|
|
Konu Araçları |
ekitaplar, intibah, kemal|kitap, namık, özetleri |
İntibah - Namık Kemal|Kitap Özetleri E-Kitaplar |
10-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İntibah - Namık Kemal|Kitap Özetleri E-KitaplarVarlıklı bir ailenin çocuğu olan Ali Bey,yirmi iki yaşlarında ii bir eğitim ve öğrenim görmüş bir gençtirYalnız hayat tecrübesinden yoksundur 19yy’ın seçkin gezinti yerlerinden biri olan Çamlıca’da dolaşırken çok güzel bir kadınla tanışırKadının adı Mahpeyker’dirGenç adam, ilk karşılaşmada ilgi duyduğu bu kadını derin bir aşkla sevmeğe başlar Bu ilk tanışmadan sonra hemen her hafta Mahpeyker’le buluşmak üzere Çamlıca’ya gider Oysa kadının kirli bir geçmişi vardır ve Ali Bey’in sevgisine layık değildirBu durumun farkında olmayan ve onu da kendisi gibi temiz bir sevda içinde hyal kuran genç adam, kısa zamanda eini ve işini ihmal etmeye başlarZamanla geceleri bile evine uğramadığı olur Bir süre sonra ailesi, Ali Bey’in durumunu öğrenirlerOnu, zor kullanarak,bu durumdan kurtarmaktan çek, başka çarelere başvururlarDelikanlının annesi oğlunu dış etki ve bağlardan kurtarmak için eve genç ve çok güzel bir cariye alırCariyenin adı Dilaşub’durBu cariye temiz,saf,iyi ahlaklı bir gencecik kızdırAnnenin amacı, Ali Bey’in Dilaşub’u sevmesi, böylelikle yakasını sokak kadını Mahpeyker’den kurtarmaktırNe var ki, iyi düşünülmüş bu çare umulanı vermez;Ali Bey, Dilaşub’un dfarkında bile değildirHer geçen gün çoğalan bir sevdayı Çamlıca’ya, Mahpeyker’e taşımaya devam eder Aradan bir süre geçmiştirBir seferinde yine sevgilisine gidip onu evinde bulamayan Ali Bey, bir tesadüf v küçücük bir inceleme sonucu,onun nasıl bir kadın olduğunu öğrenirBüyük bir sarsıntı geçirirO, bu sarsıntılarla bocalarken,annesi ustalıkla Dilaşub’u yeniden karşısına çıkarırAvunmak ihtiyacı ile yanan genç adam bu sefer genç,güzel cariye ile ilgilenirDilaşub da zaten çoktan beri Ali Bey’i sevmektedirEvlenmeleri kararlaştırılır Öte yandan Ali Bey’in kendisine uğramadığını gören ve sebebini araştıran Mahpeyker,durumu öğrenince büyük bir öfkeye kapılır;iki gençten intikam almaya karar verirBirçok tanıdıkları aracılığı ile hazırladıkları iftiraları yağdırmaya başlarBu iftiraların ağırlık noktası,Dilaşub’un da,kendisi gibi,iffetsiz bir kadın olduğu şeklindedirAli Bey, kısa zamanda bu iftiraların etkisinde kalırOnun karısına olan sevgisi zaten bir tesellinin ucuna bağlanmış bir düğümden ibaret olduğu için, çabucak kine ve düşmanlığa dönerNihayet bir gün karısını adam akıllı azarlar,döver:bununla da yetinmez, genelevlerden birine kapatılmak üzere zavallıyı bir esirci tellalına satarEsirci tellalı aslında Mahpeyker’in adamlarındandırDilaşub’u alıp doğru Mahpeyker’e götürürMahpeyker, paralı ve genç sevgilisini elinden almış olan mazlum kadını, kendisine bağlı evlerden birinde sermaye olarak kullanmaya başlar Üst üste uğradığı gönül kırıklıkları ve yaşadığı düzensiz hayat Ali Bey’in sağlığını sarsmıştırBunun sonucu olarak hastalanırOğlunun kötü bir sona gittiğini sezinleyen annenin de hastalığı artar;sonunda bu kahırlara dayanamayarak ölür Ali Bey’e karşı olan kini bir türlü sönmeyen Mahpeyker, Dilaşub gibi onuda büsbütün mahvetmek kararındadırBu kararını gerçekleştirmek üzere bir plan düzenler:Ali Bey’i bir eğlenti evine çağıracak ve orada bir yolunu bulup öldürecektirKocasını her zaman sevmiş olan,hala da seven Dilaşub, bu planı öğrenirBüyük zorluklarla, gizli yollardan ona haber salar, hakkındaki kötü hazırlığı kendisine bildirirBu habere önce inanmayan Ali Bey,gittiği evde durumun gerçekten de böyle olduğunu