Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
han, kervansaraytürklerde

Han Ve Kervansaray-Türkler'de

Eski 07-09-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Han Ve Kervansaray-Türkler'de



Han Ve Kervansaray-Türkler'de


Ticaret yollannın gelişmesine ve güvenliğine önem veren Türkler Çin ve Hindistan'ı Avrupa'ya bağlayan yolların üstüne birçok han ve kervansaray yapmışlardır Kervanlar ile tatar adı verilen posta görevlileri uzun yolculuklarda menzil denen bu konaklama yerlerinde dinlenir, yemek yer geceyi geçirirdi Daha sonra İslam dininin yayılma döneminde, Araplar ele geçirdikleri topraklarda ve sınır boylarında güvenliği sağlamak ve İslam dinini yaymakla görevli askerlerin barındığı küçük kaleler kurdular

Ribat adı verilen bu yapıların çevresi bir savunma duvarıyla çevrilir, avlusuna tek kapıdan girilirdi Avlu ambarlar, odalar, ahırlar, mescit, sarnıç, gözetleme ve işaret kuleleriyle çevrelenmişti Ribatların zamanla işlevleri değişti İslam yaşamında dervişlik kurumunun yaygınlaşmasıyla Mısır, Filistin ve Suriye'dekiler tekke ve zaviyelere dönüştü Asya'daki ribatlar ise gelip geçen yolcuların ve kervanların dinlenmeleri ve güvenliklerinin sağlanması için tasarlanan kervansaray yapıları olarak gelişti


Orta Asya'da kurulan ilk Müslüman Türk devleti Karahanlılar döneminde kervansaray yapımı vakıf kurumu olarak devletçe desteklendi Tarihi bilinen en eski kervansaray olan Ribatı Melik Karahanlılar zamanında yapıldı BuharaSemerkant arasında yer alan bu yapının kalıntıları günümüze kadar ulaşmıştır

Han ve kervansaray yapımı daha sonra kurulan Gazneliler, Büyük Selçuklular ve Anadolu Selçuklulan gibi Türk devletlerince de sürdürüldü Kervansaraylar Büyük Selçuklular döneminde büyük bir gelişme göstererek anıtsal bir mimari anlayışla yapılmaya başlandı Anadolu Selçuklulan döneminde "Sultan Han" adı da verilen kervansaraylar sultanlann büyüklüğünü ve gücünü simgeleyen görkemli yapılar biçimini aldı Haçlı Seferleri'yle

birlikte Suriye kervan yollarının güvenliğini yitirmesi, 13 yüzyılda Anadolu'dan geçen ticaret yollarının önemini daha da artırmıştı Ticaretin bu yollann güvenlik altına alınmasıyla gelişeceğini bilen Selçuklular kervansaray yapımını hızlandırdılar
Kervansaraylar yolcuların her tür gereksinimlerini karşılamak üzere tasarlanmıştı Aşevi, mescit, hamam, nalbant, araba tamirhanesi, sağlık ocağının yanı sıra bazılarında kitaplık bile bulunmaktaydı Yolcular kervansaraylarda hiçbir ücret ödemeksizin üç gün yatabilir ve yemek yiyebilirdi Zengin, yoksul, Müslüman, Hıristiyan ayrımı gözetilmeksizin her yolcuya aynı özen gösterilirdi Hastalar iyileştirilir, ilaç verilir, yoksul yolcuların bazı gereksinimleri karşılanırdı

Görünümleri bir kaleyi andıran kervansarayların kapıları gün batımında kapanır, gün doğarken açılırdı Bu süre içinde dışarıya çıkılmaz, ama gece gelen yolcular içeri alınırdı Anadolu'da kervansaraylardan başka amaçlar için de yararlanılmıştır Bu büyük ve korunaklı yapılar gerektiğinde kışla olarak kullanıldığı gibi hapishane ve sığınak olarak da kullanılmıştır

Deniz ulaşımındaki gelişmelerle birlikte kervansarayların önemi azaldı Osmanlılar döneminde kervansaraylar yerlerini kent içi hanlara bıraktı Kentlerde, zemin katları depo ve ahırlara, üst katları ise odalara ayrılmış
hanların yanı sıra, ahırı olmayan hanlar da yapılıyordu Birinci tür hanlarda yolcular konaklar; ikinci tür hanlar ise bugünkü iş merkezlerini andırırdı Bu hanların alt katları depo olarak kullanılır, üst katlarında ise tüccarların ya da zanaatkarların odaları bulunurdu

