|  | Ömer Seyfettin'in Yeni Lisan Makalesi |  | 
|  09-01-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Ömer Seyfettin'in Yeni Lisan MakalesiÖmer Seyfettin Yeni Lisan Makalesi Ömer Seyfettin'in Yeni Lisan Makalesi Ömer Seyfeddin, Yeni Lisan makalesinin, "Eski Lisan" başlığı altındaki ilk kısmında; Asya'dan garbe, Anadolu'ya hicret ettiğimizi, din ve edebiyatın bize Arabî, Fârisî öğrettiğini söyler  Yazara göre, hicretin ilk asırlarında Arabî'den ve Fârisî'den lisânımıza birçok kelimeler girmiştir  Edebiyat, sanat ve süsleme fikri Arabî ve Fârisî kaideler de getirmiştir  Türkçe böylelikle sun'î bir hal almış, fakat aslını, esâsı olan fiilleri ve sigaları da istiklâlini muhafaza etmiştir  Bu istiklâl Ömer Seyfeddin'e ve milli edebiyatçılara Türkçe'yi tekrar eski sâfiyet ve tabiiliğine ircâ etmek ümidini vermiştir  Edebiyatımız iki devre ayrılır: I- Şarka doğru: İran'a, II- Garbe doğru: Fransa'ya  Eski edebiyatın son mümessili Muallim Naci'dir  Ondan sonra, Akif Paşa'dan beri teşkiline başlanan Avrupa mektebi meydana çıkar  Servet-i Fünuncular'dan Tevfik Fikret ve Cenab Şehabeddin, milliyetimize, hissimize, zevkimize muhâlif, fakat güzel şiirler, Fransız tarzı şiirler vücûda getirmişlerdir  Servet-i Fünuncular'dan hiçbirisi esaslı ve mühim bir yenilik göstermiş sayılamazlar  Onlarda öyle mısralara rastlanır ki, içinde hiç Türkçe kelime yoktur  Eski nazım şekillerini değiştirip, sonnet'leri almış ve bir salon edebiyatı vücûda getirmişlerdir  Fecr-i Aticiler de Servet-i Fünûncuları tekrar etmişlerdir  Servet-i Fünuncular'dan tek ayrıldıkları nokta, onların en kullanılmayan kelimeleri kamuslardan bulmalarına mukabil, Fecr-i Ati mensuplarının bunu yapmamasıdır  Fecr-i Aticiler gençtirler, zekidirler, vatanın ümidi onlardadır  Onlar çalışacak, okuyacak, tekamül edeceklerdir  Bizi milli bir edebiyattan mahrum bırakan eski ve sun'i lisanı terk edeceklerdir  Dünküleri taklid etmekten vazgeçtikleri gün hakiki bir fecir olacak, onların sayesinde yeni bir lisanla terennüm olunan milli bir edebiyat doğacaktır  Ömer Seyfeddin'e göre, şimdi yeni bir hayata, bir intibak devresine giren Türkler'e tabii bir lisan, kendi lisanları lazımdır  Milli bir edebiyat vücûda getirmek için, önce milli dil gerekir  Eski lisan hastadır  Hastalıkları bilhassa içindeki yabancı kaidelerdedir  Artık hareket zamanı gelmiş, hatta geçmiştir  Bize geniş, muntazam ve mazbut bir dil lazımdır  Türkçe dünyanın en mükemmel, sade ve tabii gramerine sahiptir  Onun içinden ecnebi kaideleri; Arabi ve Farisi terkipleri, edatları çıkarır ve şimdilik edebi ve fenni ıstılahlara dokunmazsak dilimiz, ileride bunları da Türkçeleştirmek şartıyla, milli ve mükemmel bir dil olabilir  Yazıldığı tarihten bu yana Türk dili ve edebiyatı tarihi üzerinde yapılan araştırmalar dolayısıyla birçok noktaları tenkid edilebilir durumda bulunan Yeni Lisan makalesinin bugün halâ doğru sayılabilecek diğer bölümleri de şunlardır: "I  Arabi ve Farisi kaideleriyle yapılan bütün terkipler terk olunacak  Tekrar edelim: Fevkalâde, hıfzıssıhha, darbımesel, sevkitabii gibi klişe olmuş şeyler müstesnâ    II  Türkçe cem edatından başka kat'iyyen ecnebi cem edatları kullanılmayacak: İhtimâlât, mekâtip, memurin, hastegân yazacak yerde ihtimaller, mektepler, memurlar, hastalar yazacaksınız  Tabii kâinat, inşaat, ahlâk, Müslüman gibi klişe hâline gelmişler müstesna    III  Diğer Arabi ve Farisi edatları da atacaksınız! Eyâ, ecil, ez, men, an, ender, ba, beray, bi, na, ter, çi, çent, zi, âlâ, fi, gâh, gin, âza, veş, ver, nâk    gibi edatlar terkolunacak; ancak tekellüme girmiş tamamıyle Türkçeleşmiş olan, ama, şayet, şey, keşki, lâkin, nâşi, hemen, hem, henüz, yâni    gibileri kullanılacak  Unutmayalım ki, terkolunmasını arzu ettiğimiz bu edatlar kullanılsa bile terkip kâideleri gibi lisanın tekellümüne giren, "san'atkâr gibi kelimeleri serbestçe söyler ve yazabiliriz   | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |