|
|
Konu Araçları |
döneminin, fünun, genel, serveti, özellikleri |
Servet-İ Fünun Döneminin Genel Özellikleri |
10-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Servet-İ Fünun Döneminin Genel ÖzellikleriServet-i Fünun Döneminin Genel Özellikleri 1) ‘Sanat için sanat’ ilkesine beğlıdırlar 2) Cümlenin dize ya da beyitte tamamlanması kuralını yıkmışlar ve cümleyi özgürlüğüne kavuşturmuşlardır Beyitin cümle üzerindeki egemenliğine son verirler Cümle istediği yerde bitebilir 3) Servet-i Fünuncular aruz ölçüsünü kullanırlar Ancak aruzun dizeler üzerindeki egemenliğini de yıkarak, bir şiirde birden çok kalıba yer vermişlerdir 4) Onlar ‘her şey şiirin konusu olabilir’ görüşünü benimsemişler; fakat dönemin siayasal baskıları nedeniyle aşk, doğa, aile hayatı ve gündelik yaşamın basit konularına eğilmişlerdir 5) Şiirde ilk defa bu dönemde konu bütünlüğü sağlanmıştır 6) ‘Sanatkârâne üslup’ ve yeni bir ‘vokabüler’ (sözvarlığı) yaratma kaygısıyla oldukça ağır bir dil kullanmışlardır 7) ‘Kafiye kulak içindir’ görüşünü benimserler 8) Şiirde üç değişik biçim kullanmışlardır a) Batı’dan aldıkları ‘sone’ ve ‘terza-rima’ b) Divan edebiyatından alıp, türlü değişikliklerle kullandıkları müstezat (serbest müstezat) c) Bütünüyle kendi yarattıkları biçimler 9) Şiirde olduğu gibi romanda da (devrin siyasal baskıları nedeniyle) sosyal konulardan uzak dururlar 10) Romanda, romantizmin kimi izleri bulunmakla birlikte genel olarak realizme bağlıdırlar 11) Romanda da dil ağır, üslup sanatkârânedir 12) Roman tekniği sağlamdır 13) Yazarlar daha çok yaşadıkları ortamı anlatma yoluna gittikleri için konular, İstanbul’un çeşitli kesimlerinden alınmalıdır 14) Betimlemeler gözleme dayalıdır ve nesneldir 15) Bu dönem sanatçıları, devrin siyasal baskıları nedeniyle gazetecilik, tiyatro gibi alanlara pek fazla eğilmemişlerdir 16) Her bakımdan Avrupalılaşmak gerektiğine inanmışlar ve Batının ilim, sanat ve edebiyatından yararlanmaya çalışmışlardır 17) Dîvan edebiyatı büyük ölçüde zaafa uğratılmış, en ufak bir hamle yapamayacak hale getirilmiştir 18) “Sanat, sanat içindir” anlayışı hakimdir Bu yüzden sanatçılar halk yerine aydın zümreye seslenmişlerdir 19) Ortaya koyulan edebî ürünlerin ağırlık noktasını aşk, tabiat, merhamet, sanatkârın kendi günlük yaşayışı ve yakın çevresi gibi ferdî konular ve psikolojik tahliller teşkil eder 20) Şiir, hikaye, roman, edebi tenkit, makale ve mensur şiire çok önem verilerek bu türlerde Batılı örneklere ulaşılmış; tiyatro, mizah ve edebiyat tarihi gibi türler sönük kalmıştır 21) Bu dönem şairleri, Dîvan edebiyatı nazım şekillerinin pek çoğuna yer vermediler Verdiklerinde ise çok büyük değişiklik yaptılar Ayrıca Fransız şiirinden aldıkları sone-terza-rimo gibi Batı edebiyatını klasik nazım şekillerini kullandılar 22) Hece vezni önemsenmemiş, bu vezinle sadece çocuk şiirleri yazılmıştır Aruza önem verilmiştir Nazım, nesre yaklaştırılmıştır Göze göre kafiye değil, kulağa göre kafiye anlayışı benimsenmiştir 23) En kusurlu yönleri, dil ve üsluptur “Sanat, sanat içindir” anlayışı ile hareket ettikleri için, konuşma dilinden uzaklaşarak, anlaşılamayan bir dil ile süslü, yapmacık bir söyleyişe yöneldiler |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|