aktif sitesi kroman halkalarındaki 6-hidroksil grubudur Esterlendiklerinde 6-hidroksil grupları bloke olur Bu nedenle tokoferol ve tokotrienoller yalnızca serbest, esterlenmemiş halde gıda antioksidanı olarak kullanılır Fakat esterler hava, ışık, metal gibi oksitleyici ajanlara maruz kaldıklarında serbest tokoferollere oranla daha stabildir ve besinleri güçlendirmek için ya da besin katkı maddesi olarak kullanılır Sindirim sistemimizde esterler lipazlar tarafından hidroliz edilir ve serbest tokoferol biçiminde emilir Tokoferol ve tokotrienoller insan kanında serbest, esterlenmemiş halde bulunur

Deriye uygulanan tokoferol ve tokotrienoller hem yüzeyde hem de deriye nüfuz ettikten sonra antioksidan olarak işlev görür; bunun aksine tokoferol esterleri deriye nüfuz ettikten sonra antioksidan olarak işlev görür ve serbest tokoferol formuna hidroliz olur

Tokollerin Biyodiskriminasyonu (Ayrılma)

Tipik Amerikan beslenmesi α-tokoferolden çok γ içermesine rağman plazma ve dokular γ-tokoferolden en az 2-3 kat fazla α içerir α-Tokoferolle karşılaştırılabilir miktarda bile kullanıldığında plazma ve dokularda tokotrienol konsantrasyonu düşüktür Aynı şekilde, RRR-α-tokoferil asetat kan seviyesini eşit miktardaki all-rac-α-tokoferil asetata göre daha fazla yükseltir Bu farklılıklara, büyük oranda karaciğerde gerçekleşen biyodiskriminasyonun yol açtığı görülmektedir İlgili mekanizmalardaki araştırmalar, döteryumla tanımlanan tokoferollerin sentezi sayesinde büyük ölçüde kolaylaşmıştır Araştırmacılar bu tokoferolleri insan ve hayvanlara tek tek ya da karışım halinde vermişler ve bunların emilim, taşınma ve dokulardan alımını araştırmışlardır

α-Tokoferol ve γ-tokoferol aynı ölçüde iyi emilir Ancak α-tokoferol, olgunlaşmamış VLDL'ye salgılanmayı tercih eder Aynı şekilde, RRR ve SRR stereoizomerleri de aynı ölçüde iyi emilir fakat RRR dokularda ve kanda daha yüksek düzeylerde α-tokoferol oluşumuna neden olur

Proteine bağlanan bir tokoferolün RRR-α-tokoferolün olgunlaşmamış VLDL'ye tercihen katılmasından sorumlu olduğu belirtilmiştir Bu protein fare, tavşan ve yakın zamanda insanlarda belirlenip tanımlanmıştır Bu protein RRR-α-tokoferole diğer tokoferollere göre daha eğilimlidir Proteine bağlanan tokoferolün doğal oluşan RRR'nin sentetik all-rac-α-tokoferol üzerindeki biyodiskriminasyonundan sorumlu olduğu önerilmiş fakat henüz kesinleşmemiştir Bu hipotezi destekleyen bir kanıt, insan ve hayvanlarda her iki formun benzer emilimlerine rağmen, all-rac formun daha düşük kan ve doku düzeyi göstermesidir Keza aileden gelme izole E vitamini eksikliği bulunan hastalarda tokoferol transfer proteini azdır ya da hiç yoktur ve bu diskriminasyon yoktur veya çok zayıftır

Elde edilişleri

Bitkisel yağlarda tokollerin oluşması değişik iken hayvansal yağlar genellikle α-tokoferol içermesine rağmen kültür balıkları öteki tokoferolleri (özellikle γ-tokoferolü) absorblayabilir ve etlerinde depolayabilir Bitkisel yağlarda bol miktarda α-, γ- ve δ- tokoferoller bulunurken β- izomeri daha az oranda bulunur, yalnız buğday embriyon yağı bu izomeri yüksek miktarda bulundurur Tokotrienollerin yağlardaki miktarı palm (hurma) ve buğday embriyon yağları haricinde (ki bu yağlar relatif olarak trienolleri daha yüksek miktarda içerir) genel olarak tokoferollerden çok daha azdır Bitkisel yağlardaki total tokol miktarı yağın artan iod indisi ile veya doymamışlık derecesi ile artar