öğrenince bir yolunu bulup kaçar ve kurtulurEşinin kurtuluşundan dolayı büyük bir mutluluk içine düşen Dilaşub, onun kaçarken bıraktığı paltosuna sarılır ve yatağına girerBiraz sonra genç adamı öldürmekle görevli kiralık katil odaya girerKaranlık odada göz yordamı ile aranırken, köşede palyolu birinin uyuduğunu görür; usulca yanına sokulup elindeki bıçağı kelbine saplar,kadıncağızı öldürür Bu arada Ali Bey, karakola gitmiş birkaç emniyet görevlisi alarak yeniden eve dönmüştürİçeri girip de Dilaşub’un kanlar içinde yüzen cesedini görünce çılgına dönerTam o sırada dudaklarında zalim bir tebessümle, içeriye Mahpeyker girmektedirKendini kaybeden Ali Bey, Dilaşub’u öldürn bıçağı kapıp Mahpeyker’i delik deşik eder ve yanındaki emniyet görevlilerine teslim olur Ali Bey; artık herşeyii ,sağlığını,sevdiği kadını,şeref ve onurunu, servetini yitrmiş bir zavallı bir insandırBu büyük elemlerim havası içinde bir süre hapishane köşelerinde sürünür ve birgün tam bir hüsran içinde son nefesini verir 3 MUHTEVA BİLGİSİ AANA FİKİR : Karşılaştıkları olaylar hakkında derinlemesine değerlendirme yapmadan karar veren insanlar çoğu zaman yanlış yaparlarVe ne yazık ki bu karardan dönmeleride çok zor olurGenellikle son pişmanlık fayda etmez B ALINACAK DERSLER : · Güvendiğimiz insanları iyi tanımamız lazımdır · Sevdiğimiz insanları seçerken çok dikkatli olmalıyız · Kalbimizin sesini dinlerken beynimizin de sesini dinlamaliyiz · Aşık olunmaması gereken kişilere aşık olanların hayatları alt-üst olur · Seçimlerimiz yaparken sonuölarını göz önünde bulundurmalıyız · Kaybedecek birşeyi olmayanlar hiçbir şeyden korkmazlar · Düşünerek karar vermeliyiz · Bir anlık zevkler uğruna hayatımızı karartmamalıyız BOLAYIN KİŞİLERİ VE TAHLİLLERİ : ( 1 ) FİZİKİ TAHLİLİ ALİ BEY : Yirmi bir, yirmi iki yaşlarında yakışıklı bir delikanlıdırSarı benizli, kızların dikkatini toplayacak derece çekicidirMahpeyker’in ona vurulmasının tek sebebi de onun bu karşı konulmaz çekiciliğidir MAHPEYKER : Boyu posu gayet düzgün, siyahımsı samur saçlı, incerek düz kaşlı, noktalı yeşil gözlü, çekme burunlu,ufacık ağızlı, kor dudaklı bir kadındır ATIF BEY :Aşağı yukarı Ali Bey’le aynı yaştaydıZarif biri olan Atıf Bey terbiyeli olduğu kadar düzgün giyimli ve bakımlı bir adamdır MESUT BEY : Ellili yaşlarda olan Mesut Efendi’nin şakkalarına aklar düşmüş, yüzünde çizgiler belirginleşmiştirTerbiyesini dış görünüşüyle açığa çıkarır FATMA HANIM : Ali Bey’in annesi olan Fatma Hanım, özellikle kocasının ölümünden sonra iyice yaşlanmıştırÖlmeden önce oğlunun mürüvvetini görmek ister ABDULLAH EFENDİ: Çok zengin olan Abdullah Efendi, Suriyeli bir Arap’tırYaşı yetmişi geçtiği halde kadın, kız peşinde koşmaktan kendini alamazYüzüne bakılamayacak kadar suratsız, çirkin bir adamdırYüzü çiçek bozuğundan delik deşik, rengi zenci hurması denilecek drecede koyu esmerdirGözü de hastalıklardan dolayı hem pereli hem de çipildiAlt kısmı frengiden dökülmüş çentik,yarım burnu;fırça yüzü görmemiş çürük dişleri; uyuz hyvan tüyü kadar seyrek bıyık ve sakalı, yüzünün korkunçluğunu bir kat daha arttırmaktadır DİLAŞUB : Vücudunun tüm güzellikleriyle tam bir melektirGüzelliğiyle Ali Bey’i etkileyen Dilaşub,sçları sırma gibi sarı; alnı duru ve beyaz; tatlı mavi gözleri ve gülpembe yanaklarıyla çok çekiciydi ( 2 ) RUHİ TAHLİLİ ALİ BEY : Vatanımızın kültür merkezi olan İstanbul’da büyümüş, özel öğretmenlerden ders almış, çok muhteşem şekilde öğrenim görmüştürO kadar ki;daha on yaşına bastığı zaman birkaç yabancı dl öğrenmiştiAli Bey’in terbiyesine ve davranışlarına bakanlar