|  | Türkiye'de Parlamentonun Tarihi |  | 
|  10-11-2009 | #1 | 
| 
Şengül Şirin   |   Türkiye'de Parlamentonun TarihiParlamento-Türkiye'de Parlamentonun Tarihi Osmanlı döneminde 1876 Anayasası'nda öngörülen ilk parlamento 19 Mart 1877'de toplandı  İki dönem halinde yaklaşık 6 ay çalıştıktan sonra 13 Şubat 1878'de II  Abdülhamid tarafından süresiz tatil edildi  Bu tatil 30 yıl kadar sürdü  Anayasanın 24 Temmuz 1908'de yeniden yürürlüğe konması ile 17 Aralık 1908'de yeniden meclis açıldı  Üç dönem olarak 2 Ağustos 1914'e kadar aralıklarla çalışan parlamento, bu tarihte yeniden süresiz tatile girdi  12 Ocak 1920'de toplanan son Osmanlı parlamentosu İstanbul'un işgalindan iki gün sonra son kez  toplandı  11 Nisan 1920'de de feshedildi  Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk parlamento, egemenlik yetkisini kullanan padişahın yetkilerini sınırlamak üzere kurulmuş değildir   Parlamento, çeşitli iç ve dış necilerle ilan edilen anayasanın getirdiği bir yasama organıydı ve parlamentonun çalışmaları olmaksızın ülke çok uzun bir süre mutlakıyetçilikle yönetilebilmiştir  Parlamento siyasal gücünü II  Meşrutiyet'İn ilanından sonra kazanmışsa da, I  Dünya Savaşı sırasında etkinlik gösterememiş, toplantı halinde bulunmadığı süreler içinde yürütme organı tarafından geçici yasalar çıkarılmıştır  Bu da, Osmanlı Devleti'nde halkın egemenliği, yasanın üstünlüğü gibi kavramlann henüz uygulama alanı bulamadığını göstermektedir  Osmanlı Devleti'nin bu güçsüz parlamentosunun anayasaya göre kuruluş biçimine bakıldığında iki meclisin var olduğu görülür  Bunlardan Ayan Meclisi (Meclis-i Ayan) doğrudan padişah tarafından, devletin çeşitli kademelerinde görev yapmış, güvenilir ve 40 yaşını aşmış kişiler arasından, yaşam boyu görev yapmak üzere atananlardan oluşurdu  Bu meclisin asıl görevi, Milletvekili Meclisi (Meclis-i Mebusan) üyelerince verilen yasa tekliflerinin anayasaya ve padişahın haklarına uygun olup olmadığını incelemekti   Osmanlı parlamentosunun ikinci meclisi olan Milletvekili Meclisi ise her 50 bin erkek nüfusa biı milletvekili olmak üzere halk tarafından seçilen üyelerden kuruluydu  I  Meşrutiyet döneminde Osmanlı parlamentosu padişahın iradesiyle açılır, padişahın iradesiyle kapanırdı  Yasaların çıkarılması, teklif aşamasından kabul aşamasına kadar padişahın iradesine bağlıydı  Bakanlar kurulu üyelerini doğrudan padişah atar ve görevden alırdı  Hükümet bu meclisçe denetlenemediği için parlamenter bir düzen kurulamamıştır  II  Meşrutiyet döneminde ise, yapılan anayasa değişikliklerinden sonra parlamentonun yasa koyma yetkisini kullanması kolaylaştırılmıştır  Öte yandan gene bu dönemde, bakanlar kurulunun toplu olarak ya da bakanların teker teker meclis önünde siyasal açıdan sorumlulukları kabul edilerek parlamentoya denetim işlevi tanınmıştır  Cumhuriyetin ilanından da önce 23 Nisan 1920'de toplanan ilk  Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM) bu yana, 1982 Anayasası ile dördüncü anayasa dönemine girilmiştir  Bu süreç içinde parlamentonun niteliği, işlevi, yapısı çeşitli değişiklikler göstermiştir  Bu arada 27 Mayıs 1960, 12 Eylül 1980 askeri müdahaleleri ile parlamento iki kez kapatılmış, 12 Mart 1971 müdahalesi ile kurulan askeri yönetimin etkisi altında kalmıştır  23 Nisan 1920'de toplanan ilk parlamento, batıdaki parlamento geleneğinden farklı olarak, kralın mutlak yetkilerinin sınırlanması için değil, yıkılan bir devletin işgal edilen topraklan üzerinde, ulusun iradesiyle yeni bir devletin kurulması için toplanmıştır  Nitekim 1921 ve 1924 anayasaları egemenliğin kayıtsız koşulsuz ulusa ait olduğunu ve egemenliği kullanma yetkisinin yalnızca TBMM'de bulunduğunu belirtmiştir  Bu nedenle 1960'a kadar siyasal organlar arasında meclisin üstünlüğü, hukuk kuralları arasında da yasanın üstünlüğü ilkeleri benimsenmişti  1961 Anayasası'yla meclis egemenlik yetkisi kullanan tek organ olmaktan çıkarıldı  Anayasada belirtilen ve görev verilen öbür organların da egemenlik yetkisi bulunduğu belirtildi  Bu organlardan en önemlisi, yasama organının etkinliklerini anayasaya uygunluk açısından denetleyen ve anayasaya aykırı bulduğunda yasaları iptal edebilen Anayasa Mahkemesi'dir  Böylece, yasanın üstünlüğü ilkesi de yerini, anayasanın üstünlüğü ilkesine bıraktı  Bu yeni ilkeler 1982 Anayasası'yla da sürdürüldü  1960'a kadar tek meclisli bir parlamento işbaşındayken, 1961 Anayasası'yla Millet Meclisi'nin yanı sıra Cumhuriyet Senatosu adıyla ikinci bir meclis daha kuruldu  1982 Anayasası'yla yeniden tek meclisli parlamentoya dönüldü  Türkiye'de parlamento, 1946 seçimlerine değin muhalefet partilerinin bulunmadığı, tek partinin iktidarda olduğu, çoğulcu olmayan bir siyasal sistemin parlamentosuydu  1982 Anayasası'yla siyasal kararlar verme sürecine değişiklikler getirilmiş, meclisin yasama işlevi sınırlanmıştır  Bu durum bir anlamda, 1971 askeri müdahalesi sırasında anayasal düzene sokulan yasa gücünde kararnamelerin alanının genişlemesi ve bunların kabul usulünün kolaylaştırılmasının devamıdır  Ayrıca, olağanüstü dönemlerde cumhurbaşkanının başkanlığında toplanan bakanlar kurulunun kabul ettiği yasa gücündeki kararnamelerin anayasal denetimden geçmesinin yolları güçleşmiştir  Bu arada cumhurbaşkanının siyasal açıdan sorumsuzluğu ilkesi korunmuş ve yetkileri artırılmıştır  Bu durum, 1982 Anayasası'yla getirilen sisteme "başkanlı parlamenter sistem" ya da "zayıflatılmış parlamenter sistem" gibi çeşitli adların verilmesine neden olmuştur  1982 Anayasası'na göre, yasa koymak, değiştirmek ve kaldırmak; bakanlar kurulunu ve bakanları denetlemek; bakanlar kuruluna belli konularda yasa gücünde kararname çıkarma yetkisi vermek; bütçe tasarılarını görüşmek ve kabul etmek; para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek; uluslararası anlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak; genel ve özel af ilanına, mahkemelerce verilip kesinleşen ölüm cezalarının yerine getirilmesine karar vermek TBMM'nin görev ve yetkileri arasındadır  Gene bu anayasaya göre TBMM yurttaşlarca seçilen 450 milletvekilinden oluşur  30 yaşını dolduran her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı milletvekili seçilebilir  Ama en az ilkokul mezunu olmak ve anayasada sayılan suçları işlememiş olmak gerekir  TBMM seçimleri her beş yılda bir yapılır  Meclis, bu süre dolmadan seçimin yenilenmesine karar verebilir  Ayrıca anayasada belirtilen koşullara uyularak cumhurbaşkanınca verilecek karara göre de seçimler yenilenebilir  TBMM üyeliklerinde boşalma olması durumunda her seçim döneminde yalnızca bir kez ara seçim yapılabilir  Seçimler yargı organlarının genel yönetimi ve denetimi altında yapılır  TBMM üyelerinin yasama dokunulmazlıkları ve sorumsuzlukları vardır  Başka nedenlerin yanında, partisinden istifa eden ve başka bir partiye giren milletvekilinin üyeliğinin düşeceği öngörülmüştür   
				__________________  Arkadaşlar, efendiler            ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler,            müritler, meczuplar memleketi olamaz  En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet            tarikatıdır   | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |