Özgüven Eksikliği; Ben Yapamam.

Eski 09-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Özgüven Eksikliği; Ben Yapamam.



Ben yapamam!”: Çocuklarımızın kimi zaman üzüntü kimi zaman kızgınlıkla ama hep mutsuz bir biçimde söylediği bu kelime çifti, bazen dile gelemeden, pek duyulmadan, ne anlama geldiği pek de anlaşılamadan kayboluverir Sıkıntı bir tek onların içinde hapsolup kalır ve biz dikkatli bakmıyorsak bu sıkıntıyı göremeyebiliriz Çocuk bilinçli bir biçimde koşulların ve kendi potansiyellerinin değerlendirmesini yapabilmişse ve buna yardımcı olunmuşsa bu kelime çifti “şimdilik yapamıyorum” olarak algılanır ve yaşanır “Ben yapamıyorum” lar çocuğun dünyasında sıklıkla yaşanıyorsa o zaman bu bir özgüven sorununun sinyalleri olabilirBunda yapamayacak ne var canım, hadi yaparsın” demek ise bu yetersiz özgüveni daha fazla yaralamaktan başka bir işe yaramaz

Peki ne olmakta da bu çocuklar özgüven sorunu yaşamakta? Bu çocukların ebeveynleri nerede ve nasıl hata yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar? Bu hatalar fark edilebilir ve hatta aşılabilir mi? Bu soruların tümünün yanıtı siz de…eğer kendinizin ve çocuğunuzun davranışlarını doğru okuyabiliyorsanız

Çocukta özgüvenin ana bileşeni olan güven duygusunun temeli, yaşamın erken evrelerinde kurulan anne göğsü ve çocuk arasındaki ilişkiye ve bunun çocuktaki temsillerine dayanır Anne ve bebek arasındaki sıcak ve şefkatli ilişki, bebeğe güvenebileceği bir obje sunar Bu objenin çocuğa karşı sergilediği güven ve olumlu ilgi ise çocukta özgüvenin nüvelerini oluşturur Bütünlüklü çocuk gelişiminin ilk halkasını özgüven duygusu oluşturur Bu halka yeterli derecede sağlamsa diğer halkalarda sağlam olacaktır Bu halka zayıf ise kırılmaya başladığı yerlerde karşımıza anne-baba bağımlılığı, yetersizlik ve suçluluk duyguları ile kendisi ve çevresi ile barışık ve uyumlu olmama hali ortaya çıkacaktır

Anne ve babaların , bebeklerinin yaptığı her şeyi nasıl heyecanla karşılayıp herkese anlattığı zamanları düşünelim Ancak birkaç sene geçtikten sonra bu ilgi ve hevesi göstermek güçleşir ve hataların eleştirileri başlar

Yapılan araştırmalara göre, özellikle aşırı koruyucu annelerin (ebeveynlerin) çocuklarında özgüven yoksunluğu ve yetersizliğine daha sık rastlanmaktadır Eğer bu anneler istemeden ve bilmeden çocuklarına kötülük ettiklerini bilseler bu tarzı sürdürürler miydi?

Aşırı koruyucu ebeveynler çocuklarına bağımsız hareket etme olanağı sunmayan, ağırlıkla kendi yaşam deneyimleri nedeniyle olayları olumsuz yönü ile gören, çevreyi tehditkar olarak algılayan ve güveni düşük ebeveynlerdir Kendilerinde özgüven sorunu olunca bu kaygı ve yetersizliğin çocuğa sirayet etmesinden daha doğal bir sonuç ta olmaz

Çocuğu bir şey yapmadan onun yerine yapan ve çocuklarına iyilik ettiklerini zanneden ebeveynlerin kaygı düzeyi de yüksektir Bir çok endişe ile “ya dökerse, ya boğazına kaçarsa, ya düşerse , ya üşürse, ya şu olursa, ya bu olursa” derken, bir anda yemeğini yediren, kendi yatağında yatıran, yaşının gelişim özelliklerine uygun sorumluluklardan uzak tutan, okul hatta sınıf kapısında onu bekleyen, listeler ve ilaç kutuları ile peşinden koşturan, kötü arkadaştan koruyan konumda buluverirler kendilerini Aslında ne kendileri ne çocuk nefes alamaz haldedir

