|
|
Konu Araçları |
bilgiler, esendal, esendalın, hakkında, hikayeleri, memduh, nelerdir, şevket |
Memduh Esendal Kim? Memduh Şevket Esendal'ın Hikayeleri Hakkında Bilgiler Nelerdir? |
09-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Memduh Esendal Kim? Memduh Şevket Esendal'ın Hikayeleri Hakkında Bilgiler Nelerdir?Memduh Esendal Kim? Memduh Şevket Esendal'ın Hikayeleri Hakkında Bilgiler Nelerdir? Memduh Esendal Kim? Memduh Şevket Esendal'ın Hikayeleri Hakkında Bilgiler Nelerdir? 29 Mart 1883`te Çorlu'da doğdu Osmanlı`nin süregelen savaşlar içinde olması ailesinin maddî sıkıntıya düşmesine neden oldu Bu nedenle, doğru düzgün öğrenim yapamamıştır Çocukluğunda doktor olmak isteyen Esendal, babasının ölümünden ve Balkan Savaşı'nın çıkmasından sonra İstanbul'a gelmiş, savaş bitince yeniden Çorlu'ya dönmüştür 1906`da 20 yaşlarında iken o zamanlar gizli bir dernek olan İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye olmuştur Esendal, İttihat ve Terakki tarafından İstanbul Teftiş Kurulu'na çağrılmış (1908), bu tarihten sonra parti müfettişi olarak Anadolu ve Rumeli'yi yakından görüp tanımak fırsatını bulmuştur 1920`de TBMM hükümetinin ilk orta elçisi olarak Azerbaycan'a gönderilmiş Kurtuluş Savaşı sonunda yurda dönmüştür O dönem iktidarının hoş karşılamadığı `Meslek Gazetesi`ni çıkarmış (1925), İzmir Suikastı'nın iktidara muhaliflerini "tasfiye" olanağı vermesi üzerine 1926`da elçilik göreviyle yurtdışına gönderilmiştir Esendal, elçi ve büyük elçi olarak 12 yıl kadar İran, Afganistan ve Sovyetler Birliği'nde kalmıştır Kendi çabasıyla bu süre içinde Farsça, Fransızca ve Rusça öğrenmiştir 1938 yılında yurda dönünce önce Bilecik, sonra Elazığ milletvekilliği yapmış, daha sonra CHP Genel Sekreteri olmuştur (1941 - 1945) Bu görevi sırasında partinin gençleşmesine, 35'ler Hareketi'nin gelişmesine destek olmuş, daha sonra kendi isteğiyle bu görevinden ayrılmıştır (1945) Son yıllarını öykülerini yazmak, yapıtlarını derleyip kitaplaştırmakla geçirmiştir Memduh Şevket Esendal 16 Mayıs 1952'de Ankara'da ölmüştür Yazın Yaşamı Daha çok politika alanında tanıdığı için ilk öykülerini MS, MSE, Mustafa Yalınkat, M Oğulcak, İstemenoğlu gibi takma adlarla yazan Esendal, ilk yazılarını İrtika (1902) ve Musavver Fen ve Edep (1910) gibi gazete ve dergilerde yayımlamıştır Esendal'ın tarihi bilinen ilk öyküsü 1912`de yazdığı "El Malının Tasası"dır Esendal'ın yazarlığının en verimli döneminin Meslek gazetesini çıkardığı 1925 yılıdır 1925`te 35 öykü yayımlamıştırAncak 38 tefrikası yayımlanan ve yarım kalan Miras adlı romanı da aynı yıl yine Meslek gazetesinde çıkmıştır Esendal, Ayaşlı ve Kiracıları'nın yayımladığı 1934 yılına kadar tek tük öyküler yazmakla yetinmiştir Esendal'ın yazarlığının en verimli dönemi, siyasal yaşamdan ayrıldığı 1945 yılından sonra olmuş, yazar 1946 yılında on yedi öykü yazmıştır1952 yılına kadar Ülkü, Sanat ve Edebiyat Gazetesi, Seçilmiş Hikayeler, Türk Dili gibi dergilerde görünmüş, özellikle Ulus gazetesinin Pazar eklerinde yayımlanan öyküleriyle ününü genişletmiştir Yaşamının ancak dokuz yılında (1923 - 1926 ve 1946- 1952) yazında ciddî biçimde uğraşmış olmasına rağmen,değişik konuları, anlatımındaki yalınlık ve vuruculuk dolayısıyla yeni Türk öyküsünün en önemli adlarından biri olmayı başarmıştır Memduh Şevket Esendal, 1942`de Ayaşlı ve Kiracıları adlı yapıtıyla CHP roman yarışmasında ödül kazanmıştır Üslubu Esendal'ın edebiyatımıza getirdiği en önemli yenilik, ele