![]() |
İstanbul'un Koruları |
![]() |
![]() |
#1 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() İstanbul'un Korularıİstanbul'un Koruları Şehirlerin içi veya çevresindeki koruma altına alınmış büyük ağaç topluluğu veya küçük orman parçasına koru denilir ![]() kaynağıdır ![]() barındırdığı,sincap,tilki, çeşitli kuşlar gibi küçük hayvanları ile estetiğini sağlarlar ![]() İstanbul ‘un yüzyıllar boyu sahip olduğu yeşil alan ve korular zaman süreci içerisinde göçler, iskân ve savaş gibi etkenlerle ne yazık ki büyük bir ölçüde azaldı ![]() itibaren başlayan ekonomik büyüme neticesinde Boğaziçindeki tepeler artan nüfus karşısında Belediye’nin aldığı bir kararla iskân alanı içine alınarak burada büyük bir inşaat işgali başladı ve küçük korular bir-bir ortadan kalktılar ![]() büyük bir bölümü Boğaziçinde diğer kısmı ise İstanbul’un yakın çevresinde toplanmıştır ![]() Hukuki ve mülkiyet açısından İstanbul Koruları başlıca iki grupta toplanır: 1- Hazine ve Belediye’nin mülkiyetindekiler ![]() ![]() valiliği sırasında kamu varlığına katıldığından bölünme , satılma ve iskan gibi tehlikeleri yoktur ![]() ![]() den fazla olanlar bu guruba girmektedir 2- Özel Mülkiyet içindeki korular ![]() ![]() Tahdit,Tescil Talimatnamesinin 40 ![]() ![]() birimlerin ağaç varlığı kalmasa da Orman sayılmakta ve Korumaya girmektedir ![]() 3- 30 dönümden az olan mülkiyet içindeki küçük korular ![]() inşaatlar neticesinde yok olmuş olan bu yeşil alanlardan arta kalan küçük parçalar İmar plânları ve tescillerle günümüzde korunmaya çalışılmaktadır ![]() AVRUPA YAKASINDAKİ KORULAR Bogaziçinde,Yeniköy-Tarabya yolu üzerindeki yazlık köşklerin arkasında tepeye doğru yükselen ,eski Tarabya Kasrı’nın bulunduğu yerdeki 17 hektarlık bir koruluktur ![]() Gürgen,akçaağaç ıhlamur ve meşe ağaçlarının yanı sıra az da olsa sert kıllı bir palmiye cinsi buranın hakim ağaç örtüsüdür ![]() ![]() düşen askerler ile 1883 de Osmanlı ordusunun hizmetine girip 1907 de Ordu Müfettişi olan ve 1916 da Bağdat da ölen Colmar von der Goltz Paşanın anısı için yaptırılan mezarlıkta ise fıstık çamları,selvi,yalancı akasya,mavi ladin ve Avrupa ladini bulunmaktadır ![]() AYAZAĞA KORUSU Sultan II ![]() sık avlanmaya geldiği Haznedar Çiftliğinin koruluğudurb İçerisinde Ayazağa Kasırları ile Ayazağa Av köşkü bulunmaktadır ![]() ağaç örtüsü çınar,Ihlamur,saplı meşe,at kestanesi ile Akçaağaçtır ![]() görülmeyen boy ve çaptaki dişbudak ağaçları dikkati çekmektedir ![]() 1400 kadar büyük çap ve boyda iyi korunmuş ağaç bulunmaktadır ![]() kültür kompleksinin kurulması amacıyla koru,içindeki binaları ile birlikte İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın korumasına verilmiştir ![]() ÂRİFÎ PAŞA KORUSU Bebek-Rumelihisarı arasındaki sahil yolunun arkasındaki Abdülaziz devrinde Osmanlı Hariciye nazırı olan Ârifî paşa’nın Korusu Boğaziçi Üniversitesi kampüsüne doğru yükselen yamaçtadır ![]() dönüm kadardır ![]() kurulan yeşil alan burasıdır ![]() ![]() ARNAVUTKÖY ROBERT KOLEJ KORUSU Arnavutköy’den Ulus’a doğru yükselen kuzeydoğu ve güneydoğuya bakan yamaçlar ,vâdi ve tepeciklerden meydana gelen çok dik eğimli bir arazi parçası üzerindedir ![]() bir alanı kaplayan bu korunun büyük kısmı Robert Kolej’in hudutları içerisindedir ![]() Manolya,dişbudak,saplı meşe,yalancı erguvan,sakız ağacı,çitlenbik,yalancı akasya,Ihlamur, ceviz,defne,sabunağacı,fıstık çamı gibi ağaçların bulunduğu çok bakımlı bir korudur ![]() AVUSTURYA ELÇİLİĞİ KORUSU Yeniköy sahilindeki Avusturya yazlık elçiliğinin bulunduğu bu arazi Mıgırdıç Cezayirliyan’a ait idi ![]() ![]() nişanesi olarak kamulaştırılmış ve Avusturya İmparatoru II ![]() edilmiştir ![]() hektarlık bir alanı kaplamaktadır ![]() ıhlamuru,beyaz çiçekli at kestanesi,Japon kadife çamı,mavi servi,Avusturya kara çamı,sahi sekoya,porsuk,erguvan,çin şemsiyesi gibi ağaçlar bulunmakta olup son derece bakımlıdır ![]() AYŞE SULTAN KORUSU BebeRumelihisarı sahil yolundan Boğaziçi Üniversitesi kampüsüne doğru uzanan eğimli bir arazi üzerinde idi ![]() ![]() 1924 de hilafetin kaldırılmasıyla Paris’e gitmiş 1952 de Türkiye’ye dönmüş ve 1960 da da İstanbul’da vefat etmiştir ![]() yaşarken Sami Serozan’a satmıştır ![]() villalar,apartmanlar yapılarak burada bir mahalle oluşturularak İstanbul’un ilk yok edilen korusu olmuştur ![]() büyük yaşlı çamlar kesilerek inşaat alanı haline getirilmiştir ![]() kalanlar evlerin arasındaki münferit ağaç kümeleridir ![]() alanlarındaki himalaya sediri,servi,mavi atlas sediri,erguvan,defne,ceviz ,acem dutu, dişbudak,dağ akça ağacı,macar meşesi,sakızağacı gibi nadide ağaçları korumaktadırlar ![]() BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ KORUSU Bebek-Rumelihisarı sahil yolundan kuzeydoğuya doğru oldukça dik bir eğimle yükselen tepecik ve vadilerin oluşturduğu bir arazi parçasıdır ![]() ![]() XVII inci yüzyılın ikinci yarısında Kaptan-ı Derya Deli Hüseyin Paşa’nın bağı olarak bilinen bu arazinin üzerinde 1871 de Misyoner Dr ![]() Christopher Rindlender Robert ‘den temin ettiği para ve kurduğu vakıf ile Robert Kolej’in binası yapılmıştır ![]() buğunku durumunu almıştır ![]() durumdadır ![]() sıra çok nadide olan Amerikan sahil sekoyası,Mavi sedir bulunmaktadır ![]() içerisinde korunun açık alanları da iğne yapraklı çam,defne,kermes meşesi gibi ağaçlarla doldurulmuştur ![]() EMİN ERKAYINLAR KORUSU (Şeyhülislâm Cemâleddin Efendi Korusu) Kuruçeşme’de sahil yolu ile Ulus’daki TRT arazisi arasında yüksek duvarlarla çevrili 100 dönümlük bir koruluktur ![]() bilinen bu arazi daha sonra Emin Erkayın’a geçmiş onun ölümünden sonra da varisleri arasında bir anlaşma sağlanamadığından bugün perişan bir haldedir ![]() kısmındaki iki köşkten biri yanmış diğeri ise harap bir haldedir ![]() tarafındaki büyük giriş kapısı ve onun bitişiğinde de bir çeşme kalıntısı bulunmaktadır ![]() Ayrıca Kuruçeşme tarafındaki duvarlarına bitişik birkaç tane büyük su sarnıcı bulunmaktadır ![]() yalılara su temini için yapılmıştır ![]() haline getirilmiştir ![]() getirilmiştir ![]() ağaçları gibi nadide ağaçların yanı sıra,meşe, çam,göknar,çitlenbik ve ıhlamur da bulunmaktadır ![]() EMİRGAN KORUSU Bizans döneminde, Baltalimanından İstinye’ye kadar uzanan bu arazinin büyük bir servi ormanı olup adının da (Kyparades ) olduğunu eski kaynaklardan öğrenmekteyiz ![]() olan bu yer Nişancı Feridun Bey’e verilmiş ve “Feridun Paşa Bahçesi” adı ile anılmıştır ![]() ![]() ise 1635 de İran seferinden dönerken yanında getirdiği ve sonra en büyük musahibi olarak kabul ettiği Emirgûne oğlu Tahmasb Kulu Han’a vermiştir ![]() “Mirgûn bahçesi” adı ile anılmıştır ![]() ![]() ![]() ölümünden sonra Emirgûne oğlu idam edilip malları müsadere edilerek Kemankeş Mustafa Paşa’ya verilmiştir ![]() ![]() koruluğu Mısır Hıdivi İsmail Paşa’ya vermiştir ![]() inşa ettirmiş ve çevresini de park halinde düzenlemiştir ![]() ölümü üzerine koru üç çocuğu arasında taksim edilmiştir ![]() tarafını,İbrahim Paşa orta kısmını,kızı Prenses Fatma da batı kısmını almışlardır ![]() ölümlerinden sonra varisleri burası ile ilgilenmemiş ve vereseden Satvet Lütfü Tozan satın almıştır ![]() Bir müddet sonra da 1943 de İstanbul Belediyesi burayı kendisinden satın alarak halka açık bir park haline getirmiştir ![]() bir şeflikle idare edilmektedir ![]() 472 ![]() ![]() ağaç taklidi kaskadlar ve korkuluklarla süslüdür ![]() olan “Sarı Köşk” 1954 de geçirdiği bir yangınla yanmış ve Belediye tarafından eski halinde yenilenmiştir ![]() 1979-1980 de Belediye ile yaptığı bir protokolla bu üç köşkün kullanımını kiralamıştır ![]() üçü de baştan aşağı onarılıp döşenen bu köşklerden “ Beyaz Köşk” adı ile anılanı bir “Müzik Sarayı”na dönüştürülüp konserler verilmiştir ![]() köşklerin kira mukaveleleri feshedilip Türkiye Turing ve Otomobil Kurumundan alarak tekrar kendi bünyesine bağlamıştır ![]() İstanbul Belediyesi 1960 dan bu yana Türk lâleciliğini ihya ve teşvik amacıyla her yıl burada bir lâle festivali düzenlemektedir ![]() Otomobil Kurumu ,buradaki restorasyonlarını tamamladıktan sonra ,İstanbul halkına Avrupai bir cafe’nin nasıl olacağını göstererek hizmete sokmuştur ![]() düzenlenecek olan geleneksel “Lale Festivali” ni Çelik Gülersoy üslenmiş ve o sene sırf Lale Bayramı için özel olarak yaptırdığı eski İstanbul faytonları,seyyar satıcıları, ve Lale devrinin giysilerini taşıyan Kurum’un genç kız personeli ile İstanbullulara unutulmaz bir festival yaşatmıştır ![]() İstanbul’un geleneksel kadın giysileri ve feracelerden oluşan orijinal kostümler ile bir de defile tertip etmiştir ![]() Etrafı duvarlarla çevrili olan bu koru 120 den fazla bitki ve ağaç türünü barındıran 47 ![]() hektarlık bir alanı kaplamaktadır ![]() İngiliz bahçe mimarisi ile açıkça bir Avrupa stili görülmektedir ![]() çamı,ağlayan çam,Veymut çamı,sahil çamı,Japon kadife çamı,Londra çamı ,Avrupa,mavi ve konik ladinler den meydana gelen çamların yanı sıra Mavi atlas,Lübnan,Himalaya sedirlerinin en güzel örnekleri buradadır ![]() söğüt,Macar meşesi ağaç örtüsünü meydana getirir ![]() korularında rastlanmayan nadide ağaçlardan olan Kolorado gümüşi köknarı,Çin mabet ağacı,kaymakağacı,kaliforniya su sediri ,sahil sekoyası ve kâfur ağacı