Hip-Hop Dünyası

Eski 05-30-2009   #1
KRDNZ
Varsayılan

Hip-Hop Dünyası




Kökeni ister New York'un South Bronx semtine, ister Batı Afrika köylerine dayandırılsın, hip-hop sesini duyurmak isteyen bir kuşağın diline dönüşmüş durumda

İşte benim kâbusum: Kızım bir gün çocuğun biriyle çıkıp geliyor, “Baba, biz evleniyoruz,” diyor Bu çocuk ağzında altın dişler, başında bandana, kolları kaslarla şişmiş, serseri ruhlu bir rapçi Kâbus bununla bitmiyor; bir bakıyorum çocukları olmuş, oturma odamdan, hayatımdan gürül gürül akan, kendi ikiyüzlülüğümün sesinde beni boğan pıtır pıtır ayak sesleri geliyor kulağıma, çünkü gençken ben de şapşalın tekiydim, kendi müziğimi, kendi seslerimi duyardım Bu yüzden de onun yüzünü, kendiminkinin bir yansıması olan yüzünü gördüğüm güne lanet ediyorum, çünkü dehşetle şunun ayrımına varıyorum: Rap müziği –melodisi, mantığı, enstrümanları, mısraları, hatta ritmi bile yokmuş gibi görünen bu müzik, başı, sonu veya ortası olmayan bu müzik, hatta müziğe bile benzemeyen bu müzik– dünyayı yönetiyor Bu dünya artık benim dünyam değil Onun dünyası Ve ben o dünyada yaşıyorum Ben, hip–hop dünyasında yaşıyorum
Üstünden Atlamak
Rap müziğini ilk duyduğum zamanı hatırlıyorum Harlem'de bir ev partisinde, mutfaktaydım 1980 yılıydı Bill adındaki bir arkadaşım bir anda tuhaf davranışlar sergilemeye başladı Hiç tanımadığı bir çocuğa, gözümün önünde tokat attı Nedenini hatırlamıyorum Bill de benim gibi öğrenciydi Çıldırmış gibiydi Sorun, tokatladığı çocuğun, partiye üç arkadaşıyla davetsiz gelme cesaretini göstermiş –iri kıyım– biri olmasıydı ve yüzlerindeki öfkeye bakılacak olursa, ilerleyen dakikalar pek de seviyeli tartışmalarla geçmeyecekti
Odada beyaz tenli kimse yoktu, ama itiraf ediyorum, keşke olsaydı da korkudan rengimin nasıl attığı belli olmasaydı diye düşünmüştüm Biz, Columbia Üniversitesi Gazetecilik Bölümü'nden, Amerika'da haberciliğin ne, nerede, ne zaman, neden, nasıl, kim sorularının cevaplarını bulmayı öğrenerek mezuniyet günlerine yaklaşan siyah ve Latin Amerikalı öğrencilerdik Ama Amerika deneyiminin öyküsünün asıl anlatıcıları, Bill'in az önce tokatladığı çocuğun dünyasından gelen kişilerdi Nehrin hemen karşı kıyısında, Güney Bronx'ta yaşıyorlardı Gazetecilik diplomaları yoktu Paraları da yoktu, saygınlıkları da Ama sahip oldukları bir şey vardı, o da yetenekleri
O akşamın daha erken saatlerinde, birinin pikaba koyduğu plak diğer öğrencilerin çığlıklarla kendilerini dans pistine atmasını sağlarken, bir caz âşığı olan benim yüzümü buruşturmuştu Bozuk plak gibiydi “Good Times” adlı eski bir hit parçanın yorumuydu, ilk dört ölçüsü tekrara alınmış, defalarca çalıyordu Bu tekrar devam ederken, gençten biri de dünyanın en iyi disk jokeyi olduğunu anlatan kafiyeli bir şeyler döktürüyordu Parçanın adı “Rapper's Delight” (Rapçinin keyfi) idi Hayatta duyduğum en saçma şey olduğunu düşünmüştüm Bill'in tanımadığımız o genci tokatlamasından bile saçma
Bill o geceden sağ çıktıysa da, ben pek çok açıdan bunu yapamadım Kaldırımlardaki çatlakların üstünden atlar ya insan, izleyen 26 yıl boyunca bu tip müziğin üstünden aynen öyle atladım Paris'ten Abidjan'a, arabalardan ve sokak aralarından bangırdamasını duydum, ama hiç dinlemedim Johannesburg'dan Osaka'ya, teyplerden gümdürdediğini duydum, ama duymazdan geldim Doğup büyüdüğüm Brooklyn'de, Christopher Wallace, nam–ı diğer Biggie Smalls adlı şişman çocuğun kafiyeli dizelerle eşini dostunu eğlendirdiği St James Meydanı ile Fulton Caddesi'nin köşesinden yüzlerce kez geçmişimdir, ama neredeyse hiç dikkatimi çekmedi Hakkındaki düşüncelerimi haklı çıkardığı için, aklımın alamayacağı kadar büyüdüğü için, ama en çok da geride bırakmak istediğim her şeyi temsil ettiği için 26 yıl bu müzikten uzak durdum
Böylece yaşadığım dönemin en önemli kültürel aktivitesini kaçırmış oldum
1930'lu yıllarda swing caz ortaya çıktığından beri, hiçbir Amerikan müziği dünya çapında böyle güçlü bir patlama yaşamamıştı Beatles Amerika'yı istila ettiğinden, Elvis mavi süet ayakkabılarını dolaba kaldırdığından beri hiçbir müzik dünyada böylesine bir öfkeye neden olmadı Meydan okuyan, şarkı, duvar yazısı ve danstan oluşan ve hip–hop olarak bilinen bu kültür, adımını attığı her toplumda popüler müziği yerinden oynattı Brezilya'da rap müzik samba kadar popüler Çin'de gençler Çin Seddi'ne sprey boyayla duvar yazıları yazıyor Fransa'da ise, bu müzik haksız yere, ülkede uzun yıllardır yaşanan en ciddi toplumsal kargaşanın sorumlusu olarak gösterildi
Hip–hop müziğinin yapısı benzersiz, karmaşık ve zaman zaman kafa karıştırıcı Yiyip yuttuğu her müziği kendi kelime haznesinin bir parçası yapıyor, bu işin ticaretini yapanlar ise arkasında bıraktığı güçlü artıklardan faydalanmak için hemen ardında beklerken o, “Sıradaki Yenilik” haline geliyor Kendisi tanımlanamayan, ancak yaşadığımız farklı toplumları çok farklı biçimlerde tanımlayabilen bir müzik bu Hip–hop'ı sömürmeye, küçümsemeye, duygusuzlaştırmaya, sınıflandırmaya ve incelemeye yönelik tüm çabalara rağmen, bu müzik benim neslimden pek çok insan için hâlâ bir muamma, esin dolu bir çağrı, dünya gençliğinin “Ben varım” diyen çığlığı Kulak vermeye başlarsak akıllılık etmiş olacağız galiba

Bunları Biliyor muydunuz?

Hip-hop salgınının New Jersey aracılığıyla Bronx'tan dışarıya yayılışı
… now what you hear is not a test—i'm rappin to the beat
and me, the groove, and my friends are gonna try to move your feet
see i am wonder mike and i like to say hello
to the black, to the white, the red, and the
brown, the purple and yellow …

şu anda duyduğunuz bir test değil -tempoya göre rap yapıyorum
ve de ben, plak çizgileri, arkadaşlarım ayaklarınızı harekete geçirmeye çalışacağız
benim adım wonder mike ve sizlere merhaba demek istiyorum
siyah, beyaz, kırmızı, esmer, mor ve sarı tenlilerin hepsine bu selamımız
Sugarhill Gang'ın okuduğu “Rapper's Delight” büyük başarı kazanan ilk ticari hip-hop parçasıydı İki milyondan fazla satıldı ve Billboard R & B listesinde 4 sıraya, pop single parçalar listesinde 36 sıraya çıktı
1979'daki başarı sadece radyo dinleyicileri için değil, bu müziğin oyun alanlarında ve gece kulüplerinde geliştiği Güney Bronx'taki yerleşik hip-hop takımları için de bir sürpriz oldu Çünkü New Jersey'deki bir plak yapımcısının eseriydi

