Almanca Deyimler Ve Anlamları |
10-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Almanca Deyimler Ve AnlamlarıAlmanca Deyimler ve anlamları Almanca Deyimler Jeden Tag: her gün schon gut: peki,pekala pech haben: sansi olmamak (Wir haben PechEs regnet:sansimiz yokYagmur yagiyor) das macht nichts: zarari yok (ich habe keinen Bleistiftdas macht nichts:Kursunkalemim yokzarari yok) Jahre lang: yil boyunca es geht: söyle böyle,eh iste einkaufen gehen: alisverise cikmak es ist aus: bitti,sona erdi,kapandi (Endlich ist es aus mit ihrer Freundschaft:nihayet arkadasliklari sona erdi) das ist alles: hepsi bu kadar das wär's: tamamdir,bu kadar guten tag: iyi günler ,merhaba recht haben: hakli olmak,hakki olmak (ich glaube, es wird regnen Ja,du hast rechtanirim yagmur yagacak Evet,haklisin) zu Fuß: yürüyerek am besten: en iyisi,iyisi mi nach Hause: eve zu Hause: evde weg müssen: gitmek,gerekmek (Es ist spät ich mußweg:Gec olduGitmeliyim) sagen wir: diyelim ki,farz edelim zum erstenmal: ilk defa ,ilk kez nichts dafürkönnen: elinden birsey gelmemek,caresiz olmak,suc kendinde olmamak (ich kann nichts dafür,wenn du nicht arbeitesten calismazsan ben birsey yapamam) weg sein: uyur kalmak,sarhos olmak,sasirmak,asik olmak (Ich bin weg für Galatasaray:Ben Galatasaraya asigim) eines Tages: günün birinde,bir gün einen Augenblick: bir dakika,bir saniye von mir aus: benim icin hava hos,fark etmez wie geht es dir: nasilsin mit einem Wort: kisaca,tek sözcükle keine Ursache!: birsey degil,rica ederim,astagfurullah was soll das?: bu (da) ne demek (oluyor) Platz nehmen: oturmak (Nehmen Sie Platz, bitte!: Oturun lütfen) auf die Nerven gehen: birinin sinirlerine dokunmak,birini sinir etmek: (Mit deinen dummen Fragen gehst du mir auf die Nerven:Aptalca sorularinla sinirime dokunuyorsun) das Licht anmachen: isigi acmak,isigi yakmak vor sich haben: yapacak seyi olmak (Ich habe heute vieles vor mir: Bugün yapacak cok seyim var) du meine Güte!: Tanrim!,aman Allahim!,aman Yarabbi in Frage kommen: söz konusu olmak, (dein Problem ist nicht in Frage gekommenenin problemin hic söz konusu olmadi) im wege stehen: engel olmak,karsisina cikmak Wieviel uhr ist es?: saat kac? Schule haben: okulu olmak: (Heute haben wir keine Schule: Bugün okulumuz yok) eine Rolle spielen: bir rol oynamak,rolü olmak,önemi olmak (Der Beruf spielt im leben eine große Rolle: Meslegin yasantida büyük rolü vardir) nichts zu machen sein: yapacak hicbir sey olmamak leid tun: üzgün olmak,acimak (es tut mir leid :üzgünüm im Kopf: kafadan,akildan,akilda (Du kannst wohl nicht im Kopf rechnen:Akildan hesap yapamiyorsun demek) Got sei Dank! : Allaha sükür!,cok sükür! Bescheid wissen: iyi bilmek (Weißt du Bescheid, was der Lehrer gesagt hat?:Ögretmenin ne dedigini iyi biliyormusun?) weißt du was: derim ki,diyorum ki,ne dersin? den gleichen (anderen,nächsten usw) Tag: ayni (diger,ertesi vs) gün das ist seine Sache: (bu) onun bilecegi is,kendisi bilir es ist mir (dir,) recht: benim icin hava hos,bence bir sakincasi yok es geht los: basliyor (Los! Schnell! Schnell! Es geht los!: Haydi!Cabuk!cabuk!Basliyor) aus dem Kopf: akildan, ezbere auf jeden (keine) Fall: her (hicbir) durumda, her türlü (hicbir) sartta, muhakkak (asla),kesinlikle,ne olursa olsun im Augenblick: bir anda,hemen,son hizla unter Umständen: belki,herhalde,uygun düserse Schluß machen: bitirmek,son vermek (In zwei Minuten müßt ihr Schluß machen:Iki dakikaya kadar bitirmelisin) |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|