Ortaoyunu- Ortaoyununun Bölümleri-Ortaoyununun Kişileri

Eski 09-18-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Ortaoyunu- Ortaoyununun Bölümleri-Ortaoyununun Kişileri



Ortaoyunu- Ortaoyununun Bölümleri-Ortaoyununun Kişileri



Ortaoyunu, geleneksel Türk seyirlik oyunlarının başlıcalarından biridir Karagöz, meddah, kukla gibi öbür geleneksel seyirlik oyunlarla ortak ya da benzer yönleri vardır Bugün bilinen biçimini 19 yüzyılda almışsa da, başlangıcı hayli geriye gider Anadolu Selçukluları döneminde karşılıklı konuşmaya dayalı oyunların varlığı bilindiği gibi, Osmanlılar döneminde de çalgılı, danslı, taklitli, gülünç oyunlar özellikle büyük kentlerde yaygındı Bu oyunların da yer aldığı şenlikleri betimleyen birçok minyatür vardır Önceleri meydan oyunu, kol oyunu gibi adlarla anılan ortaoyunu son biçimini aldığı 19 yüzyılda daha çok zuhuri kolu (sonradan ortaya çıkan oyun) adıyla tanınmıştır


Adının da çağrıştırdığı gibi, ortaoyunu bir açık alan oyunudur Ama mevsimine göre kapalı yerlerde de oynanmıştır "Palanga" denen ortaoyunu alanı daire ya da elips biçiminde olur, izleyiciler bu alanın çevresinde sıralanırdı Kadın izleyicilerin bulunduğu bölüm kafeslerle çevrilirdi Oyun alanı ip gerilmiş kazıklarla belirlenir, izleyicilerin hemen önündeki bir köşede çalgı takımı yer alırdı Ortaoyununun başlıca dekoru, "yeni dünya" denen ve evi simgeleyen iki üç kanatlı, kafesli bir paravan ile dükkânı simgeleyen iki kanatlı daha küçük bir paravan ve arkalıksız bir iskemleydi Oyuncular sandık odası adı verilen soyunma odalarından çıkıp bir yanda bırakılan küçük bir aralıktan alana girerlerdi




Klasik bir ortaoyunu Karagöz oyunundakine benzer biçimde mukaddime (giriş), muhavere (karşılıklı konuşma), fasıl ve bitiş bölümlerinden oluşurdu Alana önce çalgı eşliğinde oyunun iki ana tipinden biri olan Pişekâr girer, baş çalgıcı sayılan zurnacıyla kısa bir konuşmanın ardından, o gün oynayacakları oyunun adını söyleyerek gösteriyi başlatırdı İkinci ana tip olan Kavuklu'nun gene çalgı eşliğinde alana girmesiyle başlayan muhavere bölümü kendi içinde ikiye ayrılırdı Kavuklu ile Pişekâr'ın birbirleriyle tanış çıkmalarıyla sonuçlanan ilk bölüm "arzbâr" adıyla anılırdı


Bunun ardından Kavuklu'nun, sonunda rüya olduğu ortaya çıkan bir öykü anlattığı "tekerleme" bölümü gelirdi Karagöz oyunundaki gibi asıl oyunla ilgisi olmayan muhavere bölümü izleyicileri gösteriye ısındırmayı amaçlardı Asıl oyunun yer aldığı fasıl bölümünde Kavuklu sürekli olarak alanda kalır, oyunun konusuna göre sahneye çıkan çeşitli tiplerle güldürücü konuşmalar yapardı Bu bölümde zaman zaman Pişekâr da alana gelerek ya yeni tipleri Kavuklu'yla tanıştırır ya da oyunun akışını yönlendirirdi Oyundaki düğüm genellikle, Karagöz oyununda olduğu gibi sarhoş tipinin ortaya çıkmasıyla çözülürdü Çok kısa olan bitiş bölümünde Pişekâr ile Kavuklu karşılıklı birkaç söz söyledikten sonra, Pişekâr'ın oyunun son bulduğunu açıklaması, işlemiş oldukları kusurlardan ötürü özür dilemesi, gelecek oyunun adını, yerini ve zamanını açıklamasıyla oyun son bulur, Kavuklu ve Pişekâr müzik eşliğinde alandan çıkarlardı

Ortaoyununda yer alan bütün tipler Karagöz oyununun tipleri gibidir Ama Karagöz perdesinde gösterilme olanağı olan doğaüstü yaratıklarla, hayvanlar, sandal, araba gibi binek araçları ortaoyununda yer almaz Ortaoyunun iki ana tipi olan Pişekâr ile Kavuklu da Hacivat ile Karagöz'ün karakter olarak aynısıdır Ama Pişekâr ile Kavuklu canlı kişiler olduklarından sözlerini vücut hareketleriyle, yüz mimikleriyle güçlendirmek olanağına sahiptirler Bu durum öbür tipler için de geçerlidir Ayrıca bütün tipleri tek kişi tarafından canlandırılan Karagöz oyunu metne daha çok bağlı kalmak zorundayken ortaoyunu oyuncuları oyunun akışına göre metinde çeşitli değişiklikler yapabilirler, yeni espriler üretebilirlerdi

Ortaoyununun oyun dağarcığı da Karagöz oyunuyla büyük benzerlik gösterir Karagöz'ün dağarcığında 40 kadar oyun yer alırken, ortaoyununda saptanabilen oyun sayısı 80'in üstündedir Bunların büyük bölümü ortaoyununun yaygınlık kazandığı 19 yüzyıl sonu ile 20 yüzyıl başında oluşturulmuş, nevicad (sonradan çıkmış) olarak adlandırılan oyunlardır Cumhuriyetten sonra değişen sanat anlayışına uymayan, gittikçe yaygınlaşan modern tiyatro ile baş edemeyerek yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutan ortaoyunu bu gelenekten yetişmiş son oyuncu olan İsmail Dümbüllü'nün ölümüyle (1973) tarihe karışmıştır (Ayrıca bak DÜMBÜLLÜ, İSMAİL; KARAGÖZ Oyunu)

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.