kendisini adeta bir melek zannederlerdiFakat Ali fazlaca sinirli ve kanı oynak birisiydiBunun neticesi olan hiddetini, aldığı terbiye ve gördüğü şefkatli muameler sayesinde, herhangi bir şeye karşı lüzumundan fazla, adeta esirlik derecesinde düşkünlüğü hemen her halinden anlaşılırsıHer neye merak sarsa, bütün işlerini bir yana bırakır, dünyayı unutur, sadece onunla meşgul olurduBir şeyi arzu eder de gerçekleştirmesinde küçük bir engele rastlasa, arzusu ne kada önemli olursa olsun, onu gerçekleştirmek için en büyük fedakrlıktan çekinmezdiHatta ufak bir emeline ulaşamıyınca günlerce hastalanır; geceleri gizli gizli ağlardı MAHPEYKER : Terbiye ve ahlak bakımından Ali Bey’in tamamen zıddıydıAlçak ve namussuz bir aileden yetişmiş; daha on dört, on beş yaşına gelmeden rezaletin her çeşidini öğrenmiştiBiraz okuyup yazma öğrendiği ve hemen bütün şahitlerini İstanbul’un tanınmış aşifteleriyle geçirdiği için şeytani zekası çok gelişmiştiİstediği adamı elde edip ona keyfinin istediği şekilde tahakküm ederdiSon derece şehvet düşkünü olduğu için hoşlandığı erkekleri bin cilveyle hükmü altında tutmak ister ve bunu daima ustalıkla becerirdiYakışıklı erkekleri gerçekten severdi; fakat yılan bir adama nasıl sarılırsa bu da öyle sarılmak isterdiVe o erkeğin yalnız kendisine ait olmasını isterdi ATIF BEY : Ali Bey’in iş arkadaşı olan Atıf Bey en az Ali Bey kadar terbiyeli ve karakterli bir insandırKısa zamanda ALİ Bey ile canciğer arkadaş ve sırdaş olmuşturFikirleri ve nasihatlarıyla Ali Bey’e yardımcı olmaya çalışmaktdır MESUT BEY : Atıf Bey’in dayısı olan Mesut Bey İstanbul’un her köşesine sokularak çeşitli olayların içinde yoğrulmuş, dünyanın kaç bucak olduğunu anlamış, tecrübeli bir adamdıKötülerin düşmanı iyilerin dostuydu FATMA HANIM : Oğlunu gayet terbiyeli ve olgun şekilde yetiştirmeye dikkat ederdiOğlunun başına gelebilecek en ufak kötülük onu mahfederdiÖzellikle Mahpeyker’e aşık olduktan sonra oğlunun geleceğinden şüphe eder olmuştuAsıl isteği ölmeden önce hayırlısıyla oğlunun mürüvvetini görmekti ABDULLAH EFENDİ : Suriye’nin en alçak, en ahlaksı adamlarından biriydiOrtak olduğu tüccarları batırarak çok para kazanmış, bin bir hile ve düzenbazlıkla servetini kat kat arttırmıştıMahpeyker’le tanıştıktan sonra ona büyük bir ilgi duymuştur DİLAŞUB : Bir cariye olarak Ali Bey’in evine girmiştirAli Bey’le evlendikten sonra iftiraya uğraması sonucu satılmış ve Mahpeyker’in eline düştükten sonra bin bir sıkıntı ve işkenceye göğüs germiştirAslında Ali Bey’i gönülden sevmektedir ( 3 ) SOSYAL TAHLİLLERİ ALİ BEY :Babı-Ali’ de ktiplik yapan ALİ Bey özellikle bbasının ünüyle tanınmış terbiyeli ve dürüst biridirZor duruma düştüğünde babasından kalan mirası sayesinde geçinebilmiştir MAHPEYKER : Tam anlamıyla bir aşiftedirKendisinin bu aşifteliği annesinden kalmadırKüçük yaştan beri her türlü namussuzluğu ve ahlaksızlığı ypmıştırAklı fikri beğendiği erkeklerle birlikte olmaktadır ATIF BEY : İstanbul’un ileri gelen ailelerinden birinin çocuğu olarak yetişmiştir Eğitimini tamamladıktan sonra Babı-Ali’ de katiplik yapmaya başlamıştır MESUT BEY : Olgun ve terbiyeli karakteriyle, çeşitli yönleriyle tanınmış, güvenilir br insandırGayet tecrübeli olan Mesut Bey İstanbul’u, özellikle de Çamlıca’yı tüm yönleriyle bilmektedir ABDULLAH EFENDİ : Aşırı derecede zengin, bir o kadar da -------- ve namussuzdur Mısır’la yaptığı ticaret işleri sayesinde çok para kazanan Abdullah Efendi’nin yapamayacağı --------lik ve adilik yokturOndan her türlü kötülük beklenebilir |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|