Etobur Yapraklar

Eski 09-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Etobur Yapraklar







Etobur Yapraklar

Etobur yapraklar, en ilginç özelliklere sahip olan yapraklardır Kese, huni, ibrik gibi şekillere sahip olan bu yapraklar böcek yakalayabilir, böceklere yuva olabilir veya su depolayabilirler
Etobur bitki, böcek gibi canlıları çeken, yakalayan, öldüren ve daha sonra da avını parçalayarak faydalı bölümlerini sindiren bitkidir Birçok bitki bu aşamaların bazılarını uygular Mesela bazı çiçekler böcek, kuş gibi dölleyicileri kendilerine çekerler Orkide, su zambakları gibi bazı bitkiler ise böcek gibi dölleyicileri kısa süre için tuzağa düşürürler ama bu bitkilerin hiçbiri bu hayvanları yemezler Bu böcekleri sadece döllenmek için kullanırlar Kısacası bunlar etobur bitki değildir; çünkü etobur bitki olmak için bitkilerin bu canlıları sindirmeleri gerekmektedir

Bu orkide türü, böcek gibi dölleyicileri kısa süre için tuzağa düşürür, ama bunları hiçbir zaman yemez Bu böcekleri sadece döllenmek için kullanır
Dischidia rafflesiana (üstte) bitkisi karıncaları kendine çeker ancak bir etobur değildir İbrik şeklindeki yaprakları karıncalara yuva işlevi görür Karıncaları besler ve karıncaların artıklarından elde ettiği nitrojeni besin olarak kullanır Pinguicula (yağ çanağı) bitkisinin (üstte) yapışkan ve kaygan yüzeyli yaprakları vardır Üzerine konan böcekleri ipliksi bir salgının içine alır Bu salgının içinde bulunan enzimler böceğin parçalanarak sindirilmesini sağlar

Etobur bitkiler, avlanırken yapraklarını kullanırlar Bunlardan en ilginç olanı Dischidia rafflesiana isimli bitkidir Bu bitki tam olarak etobur sayılmasa da, etobur bitkilerin uyguladığı yöntemlerden bir kısmını uygular İbrik şeklindeki yapraklarıyla karıncalara yuva işlevi gören bu bitki çok kalabalık koloniler halinde yaşayan karıncaları yemez Ancak onları besler ve karıncaların artıklarından elde ettiği nitrojeni besin olarak kullanır Karıncalar ise hem hazır bir yuvayı kullanmış hem de bitkiye zarar veren canlıları bertaraf etmiş olurlar Ayrıca Dischidia'nın keselerinde biriktirdiği su, kesenin iç yüzeyinde bulunan ek kökler tarafından emilerek kullanılır hale gelir20
Etobur bitkilerden olan Pinguicula (yağ çanağı) gibi bitkiler yapışkan ve kaygan yüzeyli yapraklarıyla üzerlerine konan böcekleri ipliksi bir salgının içine alırlar Bu salgının içinde bulunan protaz, lipaz ve asit fosfataz gibi enzimler böceği parçalayarak sindirilmesini sağlarlar21

Aktif yapışkan yapraklara sahip olan Drosera, uçları yapışkan ve kırmızı bir tür pigment içeren uzun ve kısa tüyleriyle avlanır Yaprağın ortasında bulunan kısa tüylere dokunan böcek, bu sinyalin uzun tüylere iletilmesiyle tuzağa düşmüş olur Yaprak, bir elin avuç içine kapanması gibi katlanarak böceği sindirir
Bütün bitkiler belirli oranda hareket ederler; ancak etobur bitkilerin hareketleri oldukça hızlı ve etkilidir Bitkilerin kas sistemleri olmadığına göre bunu nasıl başarmaktadırlar? Bu iş için etobur bitkiler iki ayrı mekanizma kullanırlar Birincisi, Venüs bitkisinde görülen ve su basıncının değişmesiyle harekete geçen mekanizmadır Yaprak üzerindeki tüylere dokununca harekete geçen bu sistemde, iç duvarda bulunan hücreler suyu dış hücrelere transfer ederler Bu, yaprağın bir anda kapanmasını sağlar İkinci tür hareket ise, hücre gelişimiyle desteklenmiştir