da burada bulunmaktadır ![]() FRANSIZ ELÇİLİĞİ KORUSU Tarabya’daki İpsilanti yalısının arkasındaki iki set halinde yükselen 7 ![]() alandır ![]() Bizans İmparator ailesi olan Komnenoslar soyundan geldiğini iddia eden Fenerli bir Rum ailedir ![]() vardı ![]() yanlısı bir siyaset izlediğinin Osmanlı hükümeti tarafından farkedilmesi üzerine Rusya’ya kaçtı ve orada öldü ![]() ![]() sonra yalı ve arazi Fransa elçiliğinin yazlık binası olarak kullanılmak üzere General Sebastiani’nin tavassutu ile Fransa Hükümetine tahsis edildi ![]() Yalının arkasındaki tepenin boğaz’a bakan yamacındaki iki büyük set’den meydana gelen koruluğun yukarı setinin iki tarafı fıstık çamlarının meydana getirdiği bir sınırın içinde kalan üçgen bölüm,içine dikili ağaçları ile adeta bir satranç tahtası görünümünde büyük bir teras şeklinde idi ![]() duvarları ve rampalarla birbirine bağlanmış olup aralarında bir de kaskatlı çeşme bulunmaktadır ![]() akçaağaç,ıhlamur,çınar,yalancı akasya,bozkavak,saplı meşe ve defne ile sarısalkımlarla erguvanlar buranın hâkim florasıdır ![]() FRANSIZ YETİMHANESİ KORUSU Bebek’i Etiler’e bağlayan dik yolun solunda 3,3 hektarlık bir alanı kaplayan bir koruluktur ![]() Yanında ise İpar ve Kortel koruları bulunmaktadır ![]() Gabriel Fransız Okulu ile kimsesiz çocuklar için kurulmuş yetimhaneye aitti ![]() Antlaşmasından sonra kapatılan bu okulun malları ve arazisi Saint Benoit Fransız Lisesine devredildi ![]() ve saplı meşeler,fıstık çamları,gümüşi ıhlamur,defne ve menengiç’ler bir intizam göstermeden grift bir karmaşa ile bu koruluğu doldurmaktadır ![]() HUBER KORUSU (Cumhurbaşkanlığı Yazlık Köşkü Korusu) Yeniköy-Tarabya sahil yolunda,koyun güneyindeki eski Huber Köşkü’nün arkasındaki yamaç ve tepe üzerindedir Almanya’daki Mauser fişek fabrikalarının sahibi olan Auguste Huber, Alman Krupp firmasının temsilciliğini alarak İstanbula geldiğinde Tıngıroğlu ve Düzoğlu ailelerinden bu malikaneyi ve arkasındaki araziyi satın almıştır ![]() ticareti ve komisyonculuğu da yapan Auguste Huber I ![]() İstanbul’un işgalinden az önce köşkü terkederek memleketine döner ![]() üzerine eski Maliye Nazırı Necmettin Molla varislerin yaşadığı Ausburg’a giderek köşkü aileden satın alır ![]() ![]() Prenses İstanbuldan ayrılıp Mısır’a dönmeye karar verince de burasını sembolik bir ücretle Notre Dame Sion sörlerine bırakır ![]() ![]() ![]() 1985 de kamulaştırılarak Cumhurbaşkanlığı Rezidansı olarak kullanılmaya başlar ![]() 64 ![]() ![]() edilmiştir ![]() birisidir ![]() meşe,dişbudak,porsuk ve anıtsal bir boyuta erişmiş duglaz göknarı ağaçları bulunmaktadır ![]() İNGİLTERE ELÇİLİĞİ (Yazlık) KORUSU Tarabya’da sahil yolundaki yazlık binanın arkasında yükselen alandadır ![]() ![]() alanı kaplamaktadır ![]() meşe,yalancı akasya,gülibrişim,fıstık ve kızılçamlar bulunmaktadır ![]() İPAR KORUSU Arnavutköy-Bebek arasında sahilden güneybatıya doğru yükselen oldukça dik eğimli bir tepededir ![]() ![]() girilen koru 4,4 hektarlık bir alanı kaplar ![]() görülmektedir ![]() çitlenbik,atkestanesi,ıhlamur,dişbudak,erguvan, fıs tıkçamı,manolya porsuk ve sekoyalar bakımsız da olsa güzelliklerini korumaktadır ![]() KORTEL KORUSU Arnavutköy-Bebek arasında,kıyıdan güneybatıya doğru yükselen oldukça dik eğimli bir bir tepeciktedir ![]() bugün yanmış olan iki ahşap köşk vardı ![]() ve Zonguldak milletvekiliği yapmış olan Hüsnü Kortel 1935 de burayı varislerden satın almıştır ![]() 1978-1984 yılları arasında 20 ye yakın ikişer katlı villalar yapılmıştır ![]() 2 hektarlık bir alanı kaplayan bu koruda fıstık ve kızılçamlar,servi,sakızağacı,saplı meşe ![]() ![]() NACİYE SULTAN KORUSU Ortaköy-Kuruçeşme arasında,Defterdar Burnundan batıya doğru yükselen dik eğimli bir yamaçla ve tepede düzleşen bir arazidedir ![]() ilk kullanımı Dâhiliye Nazırı sonra da Sadrazam olan Ahmet Hamdi Paşa(1826-1885)’ya aittir ![]() ![]() ![]() ölümünden sonra Şerif Paşa burayı satın almış ondan da Mediha Sultan’a geçmiştir ![]() Sultandan sonra,Abdülmecid’in oğlu Şehzade Süleyman Selim Efendi’nin kızı ve Enver Paşa’nın karısı olan Emine Naciye Sultanın (1896-1957) mülkiyetine geçer ![]() Sultanın ismi ile bütünleşir ![]() restore edilmiş olan ahşap bir köşk vardı ![]() alanı olan bu korunun büyük bir kısmına 1980 li yıllarda iki katlı köşkler yapılarak betonlaştırılmıştır ![]() ağaçlardan en önemlisi anıtsal bir boyuta erişmiş olan yaşlı sakız ağacı ile yine yaşlı bir alev ağacıdır ![]() kısıtlı bir alana sıkışmış olan korunun diğer ağaçlarıdır ![]() NAİLE SULTAN KORUSU Ortaköy-Kuruçeşme arasında,sahilden kuzeybatıya doğru yükselen