Puvatya Savaşı- 732 |
05-29-2009 | #1 |
KRDNZ
|
Puvatya Savaşı- 732POITIERS (PUVATYA) SAVAŞI - 732 711 yılında Tarık bin Ziyad komutasındaki bir İslam ordusu Cebelitarık Boğazı (Septe Boğazı)'nı geçerek İspanya'ya girdi Tarık bin Ziyad askerlerinin geri dönme ümidini yok etmek için boğazı geçtikten sonra gemilerini yaktırdı İspanya'ya geçen İslam ordusu Kadis Muharebesi ile burayı fethetti Bu fetihten sonra İspanya, Emevilerin bir eyaleti durumuna geldi Puvatya Savaşı'nın Gerçekleştiği Dönemde Bölgenin Siyasal - Coğrafi Yapısı Müslümanlar İspanya'ya Endülüs adını verdiler Müslümanlar Pirene Dağları'na kadar ilerlemişlerdi İspanya'yı fetheden Emeviler, kuzeye doğru ilerlemelerini sürdürmek istiyorlardı Abdurrahman El Gafıki komutasında olan bu Müslümanlar öncelerinde ne kadar kasaba, şehir varsa alıp Pirene Dağları'nı aştılar Bu hızlarıyla devam ettikleri takdirde Fransa'yı almaları işten bile değildi İslam Askerlerinin İlerleyişini Gösteren Bir İllustrasyon Buna mukabil, bölgedeki Frankların komutanı Şarl Martel, Gal bölgesindeki çeşitli mıntıkalardan asker toplamaya başladı (Bu ordunun İslam askerlerinden sayıca üstün fakat gayrınizami olduğunu belirtmekte fayda var) Hazırlıklarını tamamlayan Martel süratle güneye doğru hareket ederek Abdurrahman El Gafıki komutasındaki İslam ordularının yakınlarında bulunan Tours şehrine ulaştı Orduları değerlendirmeye aldığımızda İslam ordusunun uzun süredir seferde olması, birçok çarpışmaya girmesi ve azımsanmayacak şehit vermesi nedeniyle fiziksel ve mental olarak yorgun olduğu görülmektedir Ayrıca ordu içerisinde bir Arap-Berberi ayrılığı da gözlemleniyordu İslam ordusu askerleri hafif zırh, kısa kılıç ve oklardan mürekkep bir savaş ekipmanına sahiplerdi Dönemin İslam Askerlerini Betimleyen Bir İllustrasyon Şarl Mertel'in ordusundaki askerler Frank ağırlıklı olup, Germen-Gal ve Burgunya bölgesi askerleri de bulunuyordu Özellikle Frank askerleri cesaretleriyle ünlüydü Kurt derisinden yapılmış elbiseler giyip, keçeleşmiş uzun saçlarını omuzlarından aşağı salıyorlar ve naralar atıp savaşıyorlardı Francisca adını verdikleri tek ağızlı savaş baltaları en büyük silahlarıydı Çok dengeli şekillendirildiğinden Amerikan yerlilerinin savaş baltaları gibi düşmana karşı fırlatılabiliyordu Frank Askeri ve Kullandıkları Bazı Savaş Aletleri Francisca Baltası Savaş Ekim 732'de İslam kaynaklarına göre Tur şehri yakınlarında, Fransız kaynaklarına göre Puvatya civarında başlamıştır Ancak ortak ittifak, öncü kuvvetlerin Tur yakınlarında çarpışmaya başlaması ve savaşın Puvatya'da sonuçlanmasıdır Savaşın Başlaması ve Müslüman Öncü Kuvvetlerin Saldırısı Savaşın başlangıcında İslam ordularının öncü kuvvetleri muvaffak oldular Ancak savaşın 8 gününde Dük Eudes komutasındaki bir birlik İslam ordularının daha önceden ele geçirdiği ganimetlerin bölüme saldırmasıyla işin seyri değişti Frank Ordusu'nun Kontra Saldırısı Ganimetlerinin ellerinden çıkacağını düşünen İslam askerlerinin konsantrasyonu dağıldı ve saflarını bozdular İslam orduları kumandanı Abdurrahman El Gafıki safları düzeltmek için büyük çaba sarfetti ve ordunun en önüne geçti Tam bu esnada atılan bir ok El Gafıki'nin ölümüne neden oldu Komutanlarının ölümü Müslüman askerlerinin moral-motivasyonunu iyice bozdu Bunu iyi değerlendiren Franklar, İslam ordusunu kuşatıp gece karanlığına kadar ağır zaiyatlar verdirdiler Gece karanlığında ise bölgeden gizlice çekildiler Şarl Mertel ise İslam ordusunu takip etmedi Poitiers (Puvatya) Savaşı'nı Anlatan Bir İllustrasyon Savaşın Gerçekleştiği Alanın Bugünkü Görünümü Puvatya Savaşı Müslümanların Batı Avrupa’daki fetihlerinin Osmanlılara kadar durduğu yer oldu Puvatya Savaşı’nı Müslümanlar kazansaydı, muhtemelen Avrupa’da onları durduracak hiçbir güç kalmayacaktı Müslümanlar daha da kuzeye ilerleyip bugünkü Almanya sınırlarını aşabilecekti Strateji - Taktik: İslami kaynaklar bu savaşta İslam ordularının 70 000 askere sahip olduğunu belirtmektedir Uzun süren ilerleyişin getirdiği yorgunluk, Arap - Berberi anlaşmazlıkları, nereye giderlerse gitsinler yanlarında taşıdıkları ağır ganimetlerin ordunun hızını kesmesi - manevra kabiliyetini sekteye uğratması gibi durumlar Müslümanlar için büyük handikap olmuştur Ayrıca lojistik olarak da büyük dezavantaja sahiptiler; halifeliğin merkezi Suriye'den yaklaşık 10000 km uzaklıkta olmaları lojistik anlamda yardım alma konusundaki zorluğu daha iyi anlatmaktadır Frank ordusunda ise bilhassa Frank askerlerinin motivasyonu ve cesareti göze çarpmaktadır Güçleri hiçbir disiplin taşımıyordu ve sadece akrabalık yeminiyle birbirlerine bağlıydılar Büyük kareler oluşturarak yaya biçimde savaşıyorlardı Disipline edilmedikleri için savaşlarda en çabuk sürede zafer kazanmak için var güçleriyle saldırıp, kolay yorulurlardı Bu anlamda onlarla yıpratma savaşına girmek karşı taraf için büyük avantaj oluyordu Ancak İslam ordularının ganimet sevdasına düşüp, teknik - taktik bir savaş sistemini uygulamaktan uzak kalmaları Franklar önünde başarısızlığa uğramalarını da beraberinde getirdi |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|