`Şiirin Sultanları`Sultanlarin Dilinden

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

`Şiirin Sultanları`Sultanlarin Dilinden



SULTANLARIN DİLİNDEN



Altı yüz yıl bir imparatorluğa ve üç kıtaya hükmeden Osmanlı padişahları, sadece ülkeleri değil, gönülleri fethetmek için de dertlenmişler Bu nedendendir ki birçok Osmanlı sultanı şiir yazmış; edebiyatın, güzel sanatların en iyi örneklerini vermiş Prof Dr İskender Pala, `Şiirin Sultanları` kitabında padişahların bazısı bilinen bazısı pek bilinmeyen bu şiirlerinden örnekleri bir araya getirmiş ve kitap Asya Finans tarafından yayımlanmıştı `Şiirin Sultanları`, İstanbul 2010 AKB Ajansı Geleneksel Sanatlar Yönetmenliği, İBB Kültür AŞ ve Divan Edebiyatı Vakfı tarafından yeniden basıldı Kitabın yeni hali için Gülbün Mesara başkanlığındaki A Süheyl Ünver Atölyesi`nin ve Hüseyin Kutlu başkanlığındaki Uygulamalı Türk-İslam Sanatları Kütüphanesi sanatkârları, padişah minyatürlerini yeniden yorumladılar, şiirleri birer hat eseri olarak yazdılar, etraflarını tezhiplediler

Önceki gün bir toplantıyla basına tanıtılan bu yeni basımda, şiirlerin günümüz Türkçesiyle düz yazıya aktarılmış hali, Türkçe, İngilizce ve Arapça tercümeleri, hat sanatıyla yazılmış şekli ve padişah minyatürleri yer alıyor Sülüs, nesih, ta`lîk, divanî ve rika hat çeşitleri kullanılarak klasik tarzda yazılan şiirler için o şiire en uygun yazı türü seçilmiş Her şiir için farklı tasarımların yapıldığı kitapta, devletleri dize getiren 26 padişahın iç dünyasını yansıtan şiirler var

Kitapta, şiirle uğraştıklarını bildiğimiz Fatih Sultan Mehmet, Yavuz, Kanuni, II Selim, I Ahmet ve III Selim gibi şairlere birçok yeni isim ekleniyor Kuşe kağıda büyük boy basılan `Şiirin Sultanları`, Osman Gazi`nin
`Gönül kerestesiyle bin
Yenişehir ü Bazar yap
Zulm eyleme rençberlere
Her ne ider isen var yap
Osman Ertuğrul oğlusun
Oğuz Karahan neslisin
Hakk`ın bir kemter kulusun
İstanbul`u aç gülzar yap` dizeleriyle başlıyor

Ardından Orhan Gazi, I Murat, Yıldırım, Fatih, Yavuz Sultan Selim, II Selim, III Murat, Sultan İbrahim, Sultan II Mahmud, Sultan Abdülaziz ve daha birçok şair hükümdarın şiirleri sıralanıyor

Osman Gazi`nin oğluna vasiyet için söylediği dizelere bakınca haşmetli padişahların idare ettikleri insanlara karşı adaletli davranma konusunda kendilerini nasıl telkin ettikleri anlaşılıyor Genç Osman`ın
`Şah oldun ise de kuru toprak değil misin?
Bây oldun ise katre-i nâ-pak değil misin?
Dünya evinde zevk ü safâ hoştur velî
Rûz-i cezâda Fârisî mes`ûl değil misin?` mısraları ya da `Kanunî`nin
`Saltanat dedikleri ancak cihan gavgasıdır
Olmaya baht ü saadet dünyede vahdet gibi` beyti, Osmanlı padişahlarının dünya saltanatını bir hizmet makamı olarak gördüklerine işaret ediyor III Mehmet`ten kalan
`Cevr-i dilber, ta`n-ı düşmen, sûz-i firkat, za`f-ı dil
Dürlü dürlü dert için yaratmış Allahım beni`, Abdülaziz`in sarf ettiği
`Bunca derd ü mihnete katlandığım âyâ neden
Terk-i cân etsem de kurtulsam şu mihnethaneden` ifadeleri, cihana hüküm sürenlerin de gönüllerinde kendilerince dertler bulunduğunu kanıtlıyor Yavuz`un
`Muhabbet şâhının bir bende-i fermânıyız cânâ
Gedâ-yı kûy-ı aşkız âlemin sultânıyız cânâ` sözü ise bu ikiliği en güzel özetliyor

