|  | Teofrastos |  | 
|  08-21-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   TeofrastosLesbos adasında doğan (M  Ö  380-287) ve Atina'ya gittikten sonra, önce Akademi'ye ve daha sonra da Lise'ye devam eden Teofrastos, eğitimini Aristoteles'in gözetimi altında tamamlamıştır  Devrinin önde gelen Aristotelesçilerindendir; ancak daha çok botanik çalışmaları ile ün yapmıştır  Botanikle ilgili olan Bitkilerin Tarihi adlı eseri çok meşhurdur  Hipokrates başta olmak üzere, daha önce de bu konuyla ilgilenenler olmuştur; ancak bunların yazmış olduğu yapıtlarda, bitkiler dünyasına biyolojik açıdan değil, daha çok farmakolojik açıdan bakılmıştır  Teofrastos, günlük ve sarı sakız gibi ilaç yapımında kullanılan bitkilerden söz etmiş olmasına rağmen, yaklaşımı kendisinden önceki ve sonraki bilginlerin pragmatik yaklaşımından oldukça uzaktır  Bitkileri tanıtırken, onların nerelerde yetiştiğini belirtir ve basit de olsa, anatomik yapıları hakkında bilgiler verir; bunlardan bazıları Yunanistan'ın florası (bitki örtüsü) içinde bulunmaz; Arabistan gibi uzak ülkelerde yetişir  Bu nedenle, bu bitkilere ilişkin bilgiler, muhtemelen seyyahlar ve tacirler veya eski eserler kanalı ile Teofrastos'a kadar intikal etmiş olmalıdır   Teofrastos, öğretmeni Aristoteles gibi sistemci olmaktan çok, iyi bir gözlemci ve koleksiyoncudur  Bu yapıtında kullanmış olduğu teknik terimler daha sonra da benimsenmiş ve yaygınlaşmıştır  Bunlar arasında pericarpion (tohum), vessel (kanal), carpos (meyva) örnek olarak verilebilir   Teofrastos bitkilerin üremesine ilişkin yapmış olduğu sınıflamada, "Onların ne olduğuna değil, ne olacağına bakmak gerekir  " diyerek önemli bir belirlemede bulunduktan sonra, bitkileri, kendi kendine, tohumundan, kökünden, bir dalından, gövdesinden ve bu gövdeden kesilmiş olan küçük bir odun parçasından üreyebilenler olmak üzere altı sınıfa ayırır  Görüldüğü gibi bu sınıflama tamamen biyolojik bir esasa dayanmaktadır   Burada dikkati çeken noktalardan biri de onun kendinden üremeyi kabul etmesidir  Bu görüş, biyolojide 17  yüzyıldan itibaren bir takım itirazlarla karşılaşmış olmasına karşın, 19  yüzyıla kadar gündemde kalmış ve biyologlar tarafından tartışılmıştır  Mesela Louis Pasteur (1822 - 1895), mikroskobik canlıların bile kendinden üreme ile çoğalmadığını göstermek maksadıyla, halk önünde bir seri deneyler yapmıştır   Teofrastos'un tohumun gelişimi ile ilgili vermiş olduğu açıklama, 17  yüzyıla kadar, yani tekniğin gelişmesi sonucunda daha ayrıntılı yapı bilgisine sahip olma olanaklarımız gelişene kadar en iyi açıklama olarak kabul edilmiştir   Teofrastos, bitkileri tek çenekliler (buğday) ve çift çenekliler (fasulye) olarak iki ana gruba ayırmıştır  Ayrıca, her ne kadar dişi ve erkek çiçek anlayışı henüz şekillenmemişse de, bazı bitkilerin dişi ya da erkek çiçek taşıdığını ve bunların bir araya gelmeden bitkinin meyve veremeyeceğini biliyordu  Bunun en tipik örneği palmiye ağacıydı  Teofrastos, palmiye ile ilgili olarak, "Erkek çiçek tohumları dişi meyvenin içine konur; eğer bu muamele suni olarak yapılmazsa, meyve olmaz" demiştir  | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |