Bilgi Felsefesi (Epistemoloji)

Eski 06-09-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Bilgi Felsefesi (Epistemoloji)



2ÜNİTE BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ)


BİLGİ FELSEFESİ


Doğayı meydana getiren ana öğe (arkhe)’nin ne olduğunun merak edilip araştırılmasından itibaren ortaya çıkan felsefeye önceleri İlkçağ Felsefesi daha sonra Metafizik denilmiştirMetafiziğin başlıca problemlerinin (Varlık,Tanrı,Ruh) duyu organlarımızın sağladığı bilgilerle çözümlenemeyeceği anlaşılınca;bu problemlerin akıl ve sezgiye başvurularak çözülebileceği görüşü ortaya çıkmıştırO halde bu yetiler (akıl ve sezgi ) gerçekten insan zihninde var mıdır? Varsa,varlığın gerisindekileri bilmemizi sağlar mı? Türünden sorular ortaya çıkmıştırBu ve buna benzer soruların cevaplarının araştırılması,bilgi felsefesini ortaya çıkaran en önemli gelişme olmuşturÇünkü bu tür problemler bilgi felsefesini ilgilendirmektedir Bilgi Felsefesi; 1-Bilgi Kuramı(Epistemoloji) 2-Mantık alanlarından oluşur




1-BİLGİ KURAMI (Epistemoloji):

Bilgi Kuramının Konusu: Bilginin; kaynağı,yapısı,metotları,imkanı,sınırları ve değeri (doğruluğu) ile ilgili problemlerin eleştirici bir gözle araştırılmasıdır Bilgi Kuramının Temel Kavramları: Bilgi kuramının temel kavramları“suje”,”obje”, ve “bilgi” kavramlarının yanında; “doğruluk (hakikat,verite)”, ”gerçeklik(realite)”,”temellendirme” dir

Doğruluk(hakikat,verite):,

Algılar,kavramlar,bilimsel kuramlarla nesnel gerçek arasındaki uygunlukturYani bir ifadenin nesnesine uygunluğudurDünyadaki şeylerin ve olayların (olup bitenlerin)doğru ya da yanlış olması söz konusu değildir Doğruluk, sadece düşüncelerin, yargıların,önermelerin özelliğidir Doğruluk aynı zamanda nesne ili ilgili bilgilere verdiğimiz niteliktir

Gerçeklik (realite):

Zamanda ve mekanda var olanların tümüdürYani nesnenin kendisidir Gerçeklikle hakikati (doğruluğu) birbiriyle karıştırmamak gerekirÇünkü gerçeklik, somut olarak var olanların bütünüdürHakikat (doğruluk)ise, var olana (ister gerçek var olana ister düşünsel var olana) ilişkin bilginin özelliğidir Örneğin;Pamuğun yumuşaklığı-Gerçeklik Yer çekimi kanunu-Hakikat(doğruluk) tur Matematik ve mantık kuralları da bir hakikattir
Temellendirme
: Bir düşüncenin, bir yargının,önermenin doğruluğunu gösterme,bu doğruluğun dayanaklarını gerekçelerini ortaya koyma demektirDoğrulama daha çok deneysel bilimlerin,Temellendirme ise formel bilimler ile felsefenin başvurduğu bir yoldur Örneğin:Felsefede önermelerin yargıların deney ve gözlem yoluyla doğrulanması söz konusu olmadığından gerekçe ve dayanak göstererek temellendirme yoluna gidilirBilgi Kuramı temellendirmek istediği kavram ya da soruları derinliğine,genişliğine araştırır ve aydınlatmaya çalışırBunu da genellikle çözümleme (analiz) ve betimleme (tasvir etme) yoluyla yapar

Bilgi Kuramının Temel Soruları:

1-Bilginin değeri ile ilgili sorular;Varlığın doğru bilgisi var mıdır?Varsa bu bilgiler gerçek midir? Elde edilen bilgiler kesin midir? Kesin ve doğru bilgilerin ölçütü nedir? Hakikat var mıdır? Zihnimiz hakikate erişebilir mi? 2-Bilginin kaynağı ile ilgili sorular: İnsanın elde ettiği bilgilerin kaynağı nedir?Bilgilerimizin kaynağı akıl mıdır?Bilgilerimiz,duyuma ve deneye mi dayanır?Bilgilerimiz doğuştan mıdır? Bilgilerimiz sezgiye mi dayanır? Bilgi kuramının problemleri arasında,genel geçer doğru bilgi var mıdır? Sorusunun önemli bir yeri vardır Bu soru birbirinden farklı cevapların verilmesine yol açmıştırBu cevaplar şunlardır:
Akla
dayanan bilgi doğru bilgidir (Rasyonalizm,İnneizm(doğuştancılık),A Priorizm)
Deneye
,tecrübeye dayanan bilgi doğrudur(Empirizm)
Fayda
ve başarı sağlayan bilgi doğrudur (Pragmatizm)
Olgulara
dayanan bilgi doğrudur (Pozitivizm)
Duyulara
dayanan bilgi doğrudur (Sensüalizm)
Sezgiye
dayanan bilgi doğrudur (Entüisyonizm) İnsanın iç tecrübesinden elde ettiği bilgi doğrudur(Mistisizm,Egzistansiyalizm)
Vahye ve İmana
dayanan bilgi doğrudur (Fideizm) Saf fenomenlere dayanan bilgi doğrudur (Fenomenoloji)

2-MANTIK

Mantık;insan aklının kendi hakkındaki bilgisidirDar anlamda doğru düşünme kurallarını öğreten bilgidir Bilgi Kuramı–Mantık ilişkisi; -Bilgi Kuramı bilginin objesi ile uygunluğunu temellendirirken mantığın kural ve ilkelerine dayanır -Mantık,düşüncenin akıl yürütme yoluyla ilgilenir,yargılar arası ilişkilerin doğruluğu önemlidir, Bilgi kuramı için ise, içeriklerin doğruluğu önemlidir

BİLGİ KURAMININ TEMEL PROBLEMLERİ

Bilgi Kuramının temel problemi Doğru bilginin imkanı (mümkün olup olmadığı) problemidir İlkçağ filozofları bilginin kaynağını sorgulamadan önce,bilginin değeri yani kesin doğru bilginin olup olmadığı üzerinde durmuşlardırBu soruya iki şekilde cevap verilmiştir:

1-Doğru Bilginin İmkansızlığı
: İlkçağ felsefesinin ilk dönemi bir doğa felsefesi niteliği gösterirO dönemin filozofları sadece duyularla evrenin açıklamasını yapmaya çalışmışlardırYani naiv(yöntemsiz,sistemsiz) bir empirizm (deneycilik) ile evren hakkında esin bilgilere varılabileceğini sanmışlardır Evrenin oluşumu ve varlıkların kökeni ile ilgili sorulara cevap verilirken çelişkili görüşlerin ortaya çıkması,her filozofun kendi görüşlerinin doğru,diğerinin yanlış olduğunu iddia etmeleri,bu tür görüşleri şüphe(kuşku) ile karşılayan sofist denilen yeni bir grup düşünürün ortaya çıkmasına neden olmuşturSofistler genel-geçer doğru bir bilginin varlığından ilk kez şüphe edenlerdir

SOFİZM (Sofistler):

Sofistler, herkesin üzerinde birleşebileceği bir bilginin olamayacağını savunurlar ”Gezgin öğretmenler” olarak da bilinen sofistlere göre hakikatler ve değerler toplumlara ve hatta insanlara göre değişebilirÇünkü bilgi olarak yalnızca duyu algılarından oluşmuş zan(sanı)lar vardır Bunlar da insandan insana değişirDolayısıyla herkesin kabul edebileceği genel-geçerbilgi olamaz NOT:Kişiden kişiye değişen bilgilere göreli bilgi; Bilginin kişiden kişiye değiştiğini savunan düşüncelere de görecilik (relativizm) denir Sofistlerin en ünlüsü Protagoras’tırO’na göre İnsan her şeyin ölçüsüdür Diğer bir sofist Gorgias’tırO’na göre gerçek yoktur,olsaydı bilinemezdi,bilinseydi bile başkasına bildirilemezdi

SEPTİSİZM(şüphecilik) :

(Duyularımız bizi yanıltır,gerçeği bilmek mümkün değildir,yapılacak şey yargıdan kaçınmaktır) Septisizm Sofizm’in sistemleştirilmiş şeklidir Septisizm akımının önde gelen isimleri Pyrron,Timon,Arkesilaos ve Karneadestir Septisizm, insan zihninin kesin bilgiye ulaşamayacağını,gerçeğin özünü bilemeyeceğini bu bakımdan herhangi bir konuda (ana varlık,ruh,Tanrı gibi konularda) olumlu ya da olumsuz yargıda bulunmanın yersiz olduğunu ileri süren bir öğretidir Septikler gerçeği bütünüyle inkar etmez, sadece kesin yargıdan kaçınırlar Septiklerin şüphesi Descartes’in şüphesinden farklıdır Septiklerde şüphe amaç, Descartes’te araçtırDescartes şüpheyi bir yöntem olarak kullanmıştırDescartes açık ve seçik olmayan hiçbir şeyi doğru olarak kabul etmezDescartes;önce Tanrı da dahil her şeyden şüphe etmiştirBu şüphesi kesinlik ifade eden bir esasa ulaşıncaya kadar devam etmiştirBu esas O’na göre,DÜŞÜNMEKTİRSadece düşündüğünden şüphe edemez olmuşturBöylece COGİTO ERGO SUM “düşünüyorum öyleyse varım” formülüne ulaşmıştırBu formülü bulunca varlığın ancak Tanrıdan gelebileceğini düşünmüştür”Tanrı da mükemmel olduğuna göre aldanmaz ve aldatmazdırÖyleyse O’nun bilgisi kesindir” Diyerek doğru bilginin temeline Tanrının yanılmazlığını almıştır O’na göre artık “Tanrının bildirdikleri ve kendisinin düşünebildiği hakikatinin dışında her şeyden şüphe etmelidir Ta ki açık seçik bilgiye ulaşıncaya kadar Bu şüpheciliğe Bilimsel şüphecilik de denir Bunda ilkçağ septisizminin (dogmatizme karşı insan zihnini uyardığı için) etkisi büyüktür Septisizm bilimin ve teknolojinin olağanüstü başarıları sonunda varlığını sürdürememiştirÇünkü “doğru bilgi mümkün müdür?” diye bir soru kalmamıştır

2- Doğru bilginin İmkanı:

Doğru Bilginin mümkün olduğunu ileri sürenlerdirBurada bilginin değeri ve kaynağı konusu birleştirilmiştirBunlara Dogmatikler de denilebilir Dogmatizm: Bir takım ilkelerle insan bilgisinin mutlak hakikate ulaşabileceğini iddia eden anlayışa denirSeptisizmin tam zıddıdır

RASYONALİZM:

(Genel geçerli doğru bilgi vardır ve kaynağı akıldır) Rasyonalizm; felsefede dogmatik bir akılcılık olarak tanımlanırken;günlük dilde,önyargılardan ve duygusal saplantılardan arınmış bir akıl yürütme olarak tanımlanır Rasyonalizme göre;” genel-geçer bir bilgi vardır ve kaynağı akıl ve düşünmedir Akıl doğuştandır ”İlkçağdan günümüze kadar başlıca Rasyonalistler şunlardırSokrates,Platon,Aristoteles,Farabi,Descartes,Hegel
Sokrates
: Sokrates’e göre;”insan bilgisi doğuştan gelir” Atina sokaklarında dolaşarak,her konuyu tartışır,halka değer yargılarına körü körüne inanmanın yanlışlığını göstermeye çalışırBunu yaparken diyalektik yöntemini kullanmıştırBu yöntem diyalog esasına dayanırİki aşaması vardır:

1-İroni
(alay):Sorular sorarak çok şey bildiğini zanneden kişinin hiçbir şey bilmediğini ortayaçıkarırOnunla alay ederek yeni cevaplar aramaya yöneltir
2-Maiotik
(düşünce doğurtma):Hiçbir şey bilmediğine inanmaya başlayan kişinin bulduğu cevaplarla aslında çok şey bildiğini kanıtlar (örneğin bu yöntemle bir çobana geometri problemi çözdürdüğü söylenir) O’na göre;Bilgilerimiz doğuştandır ve doğuştan olan bu bilgilerimiz genel-geçerdirBu anlamda Sokrates’e göre öğretmen aslında öğrencisine yeni bir şey öğretmez sadece doğuştan onun aklında var olan bilgiyi açığa çıkarır
Platon:
Platon’a göre İdealar ve görünenler(fenomenler) evreni olmak üzere iki türlü evren vardır İdealar evreni;doğmadan önce içinde bulunduğumuz ve her şeyin gerçeğinin bulunduğu evrendirAncak akılla kavranır Görünenler (fenomenler) evreni;halen içinde yaşadığımız nesneler evrenidir Görünenler evreni idealar evreninin bir kopyası,gölgesi (yansımasıdır)Görünüşler dünyası olan bu evrenin bilgisi duyu organları ile elde edildiği için doxa (sanı) dır, aldatıcıdırÇünkü duyu verileri kişiden kişiye değişen aldatıcı,göreceli bilgilerdirBu nedenle doğru bilginin kaynağı duyular olamazİdealar evreninin bilgisi akılla elde edildiği için doğru genel-geçer bilgidirAkılla idealar evreni hakkında kesin bilgi elde edilebilirBu nedenle doğru bilginin kaynağı akıldırPlaton’a göre bilmek ideaları hatırlamaktır

Aristoteles
: Hocası Platon’un birbirinden ayırdığı,biri duyularla diğeri akılla(düşünceyle)kavranan iki evreni bir araya getirmek isterO’na göre idealar nesnelerden bağımsız değildir, İdealar tek tek nesnelerin özünde tümel kavramlar olarak vardır Bilginin amacı tekil yani bireysel olanı bilmektir Ancak tekilin bilgisine genelin(tümel)in bilgisinden hareketle ulaşılırGerçek bilgi ise,tümel yargılara dayanan önermelerdir Aristoteles’e göre gerçekte var olanlar tek tek şeylerdirşu anda görmediğimiz idealar değildirTümel önermeler içinde tekiller(tek tek nesne ve olaylar) olduğundan,yapılacak iş tekilleri tümellerden üretmektir Örneğin: Bütün insanlar ölümlüdür Aristo’da insandır O halde Aristo’da ölümlüdür

Sokrates’e göre bilgi edinme yetisi (meleke)akıldır Akıl;edilgin (pasif)akıl ve etkin (aktif)akıl olmak üzere ikiye ayrılırEtkin akıl duyularımızı saptayarak bilgimizin içeriğini sağlarAktif akıl ise pasif aklın sağladığı bu duyuları işleyerek,biçimlendirerek akli hakikatleri sağlar Aristoteles bir rasyonalist olmasına rağmen O’nu kendisinden önceki rasyonalistlerden ayıran en önemli özellik bilgilerimizin doğuştan olmadığını savunmasıdırO’na göre bilgilerimiz duyu organlarınca elde edilir (pasif akıl)ve işlenerek (aktif akıl)tümel kavramlar oluşturulurAkıl bilgi üretme gücüne sahiptir Örneğin:Bir armut tohumu armudu çekirdeğin içinde güç halinde bulundurmaktadırBuğday tanesi unu,ekmeği güç halinde taşımaktadırİşte bu güç tecrübeyle temas haline gelince fiile dönüşür ve buğday ekmek haline gelir

Farabi
:(870-950) (Ebu Nasr Muhammed bin Turhan bin Uzluğ )Aristotelesçi düşünürdürİslam felsefesinin kurucusu sayılır Farabi’ye göre gerçeğin başında zorunlu varlık olan Allah vardırAllah varlığını kendisinden alırO,hakiki ve sonsuz varlıktırAllah doğrudan ve bir varlık yaratırYarattığı bu ilk varlık akıldırBilme aklın kendisinde vardırHem kendini hem de Allah’ı bilirİnsan aklı doğuştan bazı bilgileri beraberinde getirir,aslında pasiftirDeney ile temasa geçince aktif hale gelirBöylece duyular ve mantıksal çıkarımlarla elde edilen bilgilere ulaşılırBu bilgiler doğru ve ya yanlış olabilirFarabi’ye göre akıl,daha sonra Doğrulanmış bilgiler(tasdikat) dediği doru bilgiye ulaşır Farabi’ye göre bilginin kaynağı duyu,akıl ve nazar(derinliğine düşünme) dir Duyu ve akıl doğrudan ,nazar ise dolaylı bilgiyi verirDuyusal bilgiler,duyu organlarınca algılanan,tekil olan bilgilerdirBilimsel değildirBilimsel bilginin maddesini oluşturarak bilimsel bilgiye imkan sağlarlarAkıl da bu tekil(duyusal)bilgileri biçimlendirerek ve bir takım kalıplarasokarak genel kavramlara ve yargılara dönüştürürBöylece kesin ve genel-geçer bilgilere ulaşırEn yüce erdem bilgidirAklın edindiği bilgilerle insan iyiyi kötüden,doğruyu yanlıştan,güzeli çirkinden ayırabilirO’na göre evrendeki varlıları bilen ve bundan yaşam için doğru anlamlar çıkaran kişi,böylece Allah’ın varlığına dair işaretleri içeren tüm varlıkların bilgisinden, Allah’ın varlığı bilgisine ulaşır

Rene Descartes:
(1596-1650) Modern felsefenin kurucusu sayılırModern Rasyonalizm’in öcüsü ve Analitik Geometrinin kurucusudur Descartes’a göre üç türlü bilgi vardır:

1-Doğuştan gelen
2-Yapma

3-Arızi bilgiler
Allah fikri,ruh,uzay ve tüm matematiksel düşünceler doğuştandırDoğuştan gelen düşünceler doğduğumuzda hazır olarak bulunmazlarTıpkı doğuştan gelen hastalıklar gibidirYani hastalık bebekte kesin kes görülmez ancak görülme ihtimalinin varlığını gösterirBunun gibi doğuştan gelen düşünceler de doğduğumuzda hazır olan düşünceler değildirBizde hazır olan bu düşünceleri doğuran yetenektirAklın doğrudan kavramasıdırBu yetenek Tanrı tarafından eşit olarak dağıtılmıştırAklın kavradığı doğuştan olan bu bilgilerin dışındaki bütün bilgilerimiz duyularla kavranmış niteliktedir,arızi geçici bilgilerdirDescaretes’ göre bu bilgiyi elde etmenin dört aşaması vardır;

1-Doğruluğunu apaçık bilmediğim şeyi doğru kabul etmemek (apaçıklık)

2-İncelenecek şeyleri bölümlere ayırmak (bölme,analiz) 3-En kolay bilinenden,en karmaşığa doğru yükselmek (Basitleştirme ve sıra) 4-Gözden geçirmek (sayma ve kontrol) Descartes,duyulara güvenmediği için,duyularla elde edilen bilgilerin şüpheli olduğunu düşündüMatematiği ve Fiziği apaçık ve kesin bilginin modeli olarak aldıOnun dışındaki her şeyden bir kere de olsa şüphe ettiO’na göre kesin bilgi bu şüphe edişten çıkmaktadırDescartes böylece ;“Mademki her şeyden şüphe ediyorum,öyleyse düşünüyorum;Madem ki düşünüyorum,öyleyse varım”(Cogito Ergo sum) formülüne ulaşır Bu sonuç O’na göre apaçık,kesindirO’na göre kendisinde var olan düşünme yeteneği Tanrı’yı;en yetkin ve aldanmaz-aldatmaz olan Tanrı fikri de dış dünyayı kanıtlanır Descartes’in rasyonalizmi,iyi yönetilen her zihnin kesin,genel-geçer bilgiye ulaşabileceği örüşüne dayanır

Hegel:
(1770-1831) Alman idealizminin ve rasyonalizminin öncülerindendir Hegel’e göre deneye başvurmadan sırf düşünce (spekülasyon) ile kesin bilgiye ulaşılabilirÇünkü suje ile obje aynı aklın değişik biçimlendirmeleridirObjenin kendisi de suje gibi akla dayanır Yani objenin kesin bilgisine akılla ulaşılan kavramlar üzerinde düşünülerek ulaşılacağını savunurO’na göre her ussal(rasyonel)olan şey de gerçek (reel)dirDuyu organlarınca elde edilen bilgilerin kesin genel-geçer bilgiler olmadığını düşünür (O’na göre “zaten felsefe de,objelerin düşünce ile görülmesi,evrenin düşünülmesidir”)Bu nedenle kavramlar felsefenin ana konusudur

Hegel felsefesi,gelişme kavramına dayanırHer şeyin değişme ve hareket halinde ve birbirine bağlı olarak değiştiğini savunurHerakleitos’un diyalektik yöntemini geliştirmiştirDüşüncedeki değişmeler maddedeki değişmelere yol açarHegel’e göre her şey üç aşamalı bir gelişme sonucu gerçekleşirBu süreç Tez-Antitez-Sentez sürecidirÖrneğin;”varlık” kavramı üzerinde düşünürsek,Varlık(tez) bunu düşününce hemen karşıtını düşünürüm,Yokluk (antitez) buradaki çatışma uzlaştırıcı bir kavrama götürür,Oluş (sentez) sonucuna ulaşırız Çiçek (tez),çiçeğin yok olması (antitez),meyve(sentez) Çiçek,meyvenin ortaya çıkmasına yol açar,ama meyvenin ortaya çıkması için çiçeğin yok olması gerekmektedir

Demek ki her olmakta olan şey,hem var olan hem hem yok olan şeydir Sonuç olarak Rasyonalizm,insan aklını tüm insanlar için aynı ve değişmeyen bir şey olarak ele almıştır Oysa çağdaş psikoloji ve antropoloji yaptığı çalışmalarda aklın da değişmekte
olduğunu göstermiştirAyrıca Rasyonalizm,aklı doğadan ayrı bir öz,farklı bir varlık olarak ele alıyorBöylece akıl ile nesne arasında bir ikilik yaratıyorBilgi suje ile obje arasındaki ilişkiden doğmaktadırO zaman birbirinden tamamen ayrı olan akıl ve nesnenin birbiriyle nasıl çakışarak bilgiyi ortaya çıkaracağı sorunu ortaya çıkıyorBöylece Rasyonalizmin bilgi sorununu çözemediği görülüyorZaten Hegel bu ikiliği “objenin kendisi de suje gibi rasyoneldir” diyerek bu ikiliği aşmaya çalışmıştır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Bilgi Felsefesi (Epistemoloji)

Eski 05-07-2010   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Bilgi Felsefesi (Epistemoloji)



Bilgi Felsefesi


Doğayı meydana getiren ana öğe (arkhe)’nin ne olduğunun merak edilip araştırılmasından itibaren ortaya çıkan felsefeye önceleri İlkçağ Felsefesi daha sonra Metafizik denilmiştir Metafiziğin başlıca problemlerinin (Varlık, Tanrı, Ruh) duyu organlarımızın sağladığı bilgilerle çözümlenemeyeceği anlaşılınca; bu problemlerin akıl ve sezgiye başvurularak çözülebileceği görüşü ortaya çıkmıştır
O halde bu yetiler (akıl ve sezgi ) gerçekten insan zihninde var mıdır? Varsa,varlığın gerisindekileri bilmemizi sağlar mı? Türünden sorular ortaya çıkmıştır Bu ve buna benzer soruların cevaplarının araştırılması,bilgi felsefesini ortaya çıkaran en önemli gelişme olmuştur Çünkü bu tür problemler bilgi felsefesini ilgilendirmektedir
Bilgi Felsefesi;
1-Bilgi Kuramı(Epistemoloji) 2-Mantık alanlarından oluşur

1-BİLGİ KURAMI (Epistemoloji):


Bilgi Kuramının Konusu:


Bilginin; kaynağı,yapısı,metodları,imkanı,sınırları ve değeri (doğruluğu) ile ilgili problemlerin eleştirici bir gözle araştırılmasıdır

Bilgi Kuramının Temel Kavramları:

Bilgi kuramının temel kavramları“suje”,”obje”, ve “bilgi” kavramlarının yanında; “doğruluk(hakikat,verite)”, ”gerçeklik(realite)”,”temellendirme” dir

Doğruluk(hakikat,verite):

Algılar,kavramlar,bilimsel kuramlarla nesnel gerçek arasındaki uygunlukturYani bir ifadenin nesnesine uygunluğudurDünyadaki şeylerin ve olayların (olup bitenlerin)doğru ya da yanlış olması söz konusu değildirDoğruluk, sadece düşüncelerin, yargıların,önermelerin özelliğidir

Gerçeklik (realite):

Zamanda ve mekanda var olanların tümüdürGerçeklikle hakikati (doğruluğu) birbiriyle karıştırmamak gerekirÇünkü gerçeklik, somut olarak var olanların bütünüdürHakikat (doğruluk)ise, var olana (ister gerçek var olana ister düşünsel var olana) ilişkin bilginin özelliğidir
Örneğin;Pamuğun yumuşaklığı-Gerçeklik
Yer çekimi kanunu-Hakikat(doğruluk) tur
Matematik ve mantık kuralları da bir hakikattir

