Prof. Dr. Sinsi
|
Ca'fer-İ Sâdik
Imamiyye mezhebinin kabul ettigi oniki imamin altincisi Künyesi Câ'fer es-Sâdik Muhammed Bâkir b Ali b Hüseyin b Ali b Ebî Tâlib'tir Babasi, Muhammed Bâkir'in yerine imamete geçmistir Oniki imamin altincisidir Hz Hüseyin'in sehit edilmesinden sonra Peygamber çocuklari siyasetle ugrasmamislar; kendilerini ilme vermislerdir Bu evde yetisen Câ'fer de kendini ilme verdi; fikih, hadis, ve öteki ser'î ilimler yaninda kimya ve diger ilimleri de tahsil etti Talebesi Tarsuslu ibn Hayyan'in, Câfer'in besyüz risalesini toplayarak bin yaprak tutan bir kitap yazdigi rivayet edilir (ibn Hallikân, Vefeyâtü'l-A yân, Misir 1948, I, 291)
Câbir ibn Hayyan, Câ'fer-i Sâdik'tan çok yararlanmis, ondan itikad ve iman usulünü ögrenmis bunun yaninda maddî varliklarin tabiati ve özelliklerine ve bunlarin birbirine karistirilmasina (eczacilik-simya) dair bilgiler de almistir Câbir'in Câ'fer'den ilim ögrenmek için belirli bir saati vardi O saatte, imamin yanina ondan baskasi giremezdi Risalelerinin büyük kismini hocasi Câ'fer'in adina yazmistir (Muhammed Ebu Zehra, el-imamü's Sâdik, 77)
Ebû Hanife, imam Mâlik ve Süfyân-i Sevrî gibi büyük bilginler Câ'feri Sâdik'tan ilim ögrenmis ve hadis rivayet etmislerdir Câ'fer-i Sâdik fazla konusmazdi Süfyan-i Sevrî, Câ'fer'i ziyarete gitmis; uzun süre sustugunu görünce konusmasini rica etmis; bunun üzerine Câ'fer söyle demistir: "Allah'in nimetine sükret; sükür, nimetin artmasina vesîle olur Nimet verildigi zaman da istigfara devam et Devletin zulmüne karsi da Lâ havle velâ kuvvete illâ billah de "
Ebû Hanife de, Hicaz'a gidip, iki yil Câ'fer'in yaninda kalmis, ondan çok seyler ögrenmis ve bu iki yil için "Eger iki yil olmasaydi Nûman mahvolurdu" demistir (Ebû Zehra, a g e , s 37-39)
imam Câ'fer'in ilmi önce kesbî olarak baslamis, sonra vehbî ilimle desteklenmis, ilhâma mazhar olmustur Bu yüzden imâmiye mezhebi mensuplari, imamlarin ve bu arada Câ'fer-i Sâdik'in hatadan sâlim oldugu inancindadir Her biri yildizlar gibi olan ashab-i kiram'in bile görüs ve ictihadlarinda zaman zaman hata ettikleri olmustur Sahabeden sonra gelen imamlarin ilham disindaki sözlerinde yanilmasi mümkündür Câfer-i Sâdik da insandir, masum degildir Çünkü ismet (masumluk) sifati yalniz peygamberlere mahsustur
Câ'fer-i Sâdik, ahlâk, fazilet ve takvada ileri idi imam Mâlik onun hakkinda söyle der: "O, üç halde bulunurdu: Ya namaz kilar, ya oruç tutar, veya Kur'an okurdu Hiç bir zaman temiz olmadan Allah'in Rasûlü'nü agzina almazdi Bos yere konusmazdi Kendisini her gördügümde kalkar, altindaki minderi bana verirdi " (Ebû Zehra, a g e , s 77)
Alta yün, üste ipekli giyerdi Süfyan ona "Bu senin ve babalarinin elbisesi degildir" deyince Câ'fer ona "O zaman darlik zamani idi simdi genislik zamanidir simdi hersey bol " demis, sonra cübbesini açip alttan beyaz yünlü elbisesi görününce, "iste" demis "Allah için giydigimiz elbise budur Bu üstteki de sizin için giydigimiz elbisedir Allah için olani gizledik Sizin için olani gösterdik " (Hilye, III, 193; el-Kevâkib, I, 95) imamiye, Câ'fer-i Sâdik'in bazi vehbî ilimlere sahip oldugunu, Hz Peygamber'in bu ilmi Hz Ali'ye verdigini, Hz Ali'den Ali Zeynelâbidin'e, ondan Muhammed Bâkir'a, ondan da Câ'fer-i Sâdik'a geçtigini, bu ilmin "cifr ilmi"* oldugunu söyler Cifr ilmi, harflerin ilmidir Câfer'i Sâdik'in cifr'i bildigi ve onu söyle tarif ettigi bildirilir: "O, deriden bir kaptir Onda, peygamberlerin ve israilogullari bilginlerinin bilgisi vardir " (Seyyid Hüseyin Muzaffer, es-Sâdik, 109)
Bu gibi rivayetler genellikle Kuleynî yoluyla gelmektedir Kuleynî, Câ'fer-i Sâdik'in, gûya Kur'an'da eksiklikler veya ilâveler bulundugunu söylediginden bahs eder ki; Murtaza Tûsî, büyük imamiye bilginleri onu yalanlamislar ve Câfer-i Sadik'dan bunun aksini rivayet etmislerdir Ebû Hanife ve imam Mâlik, Câ'fer-i Sâdik'in görüslerine muttali olmus, ancak yukaridaki cifr ilmi vb iddialar onlarin eserlerinde yer almamistir
Hamdi DÖNDÜREN
Kaynak: Sâmil Islam ansiklopedisi
|