08-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Darülfünun İi. Meşrutiyet Ve Cumhuriyet Dönemi
II Meşrutiyet ve Cumhuriyet Dönemi
Abdülhamit döneminde yakın siyasi gözetim altında tutulan Darülfünun, 1908 Devrimi'nden sonra gelişti Araştırma enstitüleri, doktora programları ve bilimsel yayınlar, kurumun bir "yüksek okul" kimliğinden çıkarak gerçek bir üniversiteye dönüşmeye başladığını haber verdi 1908 öncesi 600 dolayında olan öğrenci sayısı 1913-14 ders yılında 4600 dolayına çıktı 1912'de Darülfünun Senatosu kuruldu 1913-14'ten itibaren öğretim kadrosuna yabancı profesörler katıldı
1914'te Darülfünun-ı İnas (Kızlar Üniversitesi) kuruldu, ancak 1920'de kız öğrencilerin sınıfları boykot etmeleri üzerine bu kuruluş Darülfünun'la birleştirildi ve kız öğrencilerin erkeklerle birlikte üniversite eğitimi görmesi sağlandı 1922'de Tıp Fakültesinin kız öğrenci kabul etmesiyle birlikte, İlahiyat dışındaki tüm fakültelerde karma eğitim gerçekleşti
Mütareke yıllarında üniversite gençliği, Milli harekete destek verdi 1922'de üç ay süren talebe direnişi sonucunda, öğretim kadrosundaki anti-Kemalist beş üye istifa etmek zorunda bırakıldı Boykotlar, gösteriler ve bildiriler, bu yıllarda üniversite yaşamının rutin tezahürleri olarak boy gösterdi
Atatürk'ün 1920'ler boyunca Darülfünun hakkında ifade ettiği görüşler olumlu ve övücüdür Örneğin 1924'te kurumun "memleketin ilim ve medeniyette layık olduğu mevkie ulaşması hususundaki şuurlu fiiliyat ve irşadatı," 1925'te "milli ve vatani meselelerde gösterdiği yüksek idrak ve hassasiyet" övüldü Aynı yıl "münevver gençliğin teceddüt ve terakki yolunda gösterdiği alaka ve hassasiyet" dolayısıyla Gazi, rektöre bir teşekkür telgrafı gönderdi 16121930'da Darülfünun'u ziyareti dolayısıyla İstanbul basınında yayınlanan mesajında Gazi, "İstanbul Darülfünununda yüksek profesörler ve kıymetli gençlerle yakından tanışmaktan çok memnun oldum İlim timsali olan bu yüksek müessesenin büyük hizmetleriyle iftihar edeceğimize şüphe yoktur" görüşünü belirtti
Kaynak : Wikipedia
|
|
|