Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ahlâkıydı, genel, sahabelerinin, zühd

Zühd Sahabelerinin Genel Ahlâkıydı

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Zühd Sahabelerinin Genel Ahlâkıydı




Zühd sahabelerinin genel ahlâkıydı
Hakkında Zühd sahabelerinin genel ahlâkıydı




Zühd sahabelerinin genel ahlâkıydı

İslâm, bir taraftan dünyalıklara aldanıp Allah (cc)’a ibadetten uzaklaşmayı yasaklarken ve dünyalıklara ait sevginin kalpten uzak tutulmasını isterken, diğer taraftan müminlere zekâtı, malın çok sevilmesine rağmen ondan Allah (cc) yolunda sadaka vermeyi, maddi ve manevi olarak kuvvetli olmayı, sürekli çalışmayı, hatta Kıyametin kopacağı bilinse bile eldeki fidanın toprağa dikilmesini emrediyor Demek ki hakkını vermek şartıyla zengin olmak, yani dünyalık elde etmeye çalışmak kötü bir şey değildir

Şüpheli olmak korkusu ile mübâh şeylerin çoğundan sakınmak, dünyadan ve dünyalık olan şeylerden uzak durmak mânâsına gelen zühd hakkında, Hâris el-Muhâsibî (ra) şunları söylemektedir; Zühd, insanın kalbini dünya sıkıntılarından uzak tutar Allah Teâlâ’nın yüceliğini ve büyüklüğünü tanımayı, tövbe etmeyi temin eder

Büyük velilerden Süfyân-ı Sevrî (ra) buyur*dular ki; Zühd, yamalı elbise giymek, arpa ekmeği yemek değil, dünyanın faydasız şeylerine gönül bağlamamak ve uzun emel sahibi olma*maktır Para, mal ve mülk, kişinin zâhid olmasına mâni değildir Dünyalığı bulunmayan da zâhid sayılmaz Dünyanın faydasız şeylerine aşırı düş*künlük olup olmadığı araştırılıp, ona göre hüküm verilir Bir kimsenin elinde dünyalığı vardır Fakat zâhiddir Bir kimsenin de dünyalığı yoktur Fakat zâhid değildir Mal, insanın silâhı gibidir Yani, insan canını, sıhha*tini, dinini ve şerefini mal ile korur

Endülüs’te ve Mısır’da yetişmiş olan büyük velîlerden, Mâlikî mez*hebi fıkıh âlimi Ebü’l-Abbâs-ı Mürsî (ra) sohbetle*rinin birinde buyurdular ki; Zâhid dünyâda gurbettedir Çünkü onun asıl vatanı âhirettir Yani o âhirete yönelmiştir Zâhidin dünyada gurbette ol*ması, kendisi gibi âhirete yönelmiş olanların yok denecek kadar az olup, insanların çoğunun dünyaya dalmış olması sebebiyledir Kendisi gibi olanlar bulunmadığı için, dünyada gurbette sayılmıştır

Osmanlı velî ve alimlerinden Muhammed Zâhidü’l-Kevserî (ra) İslâmiyetin emirlerine uymakta, yasaklarından sakınmakta, zühd, dünyadan uzaklaşmakta ve takvâda âdetâ isminin canlı bir misâliydi Dünya malına ve makamlarına değer vermez, dünyâ ehlinden uzak olmaya çalışırdı Bu yönüyle seçkin bir kişiliğe sahipti Hiç kimseye şahsî kin beslemezdi Bir kimsenin kendisini aldattığını anlarsa, onu tahkik ederek araştırır, o kimseyle bir daha münasebet kurmazdı Darlık ve sıkıntılara sabreder, kendisinde bulunan ilmî ve ahlâkî üstünlük sebebiyle diğer insanlardan kendini üstün görmezdi İlmini istismar vasıtası yapmaktan şiddetle sakınırdı Bu sebeple çevresi oldukça geniş*lemişti Hiçbir ücret almadan ders verirdi Yaptığı kitap tashihlerinden bile herhangi bir para veya karşılık almazdı Hayatının son günlerinde hastalığı iyice artınca, tedâvî masraflarını karşılayabilmek için kitaplarını satmaya karar vermişti O halde iken dahi talebelerinin maddî yardımla*rını kabul etmemişti Sıkıntılı günlerinde Fuâd Üniversitesinden iki profe*sör, kendisini ziyaret ederek üniversitede ders vermesini istediler Zâhidü’l-Kevserî özür dileyerek bunu yapamayacağını belirtti Onlar git*tikten sonra; ‘Niçin kabul etmediniz?’ diye sorulunca; ‘İçinde bulundu*ğum durumdan dolayı kesinlikle ücretli olarak ders vermemi istiyorlardı Bunun için kabul etmedim Böyle bir işi asla kabul edemem’ diye cevap verdi

Dünya varlıkları, mal ve servetler bir denize benzer İnsan da bu denizde yol alan bir gemi gibidir Denizin suyu geminin altında, yani dışında olursa gemi yüzer, ama aynı su geminin içinde olursa gemiyi batırır İşte müminin dünyalıklar karşısındaki tutumu böyledir Mala, servete sahip olmak caizdir; fakat mal ile şımarmamak, aldanmamak ve aşkını kalbe koymamak, onlar için deli divane olmamak, onların peşine koşmayı hayatın en kutsal hedefi yapmamak ve mal emanetiyle Allah’ın rızasını aramak şartıyla

Zühd, Peygamberimiz (sav)’in ve sahabelerinin genel ahlâkıydı Müminler böyle bir ahlâka sahip olmaya çalışmakla ancak imanlarını güçlendirebilirler ve peygamberlerine layık bir ümmet olabilirler



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.