Ebeveynler ya da destek yapıları çekildiğinde ise gerçek anlamda beceriksiz, hiç bir işin üstesinden gelemeyen, pasif ve bağımlı bir çocuk çıkar ortaya Hiç bir özbakım becerisini gerçekleştiremeyen, sosyal girişkenliği ve yaratıcılığı düşük bir çocuk Ve çocuk böyle oldukça anne onun yerine onun işlerini yapmaya devam eder, çocukta aynı şekilde yetersizleşir ve ve… bu kısır döngü sürer gider Aile kimi zaman suçluluk duygusu ile çocuğa serbesti tanır, ancak çocuk bu serbestlikle ne yapacağını bilemediğinden bocalar o zaman da şımarıyor diyerek yine dizginler geri çekilir Bu iki uçta salınım iki tarafı da yıpratmaktan başka sonuç getirmez

Çocukta özgüven eksikliğinin temel sinyallerini şöyle sıralayabiliriz:

§Çocuk kendi başına hiç bir karar alamaz, her şeyi ebeveynlerine sorar ve onay ihtiyacı hisseder
§Hata yapmaktan çok korkar ve hata yapmamak için hiç bir şey yapmaz
§İçe kapanık, sessizdir, yaşıtları ile iletişim kurmakta zorlanır Arkadaşları daha çok kendisine benzer
§Özbakımı ile ilgili sorumlulukları yerine getiremez
§Dönemsel ve olağan çocukluk korkuları dışında yoğun korkuları vardır
§Bireysel kimliği ve otonomisi gelişmemiştir, hakkını koruyamaz, kendisini savunamaz
§Bağımlı olmasına rağmen ve hatta bu nedenle ebeveynlerinden çekinip korkar
§Davranışları tutuktur
§Uyaranlara karşı orantısız ve abartılı tepkiler verebilir
§Sıklıkla eleştiriye uğrar ( bir çocuğa işe yaramaz ve kötü olduğunu söylemeye başlarsanız, çok geçmeden kendisini gerçekten kötü ve yaramaz olarak algılayacaktır, çünkü o bu durumu biz yetişkinlerin düşünce yapısı ile kavrayamamak ta ve dışarıdan aldığı tepkilere dayanarak kendi özdeğer derecesini tayin etmeye çalışmaktadır)

Peki bu özgüven yoksunluğu yada yetersizliğinin üstesinden gelebilmek için neler denenebilir? Bir kaç küçük öneri sıralayalım:

§Öncelikle yaşama ve olaylara dair kendi bakış açınızı gözden geçirmeye çalışın
§Çocuğunuza güvenmeyi öğrenin ve bunu sergileyin ki o da kendisine güvensin
§Çocuğunuzun başarısını bir başka çocukla değil, kendi içindeki gelişim çizgisi ile kıyaslayın (Dünü ve bugünü arasındaki fark onun başarısıdır)
§Başarısızlıkları için kişiliğine yönelik suçlayıcı ve aşağılayıcı ifadeler kullanmayın Davranışı zorlama ile değiştirebilirsiniz ama kişiliğini değiştiremezsiniz Yani yapılan iş ile kişiyi ayırın
§Özbakım sorumluklarını mutlaka kazandırın bu süreç sancılı da olsa onunda karlı çıkan siz ve çocuğunuz olacaktır
§Onun başarabileceğine inandığınız durumlar yaratın Kolaylıkla yapabileceğini bildiğiniz bir işten başlatarak, çıtayı birer adım yükseltin ve bir aşamayı geçmeden diğerine zorlamayın
§Çocuğunuzu 'yinelenen başarısızlıklardan' koruyun bir aktiviteyi defalarca deneyip beceremeyen çocuğu, isteği yoksa bir tekrara daha zorlayarak yeni bir başarısızlık daha tattırmayın
§Güvenle ilgili olumsuz ifadeler kullanmayın, güveninizi fiziksel ve sözel olarak gösterin
§Kendi ideal ve standartlarınızı çocuğunuza dayatmayın O sizin yapamadıklarınızı becermekle görevli değildir Sizin beklentileriniz onun beklentileri değildir
§Başardıkları için topluluk önünde övün
§İletişiminizde empati kalitesini arttırmaya çalışın 'Yapamayacak ne var' demek yerine , neden yapamayıp ne yaşadığını anlamaya çalışın
§Başa dönersek öncelikle kendi beklenti, davranış ve ilişki biçiminizi değerlendirin Bunların üstesinden gelmek için yardım verebilecek her fırsatı değerlendirin(Kitap, broşür, ana-baba okulları, seminerler, alanın uzmanları vb)

Oktay Şılar
Klinik Psikolog

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.