Bitkisel yağlardaki tokoller genellikle işlenmeleri sırasında isole edilir Piyasada bulunan tokoferol karışımlarının çoğu soya yağının işlenmesi sırasında yan ürün olarak ele geçer Tokoller primer antioksidanlar olarak etki ettiklerinde askorbik asid okside olmuş tokolleri indirgeyerek rejenere edebilir Tokoferoller ve fosfolipidler arasındaki sinerjizm literatürde rapor edilmektedir Fosfolipidler tokoferollerin bozunmasını önler böylece yenen yağların ve lipid bazlı ürünlerin raf ömürleri uzatılmış olur Ayrıca tokoferollerin askorbik asid ve lesitin (veya öteki fosfolipidler) ile üçlü karışımları çeşitli gıda lipidlerinin stabilize edilmesinde kullanılabilmektedir

Tokoferoller yanında steroller de yenen yağların trigliserid olmayan fraksiyonunun önemli bir bileşenidir Fitosterollerin sağlık ve beslenmedeki önemleri yine gündeme gelmiş ve bu tip ürünler (benefat margarine) piyasaya sürülmüştür

Tokollerin kaynağı

Tokoller denince akla tokoferoller ve tokotrienoller gelir Tokotrienoller moleküler açıdan tokoferollere benzer; tek farkla ki o da isoprenoid yan zincirde üç çifte bağları vardır Tokoferoller ve tokotrienoller, belirli sebze yağlarında, tahıllarda ve diğer bitkisel ürünlerde yüksek yoğunluklarda (1000 ppm'e kadar) bulunan bileşiklerdir Buğday tohumu, mısır, ayçiçeği ve pamuk yağı, suda erimesi oldukça zor olan bu bileşikler bakımından oldukça zengindir El sürülmemiş bitkide, bunlar kloroplastlarda (bunlarda her on klorofil molekülüne karşılık bir α-tokoferol molekülü bulunur Çok daha düşük düzeyde de hayvan dokularında bulunur; örneğin insan kalbi 20 ppm α-tokoferol içerir Hayvan vücudunda bunlar genellikle lipid bakımından zengin olan, kan lipoproteinleri, mikrozomlar veya mitokondrial zarlar gibi sitelerde lokalizedir

Tokotrienoller bitkiler aleminde yaygın biçimde bulunur Genel olarak bunlar buğday, arpa, çavdar, pirinç gibi tahıllarda, hurma yağı gibi yağlarda ve kauçuk (Hevea brasiliensis) hammaddesinde bulunur Hurma yağı tokotrienol bakımından diğer yağlara göre daha zengindir

Fiziki rafine işleminden sonra hurma yağ asidi distilatında (PFAD) toplanan tokoferoller %0,8 oranında ya da daha fazladır Dolayısıyla PFAD doğal tokoferol ve tokotrienol açısından iyi bir kaynak olarak görülür

Doğal hurma yağı bitkiler arasındaki en zengin karotenoid ve tokotrienol kaynağıdır Karotenoidlerin ve hurmadaki E vitaminin besleyici değeri araştırmalarla desteklenmektedir Halen karotenoid ekstraksiyonu için üç ticari süreç vardır Bunlar, PORIM, Carotech ve Lion Corporation tarafından geliştirilmiştir Karoten katkılı hurma yağı üretimi için iki yöntem vardır, biri PORIM'e diğeri ise Unitata'ya aittir

Hurma E vitamini izolasyonu

Hurma yağ asidi distilatı (PFAD) %0,4-0,8 tokoferol ve tokotrienol içerir Tokotrienoller ana bileşeni oluşturur PFAD'nin büyük bölümü serbest katı yağ asidleridir PFAD'nin tam bileşimi aşağıdaki tabloda verilmektedir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.