Peygamber Efendimizin Üstün Özellikleri |
09-08-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Peygamber Efendimizin Üstün ÖzellikleriPeygamber Efendimizin Üstün Özellikleri Peygamber Efendimizin Üstün Özellikleri Peygamber Efendimizin Üstün Özellikleri Peygamber Efendimizin Üstün Özellikleri Nedir Peygamber Efendimizin Üstün Özellikleri Nelerdir Peygamber Efendimizin Üstün Özellikleri Yaratılış ve ahlâk itibariyle insanların en üstünü idi Bütün Peygamberlerin en güzeli o idi Boynu uzun ve gümüş gibi saf, omuzları ve pazuları kalın, parmakları uzundu Kendisi şişman değildi Uzuna yakın orta boylu, güçlü ve kuvvetli idi Mübarek cildi ipekten yumuşaktı Yüzü hafifçe yuvarlak, kaşları hilâl gibi idi Kirpikleri uzun, gözleri kara, büyük ve son derece güzeldi Saçları ne pek kıvırcık, ne de pek düz idi Sakalı sık ve tamdı Uzun değildi Cismi güzel, kokusu hoş idi Sünnetli olarak ve göbeği kesik vaziyette doğmuştu Yüzü gül gibi kırmızıya benzeyen beyaz ve nuranî, berrak ve ışıklı idi Dişleri inciler gibi beyazdı Konuşurken ön dişlerinden nurlar saçılır, gülerken ağzında ışıkların bile aydınlandığı sanılırdı Koku sürünsün veya sürünmesin teni ve teri en güzel kokulardan daha güzel kokardı Mübarek eliyle bir çocuğun başını okşasa, o çocuk diğerleri arasından hemen seçilir, belli olurdu Pek uzaktan işitir, kimsenin göremeyeceği mesafeden görürdü Bir yere giderken sağına soluna bakıp yürümez, vakar ve süratle ilerlerdi Yüzünde nur, sözünde kuvvet, lisanında bir güzellik vardı Herkesin aklına göre söz söyler, herkese güler yüz gösterirdi Kimsenin sözünü yarıda kesmez, haşin davranmaz, mütevazi yaşardı O'nu ansızın görenler heyecan ve sevgiyle ürperir, konuşunca hayran olurdu Bütün insanları hoş tutar, hizmetçilerine şefkatle muamele ederdi Kendisi ne yer, ne giyerse, hizmetçilerine de onları yedirir, onları giydirirdi Çocukları çok sever, saçlarını okşar, onlarla konuşurdu Son derece cömert, sözüne sâdık ve merhametli idi Güzel ahlâk bakımından insanların en üstünü idi Hülasa kâinatın efendisi, Allah'ın sevgilisi, mü'minlerin baş tacı, hasta gönüllerin ilâcı, çaresizlerin yardımcısı, mazlumların koruyucusu, düşünülebilen her türlü üstünlüğün sahibi idi Allah'ın salât ve selamı O'nun ve O'na yakın olanların üzerine olsun |
Peygamber Efendimizin Üstün Özellikleri |
09-08-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Peygamber Efendimizin Üstün ÖzellikleriPeygamber Efendimizin Üstün Ahlaki Özellikleri Peygamber Efendimiz (asm), Allah (cc) tarafindan seçilmis olmasi itibariyle maddî ve mânevî yönden çok üstün özelliklere sahiptir Öyle ki bugün Islâm karsiti kisiler bile onun üstün ahlâkini ve aklini takdir ettiklerini itiraf edebilmektedir Ama elbette mü'minlerin takdiri çok daha güçlü ve çok yönlüdürBilindigi üzere, Resulullah (asm) daha çocuk yaslardayken dahi ahlâki ve olgunluguyla dikkat çeker, yasitlarindan farkli oldugunu belli ederdi Asil davranislari ve ruhî melekeleriyle bulundugu ortamda herkesin sevgisini ve saygisini kazandi Dedesi Abdülmuttalip çok sayida çocugu ve torunu oldugu halde ona çok düskündü ve bu düskünlügünü ömrü elverdigince onu himaye ederek göstermistir Ayni tavri amcasi Ebu Talip'te de görüyoruz Kendi çocuklarindan üstün tutacak ve daha düskün olacak sekilde bir baglilik duymasinin sebebi elbetteki onun üstün ahlâki ve emsalsiz ruhu sebebiyledir Görüldügü gibi daha peygamberlik verilmedigi halde etrafindaki herkes bu mübarek sahsa hayranlik duymustur Allah (cc) daha küçük yasta sirasiyla babasini, annesini, dedesini alarak onu egitmis bu tip zorluklarla onun ruhunu daha da olgunlastirmistir Gençliginde de akli, ahlâki, fazileti, dürüstlügü ve diger pek çok yönüyle Mekkeliler arasinda dikkat çekmis, 'El-Emin' sifatina lâyik görülmüstür Peygamberimiz (asm) Islâm'dan önce de hiçbir dönemde putlara tapmamis, akliyla, bir olan Allah'i bulmus, O'na yönelmis ve hanif olan Ibrahim'in dinini benimsemisti Saygin bir aileye mensup olup, Mekke'nin ileri gelenlerinin arasinda bulundugu halde hiçbir zaman ahlâkindan taviz vermemis hatta iffetiyle dikkat çekmistirPeygamberligi döneminde de bu üstünlügü öncelikle Allah'a (cc) olan yakinliginda, korkusunda ve tevekkülünde görüyoruz Kendisine ilk vahiy geldiginde de, inkârcilar onu reddettiginde de, magarada etrafi sarildiginda da, Uhud'da yenildiklerinde de hep ayni tevekkül ve Allah'a ayni baglilik göze çarpmaktadir O tam bir Allah dostuydu, her tutum ve davranisinda O'na yönelir, sadece O'nun rizasini gözetirdi Kâfirlere karsi onurlu ve zorluyken, mü'minlere karsi da sefkatli ve merhametli idi Resulullah Efendimiz bütün ömrünü Allah'i razi edebilmek ve O'nun dinini insanlara ulastirabilmek için geçirdi Bunu yaparken de tamamen Kur'ân'la hükmetti ve âlemlere örnek kilinan bir insan oldu Onun güzel ahlâki, akli, dirayeti, hikmeti, takvasi, liderligi, hakimligi çok iyi anlasilmalidir Zira Allah onda bizim için güzel örnekler oldugunu söylemektedir"Sizin için, Allah'i ve ahiret yurdunu umanlar ile Allah'i çokça zikredenler için, Allah'in resulünde güzel örnekler vardir" (Ahzab Sûresi, 21)Hz Muhammed (asm)'in önemli bir özelligi de kavminin hidayeti için gece-gündüz ugrasmasidir Sadece ebedî hayatlarini kurtarabilmek için onlari sürekli olarak uyarmis ama bir yandan da salih olduklari takdirde cennetle müjdelemistir Onlari Allah'in birligine tevhid çagirmis, her türlü puttan, sirkten, ortak kosmaktan arindirmistir Âyetin de ifadesiyle üzerlerindeki agir yükleri kaldirmis, zincirleri indirmis (7/157) yerine kolay olani getirmistir Çünkü Allah insanlara zorluk dilememis ve kaldirabileceklerinden fazlasini da yüklememistirPeygamberimiz Araplarin yüzyillardir süregelen inanç sistemlerini, batil hurafelerini, adetlerini, törelerini yikmis yerine tertemiz olan hak dini koymustur Ama bu çok iyi takdir edilmesi gereken bir noktadir Zira köklü inançlari ya da saplantilari yikabilmek çok zordur; sabir, dirayet ve cesaret ister Bu özelliklere ise Resulullah (asm)'da en fazlasi ile rastliyoruzCenâb-i Allah Peygamberimiz (asm)'i özel olarak seçmis, üstün kilmis, O'na büyük bir nur vermis ve serefli, üstün Kur'ân-i da ona indirmistir Bu mübarek insanin hayati boyunca mücadelesi çok yönlü olmustur Bir tarafta inkârcilarin amansiz saldiri ve eziyetleri, diger tarafta münâfiklarin sinsi faaliyetleri, yine bir yanda yahudilerin siddetli düsmanliklari diger tarafta bedeviler Görüldügü gibi pek çok açidan bakildiginda hep sorumluluk Peygamberimiz (asm)'in üzerindeydi Hem hakim konumundaydi, hem savaslar idare ediyordu, hem de yöneticiydi Bir yandan teblig yapiyor diger yandan da mü'minleri egitiyordu Karsisindaki insanlarin cahiliyeden ve sirkten yeni kopmus ve dolayisiyla pek çok hatasi olan kimseler oldugu düsünüldügünde Peygamber Efendimizin üzerindeki yükümlülük daha iyi kavranabilir Nitekim Said-i Nursi'nin Onun hakkindaki asagidaki sözleri, Peygamberimizde tecelli eden üstün ahlâki ve yüksek ruhunu bize çok güzel açiklamaktadir:"O asir o zat (asm) ile bir saadet-i beseriye asri olmus Çünkü en bedevi ve en ümmi bir kavmi, getirdigi nur vasitasiyla, kisa zamanda dünyaya üstad ve hakim eylemis"Fahr-i Kâinat Efendimiz bir yandan cephede mücadele ederken diger taraftandan da Allah'in Kur'ân'da üstün onur sahibi bir elçi olarak niteledigi Cebrail (as) ile görüsüyor ve vahiy aliyordu Dahasi Sidret-ül Münteha ve Cennet-ül Meva'nin yanindaki bir makama çikiyor, Ruh'ül Kudüs'le burada da bulunuyordu Allah, bir kisim ayetlerini göstermek için bir gece onu Mescidsi Haram'dan Mescid-i Aksa'ya götürmüstü Asla hevadan konusmuyor ve Rabbinden aldigi vahyi insanlara aktariyordu Böyle derin bir mâneviyat, yanindakilerin boyutunu asan bir hayat ve siddetli imtihan ortamiyla muhatapti Peygamber Efendimizi (asm) degerlendirirken iste onun bu yönlerini de mutlaka tefekkür etmek gerekir Öyle ki, Onun yasadigi üstün ahlâki ve derin maneviyati anlayabilen insanlar, süphesiz Ondaki 'en güzel örnekleri' daha iyi kavrayabilecek ve yasamaya çalisacaklardir |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|