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Han Ve Kervansaray-Türkler'de

Eski 03-02-2011   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Han Ve Kervansaray-Türkler'de



Kurşunlu Han



Kurşunlu Han, İstanbul ilinin Büyükçekmece ilçesinde bulunan tarihi kervansaray Büyükçekmece Kervansaray olarak da bilinir

1566 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmıştır 48 metre uzunluğunda, 22,3 metre genişliğindeki kervansaray kesme taştan yapılmıştır İlk yapıldığında çatının tamamı kurşunla kapatıldığından Kurşunlu Han olarak bilinmektedir

16 yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Asya ve Avrupa ticaret yolları üzerinde İstanbul'un Avrupa çıkışındaki büyük konaklama yeri idi

1985-1987 yıllarında restore edilen kervansarayda Ramazan ayı boyunca şenlikler yapılmakta, kermes ve gösteri gibi kültürel ve sanatsal etkinlikler düzenlenmektedir

Kervansaray, karşısında bulunan Sokullu Mehmet Paşa Camii ve Kanuni Sultan Süleyman Çeşmesi ile birlikte Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü'nün başındaki turistik alanda bulunur




Karatay Hanı




Karatay Hanı, Celaleddin Karatay tarafından Kayseri-Malatya yolu üzerinde inşa ettirilen kervansaray

Karatay Hanı iki bölümden oluşur Birinci bölümde dikdörtgen bir avlunun etrafında çeşitli mekanlar yer alır ikinci bölüm ise arkada daha küçük ve kapalı bir mekandır Giriş kısmının yanındaki kubbeli bölüm hanın mescididir mescidin doğusunda hamam yer alır

İşlek bir ticaret yolu üzerinde olması sebebiyle uzun yıllar kullanılan Karatay Hanı Coğrafi Keşiflerden sonra ticeret yollarının değişmesiyle önemini kaybetti ve 16 asırda zaviyeye dönüştürüldü

Kargı Han



Alanya'nın batısında, Kargı çayının kuzeyindedir

Hanın kitabesi olmadığı için yapım yılı hakkında bilgi yoktur 46 metre eninde, 50 metre boyunda taş yapıdır Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Akdeniz ile İç Anadolu'yu bağlayan yol üzerinde, Kesikbel mevkiinde kervansaray olarak kullanıldığı sanılmaktadır Odalarının hepsinin tavanında hava bacaları bulunmaktadır ve odalar orta avlunun etrafında sıralanmıştır Kapının karşısında taştan oyulmuş sabit hayvan yemlikleri bulunur Yapı harap durumdadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Argıt Hanı (Altınapa Hanı)

Eski 03-02-2011   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Argıt Hanı (Altınapa Hanı)



Argıt Hanı (Altınapa Hanı)



Konya-Beyşehir Karayolunun 13 kmsinde, Başarakavak sapağında, Altınapa Baraj Gölü sahası içerisinde kalan Argıt (Altınapa) Hanı, devletin en yüksek mevkilerine kadar yükselmiş azatlı bir köle olan Şemseddin Altunba (Altınapa) tarafından 1201 yılında yaptırılmıştır Hanın kitabesi bulunmamaktadır Ancak, Şemseddin Altunba tarafından yaptırıldığı 1201–1202 tarihli vakfiyeden anlaşılmaktadır Bu vakfiyede Şemseddin Altunapa’nın Konya Akşehir yolu üzerinde Argıthanı kasabasının olduğu yerde bir kervansaray yaptırdığı yazılıdır

Han dikdörtgen planlı olup, kesme taş ve moloz taştan yapılmıştır Ayrıca bol miktarda da devşirme antik parçalar kullanılmıştır Kapalı ve açık kısmı bir arada bulunmaktadır Her iki bölüm birbiri ile aynı ölçüdedir Doğu yönündeki giriş kısmı ana duvarlardan öne doğru taşkın değildir Girişin hemen solunda, dışarıdan ikinci kata çıkan bir merdiven bulunmaktadır Bu bölüm hanın mescit kısmıdır Girişten kapalı bir avluya geçilmektedir Bu avlunun iki yanında mekânlar bulunmakta olup, doğu kanadı boydan boya beşik tonozla örtülüdür Batı yönü ise revak şeklinde düzenlenmiştir Buradan kapalı kısma geçişi sağlayan kapı dışarıdakinin aksine öne doğru taşırılmış ve anıtsal bir görünüm kazanmıştır Kapalı kısım giriş yönünde olduğu gibi üç sahınlıdır Bunların üzerleri beşik tonozlarla örtülüdür Bu sahınlardan ortadaki daha geniş ve yüksektir Her iki bölüm de mazgal pencerelerle aydınlatılmıştır

Günümüzde sular altında kalan ve harap durumdaki hanın 1973 yılında Mahmut Akok-Orhan Semerci tarafından rölöveleri çizilmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Kızılviran (Kızılören) Han

Eski 03-02-2011   #4
Şengül Şirin
Varsayılan

Kızılviran (Kızılören) Han



Kızılviran (Kızılören) Han






Konya-Beyşehir yolu üzerinde bulunan bu yapı kitabesinden öğrenildiğine göre, IGıyaseddin Keyhüsrev’in İkinci saltanat döneminde Emir Şah (Emir Kutluh) tarafından 1206’da yaptırılmıştır

Kızılören Hanı, kapalı ve açık kısmı bir arada bulunan han plan şemasına göre yaptırılmıştır Diğer hanlardan farklı olarak bu hanın avlusu kapalı kısmından daha geniş tutulmuştur Kütlevi bir görünümü olan yapının yan cepheleri ile girişinin köşelerine yerleştirilen payandalar bu kütlevi görünümü hafifletmektedir

Kesme taş ve moloz taştan yapılan hanın girişi batı cephesindedir Cephenin ortasında iki katlı olarak yapılmış bir bölüm vardır Bu bölüm bütünüyle dışarıya taşırılmıştır Bu yüzden de diğer Selçuklu hanlarından farklı bir görünümdedir Bu bölümün alt ve üstü üç ayrı kısma ayrılmış, alt katta giriş eyvanı bunun solunda baldaken tarzında bir su sistemi bulunmaktadır Sağdaki diğer mekân ise girişi avluya açılan ayrı bir bölüm halindedir Buradan avlu cephesinden sağlı sollu birer merdiven ile çıkılmaktadır Günümüzde çok fazla tahrip olan bu merdivenlerden kuzeydeki bağımsız mescide, diğeri de iç içe düzenlenmiş bölümlere geçilmektedir Diğer Selçuklu kervansaray ve hanlarında avlunun ortasında bulunan köşk-mescit burada üst kata alınmıştır

Hanın kapalı kısmının taç kapısı öne doğru taşırılmış olmasına rağmen oldukça sadedir Buradaki 1980’li yılların ortasına kadar yerinde olan dört satırlık kitabesi günümüze ulaşamamıştır Kapalı kısım giriş yönünden itibaren üç bölüme ayrılmıştır Burada da orta sahın diğerlerine göre daha geniş ve yüksektir Ancak günümüzde üst örtüsü tamamen çökmüştür

Hanın 400 m güneydoğusunda bulunan küçük ölçüdeki beşik tonozlu iki sahınlı yapı konusunda sanat tarihçiler arasında tartışmalar sürmekte olup, bunların mescit olup olmadığı da anlaşılamamıştır
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraf, Beyşehir Belediyesi adresinden alınmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Zazadin Hanı

Eski 03-02-2011   #5
Şengül Şirin
Varsayılan

Zazadin Hanı



Zazadin Hanı






Konya-Akşehir yolunun 22 kmsinde, Tömek Köyü’nün bulunduğu yerdeki Zazadin Hanı’nın iç ve dış kapılarındaki kitabelerden öğrenildiğine göre, Vezir Sadettin Köpek tarafından 1235–1236 yıllarında yaptırılmıştır

Günümüze iyi bir durumda gelen Zazadin Hanı, doğu batı doğrultusunda dikdörtgen plan şeması göstermektedir Diğer Selçuklu han ve kervansaraylarında olduğu gibi kapalı ve açık bölümlerden meydana gelmiş, ancak kuzey duvarı kademeli olarak yapılmıştır Yapımında kesme taş kullanılmıştır Bu taşların arasına devşirme olarak antik taşlara da yer verilmiştir Han kütlevi görünüşü itibarı ile bir kaleyi andırmaktadır