oldukça dik eğimli bir yamaçtadır ![]() ![]() döndükten sonra içerisinde köşkünün de bulunduğu bu araziyi kumaş tüccarı Namık Özsoy’a satmıştır ![]() olmuş koruluğun büyük bir kısmında arazi açılarak içerisine iki katlı villalar yapılmıştır ![]() hektarlık bir alanı kaplayan koru arazisinden günümüze gelebilen az miktarda fıstık çamları,kızıl çam,mavi atlas sediri,cehri,servi,mahlep,çiçekli dişbudak ve manolya ağaçları kentleşmeye karşı direnebilmeyi başarmışlardır ![]() PRENS SABAHATTİN KORUSU Kuruçeşme ile Ulus’daki TRT binasının arasında kalan dik eğimli yamaçlar üzerindedir ![]() dönümlük bir alanı kaplayan kapalı bir koruluktur ![]() ![]() Sultana ait olan bu koruluk ondan oğlu Prens Sabahattin’e geçmiş ve bu isimle anılmaya başlanmıştır ![]() ağaçlar fazla yüksek olmadığından pek fark edilmez ![]() ağacı,çitlenbik,yalancı akasya,zeytin,ıhlamur ve defnedir ![]() RUSYA ELÇİLİĞİ (Yazlık) KORUSU Büyükdere-Sarıyer sahil yolundaki görkemli ahşap yalının arkasındaki tepededir ![]() ve sahildeki yalının II ![]() Bostancıbaşı Defterindeki şu ibareden biliyoruz: “kurbünde Rusya elçisinin kebir yalısı” ![]() Ayrıca Mellig’in gravürlerinde de bu yalının resimlerini görmekteyiz ![]() Tepelik bir alandaki bu koruluk 16 ![]() ![]() nitelikte olan nadir bir ağaç olan Çin Yelpaze çamı vardır ![]() kestanesi,dişbudak,ladin,servi,macar ve saplı meşeler ile fıstık çamları sık ve grift bir şekilde bulunmaktadırlar ![]() SAİD HALİM PAŞA KORUSU Said Halim Paşa (1863-1921) Mısır valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın torunudur ![]() Kendisi Hariciye Nazırı iken 1913 de Mahmud Şevket Paşa’nın öldürülmesinden sonra Sadrazam olmuştur ![]() bilinir ![]() duvarlarla çevrilmiş ve son derece iyi korunan şanslı boğaziiçi korularından biridir ![]() Kapladığı alan 9 ![]() ![]() ve toros sedirleri, selvi,fındık,menengeç,defne,gürgen akçaağaç ve fıstık çamları bulunur ![]() YILDIZ PARKI KORUSU Beşiktaş ile Ortaköy arasındaki yamaçlara yayılmış olan 46 ![]() en büyük korusudur ![]() Tarihçi Hammer ilk Bizans kaynaklarında adı geçen defne ormanlarının ve mitolojik öykülerde Pan’ın Boğaziçi topoğrafyasında flütünü çaldığı yeşilliklerin burası olduğunu anlatır ![]() 1566) devrindedir ![]() anılan bu yer mîri arazi içine alınmış ve IV ![]() Sultan’a verilmiştir ![]() ![]() parladığı devir III ![]() ![]() Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın kardeşi Mehmet Paşa’ya ihsan etmiştir ![]() devirde burası “Çırağan” adıyla anılmaktadır ![]() eğlencelerinin bir kısmı burada,mavi denizin arkasındaki nefis nefti yeşilliklerin arasında tertip edilirmiş ![]() ![]() seyretmeye geldiğinde büyük bir sükun bulurmuş ![]() Valide Sultan için bir kasır yaptırmış ve ismini de “Yıldız” koymuştur ![]() ![]() 1839) buraya küçük bir köşk daha ilave ederek çevresini düzenlemiştir ![]() kaldırıldıktan sonra kurulan Asâkir-i Mansûreyi Muhammediye’nin talimleri burada olurmuş ve padişah da bizzat kendisi onlara nezaret edermiş ![]() 1861)’in annesi Bezm-i Âlem Sultan için burada “Kasr-ı dilküşad” adını verdiği bir kasır inşa ettirdiğini kayıtlardan öğreniyoruz ![]() sarayını yaptırdıktan sonra kendisinin de hayran kaldığı bu koruluğu ana cadde üzerinde bir kısmı hala duran taş ve mermer işlemeli bir köprü ile saraya bağlamıştır ![]() “Mabeyn Bahçesi” adı ile anılan koruluğu sadece Padişah ve yakın çevresi kullanıyordu ![]() ![]() Abdülhamit (1876-1909) tahta çıktıktan sonra Yıldız Sarayına yerleşince buraya yeni köşkler (malta Köşkü,Çadır Köşkü,Şale,Kaskat köşkü,Limonluk köşkü,Set köşkü,Cihannüma köşkü ve Saray tiyatrosu v ![]() ![]() ![]() koruluğa katarak Ortaköy’e doğru burasını daha da büyütüp ağaçlandırdı ![]() yoldan itibaren koruluğu tepedeki yeni sarayına (Yıldız) bağlatıp etrafını da yüksek duvarlarla çevirtti ![]() büyük paralar harcadığını kendi hatıra defterinde “koruluğun her metrekaresine altın döküldüğünü” yazar ![]() Koruya girişi Koltuk,Saltanat,Valide ve Mecidiye isimli kapılardan girilmekte idi ![]() Bunlardan “Saltanat Kapısı” sadece padişah için açılır,Günlük giriş-çıkışlar ise “Koltuk Kapısı”ndan yapılırdı ![]() ![]() “Yıldız Porselen” adını taşıyan bu fabrika halen faaliyette olup antik tarzda kâse,tabak ve vazo mal etmektedir ![]() ![]() binalar adeta terk edildi,bu devredeki savaşların getirdiği mali çöküntü buraya para harcanmasına mani olduğundan kısa sürede koruluk bir cangıla dönüşmeye ve köşkler de yıpranmaya başladı ![]() ![]() İlk önce 1925 de bir İtalyan işletmeciye verilen ve bir casino olarak kullanılan Şale köşkü Atatürk’ün emriyle bu işletmeciden