|
|
Konu Araçları |
atasözlerinin, çıkış, kaynakları, nelerdir, nellerdir |
Atasözlerinin Çıkış Kaynakları Nelerdir? Atasözlerinin Çıkış Kaynakları Nellerdir? |
09-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Atasözlerinin Çıkış Kaynakları Nelerdir? Atasözlerinin Çıkış Kaynakları Nellerdir?Atasözlerinin Çıkış Kaynakları Nelerdir? Atasözlerinin Çıkış Kaynakları Nellerdir? Atasözlerinin Çıkış Kaynakları Nelerdir? Atasözlerinin Çıkış Kaynakları Nellerdir? Internette dolaşırken rast geldim bir çok kişinin baya araştırdığı bir konu olsa gerek " Atasözlerinin çıkış kaynakları neledir "Aşşağıda sizlere sunacağım yazı bir ödev ve vikipedi'dende alıntı yapılmıştır Anlatımı güzelleştirmek, savunulan fikir ve düşünceyi daha etkili kılmak üzere her dilde kalıplaşmış bazı sözler bulunur Atasözleri, dua ve temenni cümlecikleri, ilençler, bilmece ve tekerlemeler vb… bu tür kalıplaşmış sözler arasında dilin bünyesinde en sık rastlanılanlar ise deyimlerdir Atasözlerinin çıkış kaynakları Deyim : İki ya da daha fazla kelimeden meydana gelen ve kelimelerin öz anlamları dışında yeni bir anlam ifade eden söz gruplarına denilir Atalarımız buna tabir derlerdi Dilin bünyesinde kalıplaşmış ve kökleşmiş olarak değişmeden kullanılan deyimler hiç şüphe yok ki anlatıma canlılık ve güç katarlar Bu sayede düşünceler ve olayların muhataba daha etkili biçimde yansıtıldığı bir gerçektir Atasözleri ortaya çıkarken genellikle uzun zamanların tecrübeleri sonucu ulaşılan doğruların veciz ifadesi biçiminde söylenir; oysa deyimler genellikle bir hikâye ye, bir efsane veya olaya dayanır Bazı kişilerle ilgili anılar ve hikâyeler, tarihten alınmış olaylar deyimlerin ortaya çıkış nedenleri arasında ön sıraları paylaşırlar Şimdi sizlere bazı deyimlerimizin anlamlarını ve ortaya çıkışlarını anlatan hikâyelere yer vereceğim MÜREKKEP YALAMAK Uzun yıllar öğrenim görmüş, ilim öğrenmiş kişiler hakkında “mürekkep yalamış” denir Bu deyim bir matbaadan evvelki zamanların elyazması kitapları ve hattatları yahut zanaatkârlarından yadigârdır Elyazması kitapların sayfaları hazırlanırken pürüzleri kaybolsun ve kalemin kayganlığı sağlansın diye parşömenlerin üzeri aher denilen bir tür sıvı ile cilalanır ardından da mührelenir imiş Aher, yumurta akı ve nişasta ile hazırlanan muhallebi kıvamında bir hamule olup kâğıt üzerinde bir tabaka oluşturur Kitap kurtlarının pek sevdiği aher, aslında suyu görünce hemen erir Aherin bu özelliğinden dolayı eski zamanların hattatları yahut kopya usulü kitap çoğaltan zanaatkârları, bir hata yaptıkları zaman onu silmek için (mürekkep silgisi henüz icat edilmemiştir) serçe parmaklarının ucunu ağızlarında ıslatıp hatalı harf veya kelimelerin üzerine sürerler, böylece zemindeki aher dağılır ve aherle birlikte hatada kendiliğinden kaybolur gidermiş Bazen bütün bir cümlenin silinmesi gerektiğinde aynı işlemi tekrarlamak gerekir, hattatın serçe parmağına gelen mürekkep ister istemez diline geçer, böylece hattat mürekkebi yalamış olurmuş Yukarıdaki makale reformturkcom sitesinden alıntı dır |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|