Hanın girişi masif görünümlü olup, dışarıya doğru taşırılmış ve iki ayrı renk taştan anıtsal taç kapısı yapılmış ve bu kapı duvarları destekleyen payandalarla daha görkemli bir görünüme sahip olmuştur Diğer Selçuklu hanlarında kısa kenarda bulunan giriş kapısı bu kez, hanın geniş cephesine yerleştirilmiştir Buradan bir giriş eyvanı ile avluya geçilmektedir Diğer kervansaray ve hanlarda görülen revak-mekân ilişkisi burada daha farklıdır Uzun kenarlarda mekân-revak-mekân uygulaması ile değişik bir plan ortaya konulmuştur Bu tür plan düzeninin uygulanışının nedeni anlaşılamamaktadır










Avlunun çevresinde bağımsız mekânlar bulunmakta olup, bunlar hanla ilgili sosyal hizmetlerdir Mescit kısmı yapının girişi üzerindedir Bu mescide eyvanın solundaki duvardan dışarıya doğru taşırılmış ancak, günümüzde kısmen tahrip olmuş merdivenlerden çıkılmaktadır Avludan kapalı kısma geçişi sağlayan kapı avlu kapısında olduğu gibi iki renk malzemeden yapılmıştır Bu bölüm bir orta sahın ile buna dik olarak planlanmış yan sahınlardan meydana gelmiştir Aynı zamanda mimar olan Sadettin Köpek burada farklı bir uygulamaya gitmiş, seki düzenlemelerini diğer kervansaraylara göre farklı biçimde geliştirerek uygulamıştır Orta sahın burada daraltılmış ve yalnızca insanların geçebileceği şekilde bir koridor biçiminde düzenlenmiştir Orta sahının ikinci bölümü biraz daha daraltılarak uzatılmış ve böylece bu bölüm haçvari bir şekle dönüşmüştür

Hanın bezeme olarak fazla bir özelliği bulunmamaktadır İki renkli malzemenin yanı sıra geometrik kompozisyonlara yer verilmiş, taşçı işaretleri de diğer yapılarda olduğu gibi burada da görülmektedir

Zazadin Hanı Selçuklu döneminde yapılmış diğer han ve kervansaraylar arasında en iyi korunanı olmasına rağmen yine de birçok bölümü tahrip edilmiştir Avlu etrafındaki revakların bazıları yıkılmış, üst örtüler kısmen çökmüştür
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraflar, TCKonya Valiliği adresinden alınmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Horozlu Han

Eski 03-02-2011   #6
Şengül Şirin
Varsayılan

Horozlu Han



Horozlu Han








Konya-Akşehir yolu üzerinde bulunan ve Konya’nın kuzeyindeki şehir dokusu ile birleşmiş olan Horozlu Han’ın kitabesi ve onunla ilgili herhangi bir belgeye rastlanmamıştır Bu bakımdan hanın yapım tarihi kesinlik kazanamamaktadır Ancak, birçok araştırmacı hanın Sultan IIGıyaseddin Keyhüsrev ve İzeddin Keykavus döneminde devlet görevinde bulunan Esedüddin Ruzbe tarafından yaptırıldığını ileri sürmektedir Esedüddin Ruzbel’in 1249 yılında öldürüldüğü dikkate alınacak olunursa, hanın XIII yüzyılın ortasında yapıldığı ortaya çıkmaktadır

Vakıflar Genel Müdürlüğü 1970’li yıllarda hanı eski belge ve fotoğraflarına dayanarak restorasyonunu yapmıştır Hanın tamamen kesme taştan yapıldığı görülmektedir Ancak plan düzeni tam olarak ortaya çıkarılamamıştır Mescit kısmının Zazadin ve Obruk hanlarında olduğu gibi girişin üzerinde olduğu sanılmaktadır Diğer hanlarda olduğu gibi anıtsal bir giriş kapısının olup olmadığı konusunda da kesin bir bilgi yoktur Avlunun bütünüyle yıkılmış olmasından ötürü de taç kapının da tamamen ortadan kalktığı anlaşılmaktadır Günümüzde dışa doğru taşkın bir kapı bezemesiz olarak restore edilmiştir