Sylvia Robinson adlı bu kişi Englewood'da (New Jersey) R & B/soul tarzı plaklar çıkaran All Platinum Records şirketinin başındaydı New York kulüplerinde ve karma kasetlerde rapçileri dinledikten sonra, bu müziğin potansiyelinden yararlanmaya ve bir rap plağı çıkarmaya karar vardi Sugarhill Gang topluluğunu birkaç MC'yi toplayarak yarattı Bunlar arasında geçimini pizzacılık gibi bir ek işle de sağlayan bir bar fedaisi vardı; daha önce bir MC olarak hiç çalışmamış olmakla birlikte, Bronx'tan gelen Grandmaster Caz'ın alıştırma kasetlerine uyarak rap dansı yaptığı söyleniyordu Robinson bulduğu üç adamı küçük bir orkestrayla birlikte Chic'in eski hit parçası “Good Times”tan alınma bas parçayı yeniden yorumlamak üzere stüdyoya koydu ve ortaya çıkan ürünü apar topar radyoya yetiştirdi Radyo DJ'leri şarkının yeniden çalınması isteğiyle telefon hatlarını kilitleyen dinleyicilerin olağanüstü tepkisi karşısında şaşkınlığa uğradı En dikkat çekici olan şey de parçanın 15 dakika sürmesine karşın gördüğü ilgiydi (Kulüpler günümüzde genellikle kısaltılmış olan dört buçuk dakikalık versiyonunu çalıyor)
Şarkı, tanınmamış MC'lerden oluşan bir grubun ağzından kendi uyaklı dizelerini duyan Bronx'un hip-hop sanatçılarından hem olumlu, hem de olumsuz tepkiler aldı MC'lerin en azından biri, Grandmaster Caz uyaklı dizelerinin kullanılmasına onay verdi; bunu şan şöhret ve kazancın bir bölümünü elde etme beklentisiyle yapmasına karşın, amacına bir türlü ulaşamadı Bununla birlikte, Bronx sanatçıları Sylvia Robinson ve Sugarhill Gang'in ticari rap için açtığı kapıdan çarçabuk dışarıya adım atarak dünya sahnesine çıktı

__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Hip-Hop Dünyası

Eski 05-30-2009   #2
KRDNZ
Varsayılan

Cevap : Hip-Hop Dünyası





Bronx Vuruşu
Fotoğraf : David Alan Harvey


İki rapçi, Bronx Nehri Evleri'nin yakınlarında yumruklarını birleştirmiş New York kentinin toplu konut projelerinden biri olan bu binalar, hip-hop olarak bilinen ve dünyayı fetheden müzik, dans ve duvar yazısı karışımının 1970'lerde doğduğu yer





Kent Stili
Fotoğraf : David Alan Harvey


New Yorklu hip-hop'çılar, stil ve statü göstergesi olarak frapan takılar takıyor





Parıltılı Nakit
Fotoğraf : David Alan Harvey


Güney Bronx'un takıp takıştırmış bir sakininin ağzındaki cafcaflı "kafes" ışıltı saçıyor Maliyeti binlerce doları bulabilen süslü diş kaplamaları son yıllarda gittikçe rağbet gören bir tür hip-hop takısı




Uyaklı Dize Kıvırma
Fotoğraf : David Alan Harvey


Mo Slinga adlı sokaklara aşina rapçi, bunaltıcı bir New York akşamında doğaçlama rap yapmaya başlıyor Griot olarak bilinen Afrikalı şair-müzisyenler ve Jamaikalı MC'lerin müzikle birlikte uyaklı konuşmaları gibi o anda, günlük yaşamın acı tatlı deneyimlerine dair uyaklı dizeler sıralıyor





Ritmik Kökler
Fotoğraf : David Alan Harvey


Geleneksel davullar, Senegal'in Casamance bölgesinde yeni doğan bir bebek için yapılan hoşgeldin törenine eşlik ediyor Güçlü Batı Afrika ritimleri Afrika diasporasının yaşadığı yerlerde gümbürdemeye devam ederek caz, salsa, rock ve hip-hop gibi pek çok popüler müzik türüne temel oluşturuyor




Kültürel İşbirliği
Fotoğraf : David Alan Harvey


Hip–hop müziği, Dakar yakınlarındaki plajda köklerine dönüyor Geçimini öyküler anlatarak kazanan bir griot olan Jally, Amerikan tarzını Afrikalı köklerinden gelen yeni filizlerle besleyen rapçi Omar N’Gala Seck ile kora adlı enstrümanıyla doğaçlama müzik yapıyor




