Turizmin Tarihi İnsanlık Kadar Eski

Eski 09-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizmin Tarihi İnsanlık Kadar Eski




Kültürel alışveriş, değişik değerleri paylaşma, birbirini anlama gibi sonuçlar yaratması nedeniyle insanları, halkları birbirine yakınlaştıran turizmin geçmişi, insanlık tarihine dayanıyor

Antalya'nın Perge Antik Kenti'ndeki sütunların ayağa kaldırılması ve mozaiklerin dağılmaması için sosyal projeleri gerçekleştiren Kültür Bilincini Geliştirme Vakfı'nın araştırmasına göre; turizmin tarihi, insanoğlunun avcılık toplayıcılık yaptığı döneme kadar uzanıyor Önce, dünyayı keşfetme arzusuyla birlikte büyük seyyahlar çıktı tarih sahnesine Bu kişiler aslında gezi kültürünün temelini attı Ksenefon'dan Homeros'a, Marco Polo'dan İbn-i Batuta ve Evliya Çelebiíye kadar çeşitli milletlerden isimler, onca zorluğa rağmen gezmenin büyüsünden kendilerini alamayıp, gittikleri yerlerdeki insanların örf ve adetlerine uyarak, yemeğinden içkisine, pazarından düğününe, bitkisinden hayvanına gördüklerini, yaşadıklarını anlatılar Diğer kültürleri tanıyan gezginler ülkelerinin ilerlemesine de büyük katkı sağladılar Kapitalist batı uygarlığının temelinde de gezme kültürü yer alıyor

ANADOLU'DAN UZAKDOĞU'YA
Teknolojik gelişmenin doğrultusunda meraklar da farklılaştı Oryantalizm, Uzakdoğu'ya ilgi yeni alanlar doğurdu Avrupa'nın soyluları, Anadolu'dan, Uzakdoğu'dan getirdikleri ya da getirttikleri eşyalarla birbirlerine gösteriş yapmaya başladı Daha çok yer görmüş olma, böbürlenme aracı oldu 17 yyíla birlikte Avrupaínın belirli güzergahlarında soylu beyler ve hanımları gezdirmek için turlar düzenleniyordu artık Avrupalı zenginler o dönemde fotoğraf makinesi de olmadığı için beraberlerinde ressamları götürüyordu Gittikleri yerlerin resimlerini çizdiriyorlardı Gezmeyle birlikte yan sektörler de hareketlenmeye başladı Ulaşım araçları, konaklama yerleri, giysiler, bavullar, nasıl gezileceğine dair seyahat kitaplar yazılmaya başlandı Ancak bunlar hep soylu sınıfa yönelik çabalardı

YAĞMALARA BİLE YOL AÇTI
Ancak “profesyonel eğitim yolcusu olmak” için daha uzun yıllar geçmesini beklemek gerekecekti Amerika'daki yerlilere frengiyi bulaştıran Avrupalılardı İnkaları, Aztekleri tarihe gömen de onlardı Mısır'ın, Anadolu'nun tarihi eserlerini yağmalayıp şu anda görkemli müzelerinde sergileyen Avrupalı aydın kişilerdi Nitekim Napolyon Doğu seferini gerçekleştirdiğinde beraberinde ressamları da götürmüştü Doğu seferinden sonra Avrupa'da Ampir üslubu denilen bir sanat akımı ortaya çıkmıştı Kapitalizmin gelişmesiyle birlikte tarih ve arkeolojiye de merak arttı Gezginlerin sayısı çoğalıp arkeolojideki yağmalar da artmıştı Anadolu'dan Mısır'dan, Irak'tan tarihi eserler yağmalanıp, yurtdışına kaçırıldı Yağmaların son örneği ise, Körfez savaşında ve Irak Savaşı'nda yaşandı Teknolojik gelişmeyle birlikte ulaşımdaki kolaylık, turizmi çeşitlendirdi Gençlik turizmi, bilimsel kongre turizmi, teşvik edici geziler, spor turizmi derken kitle turizmi akıl almaz boyutlara ulaştı

OSMANLI'DAN BUGÜNE
OsmanlI'da seyyah bol Oryantalizm, sayısız seyyahı Osmanlı topraklarına çekiyor 19 yüzyılda Osmanlı'da “ecanib sınaatı” ya da turizm endüstrisi yeşermeye başlıyor Kırım Savaşı ertesi İstanbul şenleniyor 1863'te Sultanahmet Meydanında açılan Sergi-i Umumi-i Osmani iç turizmin başlangıcı oluyor Marmara'ya civar yörelerden sergiyi görmeye gelenlere o günün gazeteleri geniş yer veriyor Anadolu demiryolu, İzmit ve yöresinden sergiye sürekli ziyaretçi taşıyor Turizm denince konaklama ve beslenme akla geliyor Osmanlı'da otel ve lokanta reklamlarına 1860'lı yıllardan itibaren rastlıyoruz Ruzname-i Ceride-i Havadis 6 Ocak 1862 günlü sayısında şu reklama yer veriyor; “Beyoğlu'nda Galatasaray karşısında Yani Dimitri nam kimesne Osmanlıya mahsus et'ime-i nefise-i mütenevvia (değişik türde nefis yemekler) tabh ettirip takımları ve mahalli ve hizmetçileri olduğundan ve mahall-i merkumede yatak lokantası dahi olup üç yataklı ve iki ve bir yataklı kamaraların yorgan ve çarşafları gayet temiz bulunduğundan beytutet edecek (geceleyecek) olanların ehven suretle istirahat edeceklerini sahib-i lokanta taahhüd eder

YATAK LOKANTASI DÖNEMİ
Bu dönemde otel sözcüğü henüz kullanılmıyor Kervansaray ve han türü gecelenen yerler Beyoğlu'nda “yatak lokantası” olarak anılıyor Nitekim 1868'te yayımlanan ve İstanbul'un reklamları içeren ilk ticaret rehberi olan L'indicateur constantinopolitain: Guide commercial'de Fransızca “hotel” karşılığı “lokanta” olarak gösteriliyor Reklamdaki “Osmanlıya mahsus et'ime-i nefise-i mütenevvia” ise “Osmanlı mutfağının nefis yemekleri” anlamına geliyor 1868 kaynağında bu otelin adı Petersburg Adresi: Grand'Rue 220, Pera Dönemin diğer ünlü otellerini sayalım; Luxemburg, Paris, Univers, Grande Bretagne, Bizans, Orient, Angleterre (İngiltere), Elysee Français, Grand Balcon, Peşte, Tobias Grand Balcon ve Tobias Galata'ta, diğerleri Beyoğlu'nda İstanbul kısa sürede turist merkezi olmuşa benziyor

İlk turizm reklamı
İlk turizm reklamı yine Ruzname-i Ceride-i Havadis'te yer alıyor Aşağıdaki reklam, gazetenin 21 Haziran 1863 tarihli nüshasından Reklamı veren, Beyoğlu'nda kurulmuş olan Mösyö Misiri'nin “seyahat acentası” Şöyle diyor reklam; “Dersaadet ahalisinden Avrupa'nın başlıca şehirlerini görmek isteyen zevat için suhulet ve az masrafla seyr-ü seyahat etmek üzere Beyoğlu'nda 'Mösyö Misiri' tarafından bervech-i ati bir şirket akd ve tesis olunmuştur Mezkûr seyahat kırk iki gün zarfında ikmal edilerek bilcümle mesarifatıyla yalnız yetmiş beş Osmanlı lirasına olacaktır Bu babda daha ziyade malumat almak murad olunur ise Beyoğlu'nda dörtyol ağzında İngiltere Hoteli sahibi mumaileyh Mösyö Misiri tarafına müracaat olunması lazım gelecektir

Reklama göre, seyahat acentesi, İngiltere Oteli sahibi Mösyö Misiri tarafından işletiliyor 42 günlük Avrupa gezisinin bedeli 75 Osmanlı lirası Hizmetçiler için ise bu bedelin yarısı O günün koşullarına göre hiç de küçümsenecek bir ücret değil Robert College'in yıllık yatılı ücreti o yıllarda 44 Osmanlı lirası Niharisi ise 10 Osmanlı lirası Seyahat etmenin üst gelir gruplarına özgü bir uğraş olduğu bariz Bu ilanın en belirgin yönü Osmanlı'nın bugün package tour diye bilinen yöntemi daha o tarihlerde uygulamaya sokması Günümüz seyahat acenteleri de farklı bir hizmet getirmiyorlar Türkiye'de de turizm endüstrisi ya da kitle turizmi büyük ölçüde 1950'li yıllarla birlikte gündeme geliyor İstanbullu önce Adalar'ı, Caddebostan, Suadiye'yi; ardından Erdek'i, Ayvalık'ı; Kuşadası, Bodrum, Marmaris'i ve nihayet Antalya sahillerini keşfediyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.