Psikolojide Kavramlar 2 |
10-15-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Psikolojide Kavramlar 2Psikolojide Kavramlar 2 Anomi Anomi genel olarak sosyal bağın zayıflamasını ifade etmektedir Ancak Parsons'ın modern çağdaş sosyal bilimin merkezi kavramlarından biri saydığı anomi kavramı, sosyal bilimlerin tarihi boyunca farklı çağrışımlar ve anlamlarda kullanılmıştır Etimolojik olarak anomos (yasasız, yasası olmayan) ve türevi anomia sözcüklerinden gelen anomi kavramı, sözcük anlamıyla normsuz, yasasız olma durumunu ifade etmektedir Ancak sosyologlar, anominin kavramlaştırılmasında farklı bakış açıları sergilemektedir: Hangi yasa ve normların söz konusu olduğu, yasa ve normların salt yokluğunun mu yoksa saygınlığının azalmasının ve karşı çıkılmasının mı söz konusu olduğu, tek bir anominin mi olduğu yoksa pek çok anomiden mi söz edilebileceği gibi hususlarda farklılıklar gözlenmektedir Yine anomi çerçevesinde ele alınan olgularda da büyük bir çeşitlilik görülmektedir Örneğin, kolektif şiddet hareketlerinde, bireysel pasiflik ve ilgisizlikte, sınırsız istek ve tutkularda, geleceğe yönelik umutların kaybında, farklı normlar arası çatışmalarda, toplumda ve kurumlarında normatif sistemin yıkılmasında, eylem hedef ve amaçlarının belirsizliğinde anomiden söz edilmiştir (Besnard, 1987) Anomi konusuna eğilen teorisyenlerden Durkheim'a göre anomi kavramı, genel bir deyişle bireylerin, belirli bir toplumda insan davranışlarını düzenleyen ve idealleri yansıtan sosyal değerlerle ilişkisinin zayıflaması veya kopmasını ifade etmektedir Merton gibi diğer bazı sosyologlara göre ise toplumda entegrasyon aygıtları işlemediğinde, anomi belirir Anomi durumu, sosyal normlardan sapma durumudur Toplumun bireye önerdiği amaçlar ile bireyin bu amaçlara ulaşma konusunda, genellikle sosyal statüsüne göre sahip olduğu meşru imkanlar birbiriyle uyuşmadığında, anomi eğilimi güçlenir |
Psikolojide Kavramlar 2 |
10-15-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Psikolojide Kavramlar 2Anomik Kişilik Ölçeği Anomi olgularının emprik düzeyde incelenmesi çerçevesinde Srole tarafından geliştirilen bu ölçek, kişilerin sosyal entegrasyon düzeylerini belirlemeyi amaçlamaktadır 1956 yılında geliştirilen ve 1960'lı yıllarda yaygın olarak kullanılan, ancak daha sonraki yıllarda kavramsal arkaplanının zayıflığı nedeniyle eleştirilen Srol Ölçeği, bireyin diğerleriyle ve toplumla ilişkilerini nasıl gördüğü üstünde odaklasan beş maddeli kısa bir ölçektir Ölçeğin, anomiyi bir olgu olmaktan çıkarıp kişilerin bireysel ruh haline ilişkin bir değişkene dönüştürdüğü ve anemiden ziyade, diğerlerinden kuşkuyu içeren genel umutsuzluk duygusunu ya da karamsarlığı Ölçtüğü, üstelik soru yapısı itibariyle kişileri pozitif cevaplamaya ittiği ve bu nedenle de 'anomik' kişilerin oranını yapay olarak yükselttiği öne sürülmüştür (Mignot, 2002) |
Psikolojide Kavramlar 2 |
10-15-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Psikolojide Kavramlar 2Anti-Psikiyatri Anti-psikiyatri terimi, genel olarak psikiyatri ve psikanalizin Ortodoks biçimine karşı 1955 ile 1975 yılları arasında gelişen eleştirel hareketi ifade etmektedir David Cooper tarafından belirli bir bağlamda ortaya atılmış olan terim, daha sonra anlam genişlemesine uğrayarak, Batı dünyasında hakim psikiyatrik anlayış ve kurumlara radikal bir politik karşı çıkma hareketi şeklinde yayılmıştır: İngiltere'de David Cooper ve Ronald Laing, ABD'de Thomas Szasz ve Gregory Bateson (Palo Alto Ekolü), İtalya'da Franco Basaglio, vb Michel Foucault ve Gilles Deleuze de Fransa'da anti-psikiyatrik karşı çıkışın farklı bir versiyonunu ortaya koymuşlardır Anti-psikiyatri, bir bakıma kurumsal psikoterapinin mantıksal devamı olmuştur (Roudinesco ve Plon, 1997): Zira kurumsal çerçevedeki psikolojik tedavi, kötü durumdaki akıl hastanelerinin reformu ve terapi personeli ile hasta ilişkilerinin iyileştirilmesine çaba harcarken, anti-psikiyatri, akıl hastanesinin ve ruh hastası kavramının ortadan kalkmasını savunmuştur Roudinesco ve Plon'un belirttiğine göre, anti-psikiyatri akımı Mary Barnes isimli bir hemşirenin serüvenini bayrak edinmiştir Tedavisi imkansız bir şizofreni teşhisiyle 40 yaşlarındayken Kingsley Hail hastanesine kapatılan Mary Barnes, orada 5 yıl boyunca kaldıktan sonra (bir bakıma sembolik olarak öldükten sonra), 'yeniden doğmuş', ressam olmuş ve kendi 'cehenneme yolculuk' ya da serüveninin kitabını yazmıştır Cooper daha sonra (1967) anti-psikiyatriyi bir ütopya olarak da konumlamaya ve ezilmiş halkların kurtuluş hareketi çerçevesine oturtmaya çalışmıştır: Komün hareketi sırasında "Ezenlerin saatine son; ezilenlerin saati geldi" tarzı sloganlarla duvar saatlerine ateş eden göstericileri saygıyla anmıştır Anti-psikiyatri hareketi kısa sürmesine karşılık son derece etkili olmuştur |
Psikolojide Kavramlar 2 |
10-15-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Psikolojide Kavramlar 2Arketip Arketipler, Jung'un ifadesiyle, kolektif bilinçaltının içerikleridir Bir tür ilkel atavi imajlar diyebileceğimiz arketipler, davranışlarımızı yönlendirir ve folklor malzemesi, sanat eseri, masal ve efsane gibi kişisel veya kolektif üretimleri etkiler Bu nedenle terapi veya formasyon gruplarının çalışmalarında, Grek ve Roma, Doğu, Musevi, Hıristiyan ve İslam mitolojilerinin, temel folklor figürlerine dayanılarak grup söylemlerinin analizi yapılmaktadır Örneğin Yunus Peygamber ve Yunus Balığı, Ödip ve Babanın Ölümü, Kronos'un Kendi Çocuklarını Yemesi, Kaybolan Cennet, Graal Efsanesi, Ebedi Dönüş, Ölümlü-Ölümsüz İkizi, Habil ve Kabil gibi figürler, söylemlerin deşifre edilmesinde kullanılmaktadır |
Psikolojide Kavramlar 2 |
10-15-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Psikolojide Kavramlar 2Ashby Yasası Sibernetik teorisyenlerinden W R Ashby (1958) tarafından karmaşık organizmaların (insan, makine, ekipman seti, vb) özelliklen konusunda ortaya atılan bu yasa, organizma ile çevrenin etkileşiminde, organizmanın çevresel mesajlara veya uyaranlara karşılık verme kapasitesini ifade etmektedir Ashby'e göre "bir organizma için bozucu etkenlerin türlülüğü ne kadar büyük ve kabul edilebilir durumların türlülüğü ne kadar küçükse, organizmanın tepki yeteneği o kadar büyük olmalıdır" Ashby yasası, sibernetik sistemlerde, entropiyle mücadele etmenin temel ilkesi olarak nitelendirilebilir |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|