Hüzün |
02-10-2007 | #1 |
Ergenekon
|
HüzünGecenin yalnızlığında yalnızca ben Gezerim ve titrerim üşüyen serçeler gibi İnce bir sızı yayılır tenime Tatsız bir korku tıkanır genzime Çile mesaisi kapanmadan son bir defa Gül yüzüne baktım ay ışığında Kapıma geldinse Hızır kılığında Bak kaçıyorum hüzünden nasıl Kentin paranoyak sokaklarında Bir bekar odasının gurbetinde Kaynayan çaydan çıkan hüzün ıslığı Belki de anlamadığımız Türküler söylerdi bize Evet geceyi yontan hüzündü Beni sevindiren de hüzündü Seni bana sevdiren de hüzündü Şehvetin deli dumrul hükümranlığına Ezildik neden, neden ezildik Adresi yazılmış bir mektup gibi Hüzünlere postalandı yüreğimiz Diriliş çiçeğinin gül goncasına Sevdalandı yüreğimiz İyi ki çocuklar ve çiçekler var Büyütüyorlar yaşımızı Diriltiyorlar ölü yaşamı Yoksa ölü toprağı serpilirdi üzerimize Çiçeklerin yeşilliğiyle yeni baharlar kursak Sonra tüm mevsimlerde dursak isyana Evet geceyi yontan hüzündü Kalbime aşk dolduran ışıltılı gözündü Adresi yazılmış bir mektup gibi Hüzünlere postalandı yüreğimiz Diriliş çiçeğinin gül goncasına Sevdalandı yüreğimiz |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|