alınarak boşaltıldı, böylece bu yanlış ve tehlikeli kullanım ortadan kaldırıldı ![]() ![]() kısmındaki yapılar Harp Akademisine (1978 de akademinin buradan çıkmasıyla Kültür Bakanlığına bağlandı) ,Şale Köşkü Büyük Millet Meclisi Başkanlığına,koruluk ile içindeki Malta ve Çadır köşkleri de İstanbul Belediyesine verildi ![]() Vali ve Belediye Başkanı olan Dr ![]() protokolla gerçekleşti ![]() isimlendirildi ![]() ![]() koşullarından ötürü ilgilenilemedi ![]() berduşların ve kötü niyetli kişilerin adeta bir mekânı oldu ![]() parlaması 1979 da Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Genel Müdürü Çelik Gülersoy ile İstanbul Belediye Başkanı Aytekin Kotil’in imzaladığı protokolla başlar ![]() parkın içindeki yıkılmaya yüz tutmuş köşkleri onaracak ,parkın bakımını da üslenecektir ![]() Çelik Gülersoy 1979 dan itibaren geçen 15 yıl içinde 550 dönümlük bu koruluğu,büyük bir bahçıvan kadrosu ile temizletip,aradaki yolları parke ve özel olarak Kandıra’dan getirttiği yaprak taşlarla döşetmiş,insanların aileleri ile birlikte şehir içinde nefes alabilecekleri bir konuma getirmiştir ![]() Bu arada Malta ve Çadır Köşkleri de bir restoratör mimar-mühendis-dekoratör kadrosu ile onarılmış ve içleri bizzat Çelik Gülersoy'un seçtiği nadide antika halılar,Blüthner marka orijinal bir piyano,kristal avizeler ve tablolarla döşenmiştir ![]() motorlu araç girişi kaldırılmış ve üst taraftaki kapının yanına büyük bir otopark yaptırılmıştı ![]() ve parktan tercihine göre yararlanıyordu ![]() olanlar içinde koruluğun içindeki küçük çay bahçeleri ve banklar hizmet veriyordu ![]() dönemde yürüyüş yolları üzerine eski tipte döküm fenerleri dikilmiş,ağaçlar kendilerini boğan vahşi sarmaşıklardan temizlenmiş,yeni fidanlar dikilerek zeminleri çimle kaplanmış ve bazı köşelere de havuzlar yapılmıştır ![]() köşkü de onarılmış ve bahçesine ve önündeki suni göldeki adaya tarihi tipte kır kahvesi yapılmıştır ![]() Kurum buraya el attığı zaman bu suni göl adeta bir bataklık halinde idi,büyük uğraşlar sonucu dibindeki çamur tabakası temizlenmiş ve suyu berraklaştırıldıktan sonra içerisine parlak günlerinde olduğu gibi ördek ve kazlar konulmuş,adayı karaya bağlayan köprü de aslına uygun olarak onarılıp orijinaline benzeyen korkuluklar yapılmıştı ![]() bir biçimde çiçeklendirilmiştir ![]() Çelik Gülersoy ile yapılan sözleşmeye dayalı olan kira mukavelesini yenilememiş koru ve köşklerin kullanımı İstanbul Belediyesine geçmiştir ![]() Koruda,çoğunluğu yabancı kaynaklı ,egzotik 120 den fazla ağaç ve çalı türü bulunmaktadır ![]() Aralarında 400 yıllık olanlarla beraber üç tane de nadir bulunan Sekoya vardır ![]() yapraklılardan çamlar,sedirler,göknar ve ladinlerin yanı sıra dişbudak,porsuk,ardıç, akçaağaç,meşe,yalancı akasya,sofora,at kestanesi menengiç,Çin Şemsiye ağacı,Amerikan Lale ağacı,acemdutu,sabunağacı,kaymakağacı,oyaağ acı ve bunun gibi birçok tipte ağaç koruyu doldurmaktadır ![]() ANADOLU YAKASINDAKİ KORULAR ABDÜLMECİD EFENDİ KORUSU Üsküdar Bağlarbaşı’nda, Nakkaştepe ve Beylerbeyine doğru alçalan hafif meyilli bir 6,5 hektarlık bir alanı kaplamaktadır ![]() köşkü vardır ![]() duvarlarla çevrilidir ![]() ![]() damat olduğunda kendisi için yaptırmayı planladığı köşkün projelerini Şehzade Abdülmecid Efendi çok beğendiği için ona devretmiştir ![]() ![]() burayı oğlu için İsmail Paşa’dan satın almış ve 1901 de dönemin tanınmış mimarlarından Alexandre Vallaury tarafından köşk tasarlanıp inşa edilmiş köşk inşa edilmiş koruluk alan da nadide ağaçlarla doldurulmuştur ![]() gelebilmiş,ahşap haarem dairesi ve müştemilat binaları yıkılmıştır ![]() Yapı ve Kredi Bankasına aittir ![]() nadide fidanlar getirilerek buraya dikilmiştir ![]() göknarı,saplı meşenin ehrami türü,sedir ve ladin gibi nadide olanların yanı sıra erguvan,sakızağacı,ıhlamur,dişbudak,sarı ve kara çamlar bulunmaktadır ![]() yine nadide olan birçok çalı türleri de mevcuttur ![]() ABRAHAM PAŞA KORUSU Beykoz ile Paşabahçe arasındaki sırtlardan başlayarak Riva’ya kadar uzanan son derece geniş bir araziye yayılmış olan koruluğun kapladığı alan 27 ![]() ![]() veren Abraham Paşa Mısır Hıdivi Mehmet Ali Paşa’nın yakın adamlarından olan Erem Âmira’nın torunu idi ![]() Büyükdere fidanlığının bulunduğu yerde “Karakâhya” ismindeki meyve bahçesini kurmuştu ![]() olmuş,bu sırada yapılan Süveyş Kanalı işinden de büyük servet kazanarak Osmanlı Sarayına da nüfuz etmiştir ![]() ait imtiyazların İsmail Paşa lehinde sonuçlanmasında onun büyük payı olduğunu tarihi kaynaklar yazmaktadır ![]() zümrütlü bir tavlayı hediye etmiştir ![]() oynadığı bir oyunu