Osteoporoz Nedir? |
05-25-2009 | #1 |
Şengül Şirin
|
Osteoporoz Nedir?OSTEOPOROZ NEDİR? Osteoporoz kemiklerin kütle kaybetmesine yol açan ve en yaygın görülen kemik metabolizması hastalığıdır Kemiklerin kütlesinin azalması kolaylıkla kırılabilmesine neden olmaktadır Kemik kütlesi yanında osteoporozda iskelete ait ikinci önemli faktör kemik kalitesidir Kemik kalitesinde yetersizliğe yol açan en önemli neden ileri yaştır Yaş ilerledikçe aynı kemik mineral yoğunluğunda dahi kırık riski daha yüksektir Osteoporozun kelime anlamı; osteo (kemik) poroz (delikli) kelimelerinin birleşmesinden oluşur, delikli kemik halk arasında kemik erimesi olarak bilinir 50 yaşın üzerinde her 8 kişiden 1' inde osteoporoza bağlı omurga kırığı gelişmekte olup bu oran yaş ile birlikte artmaktadır Kalça kırığı 70 yaşın üzerindeki her 3 kadından ve her 9 erkekten 1' inde görülen önemli bir sağlık problemidir Osteoporotik kırıklar olarak tanımlanan kırıklar; el bileği, omurga ve kalça kırıklarıdır Bu kırıklar kişinin fiziksel,psikolojik ve sosyal durumu ile sağlıkla ilgili yaşam kalitelerini olumsuz olarak etkilemektedir Osteoporozdan etkilenen insanların %80'i kadınlardır Kadınlarda daha sık rastlanan Romatoid artrit gibi iltihaplı romatizmaların varlığı ya da kortizon, tiroksin gibi ilaçların kullanımı halinde osteoporoz riski artmaktadır Erkek osteoporozu da özellikle son yıllarda klinik tıpta önemli bir sorun olarak görülmektedir Tüm vertebra korpus kırıklarının %14'ü ve yine tüm kalça kırıklarının %25-30'u erkeklerde görülmekte ve önemli bir oranda hastalık ve ölüm nedeni olabilmektedir Osteoporozun kadınlara oranla erkeklerde daha nadir görülmesinin nedenleri arasında erkeklerdeki kısa yaşam beklentisi, iskelet gelişimi sırasındaki yüksek kemik kütlesi oranı ve kemik yıkımını hızlandıran menapoz eşdeğeri bir durumun olmaması sayılabilir Kemik yaşam boyu sürekli yapılan, yıkılan canlı bir dokudur Yaşam süresince eski kemik yıkılır ve bunun yerini yeni kemik alır Kemik bal peteği görünümünde olup başta kalsiyum olmak üzere önemli mineralleri depolar Yirmi-yirmibeş yaşlarına kadar yiyeceklerden alınan kalsiyumun kemiği yenileme kapasitesi kemiğin yıkım hızından daha yüksektir Otuzlu yaşlarda tepe kemik kütlesi adı verilen en yüksek kemik kütlesine ulaşılır Bu dönem kemiğin en güçlü olduğu dönemdir Tepe kemik kütlesini etkileyen faktörler büyüme sırasında rol oynayan genetik program, mekanik yüklenme, beslenme ve hormonal faktörlerdir Büyüme esnasında optimal kemik birikimi için yeterli kalsiyum alınmalı, normal östrojen salgılanmalı ve yeterli vücut ağırlığı olmalıdır İleri dönem yaşlardan ziyade büyüme esnasında mekanik yüklenme de önemli rol oynamaktadır Kırk yaş civarında kemik kütlesi yavaş yavaş azalmaya başlar Bu kayıp menapozdan sonra kadınlarda östrojen hormonunun seviyesinin düşmesine bağlı olarak hızlanmaktadır Menapozdan sonraki ilk 5 yıl kemik kütlesinin en hızlı kaybedildiği zaman dilimidir Bu dönemde kadınlar her yıl kemik kütlerinin %3'ünü kaybedebilirler Hızlı kayıp döneminin sonlarında 60 yaş civarında osteoporozun ilk belirtileri; kamburlaşma, boy kısalması, yaygın sırt ağrıları ya da ufak bir zorlama sonucu oluşan kırıklar şeklinde ortaya çıkar RİSK FAKTÖRLERİ Genç bir erişkin iken ulaştığımız tepe kemik kütlesi ve yaşlanmaya başladığımızda oluşması beklenen kemik kaybının hızı osteoporoz gelişme riskimizi belirler Kimlerin önceden bu hastalığa yakalanacağı önceden öngörülememektedir Ancak hastalığa yakalanma riski aşağıdaki durumlarda artmaktadır: · 45 yaşın altında doğal ya da cerrahi menapoz · Kadın olmak · İleri yaş · Ufak tefek zayıf yapıda ve beyaz tenli olmak · Ailede osteoporotik kırık öyküsü (Özellikle annede kalça kırığı) · Daha önce kırık geçirmiş olmak (Ön kol kırığı gibi) · İnflamatuar (iltihaplı) eklem hastalığı yada astım varlığı · Kemik yıkımını hızlandıran ilaçların kullanımı (kortizon,guatr ilaçları,sara ilaçları,heparin vb) · Kalsiyumdan fakir beslenme, yetersiz D vitamini · Sigara içme, alkol kullanımı, fazla kahve tüketimi · Aşırı tuz, protein alımı · Düzenli egzersiz yapma alışkanlığının olmayışı · Erkeklerde düşük testosteron düzeyi · Uzun süreli yatak istirahati · Bunama · Kronik böbrek yetmezliği · Malabsorbsiyona neden olacak gastrointestinal sistem sorunları · Tirotoksikoz (tiroid hormonunun fazla salgılanması) · Hiperparatiroidi (paratiroid hormonunun fazla salgılanması) Yukarıdaki faktörlerden bir ya da birden fazlası sizde var ise osteoporoza yakalanma ve kırık riskiniz yüksektir Osteoporoz riskiniz olup olmadığını anlamak için Uluslararası Osteoporoz Vakfı tarafından hazırlanan BİR DAKİKALIK OSTEOPOROZ RİSK TESTİ 'nden yararlanabilirsiniz 1) Anne veya babanızda basit bir zorlanma veya hafif bir düşme sonrasında kalça kırığı oldu mu ? -Evet -Hayır 2) Sizde basit bir zorlanma veya hafif bir düşme sonrasında kalça kırığı oldu mu ? -Evet -Hayır 3) Üç aydan uzun bir süre kortizon içeren ilaç kullandınız mı ? -Evet -Hayır 4 Boyunuzda 3 santimetreden fazla kısalma oldu mu ? -Evet -Hayır 5) Fazla miktarda alkol tüketiyor musunuz ? -Evet -Hayır 6) Günde 20' den fazla sigara içiyor musunuz ? -Evet -Hayır 7) Sık olarak diare-ishal sorununuz oluyor mu? (Çölyak veya Crohn hastası mısınız ? ) -Evet -Hayır · Kadınlar için 8) Menapoza 45 yaşından önce mi girdiniz ? -Evet -Hayır 9)Regl düzeniniz 12 ay süre ile aksadı, kesintiye uğradı mı ? -Evet -Hayır · Erkekler için 10) Testosteron seviyesinde azalmaya bağlı impotans veya libido kaybınız oldu mu ? -Evet -Hayır Eğer bu sorulardan birine yanıtınız evet ise bu konu ile ilgili bir uzman hekime başvurunuz Kadınların kemik kütlesi erkeklere oranla %20-30 daha azdır Bu nedenle erkeklere nazaran osteoporoza yakalanma riski kadınlarda daha fazladır Ancak ileri yaşlarda özellikle 70 yaşın üzerinde her iki cinste de kalça kırığı riski artmış olarak karşımıza çıkmaktadır Astım ve iltihaplı eklem romatizmalarında kullanılan kortizon gibi ilaçlar, kemik kütlesini azaltan ilaçların en önemlileridir Kemik kaybının miktarı bu ilaçların dozuna ve kullanım sürelerine göre değişmektedir 75 mg'ın üzerinde uzun süreli kullanım (3 aydan uzun süre ) kırık riskini arttırmaktadır Kortizon kemik yıkımını hızlandırır Östrojen seviyelerini düşürür, kalsiyumun barsaktan emilimini azaltarak osteoporoza neden olur Kortizon dışında osteoporoz riskini arttıran ilaçlar: Guatr hastalığı tedavisinde kullanılan tiroksin, sara hastalığında kullanılan antiepileptikler ve kanın pıhtılaşmasını engellemek için kullanılan heparin gibi ilaçlardır Bu ilaçları kullananlarda muntazam aralıklarla KMY (kemik mineral yoğunluğu) ölçümü yapılmalıdır Osteoporoz ve osteoporotik kırıklar için risk faktörlerinin tanımlanması ile yüksek risk altındaki bireyler ortaya çıkarılabilir ve böylece değiştirilebilen risk faktörleri ile ilgili düzenlemeler yapılarak kırıklar önlenebilir Bireyin kırık riski bütün bu faktörlerin net sonucudur Bu faktörlerin önemi iskeletteki bölgeye, bireyin içinde bulunduğu yaşamsal dönemlere ve bireyden bireye değişiklik gösterir OSTEOPOROZDAN KORUNMA Osteoporozdan korunmanın başlıca yöntemi; tepe kemik kütlesine erişinceye kadar olan dönemde güçlü, sağlam kemik yapıyı oluşturmak ve sonraki yaşlarda kaybı engellemektir Yeterli ve güçlü kemik kütlesine sahip olursak ileri yaşlardaki kaybımızı daha az problem ile atlatabiliriz Kemik kütlesi genetik faktörlere bağlı olarak değişebilirse de yaşam biçimimizi akıllıca düzenleyerek osteoporozu yavaşlatabilir ve hatta engelleyebiliriz Daha sonraki hayatınızdaki kaybı en aza indirebilmek için 35 yaşına kadar mümkün olduğunca en yüksek kemik kütlesine sahip olabilecek önlemleri almalısınız Aldığınız kalsiyum miktarını arttırın Kalsiyum sadece kemik sağlığı için değil, diğer vücut fonksiyonları içinde gerekli bir mineraldir Vücudumuz kanda belirli bir miktar kalsiyum bulundurmak zorundadır Kaslarımızın kasılması, kalp ritmi ve normal kan akışkanlığı için kalsiyuma ihtiyaç vardır Bunlar kalsiyumun kemik yoğunluğu üzerindeki etkisinden daha öncelikli fonksiyonlarıdır Bu fonksiyonları yerine getirebilmek için yeterli kalsiyum almıyorsak vücudumuz depoları yani kemikteki kalsiyumu kullanacaktır Ne kadar kalsiyuma ihtiyacınız olduğu cinsiyetinize, yaşınıza ve osteoporoz riskinize bağlıdır Kalsiyum ihtiyacı ergenlikte, hamilelikte, emzirme döneminde ve menapozdan sonra artmakta günlük 1000-1500 mg' a çıkmaktadır Özellikle çocukluk ve adolesan dönemde süt ve sütlü gıdalardan zengin beslenen kişilerde osteoporotik kırık riskinin azaldığı gösterilmiştir Kalsiyum desteğinin tepe kemik kütlesinin oluştuğu büyüme döneminde yapılmasının yararı tartışılmaz Büyüme sırasında yeterli kalsiyum alınmazsa genler tarafından programlanan iskelet yapımının doruk noktasına ulaşamadığı savunulmaktadır 9-20 yaşları kemik kütlesini doruk seviyeye ulaştırmada önemli bir dönemdir Bu gibi özel durumların dışında günlük gereksinim 800 mg kadardır Bir bardak sütte yaklaşık 250 mg kalsiyum bulunmaktadır Ne yazık ki birçok kadın günlük 500 mg'ın altında kalsiyum alma alışkanlığındadır D vitamini kalsiyumun barsaktan emilimine ve kemikler tarafından depolanmasına yardımcı olan bir hormondur Günlük ihtiyacımız olan miktar 400-800 İU'dur Güneş ışığının etkisi ile ciltte, karaciğerde ve böbrekte sentezlenerek aktif D vitamini haline dönüşür Kış aylarında, güneş ışığından yeterli yararlanamama durumlarında sentezi azalmaktadır İleri yaşlarda özellikle böbrekten yapımının azalması yaşlanma sonucu osteoporozun artmasına yol açan önemli bir durumdur Kalsiyum kaynağı olan yiyecekler: Süt ve süt ürünleri en önemli kalsiyum kaynaklarıdır Süt, yoğurt ve peynir en fazla kalsiyum içeren gıdalardır Bir bardak süt günlük ihtiyacımızın 1/4'ünü sağlar Yağ ve kaloriden kaçınmak için düşük yağ içeren süt ve süt ürünleri kullanılabilir Kalsiyumdan zengin diğer gıdalar; yeşil sebzeler, kabuklu deniz hayvanları, sardalya balığı, soya fasulyesi, fındık, badem, pekmez, kalsiyum ile zenginleştirilmiş meyve suları, ekmekler vs olarak sayılabilir Ölçü Kalsiyum( mg ) Yağlı süt 1Su Bardağı 291 Yağlı yoğurt 1 Kap 400 Beyaz peynir Kibrit Kutusu 190 Kaşar-çedar-permesan peynir Kibrit kutusu 200-300 Ayran 1 Su Bardağı 285 Balık 1 Porsiyon (100 gr) 200 Sardalya 1 Porsiyon 300 Ispanak 1 Porsiyon 125 Börülce 1 Porsiyon 160 Soya 1 Porsiyon 225 Salata ( yeşil ) 1 Porsiyon 235 Mercimek 1 porsiyon 59 Nohut 1 Porsiyon 92 Portakal 1 Orta Boy 72 Muz 1 Orta boy 100 Kivi 1 Orta Boy 170 Yumurta sarısı 1 Adet 147 Fındık 100 gr 200 Badem içi 100 gr 250 Farmakolojik kalsiyum destekleri: Günlük kalsiyum gereksiniminin diyetle alınması idealdir Ayrıca diyetin içerdiği kalsiyum miktarına bakarak kalsiyum preparatları da kullanılabilir Kalsiyum içeren ilaçlar içerdikleri elementer kalsiyum miktarına göre çeşitlenirler Kalsiyum karbonat en yüksek elementer kalsiyumu sağlar Kalsiyum sitrat ve kalsiyum glukonat bileşikleri daha az elementer kalsiyum içerirler, ancak vücudumuzun bunları emmesi daha kolaydır Kalsiyum ince barsakların üst bölümünden aktif transportla emildiği için bölünmüş dozlarda alınması ve yemek asitleri çözünmelerini arttıracağı için yemeklerle birlikte alınması emilimlerini arttıracaktır Ayrıca kemik rezorbsiyon hızı gece arttığı için yatmadan önce alınması da önerilir Bu sebeplerle kalsiyumun yemeklerle birlikte ve yatmadan önce bölünmüş dozlarda alınması tercih edilir Kalsiyum alımı sırasında günde 6-8 bardak su içmeye özen gösterilmelidir Sigara içmekten kaçının Sigara içenler içmeyenlere göre daha fazla osteoporoz riskine maruz kalmaktadır Sigara birkaç yolla osteoporoza neden olmaktadır Sigara içenler menapoza daha erken girerler, östrojen düzeyi sigara içenlerde daha düşüktür ve vücut kitle indeksi daha azdır Alkol kullanımından kaçının Fazla miktarda (günlük 100 ml'den fazla) alkol tüketen kişilerde osteoporoza yakalanma riski daha yüksektir Aşırı alkol tüketimi ile kalsiyum emilimi azalır, atılımı ise artar Alkol ile beslenme alışkanlığı da bozulur Protein ve sodyum alımı azalır, protein kaybı artar Yine alkole bağlı endokrin değişiklikler sonucu testosteron azalması ve kortikosteroid artışı osteoporozu kolaylaştırmaktadır Aşırı miktarda kahve tüketmeyin Aşırı miktarda kahve tüketimi idrar ve bağırsak kalsiyum atılımını etkilemektedir Günde 150 mg kafein (yaklaşık bir bardak kahve) idrar kalsiyumunu günde 5 mg arttırmaktadır Düşük dozlarda kafeinin etkisi önemsizdir Hayvansal proteinden zengin gıdaları aşırı tüketmeyin Proteinden zengin diyetler kalsiyumun idrarla atılımını arttırmaktadır Bu etki yüksek fosfat içeriği nedeni ile hayvansal proteinlerde daha fazladır Egzersiz yapın ve yaşam boyu aktif kalın Egzersizin yaşa bağlı kırık insidansını azaltması çeşitli mekanizmalarla açıklanmaktadır Genç erişkinlerde egzersiz tepe kemik kütlesini arttırmakta ve böylece daha sonra görülebilecek kırık riski azalmaktadır Erken menapozal kadınlarda östrojen yetersizliğine bağlı hızlı kemik kaybı egzersizle yavaşlayabilmektedir Son olarak yaşlı erişkinlerde egzersiz yaşa bağlı kemik kütlesi azalmalarını geciktirebilmekte ve düşme insidansı ve düşme sonucu gelişebilecek hasarı azaltabilmektedir Ancak öne eğilerek yapılan hareketler omurga kemiklerinde kırılmaya neden olabileceğinden egzersiz sırasında bu hareketlerden kaçınılmalı ve düzgün bir duruş sağlayan sırt kaslarının kuvvetlendirilmesine çalışılmalıdır Kemiklere yük bindiren; yani vücut ağırlığını kemiklerimize taşıtarak ayakta yaptığımız egzersizler kemiklerimizi uyararak güçlenmesine yardımcı olur Sedanter yaşam ve uzun süreli yatak istirahati osteoporoz riskini arttırır Hareketli olma, kolay hareket edebilme yeteneğimizi artırır, kas gücümüz artar ,dengemiz korunur, düşmeden korunuruz Egzersiz kalp ve damar sağlığımız içinde gereklidir Osteoporozdan hem korunmada hem de tedavi amacıyla egzersizlerden yararlanılmalıdır Korunmada yürüyüş gibi hafif egzersizler etkili olabiliyor ise de tedavide kullanılan egzersizler Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanları tarafından reçete edilen özel tipte ağırlık taşıma egzersizleri gibi egzersizlerdir Fiziksel olarak aktif bir insan değilseniz ve aşağıdaki durumlardan herhangi biri var ise egzersiz için doktora danışılmalıdır: · 40 yaşından sonra kırık ya da osteoporozun varlığı · Kalp hastalığı, yüksek tansiyon, felç, yüksek kolesterol · Egzersiz sonrası göğüs, boyun,omuzlar ve kolda ağrı ya da sıkışma hissi oluyor ise · Ufak bir güç sarfedildiğinde bile nefes darlığı ve baş dönmesi oluyor ise · Egzersiz programına başlamadan önce diabet gibi özel dikkat gerektiren bir hastalık mevcut ise Östrojen kullanımı Menapozdan sonra kadınlar östrojen azalmasına bağlı olarak daha hızlı kemik kaybına maruz kalır Bu hormon adet kanamalarını kontrol etmesi yanısıra kemiklerin kalsiyumu depolamasına ve kemik kütlesinin korunmasına da yardımcı olur Ülkemizde ortalama menapoz yaşı 48 civarıdır Günümüzde östrojen tedavisi osteoporoz tedavisinden ziyade korunmada tercih edilmektedir Kadın doğum uzmanları tarafından önerilen östrojen tablet ya da cilt peçleri şeklinde kullanılmaktadır Östrojen kullanımı meme ve rahim kanseri riskini arttırmaktadır Rahim kanseri riski östrojen ile birlikte progesteron kullanılarak azaltılabilir Östrojen kullanımı ile adet kanamaları benzeri ara kanamalar olabilir Östrojen kullanıyorsanız sık sık doktor kontrolüne ihtiyacınız var demektir Ailenizde meme kanseri, rahim kanseri ve kan pıhtılaşma sorunu var ise doktorunuz östrojen kullanmanıza izin vermeyebilir
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|