|
|
Konu Araçları |
hindiba, kara, kullanılır, officinale, taraxacum |
Kara Hindiba (Taraxacum Officinale) Nasıl Kullanılır |
10-19-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kara Hindiba (Taraxacum Officinale) Nasıl Kullanılır) 1 m'ye kadar yükselebilen çok yıllık otsu bir bitki olup, yaprakları parçalı ve tüylüdür Çiçekleri açık mavi ve nadiren beyaz renklidir Anadolu'da yaygın bir bitkidir Özellikle boş tarlalarda ve yol kenarlarında yetişir Inülin, uçucu yağ, acı maddeler ve glikozitler taşımaktadır Kavrulmuş köklerinin toz elde edilmesiyle elde edilen ürün Avrupa'da kahve yerine kullanılmaktadır Hindiba-i berri adıyla da bilinir (Referans2: TBaytop) Hindiba'nın bir de sebze olarak kullanılan (Cichorium endivia L-Compositae) türü vardır Bu tür 50-100 cm boyunda, 1-2 yıllık, yaprakları parçalı ve tüysüz otsu bir bitkidir Türkiye'de yabani olarak bulunmaz Bahçe ve bostanlarda (İstanbul, Bursa) sebze olarak yetiştirilmektedir İbn-i Sina bu bitkinin yapraklarının yıkanmadan ve soğuk su ile yapılan ekstrelerinin kullanılmasının gerektiğini savunan özel bir kitapçık hazırlamıştır "Hindiba Risalesi" denilen bu kitapçıktan yazmalar İstanbul kütüphanelerinde bulunur "Bostan Hindibası, , Frenk Salatası, ve Göynek adlarıyla da bilinir (Referans2: TBaytop) Kara Hindiba'nın en önemli iki özelliği, safra kesesi ve karaciğer hastalıklarında oldukça başarılı oluşudur Karaciğeri en olumlu etkileyebilen bitkilerden biridir Günde yenilen 5-6 çiçek sapının, kronik karaciğer iltihaplarında iyileşme sağlayabilir Bu saplar şeker hastalığına da iyi gelebilir Şeker hastaları bu saplardan günde 10 tane kadar, bitki çiçekli olduğu sürece yiyebilirler Saplar çiçekleri ile birlikte yıkandıktan sonra çiçekler koparılır ve saplar yavaş yavaş çiğnenerek yenir Bunlar acımsı, gevrek ve suludur ve kıvırcık salatanın tadını andırırlar Sık sık hastalanan ve kendilerini kötü hisseden kişiler, 14 günlük bir hindiba çiçek sapı kürü uygulayabilirler Bu kürün etkisi sizi şaşırtacaktır Ama bu saplar daha başka hastalıklarda da yardımcı olurlar Deri kaşıntılarını, egzamaları ve temriyeleri iyileştirebilirler Mide sıvılarını düzene sokar ve mide de birikmiş maddeleri temizler Taze çiçek sapları karaciğer ve safrakesesinin çalışmalarını düzenler Hindiba, içerdiği mineral tuzların yanı sıra, bolizma hastalıklarına karşı çok önemli maddeleri de içerir Kan temizleyici etkisi sayesinde, romatizma ve gut hastalıklarında da yardımcı olabilir Eğer taze çiçek sapı kürü 4 hafta sürdürülecek olursa, beze şişkinlikleri de yok olabilir Sarılık ve dalak hastalıklarında da hindiba başarıyla kullanılabilir Hindiba kökü, çiğ yenildiğinde veya kurutulup çay biçiminde kullanıldığında, kan temizleyici, sindirim kolaylaştırıcı, ter ve idrar söktürücü ve canlandırıcı etkilere sahiptir Bu kökler kanı inceltir ve kanın koyu olması halinde başarıyla kullanılabilir Eski bitki kitapları, hindiba yapraklarının ve köklerinin kaynatılarak, suyunun kozmetik olarak kullanıldığını yazıyorlar Kadınlar gözlerini ve yüzlerini onunla yıkıyor ve böylece saf bir görünüm kazanabileceklerine inanıyorlardı Bu bitki, kış dinlenmesine çekilen bitkilerden değildir ve yaprakları kar altında bile gelişir Her yıl ilkbaharda, hindiba çiçeklerinden, çok lezzetli sağlığa yararlı bir pekmez yapılabilir (Referans1: MTreben) Bu değerli bitki eskiden beri çok önemli bir yere sahip olmasına rağmen ne yazık ki, pek çok kişi tarafından tanınmaz ve zararlı bir ot olarak bilinir ergenlik sivilceleri ısırgan otunun ve hindibanın kan temizleyici özelliklerini sayesinde iyileştirilebilirler (Referans1: MTreben) Kullanım Biçimleri : Çay hazırlamak: Yarım tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış kara hindiba kökü, bir su bardağı dolusu suya akşamdan eklenir, ertesi sabah kaynama derecesine kadar ısıtılır ve süzülür Bu çay, kahvaltıdan yarım saat önceye ve yarım saat sonraya bölünerek, yudum yudum içilir Bitki salatası: Taze bitkinin köklerinden ve yapraklarından hazırlanır Çiçek sapları: Çiçekleriyle birlikte yıkanan kara hindiba sapları, çiçeklerinden ayrılarak, günde 5-10 tane yenebilir Hindiba Pekmezi : İki avuç dolusu kara hindiba çiçeği bir litre soğuk suya eklenir ve hafif ateşte kaynamaya bırakılır Taşmak üzereyken ocaktan indirilir ve sabaha kadar bekletilir Ertesi gün hepsi bir süzgece boşaltılır ve çiçekler iyice sıkılır Bu suyun içine bir kilo şeker eritilir ve ince dilimler halinde yarım limon eklenir ( limon suyu da sıkılabilir ) Daha fazla limon pekmezi ekşitebilir ! Tencere kapaksız olarak ocağa konur Vitaminlerin yitirilmemesi için, ısının çok düşük olması gerekir Fazla sıvı böylece, kaynamaya gerek kalmadan buharlaşır Elde edilen kütle bir veya iki kere soğumaya bırakılarak, pekmezin en iyi kıyama gelmesi sağlanır Uzun süre beklediğinde şekerlenmemesi için, yoğunluğunun fazla olmaması gerekir Ama ince de olmamalıdır, yoksa bir süre sonra ekşimeye başlar Kahvaltı ekmeğine sürülebilecek kıvamda, çok lezzetli ve ağdalı bir pekmez olmalıdır |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|