10-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Eski Yunan’Dan Önce Felsefesel Ve Bilimsel Düsünce Kesinlikle Yok Muydu?
Eski Yunan’dan Önce Felsefesel ve Bilimsel Düsünce Kesinlikle Yok Muydu?
Eski Çin, Hint ve Iran dinlerinde ve mitoslarinda, hem daga hem de insan yasami konusunda derin felsefesel düsünceler bulundugu bir gerçektir Hatta Çin ve Iran dinlerinde, varliklari ve olaylari karsitliklarla ve birbiriyle çatisan gerçeklerle açiklama egilimi de görülüyor Yani eski Dogu düsüncesinde, diyalektik görüse benzer ilkel bir düsünüse rastlandigi bile söylenebilir Her ne olursa olsun, bura-da dikkatimizi çeken nokta, felsefesel düsünceye oranla din düsünce-sinin agir basmasidir Baska bir deyisle, eski Dogu düsüncesinde felsefe, dinden tamamen siyrilarak bagimsizligini elde edememis ve kendini yalnizca akla ve mantiga dayanan özgür bir arastirma olarak ortaya koyamamistir Oysa eski Yunan düsünürleri, bazi felsefesel düsünceleri oldugu gibi bazi bilgileri de Dogudan ya da baska yerden aldiklari halde, bambaska bir biçimde islemis, gelistirmis ve düzenlemislerdi Örnegin eski Misir’da geometri, Nil Irmaginin belli zamanlarda dogurdugu taskinlari önlemek ve bu amaçla kanallar açmak zorunlugundan dogmustu Yani, pratik bir amaci göz önünde tutuyordu Ve bu pratik amaçlardan hiçbir zaman siyrilamamis, bagimsiz ve dedi toplu yani sistemli bir bilgi haline gelememisti: bölük pörçük kalmisti Oysa Yunan düsünürleri ve özellikle Eukleides, yalnizca teknik’ ve pratik özellik tasiyan bu bilgileri, sistemli ve kuramsal (teorik) bir bilim (geometri bilimi) durumuna getirmeyi basardilar Ayni seyi, Babil’lilerin dinsel amaçlari gözetmekten dogan astronomileri için de söyleyebiliriz Bu bilgi dali da, eski Yunan düsünürlerinin ve bilginlerinin elinde, derli toplu, düzenli ve yalnizca pratik amaçlara degil kuramsal amaçlara da yönelen, yani bilmek için bilmek istegine cevap veren bir bilim durumuna geldi Yunan düsünürleri din ve mitoslarda daginik ve birbiriyle ilintisiz durumda bulunan; imgelerle ya da simgelerle (sembollerle) dile getirilmis alan felsefesel düsünceleri de, mantiksal ilintilerle birbirine baglanmis amacini kendi içinde tasiyan bagimsiz ve kurumsal bir bilgi durumuna getirmeye çalistilar Felsefeyi, yalnizca dine ya da pratik amaçlara yararli bir çaba olarak degil, dogrulugu (hakikati) salt dogruluk oldugu için arayip bulmaya çalisan bir çaba alarak benimsediler Bundan ötürü “bilgi ve bilgelik sever” düsünür tipine, yani bilimsel açiklamalar yapmaya çalisan özgür düsünceli filozofa da ilk olarak eski Yunanistan’da rastliyoruz
|
|
|