İskender Pala, kitabı hazırlarken padişahların duygularını en iyi yansıtacak şiirleri seçmeye özen göstermiş Dolayısıyla kitaptaki şiirlerden hareketle sultanların yaşamları ve kişilikleri hakkında bir fikir edinmek mümkün

Zaman

Alıntı Yaparak Cevapla

`Şiirin Sultanları`Sultanlarin Dilinden

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

`Şiirin Sultanları`Sultanlarin Dilinden



Padişah Şiirleri


Yavuz Sultan Selim

"Merdüm-i dideme bilmem ne füsûn etti felek

Giryemi kildi hûn eksimi füzûn etti felek

Sîrler pençe-i kahrimdan olurken lerzân

Beni bir gözleri âhûya zebûn etti felek "

***

Padişahı âlem olmak bir kuru kavga imiş

Bir veliye bende olmak cümleden âlâ imiş

***

Milletimde ihtilâf ü tefrika endîşesi

Kûşe-i kabrimde hattâ bîkarar eyler beni

İttihâdken savlet-i a’dâyı def’e çâremiz,

İttihâd etmezse millet dağ-dâr eyler beni

***

Geçme nâmerd köprüsünden ko aparsun su seni

Yatma tilki gölgesinde, ko yesün aslan seni

(Ridâniye Seferi'nde)

***

Sanma şâhım / herkesi sen / sâdıkâne / yâr olur

Herkesi sen / dost mu sandın / belki ol / ağyâr olur

Sâdıkâne / belki ol / âlemde bir / serdâr olur

Yâr olur / ağyâr olur / serdâr olur/ dildâr olur

***

Derdü bela

Gözlerimden aktı deryalar gibi yaşım benim

Dostlar ummadık şeyler gördü bu başım benim

Ben geda gurbed diarında kalır idim yanlız

Olmasa milletü derdü bela yoldaşım benim

***

Farsca Gazel:

Hodaya tora zibet in padişahi

Ke her padeşehra to peşt o penahi

Koni pest anra ke nebved pesended

Dehi ser ferazi be her kes ke hahi

Be gayr ez to şahi neşayed kesira

Ke esrar-e her bende dani gemahi

Ber esbat-e zatet ke der her sifat hest

Gehavend eşya ze meh tabbe mahi

Be gayr ez to em nist ez kes omidi

Be bahşa Selimi-ye hodra Ilahi

Ey Allahim, sana layik, bu padişahlik senin

Ki her padişahin arkasi ve siğinaği sensin

Alcartirsin (kücültürürsün) begenmediklerini

Yüceltirsin (sevip) istediklerini

Senden özgesine yaraşmaz şahlik

Her kulun gizlerini bilirsin

Eger isyandaysam, esirgeme rahmetini, azaltma

Hic kimse günahsiz olduğunu savunmaz

Senden özge yok umudum kimseden

Bağişla kendi Selim'ini sen

I Ahmed Han:

Varimi ben HAKK'a verdim gayri varim kalmadi

Cümlesinden el cekip bes dü cihanim kalmadi

Cünkü HUBBULLAH eristi cekti beni kendüye

Acti gönlüm gözünü gayri gümanim kalmadi

Evliya Himmeti yakti beni kül eyledi

Safiyim buldum safayi dü cihanim kalmadi

Ahmedi der ya Ilahi sana sükrüm dürür

Hamdülillah ask-i Hak'tan gayri varim kalmadi

bes: yeter, Dü Cihan: iki dünya, Hubbullah: Allah sevgisi,

Kendüye: kendinde, güman: kusku,Safi: temiz, halis Himmet: yardim

Kanuni Sultan Süleyman Han:

''Hak habibi olmasa olur midi Mi'rac ana

Olmasa Sultan-i Alem kim verirdi tac ana

Kaplamisti alemi zulmet seraser verdi nur

Sem'-i ruhsari anin cün dediler vehhac ana

Hak yoluna ihtiyar-i fakr edip fahrim dedi

Giymez idi verseler dürr ü cevahir tac ona

Hak ta'alanin resuli hem sefa'at kanidir

Halk-i alem razi mahserde kamu muhtac ana

Ey Muhibbi Hak ta'ala mu'cizin izhar ede

Cümleten ola Muti'ram ola ehl-i hac ana ''

***

Ey Muhibbî, âşık oldur, derd-i yârı hoş göre

Dertten kurtulmasın kim, derdine dermân arar

***

Gazel

Halk içinde mu’teber bir nesne yok devlet gibi

Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

Saltanat dedikleri ancak cihan gavgasıdır

Olmaya baht u sa’âdet dünyede vahdet gibi

Ko bu ayş u işreti cünkim fenadır âkıbet

Yâr-ı bâkî isterisen olmıya taat gibi

Olsa kumlar zagışınca ömrüne hadd ü adet

Gelmiye bu şîşe-i cerh içre bir saat gibi

Ger huzur itmek dilersen ey Muhibbî fârig ol

Olmıya vahdet makamı kûşe-i uzlet gibi

III Murad Han:

Caresiz kaldim Hudaya care kil ya Rab bana

Nefs ü seytandan halas eyle beni ey padisa

Bir yanim ates olubdur bir yanim oldu su

Od ile su arasinda sen beni eyle reha

Hücre-i kalbim dolu kil sule-i envar ile

Nice bir cürm ü hata ile ola gönlüm kara

Sana yüz tuttum Hudaya sen hidayet eyle gil

Senden özge kime kilam padisahim iltica

Ben Murad'a kil inayet fazlini ey Zu'l-Celal

Senden özge kimsenem yoktur benim ya Rabbena

***

II Selim (Sarı Selim)

Biz bülbül-i muhrik-demi gülzâr-ı firâkız

Âteş kesilür geçse sabâ gülşenimizden

III Ahmed (Necîb)

Külahın sat da harceyle, müdâhin olma bir ferde

Cihanda kelle sağolsun, külâh eksik değil merde

***

Ekmiyen biçmedi bu mezrada velhâsıl

Kime lâzımsa ekmek, ona lâzım ekmek!

III Mustafa

Bozulubdur bu cihan sanma ki bizde düzele

Devlet-i çerh dönüverdi kamû mübtezele

Şimdi ebvâb-ı saâdetde gezer hazele

İşimiz kaldı hemân merhamet-i Lemyezel’e

Şehzâde Mustafa

Nâsiyemde kâtib-i kudret ne yazdı bilmedüm

Âh kim bu gülşen-i âlemde hergîz gülmedüm

II Osman

Niyyetim hidmet idi saltanât u devletime

Çalışur hâsid-i bedhâh, aceb nekbetime?

Cem Sultan (Ağabeyi II Bayezid’e)

Sen pister-i gülde yatasun şevk ile handân

Ben kül döşenem külhân-ı mihnette sebeb ne?

***

Yürü var ey Bayezid sen süregör devrânını

Saltanat bâkî kalır derlerse ol yalandır

II Bayezid (Kardeşi Cem Sultan’a)

Çün rûz-ı ezel kısmet olunmuş bize devlet

Takdîre rızâ vermeyesün böyle sebeb ne?

Hâccü’l-Haremeynüm diyüben da’vi kılursun

Bu saltanât-ı dünyevîye bunca taleb ne?

Fatih Sultan Mehmet (Avnî)

Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana

Ağlasa derd-i derûnum çeşm-i giryânım sana

Âşikâr olurdu gâlib râz-ı pinhânım sana

Mesned-i hüsn üzre sen ben hâk-i rehde pâymâl

Mûr hâlin nice arz ede Süleyman'ım sana

Şem'i gör kim meclisinde ağlayıp başdan çıkar

Hoş yanar yıkılır ey şem'-i şebistânım sana

Subh gibi sâdık olduğum gam-ı aşkında ben

Gün gibi rûşen durur ey mâh-ı tâbânım sana

Dün rakîbin cevrini men' eyledin ben hastadan

Eyledi te'sir gûyâ âh u efgânım sana

Zahm-ı hicrân şerhi çün mümkün değildir dostum

Sîne-çâkinden haber versin girîbânım sana

Eyleme gönlün gözün cevr ile Avnî'nin harâb

Dürr ü gevherler verir bu bahr ile kânım sana

***

Kimsesiz Hiç Kimse Yok

Hiç kimse yok kimsesiz

Herkesin var bir kimsesi

Ben bugün kimsesiz kaldım

Ey kimsesizler kimsesi

Kimse aradığım yollarda

Kimsesizlik kimsem oldu

Dinsin artık hicranın cana

Kimse aradığım yollar

Kimsesiz kimselerle doldu

***

Bizimle saltanat lafın edermiş ol Karamânî

Hüdâ fırsat verir ise kara yere koram ânı

***

Ağlasa Âşık Belâ-Yı Hicr Ile Nâlân Olup (Gazel)

Ağlasa âşık belâ-yı hicr ile nâlân olup

Gözleründen akan anun yaş yerine kan olup

Geh cefâ kûhı gubârından örünse kisveti

Geh belâ vadisini geşt eylese 'uryân olup

Her ne denlü cevrler görse vefalar eylese

Her ne denlü gülseler hâline ol giryân olup

Gam beyabanına her gün eylese seyr ü sefer

Her gice mihnet- serâ-yı firkate mihmân olup

Râz-ı 'aşkı aşikâr itmeğe takat bulmasa

Sinesinde nâvek-i dil-dûzlar pinhân olup

Dolsa 'Âlem Ta'n Degül Dûd-I Siyâhumdan Benüm (Gazel)

Dolsa 'âlem ta'n degül dûd-ı siyâhumdan benüm

Mihr görmen zerrece gün yüzli mâhumdan benüm

Nice pinhân eyleyem ol dilbere âşıklugum

Pür durur dîvân şehrün âh ü vâhumdan benüm

Devlet-i 'aşkıyla payem bir makama irdi kim

Şânumı anlar görenler izz ü câhumdan benüm

Hâk-i pây-i yâr tâcum kûy-ı dilber mesnedüm

Reşk ider Cemşîd ü Cem taht ü külâhumdan benüm

Hayl-i 'aşkı şâh-râh-ı gamda kılsam germ-rev

Çeşm-i encüm kuhl ider gerd-i sipâhumdan benüm

'Avniyâ bir hâle irdüm derd-i hicr-i yâr ile

'İbret alur niceler hâl-i tebâhumdan benüm

Gazel

İmtisal-i “câhidû fi-‘llah” olupdur niyyetüm

Din-i İslamun mücerred gayretidür gayretüm

Fazl-ı Hakk u himmet-i cünd-i ricaullah ile

Ehl-i küfri ser-te-ser kahreylemektür niyyetüm

Enbiya vü evliâyaya istinadım var benüm

Lutf-i Hak’dandır hemen ümmîd-i feth ü nusretüm

Nefsü mal ile n’ola kılsam cihânda ictihâd

Hamdülillâh var gazâya sad-hezârân rağbetüm

Ey Muhammed mu’cizât-ı Ahmed-i Muhtâr ile

Umarım, gâlib ola a’dâ-yı dîne, devletüm

***

Cevr-i dilber, ta’n-ı düşmen, sûz-i firkat, za’f-ı dil

Dürlü dürlü derd için halketmiş Allah’ım beni

Osman Gazi ( Oğlu Orhan Gazi’ye )

Memleket-i Rum’da kıl adl-ü dâd (adalet, doğruluk)

Eyle riayet ulemaya tamam

Ta ki bula emr-i şeri’at tamam

Her nerde işitesin ehl-i ilm

Göster ona rağbet ve ikbal ve hilm

Asker ve mal ile gurur eyleme

Şer-i şerif ehlini dûr eyleme(ilim-kanun adamlarını etrafından uzaklaştırma)

Matlâbımız din-i Hudadır bizim

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.