Ruhu Yakalamak
Fotoğraf : David Alan Harvey


Tuscaloosa'da (Alabama) 17 yaşındaki Charles "C J" Hall, Jr atışmayı başlatıyor ve kilise korosu göğü çınlatırcasına karşılık veriyor İster ruhani ilahilerde, ister son derece dünyevi rap parçalarında olsun, karşılıklı atışma tarzı yüzyıllardır Afrika kökenli Amerikalıların müziğinde ağırlıklı bir yer tutuyor




Yeni Kent, Yeni Takım
Fotoğraf : David Alan Harvey


Paco Arias (Cardinals forması giymiş) Chicago'nun sert bir mahallesinden Dayton banliyölerine taşınınca çeteler ve şiddet içeren bir dünyadan kurtulmuş oldu On dört yaşındaki genç, kısa süre içinde onun hip-hop aşkını paylaşan başka gençlerle tanıştı




Duvarı Aşmak
Fotoğraf : David Alan Harvey


Adı kaba bir çeviriyle İbranice'de "kan", Arapça'da ise "sonsuzluk" anlamına gelen Filistinli rap grubu DAM'ın üyeleri İsrail'in inşa etmekte olduğu güvenlik duvarının yakınında duruyor Hem İsrailli, hem de Filistinli dinleyicilere konser veren grubun müziği ilham kaynağını Filistinlilerin özgürlük ve eşitlik mücadelesinden alıyor İkinci albümleri "Terörist" adını taşıyor




Sokak Düzeyi
Fotoğraf : David Alan Harvey


"Kalibre"sini tehditkâr bir tavırla ateşe hazır tutan L T Hutton (solda) haydutça bir poz kesiyor Aslında Snoop Dogg hip-hop mega starlarla çalışan üretken bir plak yapımcısı Rap müziğinde çokça işlenen şiddet ve materyalizm gerçekliğin bir yansıması mı, yoksa sırf hoşnutsuz gençliğe dönük bir pazarlama aracı mı?




Yeni Bir Fransız Devrimi
Fotoğraf : David Alan Harvey


Paris'te işçilerin yaşadığı kesimlerdeki rapçiler, işsizliğin ve Fransız toplumundan dışlanmışlığın son zamanlarda yaygın isyanları körüklediği azınlık beldelerinden gelme gençlerin öfkesini ve özlemlerini dile getiriyor Hip-hop yıllar önce ABD'nin ekonomik bakımdan mahrum iç kentlerinde gelişirken de hemen hemen aynı işlevi üstlenmişti




Dünya Partisi
Fotoğraf : David Alan Harvey


Seul'un bir hip-hop kulübündeki müşteriler sabaha karşı dans ediyor Dünya genelinde hemen her kültürden ve ekonomik tabakadan gençlerce benimsenmiş olmasına karşın, rap müziğinin köken olarak sanayi sonrası dönemin sert ortamında yaşayan kentli gençliğin züppe çıkışının bir ürünü olması ona aykırı bir hava veriyor





Büyük Atılımlar
Fotoğraf : David Alan Harvey


Barselona'daki kulüpte gözler, hip-hop müziğin ritmi ile dans eden Fátima Milán Cabezas'ın üstünde Afrikalı kökenlere sahip bir Yeni Dünya kreasyonu olan hip-hop, tüm kültürlerde gençliğin kendini ifade ve isyan etmesinde bir araç haline geldi

__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Hip-Hop Dünyası

Eski 05-30-2009   #3
KRDNZ
Varsayılan

Cevap : Hip-Hop Dünyası





Öfkeli gençliğin sokaklardan salonlara, varoşlardan ana caddelere uzanan öyküsü

Önce sokaklarda kendini yerlere atarak topaç gibi dönen, reşit olma yaşına belki de varmamış delikanlıları görüyorduk Onları seyre dalanlar sadece yoldan gelip geçenler değildi Ataköy'deki fiyakalı kay-kay pistleri ya da Harbiye'de yabancı menşeli bir bankanın önünde akşam saatlerinde toplanan bu hip-hop'çı gençler, bir yandan kentin kalabalığından ve caddenin egzoz kokularından etkilenmeden break-dance'larının keyfini çıkarırken, öte yandan renkli gazetelerin küçük haberlerine malzeme oluyorlardı Hip-hop tutkunu 16 yaşındaki Ahmet Öğrük, "Farklı bir duygu bu, bazen diğer kişileri bir hiç gibi görebiliyorsun" diyordu Hip-hop'ı özgürlükle eşanlamlı gören 21 yaşındaki Orhan Aladağ da hip-hop'ta kuralları kimsenin belirlemediği için bunu kendi kültürü olarak adlandırıyordu "Hip-hop'ı bilmeyenler için sokaktakiler genelde serseri görünüyor ama sadece aslında bir şeylere karşı isyan duyan insanlar bunlar" Kendisini "sıradan bir öğrenci" olarak tanımlayan Ercan Aslan ise hip-hop'a hayranlığının nedenini, "Gerçekçi ve doğal; yapmacık hiçbir şey yok" diye açıklıyordu Derken ufaktan ün sahibi olmaya başlayan temsilciler belirmeye başladı aralarından Gördüğü potansiyel ışığa balıklama atlayan popçuların albümlerinde artık birer ikişer hip-hop parçaları boy gösteriyor ya da rap şarkıcıları bazı şarkılara konuk olarak çeşni katıyorlardı Hip-hop müziğinin sihirli hamuru, doğup büyüdüğü topraklardan azade her coğrafya ve kültürde mayalanıyordu Aslında her şey Cartel'le başlamadı Meselenin kaynağını, üç kuşak önce Almanya'ya ucuz emek amacıyla göç ettirilen emekçi aileler oluşturuyordu Cartel ise, sadece uluslararası hip-hop arenasında yükselen ilk Türkçe ses olmuştu Tamamı Türkçe olan ilk albümleri 1994 yılında Frankfurt'ta yayınlandı DJ Mahmut, Volkan T, Murat G ve Kmr, kendi hesaplarına kurdukları Looptown adlı plak şirketinden çıkarmıştı bu albümü: "Looptown presents Turkish Hiphop" Bilinen tarifiyle yeraltı kültürünün biraz yakınında filizlendi hip-hop bizde Ama boy verdikçe ondan adım adım uzaklaştı Bir elin parmaklarını geçmeyen sayıdaki öfkeli adamın dışındakiler müzikle politikayı birbirine karıştırmamayı marifet saydı Popüler olmakla, mühim olmayı birbirine karıştırdı Artık daha seçici bir hayran kitlesi vardı hip-hop dinleyen kalabalığın içinde 29 yaşındaki Soner Çelik, 15 yıl önce MTV'de Public Enemy'nin "Can't Truss It" klibini izlemesinin ardından düzenli olarak hip-hop dinlemeye başlamıştı Ama bugünlerde hip-hop'ın Türkiye'deki gidişatından o da pek memnun değil Çelik, "Artık üretkenlik bitti, müzikalite birkaç kişide var ama onlar da elinden tutulacağına sample (başka parçalardan alınan ses örneği) kullandıkları için 'hırsız'lıkla suçlanıyor" diyordu Felsefesinden uzak, bir moda eğilim olarak ilgi gören bu müzik içinde, fikir taşıyan işler çıkarmaya çalışan isimler de yok değildi şüphesiz Yıllarca elektrik idaresinde işçi olarak çalışan ve "Vatan" adlı eski parçasındaki milliyetçi anlamlar nedeniyle ciddi bir hata yaptığını düşünen Ceza, işçi sınıfından gelme belki de en yetenekli hip-hop'çıydı


Dünya Vatandaşı

Fotoğraf : Saner Şen



Bu, savaş karşıtlarının mitingi değil, sadece Ceza, Funky C, Killa Hakan gibi rap gruplarının biraraya gelmesiyle oluşan Kadıköy Acil Grubu'nun mağazası Onlar, hip-hop'çı şapkaları, parkaları, ikisi kıvrık üçü dik şekil verdikleri parmaklarıyla her yerde dünya vatandaşı




Rock Barda Rap

Fotoğraf : Saner Şen



Arabesk "sample"lar üzerine söylediği rap şarkılarla Türkiye'de belli bir grup içinde tanınan solist Yener Çevik, Bornova'da bir rock barda Anemi grubuyla sahne alıyor





Zemini Dövmek

Fotoğraf : Saner Şen



Sokak ya da Salon, cadde ya da dükkân, fark etmez Bir hip-hop dansçısı her yerde zemini sırtı, dizleri, elleri ve başıyla dövmeye hazrıdır Bağcılar'daki Hiphop Extreme Festivali'nde yapılan yarışmada dansçılar hünerlerini sergiliyor

__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.