Hanın girişinde bulunan ve temel izlerine göre düzenlenen kapalı kısımın orta sahnın daha yüksek olarak tutulmuş, yan sahınlar da buna dik olarak oluşturulmuştur Orta sahnın üzerindeki kubbe pandantifli olup, ağırlık kemerler vasıtası ile kare kesitli ayaklar üzerine bindirilmiştir Yapının dışında olduğu gibi içerisinde de kesme taş kullanılmış, merkezi kubbede tuğlaya yer verilmiştir Tuğla bezeme ağırlıklı olarak kullanılmıştır Orta sahnın üzerindeki kubbeye bir de ağırlık feneri yerleştirilmiştir
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraf, TCKonya Valiliği, adresinden alınmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Kadın Hanı

Eski 03-02-2011   #7
Şengül Şirin
Varsayılan

Kadın Hanı



Kadın Hanı







Konya Kadınhanı ilçesi, Konya-Akşehir yolu üzerindeki han ve kervansarayların sonuncusudur Kervansarayı, kapı kitabesinden öğrenildiğine göre Mahmut kızı Raziye Hatun 1223 yılında yaptırmıştır

Kadın Hanı, kesme taştan yapılmış, açık ve kapalı bölümlerden meydana gelmiştir Duvar örgüsünde çok sayıda devşirme antik malzeme kullanılmıştır Anadolu Selçuklu hanlarının tipik plan şemasına uygun olarak yapılan hanın avlusunun bulunduğu, bugünkü yapının iki yanındaki duvar uzantılarından anlaşılmaktadır Bu uzantıların beden duvarları dışında da devam etmesi avlunun kapalı mekândan daha geniş olduğunu göstermektedir

Günümüze yalnızca 2250x2850 m ölçüsünde kapalı mekânı gelebilmiştir Hanın kapalı kısmına cepheden öne doğru taşırılmış bir portalden girilmektedir İç mekân dikdörtgen planlı olup, her sırada beşer tane olmak üzere on paye ile üç sahna ayrılmıştır Bölümlerin üzerini birbirine bitişik tonozlar örtmüştür Dışa kapalı olan bu hanın içerisi mazgal pencerelerle aydınlatılmıştır
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraf,kadınhanı belediye adresinden alınmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Kuruçeşme Hanı

Eski 03-02-2011   #8
Şengül Şirin
Varsayılan

Kuruçeşme Hanı



Kuruçeşme Hanı







Konya Beyşehir ilçesinde, Konya-Beyşehir yolunun 32 kmsinde bulunan Kuruçeşme Hanı, kitabesinden öğrenildiğine göre IGıyaseddin Keyhüsrev’in ikinci saltanat yılında, 1207’de yapılmıştır

Günümüze çok harap durumda gelen bu han kapalı ve açık bölümlerden meydana gelmiştir Bu bölümlerin her biri dikdörtgen planlı olup, birbirlerinin eşidir Hanın yapımında kesme taş ve çevredeki antik yapılardan devşirilmiş taşlar kullanılmış, ancak bu taşların çevrede yaşayanlar tarafından yerlerinden sökülmesi ile üst örtüsü ve tonozların büyük bir bölümü yıkılmıştır Hana doğudaki dar cephesinde dışarıya taşmayan bir portalden girilmektedir Kapalı kısmın taç kapısı, ana giriş kapısına göre daha anıtsal görünümlüdür Cepheden öne doğru taşırılan bu girişin alınlığında sekiz satırlık kitabesi bulunmaktadır Ancak bu kitabe de oldukça tahrip edilmiştir

Kapalı kısım iki yandaki beşer paye ile ortadaki geniş, yanlardaki daha dar üç sahna ayrılmıştır Bunlardan orta sahın diğerlerine göre daha geniş ve yüksek tutulmuştur
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraf, Beyşehir Belediyesi adresinden alınmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Dokuzun Hanı

Eski 03-02-2011   #9
Şengül Şirin
Varsayılan

Dokuzun Hanı



Dokuzun Hanı



Konya Selçuklu ilçesinde, Konya-Akşehir karayolunun 24 kmsinde bulunan Dokuzun Hanı’nı kitabesinden öğrenildiğine göre, Emir Hacı İbrahim 1210 yılında Mimar Osman’a yaptırmıştır

Uzun yıllar harap bir durumda olan bu hanı Selçuk Üniversitesi adına ProfDr Yılmaz Önge 1990 yılında kazı çalışmalarına başlamış ve çalışmalar 1995 yılında tamamlanmıştır Kazı çalışmalarından sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyonu yapılmıştır Bu arada avlu ve ona bağlı bölümler ortaya çıkarılmış ve bunlara dayanılarak da hanın restorasyonu yapılmıştır