kazanarak korunun bulunduğu bu geniş araziyi kazanmıştır ![]() Paşa’nın yıldızı II ![]() ![]() İstanbul’da çok fazla arazisi olmasından rahatsız olmaya başlamış ve ilk etapta da bu koruyu kendisinden satın almış ve Paşabahçe koyuna bakan tarafını “Hürriyet Bahçesi” ismi ile halkın ziyaretine açmıştır ![]() olmuştur ![]() etmiş,yazın Büyükdere’deki yalısında kışın ise Beyoğlundaki Serkldoryan da ikamet etmiş ve 85 yaşında burada hayata gözlerini yummuştur ![]() Abraham Paşa çok geniş bir alana yayılmış olan bu koruyu Fransız bahçe mimarlarına tanzim ettirmiş içerisine köşkler,kuşhaneler ve havuzlar yaptırarak o zamana kadar Türkiye’de yetiştirilmemiş bitki ve ağaçları diktirmiştir ![]() tiyatro ise 1937 de yanmıştır ![]() kayalıklardan meydana getirilmiş mağaramsı kaskatlar vardır ![]() ise minik bir adacık bulunmaktadır ![]() Şu andaki mülkiyeti Belediye’ye ait olan bu koru halka açıktır ![]() kır kahvesi,bir restoranı iki serası,açık spor alanı,çocuk bahçesi,oturma terasları ve piknik alanları bulunmaktadır ![]() kuzey yönünde ise Kavakdere Caddesinden girilmektedir ![]() Korunun içindeki yoğun ağaçlıklı alanda sekoya,kırmızı yapraklı karaağaç,Japon saforası gibi nadide ağaçların yanı sıra bol miktarda,at kestanesi,çınar,ıhlamur ![]() türdeki akasyalar teşkil etmektedir ![]() ADİLE SULTAN VALİDEBAĞI KORUSU Üsküdar’da, Koşuyolu ile Altunizade arasında hafif meyilli bir arazide 10 hektarlık bir alana sahip olan bu koruluk adını Abdülaziz’in kızkardeşi,II ![]() Mehmet Ali Paşa’nın eşi olan Adile Sultan’ın buradaki kasrından almaktadır ![]() bütün servetini hayır işlerine sarfedilmesi için ondört ayrı vakıf kurmuş olan Adile Sultan buradaki koru ve köşkünü de sağlık tesisi olarak kullanılmak üzere vakfetmiştir ![]() Günümüzde Validebağı Prevantoryumu olarak hizmet vermektedir ![]() Bakanlığına bağlı olan bu sağlık tesisinin yanında yine öğretmenler için bir yaşlılar evi ve öğretmen evi bulunmaktadır ![]() Koru ağaç türleri bakımından pek zengin sayılmaz ![]() himalaya sedirleridir ![]() ![]() çevresini ise karaağaç,defne,selvi ve saplı meşeler doldurur ![]() ağaçlarına ayrılmıştır ![]() halindedir ![]() AMCAZADE HÜSEYİN PAŞA KORUSU Anadoluhisarının kuzeyinde,Amcazade Hüseyin Paşa’nın yalısının hemen arkasındaki dik bir yamaç üzerindedir ![]() ![]() taşımaktadır ![]() koruması yoktur ![]() meşe ve boğazın hakim ağacı olan erguvan ve defnedir ![]() BEYKOZ KASRI KORUSU Beykoz’da Hünkar İskelesinin güneyinde çayır ile sahil arasındaki tepecikte 8 hektarlık bir alanı kaplamaktadır ![]() Mehmed Ali Paşa’nın İstanbul Şehremini ve İhtisab Ağası Hüseyin Bey’den satın aldığı arazi ve koruluktaki kasrı bulunmakta idi ![]() ![]() ![]() kasırda önce bir darüleytam sonra da trahom hastahanesi açıldı ![]() göçmenler burada iskan edildi ![]() olarak kullanıldı ve korunun etrafı duvarlarla çevrilerek boş alanlara yeni fidanlar dikilerek ağaç türleri ve kapladığı alanlar çoğaltıldı ![]() Hastalıkları Hastahanesi olarak hizmet vermektedir ![]() muntazam düzenlenmiş bu koruluğun içinde kubbe ve duvarları istiridye kabukları ile kaplanmış olan “hava hamamı” denilen suni bir mağara bulunmaktadır ![]() nadide üç adet mantar meşesi ağacı anıtsal ağaçlar grubuna girmektedir ![]() çamları,servi ve çınarlar koruluğun başlıca ağaç cinsleridir ![]() CEMİLE SULTAN KORUSU Kandilli’de bulunan tarihi Cemile Sultan Korusu, Cemile Sultan’ın sahil sarayının üst tarafında bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Cemile Sultan Kandilli’deki sahil sarayını oğlu Celaleddin Bey’e bırakarak önce Göztepe sonra da Erenköy’deki evine taşınmış 10 Şubat 1914’te ölmüştür ![]() Sahil Sarayının üst tarafında bulunan Cemile Sultan Korusu içerisinde “Orta Köşk” ve “Cici Bey” isimli iki köşk bulunuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() CEMİL MOLLA KORUSU Üsküdar’da,Abdullah Ağa Mahallesinde,Nakkaştepe Mezarlığı ile Gümüşyolu arasındaki alanda 9 hektarlık bir koruluktur ![]() meşe,ıhlamur ve at kestanesi ağaçları bulunmaktadır ![]() KÜÇÜK ÇAMLICA KORUSU Üsküdar’ın 4 km ![]() ![]() koruluktur ![]() bulunur ![]() ![]() ve atla gezintiler yapılırdı ![]() Suphi Paşaların mülkiyetinde idi ![]() ![]() kamulaştırıldı ![]() kısmı yok oldu kalabilen kısmı da 1980 de İstanbul Belediyesi temizletip halkın istifadesine açtı ![]() ıhlamurdur ![]() DEMİRAĞ KORUSU Üsküdar,Paşalimanı üstündedir ![]() ![]() Cemile Sultan Sarayı’nın arazisini ve koruluğunu Nuri Demirağ satın almıştır ![]() mülkiyette olan bu korunun kapladığı alan 10 hektardır ![]() türleri,meşe,erguvan ve akasya ağaçları bulunur ![]() FETHİ PAŞA KORUSU ![]() Üsküdar’ın kuzeyinden başlayarak bütün sırtı ve dik yamaçları kaplayarak Kuzguncuk tepesine kadar ulaşan 26 hektarlık bu koru, II ![]() valilik,elçilik ve nazırlıkta bulunmuş olan Tophane Müşiri Fethi Ahmet Paşa’ya (1851- 1858) aitti ![]() sonra varisleri tarafından paylaşılmış,torunu olan Şevket Mocan da kendi payına düşen hisseyi 1958 de Belediyeye devretmiştir ![]() adlandırılmıştır ![]() istimlak suretiyle alarak 16 hektar kamulaştırılmıştır ![]() bulunan Demirağ korusudur ![]() Fethi Paşa korusu 1960-1980 arasında mülkiyet nedenleri ile çok bakımsız, perişan ve cangıl durumunda idi ![]() neredeyse imkansızdı ![]() de koruyu bakım altına aldırmış,yabani ot ve sarmaşıkları temizletip içerisine gezinti yolları,koşu parkurları,seyir yerleri ,kafeterya ve spor alanları yaptırarak halkın hizmetine sunmuştur ![]() ![]() Korunun çevresi tamamen duvarla çevrili olup biri Üsküdar-Kuzguncuk arasında,diğeri İcadiye mahallesinde olan iki kapıdan içeriye girilebilmektedir ![]() eski bir köşkün temel izleri görülmektedir ![]() devrindeki görkemini bize anımsatır ![]() malzemenin aynısı uygulanamadığından iyi bir restorasyon görememiştir ![]() bakımından çok zengindir ![]() kestanesi,Trabzon hurması,yalancı akasya,dişbudak,porsuk ve nadide bir ağaç olan Japon kadife çamı ,korunun ağaç örtüsünü meydana getirmektedir ![]() HIDİV İSMAİL PAŞA KORUSU (Çubuklu Korusu) Çubukluda sahilden yamaca doğru yükselen dik yamaçları ve sırtın büyük bir bölümünü kaplayarak Çubuklu vapur iskelesine yakın bir yerde nihayet bulan 17 ![]() koruluktur ![]() ![]() kaynaklarında Aziz Aleksandır’ın kurduğu ve “Akimitis” diye adlandırılan gece gündüz nöbetleşe ibadet eden bu yüzden de “uykusuz” diye adlandırılan keşişlerin yaşadığı bir manastırdan söz edilmektedir ![]() koruluğun içinde Bizans devrine ait bazı su yolları sarnıç parçalarına rastlanmaktadır ![]() arazi olan koruluğun içindeki boş arazilerdeki bostanlar sarayın sebze ihtiyacını karşıladığı gibi gelir de temin ediyordu ![]() gözde mesire yerlerinden biri idi ![]() ilişkileri son derece iyi idi ![]() başka önce Çubuklu sahilinde iki ahşap yalıyı satın aldı sonra peyderpey genişleyerek tapaya doğru çıkan yamaçtaki bostan,bağ-bahçe türünden arazileri satın alarak buraları ağaçlandırdı ![]() tamamiyle sahip olduğu arazinin üst platosuna “Hıdiv Kasrı” dediğimiz malikanesini yaptırdı ![]() yakın zamana kadar itfaiye’nin olduğu şimdi boşaltılmış olan yerde bir elektrik fabrikası kurarak bütün koruyu çıkan yollar da halil olmak üzere malikanesinin aydınlatılmasını sağladı ![]() ![]() sarayda henüz elektrik yoktu ![]() tanzim edilmiş İsviçre ve Fransa’dan buraya dikilmek üzerde fidanlar getirtilmiştir ![]() koru içinden yaklaşık 400 m ![]() ![]() kadar üç sıra halinde gümüşi ıhlamur ve at kestanesi ağaçları ile kasrın çevresine porsuk ve fıstık çamları dikilmişti ![]() kasır 3 Şubat 1937 de 60 000 lira bedelle Abbas Hilmi Paşa’nın vekili Şevket Muhtar tarafından İstanbul Belediyesine satılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() satış mukavelesini İstanbul belediye Başkanı Muhittin Üstündağ ile Hıdiv ailesinin vekili Şevket Muhtar Katırcıoğlu imzalamışlardır ![]() da bir inşaat şirketine satılarak kooperatif tarzında evler yapılmıştır ![]() ve boş kalan kasır 1982 de Çelik Gülersoy’un Genel Müdürü olduğu Türkiye Turing ve Otomobil Kurumuna Belediye ile yapılan bir protokolla kiralanmıştı ![]() onarım ve korunun tanzimini büyük bir uzman kadro ile gerçekleştiren Çelik Gülersoy korunun bakımını da üslenmiş arada parke taşlı gezinti yolları ve etrafına da devrine uygun ayaklı fenerler ile aydınlatılmasını sağlamıştır ![]() zaman içinde bir cangıla dönmüş olan korudaki bütün yabani sarmaşıklar temizlenmiş ve ağaçlar budanmıştır ![]() tarafından yapılmıştır ![]() tarihten itibaren Kurum buradan ayrılmış ve Belediyeye devredilmiştir ![]() 17 ![]() ![]() Korunun içinde fıstık ve kara çamlarla gruplar halinde dikilmiş olan ehrami selviler,saplı meşe,yaz ıhlamuru,dişbudak,yalancı akasya,Akdeniz defnesi,Trabzon hurması,kuşüvezi, erguvan,çitlenbik,porsuk ve Londra çınarı gibi ağaçlar korunun belli başlı ağaç türleridir ![]() HÜSEYİN AVNİ PAŞA KORUSU ![]() Üsküdar,Paşa Limanında ve Demirağ korusundan bir duvar ile ayrılan bu koru 4 ![]() hektarlık bir alanı kaplamaktadır ![]() mülkiyetinde olan bu koru ve içerisinde iki köşk Halide Edip Adıvar’ın babası olan Edip Bey’in mülkiyetine geçmiştir ![]() yıldır oldukça bakımsız bir duruma gelmiş,bahçe duvarları yer-yer yıkılmış çevre halkının da yağmasına uğramıştır ![]() düzleştirilip,ağaçlarının kesilmesiyle bir spor sahası yapılmıştır ![]() türleri ise,ıhlamur,saplı meşe,defne,yabani zeytin,yalancı akasya kokarağaç ve fıstık çamı ve sakız ağacı ve mahlep’dir ![]() KANDİLLİ KIZ LİSESİ KORUSU Birçok hayırları olan II ![]() 1899)’ın Akıntı Burnu’nun sırtındaki düzlükteki mirî arazisi üzerinde 2 hektarlık bir alana sahiptir ![]() ![]() Maarif Nezaretine bağışlamış ve 1909 da Burada bir Kız Mektebi (=İnas Sultanisi) açılmıştır ![]() öğrenimi sürdürdü ![]() yangında büyük hasar gördü ![]() da kavruldu ![]() örtü fıstık çamı,selvi,Himalaya sediri,erguvan,ıhlamur,saplı ve kermes meşeleri ile at kestaneleridir ![]() MİHRÂBAD KORUSU Kanlıca’da Boğaz’a hakim yamaç ve tepe üzerinde 25 hektarlık bir alana sahip koruluktur ![]() Koru ismini Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın sadrazamlığı sırasında III ![]() yaptırdığı bugün yıkılmış olan Mihrâbad Kasrından almaktadır ![]() daha sonra Vecihi Paşa’ya geçmiş ondan da Mısır Prensesi Rukiye Sultan almıştır ![]() mülkiyet Orman Bakanlığına ait olup Alemdağ Orman İşletmesi Müdürlüğüne bağlıdır ![]() Halka açık bir alan olarak düzenlenmiş olan bu koruda anıtsal boyutlara ulaşmış servi ve fıstık çamlarının yanı sıra akçakesme,çınar,ve kermes meşeleri ile erguvanlar hakim ağaç örtüsünü teşkil eder ![]() MÜNİR BEY KORUSU ![]() Kuzguncuk’da 2 ![]() ![]() Devlet Demir Yollarına aittir ![]() çamı ve erguvandır ![]() VAHDETTİN KORUSU Üsküdar’da Kuleli’nin arkasındaki tepelik arazide bulunan bu koruluk 5 hektarlık bir alana sahiptir ![]() yapılmış olan köşküdür ![]() Şehzade Kemaleddin Efendi’ye vermiştir ![]() Vahdettin’e geçmiştir ![]() ile beraber peyzaj değerini günümüze kadar koruyabilmiştir ![]() önünde Vahdettin tarafından yaptırılan 16 x 33 m ![]() ağaçların ışık yansımaları ile görünümünün aksetmesi zengin bir peyzaj meydana getirmektedir ![]() düzende dikilmiştir ![]() ![]() Lisesi tarafındaki giriş at kestaneleri ile çevrilidir ![]() köprüleri sedir,fıstık çamı ve porsuk ağaçları çevreler ![]() üzerine oturtulmuş olan birkaç taş basamakla çıkılan kameriyenin etrafı da sarkan çiçekler ve bitkilerle sarılıdır ![]() sonra Kadın Efendi köşkünü ayıran bahçe duvarında nihayet bulur ![]() Vahdettin kendisi küçükken annesi Gülüstû kadının ölümü üzerine onu büyüten analığı Şayeste Kadın için yaptırmıştır ![]() köprüyle geçilir ![]() boyutlara ulaşmıştır ![]() sediri,himalaya sediri,servi ve erguvanlar da korunun diğer ağaç türleridir ![]() geliştirilen çiçekli ağaç türleri ise leylak,karayemiş,gül ibrişim,manolya ve çoban püskülleridir ![]() fındık,kızılcık ve yabani kirazlar vardır VANİKÖY KORUSU (Eski Papaz Korusu) Kandilli Bahçesi’nin güneyinde IV ![]() yapan Vanî Mehmed Efendi’ye bağışlanan ve ondan sonra da “Vaniköy Bahçesi” diye adlandırılan 114 m ![]() ![]() cami yaptırmıştır ![]() Bizans döneminde İmparator İustinianis’un bu bölgede bir yazlık saray ve kilise yaptırdığını eski kaynaklar yazmaktadır ![]() de bundan kaynaklanmaktadır ![]() mülk sayılmıştır ![]() yalancı selvidir ![]() VANİKÖY RASATHANE KORUSU Vaniköy’de çeşitli yönlerde Boğaz’a hakim olan yamaçlarda 9 ![]() koruluktur ![]() ![]() korusu denilen Vaniköy korusu ile komşudur ![]() Süleyman’ın buradaki koruluğun içine kat -kat bahçeler yaptırarak fidanlar diktirdiğinden sebze ve çiçek tarhları yaptırıp, bostancıları içinde barınaklar kurdurduğundan bahseder ![]() Burada anıtsal büyüklüğe ulaşmış çok yaşlı mavi atlas sedirleri,ıhlamurları ve himalaya sedirleri mevcuttur ![]() amasya,defne,sofora,çitlenbik ve iğde ağaçları korunun doğal örtüsünü teşkil etmektedir ![]() ŞEHZADE YUSUF İZZETTİN EFENDİ KORUSU Üsküdar’da,Büyük Çamlıca Tepesi’nin eteklerindedir ![]() ![]() Abdülkadir Molla’ya ait olan bu arazi ve içindeki köşk daha sonra varisler tarafından Abdülmecid’in gözdesi Tiryal Hanım’a satılmıştır ![]() Şehzadesi Yusuf İzzettin Efendiye (1857-1916) hediye etmiştir ![]() Şubat 1916 da Zincirlikuyu’daki köşkünde intihar ettikten sonra koru ve köşk kızları Şükriye ve Mihrişeh Sultanlara kalmıştır ![]() döndükten sonra köşkte ikamet etmeye başlamışlar,Şükriye Sultan’ın ölümünden sonra kardeşi ,Halife Abdülmecid’in oğlu Ömer Faruk Efendi’nin eşi olan Mihrişah Sultan köşkü ve koruluğu İstanbul Belediyesine satmıştır ![]() Derneğiin sosyal hizmet veren bir lokali olarak kullanılmaktadır ![]() 2 ![]() çamlar,ladin,sakız ağacı,defne,çınar ve su sediri ağaçları vardır ![]() __________________
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz
![]() ![]() |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|