Temellendirme:
Bir düşüncenin, bir yargının,önermenin doğruluğunu gösterme,bu doğruluğun dayanaklarını gerekçelerini ortaya koyma demektir
Doğrulama daha çok deneysel bilimlerin,Temellendirme ise formel bilimler ile felsefenin başvurduğu bir yoldur
Örneğin:Felsefede önermelerin yargıların deney ve gözlem yoluyla doğrulanması söz konusu olmadığından gerekçe ve dayanak göstererek temellendirme yoluna gidilirBilgi Kuramı temellendirmek istediği kavram ya da soruları derinliğine,genişliğine araştırır ve aydınlatmaya çalışırBunu da genellikle çözümleme (analiz) ve betimleme (tasvir etme) yoluyla yapar


Bilgi Kuramının Temel Soruları:


1-Bilginin değeri ile ilgili sorular;
Varlığın doğru bilgisi var mıdır?
Varsa bu bilgiler gerçek midir?
Elde edilen bilgiler kesin midir?
Kesin ve doğru bilgilerin ölçütü nedir?
Hakikat var mıdır?
Zihnimiz hakikate erişebilir mi?

2-Bilginin kaynağı ile ilgili sorular:

İnsanın elde ettiği bilgilerin kaynağı nedir?
Bilgilerimiz doğuştan mıdır?

Bilgi kuramının problemleri arasında, genel-geçer doğru bilgi var mıdır? sorusunun önemli bir yeri vardır
Bu soru birbirinden farklı cevaplarverilmiştir Bunlar:
Akla dayanan bilgi doğru bilgidir (Rasyonalizm,İnneizm,Apriorizm)
Deneye,tecrübeye dayanan bilgi doğrudur(Empirizm)
Fayda ve başarı sağlayan bilgi doğrudur (Pragmatizm)
Olgulara dayanan bilgi doğrudur (Pozitivizm)
Duyulara dayanan bilgi doğrudur (Sensüalizm)
Sezgiye dayanan bilgi doğrudur (Entüisyonizm)
İnsanın iç tecrübesinden elde ettiği bilgi doğrudur(Mistisizm)
Vahye ve İmana dayanan bilgi doğrudur (Fideizm)
Saf fenomenlere dayanan bilgi doğrudur (Fenomenoloji)


2-MANTIK

Mantık;insan aklının kendi hakkındaki bilgisidirDar anlamda doğru düşünme kurallarını öğreten bilgidir

Bilgi Kuramı–Mantık ilişkisi;
-Bilgi Kuramı bilginin objesi ile uygunluğunu temellendirirken mantığın kural ve ilkelerine dayanır
-Mantık,düşüncenin akıl yürütme yoluyla ilgilenir,yargılar arası ilişkilerin doğruluğu önemlidir,
Bilgi kuramı için ise, içeriklerin doğruluğu önemlidir


BİLGİ KURAMININ TEMEL PROBLEMLERİ

Bilgi Kuramının temel problemi Doğru bilginin imkanı (mümkün olup olmadığı) problemidir
İlkçağ filozofları bilginin kaynağını sorgulamadan önce,bilginin değeri yani kesin doğru bilginin olup olmadığı üzerinde durmuşlardırBu soruya iki şekilde cevap verilmiştir:

1-Doğru Bilginin İmkansızlığı :

İlkçağ felsefesinin ilk dönemi bir doğa felsefesi niteliği gösterirO dönemin filozofları sadece duyularla evrenin açıklamasını yapmaya çalışmışlardırYani naif (yöntemsiz,sistemsiz) bir empirizm (deneycilik) ile evren hakkında kesin bilgilere varılabileceğini sanmışlardır

Evrenin oluşumu ve varlıkların kökeni ile ilgili sorulara cevap verilirken çelişkili görüşlerin ortaya çıkması,her filozofun kendi görüşlerinin doğru,diğerinin yanlış olduğunu iddia etmeleri,bu tür görüşleri şüphe(kuşku) ile karşılayan sofist denilen yeni bir grup düşünürün ortaya çıkmasına neden olmuştur Sofistler genel-geçer doğru bir bilginin varlığından ilk kez şüphe edenlerdir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.