Dokuzun Hanı kapalı ve açık bölümleri bir arada bulunduran hanlar grubundandır Burada avlu ile kapalı bölüm birbirine eş plandadır Kuzey-güney yönünde dikdörtgen planlı olan hanın avlu girişi doğudaki dar cephesindedir Yapılan kazılar sonunda avlunun doğu ve batı kanatlarının revaklı olduğu anlaşılmıştır Kapalı kısmın öne doğru taşırılmış ve bezemesiz basit bir kapısı vardır Bu kapı üzerinde altı satırlık yapım kitabesi bulunmaktadır Kapalı kısım diğer hanlara göre daha basit düzenlenmiştir Bu mekânın ortasında daha geniş ve yüksek bir kubbe ve yanlarda da tonozlu üç bölüm bulunmaktadır

Hanın yapımında kesme taş ve moloz taş kullanılmış, ancak taş işçiliği oldukça kaba bir görünümdedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Obruk Hanı

Eski 03-02-2011   #10
Şengül Şirin
Varsayılan

Obruk Hanı



Obruk Hanı







Konya Karatay ilçesinde, Konya-Aksaray yolundan 4 km içerideki Obruk Köyü girişinde bulunan Obruk Hanı’nın yapım tarihini belirten bir kitabesi bulunmamaktadır Mimari yapısı ve plan düzeninden XIII yüzyılda yapılmış bir Selçuklu eseri olduğu anlaşılmaktadır

Anadolu Selçukluları’nın uyguladığı kapalı ve açık avlulu plan şeması içerisinde yapılmıştır Hanın girişi batı yönünde olup, cephe görünümü itibarı ile de bir kale izlenimini vermektedir Yapımında kesme taş, moloz taş ve çok sayıda da devşirme antik malzeme kullanılmıştır Obruk Hanı’nda 1996 yılında başlatılan temizlik ve onarım çalışmaları sonunda hanın içerisi büyük ölçüde temizlenmiş ve restorasyonuna başlanmıştır

Hanın girişinin bulunduğu batı cephesi diğerlerinden farklı olarak iki katlı yapılmıştır Bu nedenle de giriş kısmı daha görkemli bir görünüm kazanmıştır Her iki katta da birbirlerinden ayrı mekân düzenlemeleri yapılmış ve mescit de buraya yerleştirilmiştir Hanın kapalı kısmının kapısı ve duvarları tamamen yıkılmış ve yalnızca temel kalıntıları günümüze gelebilmiştir Bu bölüm han özelliğini kaybettikten sonra da kullanılmış, bu yüzden de içerisinde bazı değişiklikler yapılmıştır Üst örtü bütünüyle tahrip olmasına rağmen, orta sahnın üzerinde tromplu bir kubbe olduğu sanılmaktadır
Kenthaber Kültür Kurulu
Fotoğraf, TCKonya Valiliği adresinden alınmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Lala Mustafa Paşa Hanı

Eski 03-02-2011   #11
Şengül Şirin
Varsayılan

Lala Mustafa Paşa Hanı



Lala Mustafa Paşa Hanı



Konya Ilgın ilçesinde, Lala Mustafa Paşa’nın 1574 tarihinde yaptırmış olduğu yapı topluluğunun bir bölümünü Lala Mustafa Paşa Hanı oluşturmaktadır

Külliyenin avlusunun doğusunda bulunan, kesme taş ve moloz taştan yapılmış olan han, yapı topluluğunun en büyük yapısıdır Ortalama 3600x5000 m ölçüsünde olan hanın yapım kitabesi bulunmadığından, yapım tarihi kesinlik kazanamamıştır Yalnızca odalardan biri içerisindeki ocağın taş konsolunda 1584 tarihi yazılıdır Büyük olasılıkla hanın yapımına külliye ile birlikte başlanmış, 1584’te de tamamlanmıştır

Kuzeyden arasta ile birleşen hanın üzeri beş adet beşik tonozla örtülmüştür Hanın ortasında bir koridor, iç mekânı üçe bölmüştür Batıda cami avlusuna, doğuda da dışarıya açılan iki kapısı vardır Ayrıca avlu yönündeki kapının önüne de çapraz tonozlu bir sahanlık yerleştirilmiştir Hanın kuzeydeki bölümü oldukça büyük olup, dört ayakla iki nefe ayrılmıştır Güneydeki bölüm ise üçayakla iki nefe ayrılmıştır Bu mekânların her biri içerisinde birer ocak nişi bulunmaktadır Hanın ortasındaki koridordan bir merdivenle üst kata çıkılır Üst katta tonozlu ve ocaklı üç oda daha bulunmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Çengel Han

Eski 03-02-2011   #12
Şengül Şirin
Varsayılan

Çengel Han



Çengel Han




Kale altında ve At Pazarı Meydanı Sefa Sokakta bulunmaktadır Kitabesinde 929 H(1552)yılında yapılmış olduğu anlaşılır
Klasik Osmanlı şehir içi hanlarından olan Çengel Han kareye yakın dikdörtgen planlı olup meyilli bir arazi üzerine kurulmuştur İki kat halinde yapılmış olan beden duvarları dışında sivri kemerli ve tonozlu dükkanlar sıralanmaktadır Giriş kapısı Büyük Bursa kemerli olup önünde sivri beşik tonozlu bir eyvanı bulunmaktadır Eyvanın sağ ve sol yanlarında taş kemerli nişker yer almaktadır Kapı kemerinin arkasında çapraz tonozlu bir geçit ile iki yanda iki kapı hücresi bulunmaktadır
Avlunun güney ve kuzey kenarlarında beşer sivri kemerli dükkan ile doğu ve batı kenarlarında üçer dükkanı bulunan hanın, bir kaç defa yapılan onarım ile esas karekterinin değişmiş olduğu görülür Kemerler üç tuğla bir kesmetaş sıralarından meydana gelmekte, duvarlarda yontma taşlar arası tuğla hatıllarla takviye edilmiştirAvlunun güney ve kuzey kenarlarında beşer sivri kemerli dükkan ile doğu ve batı kenarlarında üçer dükkanı bulunan hanın, bir kaç defa yapılan onarım ile esas karekterinin değişmiş olduğu görülür Kemerler üç tuğla bir kesmetaş sıralarından meydana gelmekte, duvarlarda yontma taşlar arası tuğla hatıllarla takviye edilmiştir Doğu ve güneydeki dış cephelerin moloz taştan yapılmış ve dört sıralı tuğla hatıllarla takviye edilmiştir Hanın ikinci kat revakları arasında dört kenarı dolaşan odalar sıralanmaktadır
Mülkiyeti Ankara Büyükşehir Belediyesi' ne aittir
Kareye yakın dikdörtgen planlı mimari yapısıyla klasik Osmanlı kent içi hanlarının güzel örneklerinden olan Çengel Han'ın ortasında üstü açık bir avlu da bulunuyor Avlunun ortasındaki tek katlı dikdörtgen yapı, Koç Holding'in kurucusu Vehbi Koç'un iş yaşantısına başladığı yıllarda kullandığı bir dükkana ev sahipliği de yapmış
--------------
1522 yılında Yavuz Sultan Selim döneminde inşa edilen, Ankara’nın en eski ticaret merkezlerinden Çengel Han, Divan ve Rahmi M Koç Müzesi ile tekrar hayat buluyor

Ankara'nın İlk Sanayi Müzesi Çengel Han'da bulunan Rahmi Koç Müzesi'nde 800'den fazla alet sergide Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden kiralanarak restore edilen Çengel Han, Ankara'nın ilk sanayi müzesi olarak Başkentlilere hizmet veriyor
Aslına uygun restore edilen hanın avlusu, üzeri cam ile kapatılarak koruma altına alındı
Rahmi Koç Müzesi'nde, toplam 32 odada, denizcilikten karayolu taşımacılığına, havacılıktan tıbba kadar çeşitli sanayi kollarının geçmişini gözler önüne seren 800'den fazla alet bulunuyor
Rahmi Koç'un koleksiyonun yanı sıra bağışlarla da çeşitlenen müze envanteri arasında birçok teknolojik aletin ilk örnekleri yer alıyor
Tarihin tozlu sayfalarından günümüze taşınan ilk daktilo, ilk siyah beyaz televizyon, ilk çamaşır makinesi gibi çeşitli elektronik aletler burada sergileniyor
Çengel Han'da, engelliler ve yaşlılar için müzenin her yerinin rahatlıkla gezilebilmesi için katlar arası asansör ve özel platformlar yer alıyor
Ziyaretçiler, müzeyi gezdikten sonra, handa hizmet veren iki pastanede Ankara manzarası eşliğinde çay içerek yorgunluk atabiliyor Müzenin zemin katında bulunan 'Sergi Alanı' resim, fotoğraf, heykel ve benzeri sergilere ev sahipliği yapıyor
Müze ve Osmanlı mimarisinin tarihi dokusu arasında konumlandırılan Divan Çengelhan Brasserie, 80 kişilik bir kapasiteye sahip
Çengelhan Brasserie
Adres : Tarihi Ankara Kalesi Sutepe MahDepo Sok Güzergahı No1 Ulus-Ankara
Tel : 0 312 309 68 00 (Pbx)

