Boyarmaddeler-mordanlar |
06-26-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Boyarmaddeler-mordanlarBoyarmaddeler-mordanlar Boyarmaddelerin ilk kez ne zaman ve nasıl kullanıldığı tam olarak bilinmiyorsa da, bitki ve hayvanlardan elde edilen doğal boyarmaddelerin çok eski bir geçmişi olduğu kesindir Eski Mısırlılar bitki köklerinden, ağaç kabuklarından, likenlerden, meyvelerden, hatta bazı yumuşakça ve böceklerden elde ettikleri doğal boyarmaddelerle ipek, yün, keten ve pamuklu kumaşları birbirinden güzel renklere boyarlardı Çinliler de İÖ 3000 yıllarında iplik ve dokumalan boyamak için bitkilerden elde ettikleri boyarmaddeleri kullanmayabaşladılar Doğal boyarmadde tarifleri binlerce yıl boyunca kuşaktan kuşağa aktarıldı Ama bu tarifler ancak son yüzyıllarda yazıya geçirildiği için, eski toplumların bildiği birçok formül bugün unutulup gitmiştir Hayvansal Boyarmaddeler Eskiçağlarda kullanılan en göz alıcı boyarmadde, hayvansal kökenli doğal bir boya olan Sur firfiriydi Bir dikenli salyangozdan {Murex brandaris) elde edilen erguvan rengindeki bu boyarmaddenin adı, Fenike uygarlığının en büyük kentlerinden biri olan Sur'dan gelir Firfir de "erguvan rengi" anlamındaki Eski Yunanca bir sözcüğün bozulmuş biçimidir Bir efsaneye göre, Fenike tanrısı Melkart'ın köpeği kumsalda dolaşırken bu deniz salyangozlarını ezmiş, böylece bu boyarmaddenin sırrını öğrenmiş Bu salyangozun ezilmesiyle çıkan sanmsı sıvı güneşte bırakıldığında gökkuşağının bütün renklerinden geçerek sonunda parlak erguvan rengine dönüşür Etkili bir sabunla yıkandığında da kimyasal bir değişiklik geçirerek, güneşte solmayan ve yıkanınca rengini atmayan parlak, koyu kırmızı bir renk alır İÖ 1500 yıllarında boyarmadde yapım yerleri Sur ve Say da'dan bütün Akdeniz kıyılarına yayılmıştı Ama Fenikeliler biraz boyarmadde elde edebilmek için o kadar çok salyangoz ezmek zorundaydılar ki, bu güzel renge sahip olmaya ancak zenginlerin gücü yetiyordu Bu yüzden Sur firfiri yalnızca imparatorların, kralların ve rahiplerin giysilerini renklendirirdi Eskiçağlarda çok değer verilen boyarmaddelerden biri de bir böcekten elde edilen canlı kırmızı renkte bir boyaydı Kırmızı savaş rengi sayıldığı için, Eski Mısırlılar'dan başlayarak askerler hep bu renkte üniformalar giydiler Bu boyarmadde kırmız meşesi ya da çobanpüskülü gibi bitkilerin üzerinde yaşayan bir tür kabuklubitin dişisinden elde edilirdi Kırmız böceği {Kermes ilicis) denen bu kabuklubitler tanyeri ağarmadan fener ışığında yaprakların üzerinden toplanır, sonra kurutularak öğütülürdü Rönesans çağında kırmız üretiminin en önemli merkezi Venedik'ti Amerika'nın keşfinden sonra bu kıtada da aynı renkte boyarmadde veren yeni bir kabuklubit türü bulundu Meksika'dan Avrupa'ya götürülen bu boyarmadde kısa sürede yayıldı ve bu iki tür kırmız böceği yakın zamanlara kadar kırmızı boyarmadde kaynağı olarak önemini korudu Bitkisel Boyarmaddeler Bitkilerden elde edilen boyarmaddelerin belki de en değerlisi ve en çok kullanılanı koyu mavi renkli çivittir Bugüne kadar önemini koruyan çivit, renk tutturmak çok zor olduğu için her zaman değerli sayilan mavi boyarmaddeler grubunun en tanınmış üyesidir Günümüzde bireşim yoluyla üretilen bu madde eskiden yalnız çivitotu ile çivitağacından elde edilirdi {bak ÇİVİT) Çivitotu {Isatis tinctorid) Avrupa ve Asya'da yetişen, sarı çiçekli, ikiyıllık bir bitkidir Çivit elde etmek için açık yeşil renkli taze yaprakları toplanır, kurutularak toz haline getirilir ve suya bastırılarak mayalanmaya bırakılırdı Baklagillerin Indigofera cinsinden olan çivitağaçları da en az 5000 yıl boyunca boyarmadde kaynağı olarak kullanılmıştır Eski Mısır'daki Teb kentinin kumaş boyacilan hem giysilik kumaşları, hem de mumyalan sarmak için kullanılan bezleri çivitağacından elde ettikleri çivitle boyarlardı {bak Mumya) Çivit bugün bile sanayide ve evlerde çok kullanılan bir boyarmaddedir Çivitle boyanan kumaş yıkandığında solarak açık mavi bir renk alır; ama güzel görünümünü yitirmez Örneğin yıkandıkça ağaran blucin kumaşları çivitle boyanır Çivit suda çözünmediği için boyamadan önce soda ve başka kimyasal maddelerle işlemden geçirilmesi gerekir Çivit banyosuna daldırilan kumaş sarımsı bir renk alır; banyodan çıkarıldığında rengi önce yeşilimsi sarıya, sonra havanın etkisiyle maviye döner Kumaştaki bu renk değişimlerini izlemek bir sihirbazlık gösterisini izlemek kadar zevklidir Kırmızı boyalar öbür renklerden çok daha çabuk solar Eski halilan incelerseniz mavi, sarı ve kahverengi desenlerin genellikle kırmızılardan daha canlı olduğunu görürsünüz Bu aranan rengin başlıca kaynağı Avrupa'da "Türk kırmızısı" ya da "Edirne kırmızısı" adıyla bilinen kökboyasıydı Kökboyası bitkisinin {Rubia tinctorum) kurutulmuş köklerinden elde edilen bu boyarmadde Eski Mısırlılar zamanında bile üretiliyordu Eski Yunanlilann boyarmaddelerle ilgili ilk ticaret kayıtlarında Hindistan ile Anadolu arasında kökboyası ticareti yapıldığı yazılıdır Elde edilen boyarmaddenin niteliği ve rengi, bitkinin yetiştiği topraktaki mineral miktarına göre değişirdi Nitekim canlı kırmızı renge boyayan ve solmayan Türk kırmızısı Avrupa'da en çok aranan kökboyası olmuştu 18 yüzyılda Fransa'dan gelen boya uzmanları bu boyarmaddenin formülünü öğrenerek Avrupa'ya götürdüler Bugün kökboyası, "alizarin" adıyla fabrikalarda üretilen yapay bir boyarmaddedir Bitkiler dünyası çok zengin bir boyarmadde kaynağıdır Çivit ve kökboyasından başka, renk renk birçok boyarmadde bitkilerden elde edilir Bugün hâlâ birçok ülkede saç boyamak için kullanılan, Türkiye'de, Asya ve Afrika'nın bazı yerlerinde kadınların ellerini süsleyen kına, saç boyası olarak ilk kez Eski Mısır'da kullanıldı Kına bitkisinin (Lawsonia inermis) kurutulup öğütülmüş yapraklarından elde edilen bu toz boya da bugün bireşim yoluyla hazırlarımaktadır {bak KINA) Bir çiğdem türü olan safranın {Crocus sativus) çiçek tepeciklerinin kurutulmasıyla hazırların sarı renkli safran boyası da eskiçağlarda çok değerliydi; çünkü yaklaşık 25 gram boyarmadde elde etmek için 4000 safran çiçeği gerekiyordu Bu boya bazı yiyecekleri, örneğin zerde denen tatlıyı renklendirmek için de kulllanılır {bak Safran) Amerika'da yetişen ve yüksek bir ağaç olan bakkamın {Haematoxylon campechianum) odunundan, kumaşları griden mora kadar değişik tonlarda boyayabilen siyah bir boyarmadde elde edilir Annatto adıyla bilinen tropik bir ağacın meyvelerinden de aynı adlı kırmızı bir boyarmadde çıkarılır Anayurdu Orta ve Güney Amerika olan bu ağaç Yenidünya'nın keşfinden sonra tropik ülkelerin çoğuna yayılmıştır Batı Hint Adaları'nın yerli halklarından olan Karipler gövdelerini annattoyla boyarlardı; bu madde bugün de peynir kabuklarını ve dudak boyalannı renklendirmek için kulllanılır Gene Amerika'nın keşfinden sonra Avrupa'ya götürülen brezilyaodunu da, "mordan" denen değişik kimyasal maddelerle birlikte kullanıldığında kırmızı, pembe ve kahverengi tonlarında renk veren bir boyarmadde kaynağıdır Mordanlar Kumaş boyalannın zamanla rengini atmaması için mordan ya da boyasaptar denen maddeler kulllanılır Bunlar, boyarmaddenin kumaşın dokusuna işleyerek liflere sıkıca tutunmasına yardımcı olan mineral tuzlarıdır Doğal kumaş boyalanyla kullanılan mordanların başında şap (potasyumalüminyum sülfat), kalay (kalay klorür), krom (potasyum bikromat), demir (demir sülfat) ve bakır sülfat (göztaşı) gelir Boyanın daha iyi tutması için iplik ya da kumaşlar önce mordan çözeltisine, sonra boyaya batınlır Bu yöntemin belki de en büyük yararı, aynı boyarmaddenin değişik mordanlarla açıklı koyulu tonlar, hatta değişik renkler vermesidir Kalay tuzuyla genellikle parlak, bazen sert tonlar, krom tuzuyla daha koyu tonlar elde edilir Bakır tuzu daha çok yeşil renkli bitkisel boyarmaddelerle kulllanılır Demir tozu boyarmaddenin rengini donuklaştırıp koyulaştınr; şap ise uçuk ve soluk tonlar verir Boyarmaddeler ile mordanların bu özelliği, sonsuz deneme olanakları ve zengin bir renk çeşitliliği sağlar
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|