Etobur bitkilerden Drosera (yanda) yapışkan tüylerini kullanarak, Sundew bitkisi ise (altta) salgıladığı çekici koku ile kandırdığı böcekleri dokunaçlarındaki yapışkan maddeyle yakalayarak avlanır

Güneş gülü Sundew'in dokunaçları ise, ava doğru bükülür; çünkü dokunaçların bir tarafındaki hücreler, dokunacın diğer tarafındaki hücrelerden daha fazla büyümüşlerdir Bu tuzakta çiçeğin üzerindeki duyargaların ucundan salgılanan maddelerin yaydıkları kokuyla dokungaçlara gelen böcek buradaki yapışkan maddeye yakalanır Bu andan itibaren tuzak harekete geçirilmiş olur, ortadaki kısa duyargaların dış tarafında bulunan daha uzun duyargalar bir kafes gibi böceğin üzerine kapanırlar Böcek bu tuzağın içinde çeşitli enzimler kullanılarak sindirilir
Bir yaprağın böcek yakalamak için özel bir tuzak hazırlamasının ne anlama geldiğini bir an için düşünelim Herşeyden önce bir bitki, neden alışılmışın dışında bir beslenme türü geliştirerek, böcekleri avlama ihtiyacı hissetmiş olabilir?
Evrimciler, etobur bitkilerin de diğerleri gibi tesadüfen gelişen doğa olayları sonucunda böyle bir özellik kazandığını öne sürerler Ancak, bir bitkiye nasıl bir olay tesadüf etmelidir ki, bu bitki çok hızlı hareket eden yapraklara, böcekleri sindirebilen enzimlere sahip olsun? Dahası, her etobur bitki, içinde bulunduğu koşullara uygun olan farklı özelliklere sahiptir Bunun için örneğin Drosera bitkisinin usta bir avcı olmadan önce belirli aşamalardan geçmesi gerekir İlk önce etrafta dolaşan böcekleri, sinekleri tespit etmeli ve bu canlıları özel bir laboratuvar testinden geçirdikten sonra, bunların zayıf yönlerini, hangi kokulardan ve renklerden etkilendiklerini, anatomik yapılarını ve onları nasıl sindirebileceğini kararlaştırmalıdır

Daha sonra, bu böceklerin dolaştıkları bölgeyle ilgili bir keşif yapıp nerede yerleşmesi gerektiğini tespit etmelidir Ancak bundan sonra daha da zor bir aşamayla karşılaşır Kendi kimyasal ve biyolojik yapısını elde ettiği verilere göre değiştirmesi gerekmektedir Yani bitkinin hem rengini değiştirecek kimyasal pigmentlere, hem kokusunu değiştirecek salgı bezlerine ihtiyacı vardır Ayrıca sineğin içine düştüğü zaman kurtulamayacağı bir tuzak tasarlamalıdır Bunun için gerekli mühendislik çalışmalarını yaptıktan sonra yapışkan tüyler, kaygan bir yüzey ve dibi su dolu bir çanak, bu tuzağı tamamlayan bir kapak ve tuzağı harekete geçiren anahtarları tek tek tasarlamalıdır Bu arada böceği nasıl sindireceğini de düşünmeli ve bu iş için gerekli enzimleri kullanmaya karar vermelidir
Yukarıdaki senaryonun akıl ve mantık dışı olduğunu her akıl sahibi insan bilir Tüm bitkiler gibi etobur bitkiler de ne bir beyne, ne göze, ne de akla ve şuura sahiptir Böyle karmaşık bir tasarım, değil bir bitki, konunun uzmanı olan bütün bilim adamlarının biraraya gelmesiyle bile meydana getirilemez Bu üstün tasarım çok açıkça anlaşılacağı gibi, örneksiz yaratan, sonsuz bir ilim ve güç sahibi olan Allah tarafından var edilmiştir Yeryüzündeki en akıllı canlı olan insan bile örneksiz hiçbir şey yaratamaz Ressam gördüklerini çizerken, bilim adamı da ancak var olanı inceler Oysa, sonsuz gücün sahibi olan Rabbimiz, hiçbir örnek edinmeksizin yaratandır Bu gerçek Kuran'da şöyle belirtilmiştir:
Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "OL" der, o da hemen oluverir (Bakara Suresi, 117)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.