Yosemite Tırmanışları |
09-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Yosemite TırmanışlarıEylül ayının güneşli bir cumartesi sabahında, genç bir adam Yosemite Vadisi'nin ortasındaki Half Dome'un 650 metrelik sarp granit duvarına yapışmış gibi duruyor Tek başına ve yerden öyle yüksekte ki, onu ancak kartallar fark edebilir, o da belki Parmak uçlarıyla bozuk para kalınlığında bir kaya parçasına tutunmuş, ayakkabıları kayadaki en ufak çıkıntıya bile giriyor Alex Honnold iPod'unda bangır bangır Eminem çalarken, daha önce kimsenin denemediği bir şey deniyor: Half Dome'un (Yarım Kubbe) Klasik Kuzeybatı Yüzü rotasından ipsiz tırmanmaya çalışıyor Zirveye 30 metreden az kalmışken, feci sonuçlara yol açabilecek bir şey oluyor Bir anlığına özgüveni sarsılıyor Honnold 2 saat 45 dakikadır tamamen odaklanmış halde, yüzlerce atletik hareketi birbiri ardına hatasız gerçekleştirmiş ve bir an bile tereddüt etmemiş Sadece bir toz torbası ve kaya tırmanış ayakkabılarıyla, ipsiz ve donanımsız, inanç ve beceri dışında hiçbir şeyden yardım almadan yaptığınız serbest tırmanışta şüphe çok tehlikelidir Parmak uçları tutmazsa veya Honnold yalnızca bir an için parmak uçlarının tutmayacağına inanırsa düşüp ölür Şimdiyse zihinsel yorgunluk ve önündeki kaygan duvar büyüyü aniden bozmuş ve Honnold donakalmış Kaya yüzeyindeki kaygan çıkıntıya gözlerini dikip, "Ayağım asla orada durmaz," diyor kendi kendine "Tanrım, bittim ben!" 1957 yılındaki ilk Half Dome tırmanışı, Kaliforniyalı Royal Robbins ve ekip arkadaşlarının beş gününü almıştı Vadinin zemininden 1475 metre yukarıdaki zirveye ulaşmak için kayaya sikke denilen yüz kadar ince çelik kama çakıp tırmanmak için bunlara ip takmışlardı Bu, yapay tırmanış denilen stil Bir nesil sonra, 1976 yılında Colorado'lu Art Higbee ve Jim Erickson, Half Dome'u neredeyse tamamen serbest -çatlaklara el ve ayaklarını sokarak, sadece düşerlerse onları tutacak bir iple- 34 saatte tırmanmışlardı Honnold'un Half Dome'u serbest tırmanması, standartları inanılması güç bir seviyeye yükseltecek Şimdiyse Honnold granitin üzerine yapışmışken bocalıyor Özenle elini toza buluyor, sonra diğerini Büyük bir dikkatle ayaklarını zar zor belli olan çıkıntılara yerleştiriyor Sonra aniden hareketleniyor yine, yukarıya doğru adım atıp, ayakkabısını kaygan çıkıntıya yapıştırıyor Ayakkabı kaymıyor Elini bir başka çıkıntıya kaydırıyor, parmaklarıyla minicik kıyısına tutunuyor Birkaç dakika sonra zirvede Honnold bana daha sonra, "Kendimi toparladım, çünkü yapabileceğim başka hiçbir şey yoktu," diyecek çocuksu bir kahkahayla "Yukarı adım atıp o korkunç çıkıntıya güvendim ve son beş dakikadır sessizce durduğum küçük hapishaneden öyle kurtuldum" 2 saat 50 dakikada Half Dome'u serbest tırmandığının haberi dünyayı sarsıyor Tırmanışçılar şaşkın, blogcular yazdıkça yazıyor 2008 yılının bu ılık sonbahar gününde, Sacramento'nun banliyölerinde annesiyle Scrabble oynayan, 23 yaşındaki bu inek tipli çocuk, tırmanışçılığın şampiyonlar liginde yeni bir rekor kırdı Yosemite'nin sihri bu: Kahramanlar yaratıyor İster Alpler'den, ister And Dağları'ndan gelsinler, kendine güvenen bütün kaya tırmanışçıları "vadiye" bir hac yolculuğu yapıp buradaki devlere karşı kendilerini sınamak ister Söz konusu devler, bir pruva gibi yükselen parlak kayanın dibindeki 30 metrelik çamların bile yanında minicik kaldığı El Capitan; daima gölgede kalan karanlık bir kale olan Cathedral Rocks ve ortasından kesilmiş granitten bir elmaya benzeyen, sarp kuzeybatı duvarı dünyadaki en cesur tırmanışçılara bile meydan okuyan Half Dome Burada tırmanmak, bir anlamda erişkinliğe geçiş töreni Vadiye ilk kez 1970'lerde, Wyoming'den otostop çekerek gitmiştim Beş parasız bir ergendim; bir tırmanış ipim, cebimde de 20 dolarım vardı Yüksek Ovalar'da büyümüş, Kayalık Dağları'nda kendimi sınamıştım ve hazır olduğuma inanmak istiyordum Kocaman arabalarıyla tatile giden üç çocuklu, bir golden retreiver'lı Iowa'lı bir aile beni El Capitan'ın gölgesindeki bir çayırlıkta bırakmıştı Herhalde başım geride, ağzım açık 15 dakika kadar bakakalmışımdır Yosemite'de tırmanışçıların kaldığı, o zamanlar gürültü patırtısıyla meşhur bir kamp alanı olan Kamp 4'te kalmıştım O günlerde Kamp 4'te İspanyol paçalar ve boncuklar, yırtık çadırlar ve aşınmış uyku tulumları yaygındı Tırmanışçılar sabahlara kadar partilerde eğlenen, uzun saçlı, özgürlüklerine ve büyük kaya tırmanışlarının heyecanına bağımlı asilerdi "Kazmalar" olarak bilinen park korucularının baş belasıydılar Dean Potter onu kurtaracak bir ip olmadan Glacier Point'deki Heaven adlı rotadan ilerliyor Daha iyi tutunabilmek için toza buladığı eliyle Cedar Wright, yanan kaslarını dikkate almayıp kendisini zar zor Higher Cathedral Rock'daki Gravity Ceiling rotasında balkondan çekiyor "Bu işe yüzde 199'umu veriyorum," diyor "Ama yine de sakin kaldığımı düşünüyorum" Gözle görülür risklerine karşın Half Dome'un Klasik Kuzeybatı Yüzü rotasındaki bu nokta belirgin, henüz 23 yaşındayken burayı ipsiz tırmanarak bir efsane haline gelen Alex Honnold'a evindeymiş gibi hissettiriyor Tommy Caldwell (solda) ve Kevin Jorgeson, El Capitan'daki yeni bir rotada serbest tırmanırken bunaltıcı sıcak yüzünden bir mola veriyor Jorgeson (soldaki) ve Caldwell bir rota üzerinde çalışırken, iki hafta boyunca vadinin 457 metre üstündeki bir çadırda yaşayabiliyor Gökyüzündeki stüdyo dairelerindeki en hoş şey mi? Kahveleri için French press ve güneş enerjisi paneliyle şarj olan iPhone'ları El Cap'ın çoğunlukla pürüzsüz olan bu kesiminde ufacık tutunma yerlerini sıkıca kavramak için, parmak güçlendirici alıştırmalar yapmak ve dağ gibi bir kararlılığa sahip olmak gerek Kevin Jorgeson üç yıl boyunca rotanın bazı kesimlerini tırmanmış olmasına karşın, bu fotoğrafı görünce hayrete düştü: "Bedenimin duvara değen kısmı ne kadar da azmış!" Parmak uçlarıyla El Cap'ın neredeyse görünmez çıkıntılarına tutunan Jorgeson "Gücünüzün zirvesinde olabilirsiniz ama gene de bu hareketlere hazır olduğunuz anlamına gelmez," diyor Çoğu profesyonel tırmanışçı gibi o da formda kalmak için durup dinlenmeden antrenman yapıyor El Capitan'da Alcove Swing olarak bilinen yaklaşık 60 metrelik ip, tırmanışçıları ve adrenalin meraklısı arkadaşlarını çekiyor Bazen rampada ek ivme kazanmak için kaykay kullanıyorlar Zeminde tırmanışçılar efsanevi Kamp 4'te -arama kurtarma ekibinin yaşadığı bölüm dahil - biraraya geliyorlar Kate Rutherford, Yosemite Şelalesi'nin bu kadar yakınında tırmanırken gümbürtüden başka bir şey duyamıyor Tutunacak pek fazla yer de yok; çünkü sular kaya yüzeyini "cam gibi" pürüzsüzleştirmiş Tırmanış için bantla sarılı ellerini çatlakların içine sıkıştırmak zorunda Harikulade manzara, çekilen bunca sıkıntıya değiyor Half Dome'daki Thank God Ledge isimli 12 metre uzunluğundaki bu daracık granit yol şeridi, Klasik Kuzeybatı Yüzü rotasının yukarısında uzanan Visor adlı yekpare çatıya varmanın tek yolu Alex Honnold birçok kişinin burada emekleyerek ilerlediğini, ama yüzü uçuruma dönük yürümenin daha havalı olduğunu söylüyor Şeritten geçerken geçen otuz saniye kesinlikle hiçbir teknik tırmanış becerisi gerektirmiyor; ama Honnold bile 550 metreden boşluğa bakmanın ayıltıcı bir etkisi olduğunu itiraf ediyor Yosemite Şelalesi'nin yukarısına çekilmiş bir ipin üstüne tüneyen Dean Potter, "Havada kendi kendime duruyormuş gibi hissediyorum," diyor Esen rüzgârlar ve insanı kör eden buğu, vadinin 792 metre üstünde, iki buçuk santim enindeki ipin üzerinde denge kurmayı zorlaştırsa da, beline bağlı bir başka ip onu felaketten koruyor Half Dome'dan atlamak yasadışı, ama Yosemite'de bu spor dalı giderek popülerleşiyor Tırmanışçılar dağın arkada kalan kısmından yürüyerek inmektense, vadiye paraşütle inmenin daha hızlı ve eğlenceli olduğunu söylüyorlar El Capitan Çayırı'nda gelecekte deneyebilecekleri yeni maceralar bulmak üzere rehber kitaplarını karıştırarak dostlarıyla birlikte zaman geçiren deneyimli tırmanışçı Kate Rutherford (kırmızılı), "Planlar yapıyor ve hayaller kuruyoruz," diyor Havanın bozacağını gösteren belirtiler artarken, Libby Sauter elinde dürbünüyle El Cap üstündeki arkadaşlarını yokluyor Alex Honnold ipsiz olarak Half Dome'un üçüncü zikzağını çıkmak üzere Zirveden önceki üç zorlu basamaktan sadece biri kalmış Yazı: Mark Jenkins Fotoğraflar: Jimmy Chin |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|