Alıntı Yaparak Cevapla

Zağfiran (Safran) Hanı

Eski 03-02-2011   #13
Şengül Şirin
Varsayılan

Zağfiran (Safran) Hanı



Zağfiran (Safran) Hanı


At Pazarı’ ndadırAslen Kayseri’ li olup, Ankara’ ya yerleşen Hacı İbrahim bin Hacı Mehmet tarafından yaptırılmıştırVakfiyesi 1512 tarihlerinden düzenlendiğine göre bu tarihlerde yapılmış olmalıdır Hanın yarısı vakfın ruhuna Cüz-i Şerif okumak, Lütfi han kapısındaki musluğa bakmak için vakfedilmiştir İçinde bir mescit yer almaktadır Klasik Osmanlı hanları tipinde alt ve üst kattaki hücreleri iç avluya bakmakta dır Etrafında duvarlarına bitişik yirmi dükkan yer almaktaydı 28 Eylül 1806 tarihli bir hücceten , hanın 5500 kuruş sarfedilerek tamir edildiğini, bundan sonra da vakıf ile mülkün birlikte masraf ederek tamir edecekleri öğrenilmiştir Bu dönemde, gerek han gerekse etrafındaki dükkanlar işlek durumdaydı

Alıntı Yaparak Cevapla

Yıkılmış Hanlar

Eski 03-02-2011   #14
Şengül Şirin
Varsayılan

Yıkılmış Hanlar



Yıkılmış Hanlar


Vakıflar Genel Müdürlüğündeki bilgilere göre Ankara' da bu asrın ilk yarılarına kadar Ağa Han' ı, Pirinç Han' ı, Bakır Han' ı, Pembe Han, Kabana Han' ı, Taşhan adını alan 17 ve 18 asırlardan olduğu tahmin edilen bu hanlar yıkılmış hanlardır

Alıntı Yaparak Cevapla

Mahmut Paşa Bedesteni

Eski 03-02-2011   #15
Şengül Şirin
Varsayılan

Mahmut Paşa Bedesteni



Mahmut Paşa Bedesteni



Kale yolu üzerinde ve Kurşunlu Han’ın bitişiğindedir 1421-1459 yılları arasında han ile birlikte Sadrazam Mahmut Paşa tarafından yaptırılmıştır Doğu-Batı istikametinde boyuna uzanan büyük ve muntazam dikdörtgen planda olup, on adet büyük kubbe ile örtülü bedesten ve bedesten dışında meydana gelmiş olan arasta ile birlikte iki kısımdan ibarettir

Türk Bedesten Mimarisinde, bedesten olarak yapılmış orta kısmın gayet kalın ve yüksek beden duvarları moloz ve yontma taşlardandır Taşlar arası kırmızı bir harç ile (Horasan) derzlidir


Doğu-Batı istikametindeki orta aks üzerinde eşit aralıklarla sıralanmış dört adet kalın kare paye ve bu payeleri beden duvarlarına birleştiren kalın kuvvetli kemerlerle on bölüme ayrılmıştır

Bedesten mimarisinde oldukça büyük sayılan Mahmut Paşa Bedestenin’ in dış duvarları etrafında, çepeçevre yarı hizaya kadar dükkan sıralanmaktadır Fakat Bedestenin dış çevresinde sıralanan bu dükkanların sayıları her kenarda aynı değildir Esasen doğu ve batı kenarları kuzey ve güney kemerlere göre daha dar olduğundan dükkan adedinin doğu ve batı kenarlarda daha az olması normaldir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.