aldığı konuları büyük bir sadelikle işlemesidir Bu konular, yine sıradan insanların yaşamları etrafında gezinir Öykücülüğe başladığı ilk yıllarda, dilde sadeleşmenin öncüsü olan Ömer Seyfettin'in izinden giden Esendal, ustalık dönemine eriştiğinde, hem Ömer Seyfettin'den, hem de kendi çağdaşlarından daha sade ve düzün bir dille yazmıştır Uslübunda Çehov'un etkileri açıkça görülür Hatta, bazı öyküleri, Çehov'dan yapılmış uyarlamalardır Ancak bu etki, yazım tarzı, dildeki sadelik, kişilerin seçilişi ile sınırlı kalır Esendal, Çehov'un karamsar bakışını tekrarlamaz Kendi deyişiyle; insanlara yaşamak için ümid, kuvvet ve neşe veren yazılardan hoşlanır, insanları yoğunmuş mutfak paçavrasına çeviren ve yeise düşüren yazılardan hoşlanmaz Yapıtları Öykü
|
Memduh Esendal Kim? Memduh Şevket Esendal'ın Hikayeleri Hakkında Bilgiler Nelerdir? |
09-11-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Memduh Esendal Kim? Memduh Şevket Esendal'ın Hikayeleri Hakkında Bilgiler Nelerdir?SAHAN KÜLBASTI Nüfus Müdürü emeklisi olan rahmetli Necip Efendinin kızı Bedriye ile Şimşeklerin Ahmet Efendinin oğlu, Teğmen Selim’i nişanlanmasıyla olaylar başlar Kız onsekiz, oğlan ise yirmi bir yaşındaydıKomşu çocukları oldukları için önceden tanışıyorlardıBedriyelere gelip giden Zilha Kadının yardımıyla , komşu kapısı önünde Selimle Bedriye beş dakikacık konuşup, el sıkıştılarOnlar için bu konuşma, bir konuşmadan daha çok bir anlaşma niteliğindeydiElleri birbirinden kolay kolay ayrılamamıştı Bir zaman sonra Selim İstanbul’daki alayına gider ve bir süre sonra savaş patlak verirSelim, üç ay içinde siper vuruşmalarına alıştıTabi bunu yaparken vatan sevgisinin yanısıra Bedriyeye ulaşma özlemi vardıDaha sonra vuruşmada Selim’in akciğerinde iki kurşun kalmış,bir gülle parçası ile de kafa kemiği kırılmıştı;ama ölmedi,ancak iki gözü de görmez oldu Hastahanede doktorların artık hiç göremeyeceğini söylememesine rağmen o artık herşeyin farkındaydıAlmanya’ya yolladılar,ama onlar da Türk doktorlarının teşhisini doğru bulmuşlardı Daha sonra annesini görmek için memleketine giderken annesinin öldüğünü,evlerinin kapalı olduğunu trende öğrendiBir yandan acı acı ağlar,bir yandan da onun kendisini bu durumda görmediğine sevinir Trenden indikten sonra dayısının evine giderAma onlar da kör,kendi işini bile halledemeyen birisine yardım etmek istemezlerO da bunun farkına varınca Fatma’ya evini temizletir ve yerleşir Zilha Kadın, Bedriye’yle beraber Selimi görmeye gelirlerAma bundan Selim’in haberi yokturBu görme işlemi bir müddet devam ederBu süre içinde Selim Bedriye’den bahsetmezBir müddet sonra mahallede Selim dul bir kadın bulursa onunla evlenecek ,kendisine baktıracakmış diye dedikodu çıkarBunun üzerine Bedriye üzülür ve Zilha Kadına bu durumu öğrenmesini isterSelime niye Bedriyeyi sormuyorsun deyince; Selim:”Nasıl sorayın Zilha bacı,bak ben ne oldum”diyerek ağlar Yan tarfta konuşmayı dinleyen Bedriye de ağlarBedriye ona varmak istediğini ve evleneceği tek kişinin o olabileceğini,onu her haliyle sevdiğini ve kabul edeceğini söyletirBunun üzerine Selim de kabul edince evlenirler Ortaokul öğretmen ve öğrencileri onlara hediye olarak kucaklar dolusu çicekler getirirlerÇocuklar Selimin dizlerine sarılarak:”Seni unutmayacağız,siz bizim için gözlerinizi verdiniz” der ve ağlarlarSelim de ağlayarak:”İki gözüm değil,bin gözüm olsaydı da sizin o parlak gözleriniz uğruna verseydim”der |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|