Rüyâ...

Eski 08-16-2009   #1
gülgüzeli
Varsayılan

Rüyâ...



Derdin devası olmayan zamanın çaresiz avuntusuydu aşk

Ademden kalan bir günahın sorgusuz meyvesi belkide…
Rüyanın aslını yazdım istersen uykumu kundakla
Bugüne dek yazılmayan değil bunlar
Vahdetten kesrete huzuruna ilk çıkışı değil harflerin yazıcının elinde…
Kuyuların berisinde şahitken ihanete Züleyha bildiler de adımı açık artırmalara çıkardılar cürmümü
Lahitlere gömdüler bedenimi savunmamı yakarak
-ki suretim toprağın kokusunu taşıyor hala ellerim hevesinde yangınının-
Vicdanlarının sesini kısarak kulaklarında boğdular feryadımı
Döküldü alnımdan kor halinde aşk!
İsim haktı yüzünün soluksuz geçtiği kader kitabının sayfalarında sökülen harflerin dikiğiydi kalbim Sağır rüzgâr saçlarımı dağıttı döşüne
Dillerine ezberlettikleri sözleri yüzüme vurdular
‘’adın Züleyha senin İnkara düşme Yeltenme kendinsizliğe Gömlek sende kan sende
Söyle Yusuf nerede?
Rüyanın rüyasını göremeyen Yusuf diye bilinmiş hiç kimse bilmesede
Böyle uyandım düşümün sancısından derviş
Saçlarımda ölümle çekişen yalnızlığımı kucaklayıp soğumaya bıraktım acımı
Dağılmış yanlarımın üstüne kapatırken tüm kapıları bu düş nereden kaçtı?
Ruhum aşarken eşikleri başkaları da gördü mü düşümü?
Bilemedin bu uygunsuz ağlayış düşün düşe acımasıydı Bıçağın gömlekte kana bulanmasına aldırma Gözlerin bıçak sırtı uykusuzluk nasılsa
Oysa ben susarak biriktirdiğim acılarımın çarmıhında yanmıştım aşk adına
Şimdi ölüme susadıkça yavaşlıyor zaman hızlanıyor içimin gelip geçmeleri
Akrebine kurban ediliyor kendimizden bozma anılarımız
Her saat başı yenilirken ellerim suçüstü bir arzunun bahçesinde aramızdaki deniz ve saçlarındaki yağmur yabancılığımızı kurtarmaya yetmiyor
Bu sabah öldüm daha
Acım taze
Saçlarımı kurula kefenle
Çıldırmaların içimizde bıraktığı acı hazzın doğrundayız biliyorum
Öyküsünü erteleyen tüm aşklar kadar yeminsiz yenildik oysa
Bu yüzden hep bitmeyen oluyor senin cümlelerin benimse ulu orta kanayışlarım
Ses vermezken notalarımız eski bir şarkı kadar anlamlı kalıyoruz derviş
Mırıldanışlarımızı sürüklüyoruz aşkın peşi sıra
İzimde gölgem…
Hangi aşk sürgünlüğünü bu kadar sevdi ki?
‘’Biz’’ derviş… Adından önce var olmayan biz kavuşmaların berisinde hasretin yamacında kalıyoruz
Yalanlardan kalan gerçekler uğurluyor her defasında içimizi
Ve arsızlığımızla sobeleyip inkarımızı oyun dışı bırakıyoruz gerçeği senin yanılttığını bilerek
Gerçeğin ipliği pazara çıktı derviş hadi Yusuf’un bu pazarda satıldığını söylesene
Ne fark etse boşa çıkıyor umut Umarsızlığımız katık ne de olsa mızıkçılığımıza
Göğsünde uyandırdığım haylazlığımdan uyandırma beni
Kentimizin ve kendimizin sıradanlığında iç çekişlerimizden tutuşuyor yetim yanlarımız
Kesilen saçlarına göz kırparken geceler ve beşiklerimiz unutmuşken annelerimizin kokusunu biz kendimize bulmacalar oynuyoruz
Çözümlensek ayrılık yarım kalsak ihanet kesilecek içimiz
Sahi sen oynadın bu oyunu değil mi derviş
Yanılmasaydık ve yangınlara müptela kesilmeden kırsaydık tüm aynaları yüzüstü düşmeyecektik beklide
Ayaklarımızdan asılmayacaktı yol boyu yorgunluğumuz
Adımızdan keskin suskunluğumuzdan öfkeli kalmayacaktık bizliğimize
Kimbilir’in kamburunda büyüyen bir yokluğuzbelkide
Ölü bir denize bakar gibiydin
Uzak sayrık dağınık tutuşmalar yakmadı tenimizi
Sevgisizliğin kahrını gördüm bakışında
İşte o gün gözlerini sevmedim
Biz hayatın kıyısından uzaklaşamadığımız için mi böyle düş kaldık?
Hani bir/likte uğurladığımız biz’liğimize haksızlık değil miyiz sencede?
Şimdi yaralarımızı sarsak anlamı kalmayacak ağlayışlarımızın
Umudu erteleyişimizin berisinde çürüyecek kimliğimiz
Vurulacağız ve kanımızla bozulacak aşka münhasır bu aleni sükût
Bizi kaçırsak da cinnetin resmi kalacak gözlerinde…
Ve ben sınıra en yakın olduğumuz an fark edeceğim biraz senin eksik kaldığını
Yanmayışlarınla yanışlarımda yanlıştın derviş Eksik kalışlarına aldırmadan çektin gözlerine ihanetin sürmesini
Kime baksan gerekçesizliğini sebep sürersin biz’siz ayrılığa Yokla kalbini yırtılmış mı örtün?
O’na benzetme sesini sesim bende intihar duruyor Masal kırıntılarıyla oyalanma Sana yakışmıyor vaatsiz yangın
Bildiğimle ahmak bilmediğimle hüküm kalıp adıma sana sesleneceğim son nefesimle!
‘Bana biraz sen versene derviş Biz’in kalbine yama yapacağım
Bu rüya yamasız görüldü Bendeki benin eksik/liğini biliyorum Bu hayat bana kifayetsiz Baksana hâlâ çıplak hikâyenin sırtı
Hadi topla kendini yüzün bende tecelli edecek birazdan Gidiyoruz…









Cengizhan Konuş

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Rüyâ...

Eski 08-16-2009   #2
LAST BREATH
Varsayılan

Cevap : Rüyâ...



Tek Kelime İle "MUHTEŞEM"
Yüreğine Sağlık Enise :)


__________________
Varlığım ne ifade etti ki, yokluğum bir şeyler göstersin

Ben olsam ne, olmasam ne ?






Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Rüyâ...

Eski 08-16-2009   #3
gülgüzeli
Varsayılan

Cevap : Rüyâ...



Teşekkürler vakit ayırıp okuduğun için
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.