|  | Majör Depresyon (Ek) |  | 
|  08-21-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Majör Depresyon (Ek)TIBBİ BİR HASTALIK Majör depresyon ( ‘’klinik depresyon’’ ) tıpkı diğer hastalıklar gibi, örneğin kalp ya da mide ülseri gibi tıbbi bir hastalıktır ve özgül bir fizyolojik mekanizması vardır  Depresyonun umut verici yanı tedavi edilebilir olmasıdır  Fakat talihsiz yönü ise, depresyonda olan kişilerin çoğunun tıbbi yardım almayı düşünememeleri ve bunun sonucunda da büyük bir acı çekmeleridir   YAYGIN BİR HASTALIK Klinik depresyonu olan çoğu kişi kendini yalnız hisseder  Kendilerinin bu hastalıktan dolayı acı çeken tek kişi olduklarını sanırlar  Aslında klinik depresyon oldukça yaygın bir hastalıktır   Yapılan araştırmalar her 5 kadından 1’inin ve her 10 erkekten 1’inin yaşamı boyunca bir kez depresyon geçirdiğini göstermiştir   Klinik depresyon her yaş, ırk, milliyet ve meslekten kişiyi etkiler  Her öğrenim ve gelir düzeyindeki kişi de depresyondan etkilenebilir  Pek çok sağlıklı görünen ve üretken kişi de buna dahildir   KADINLARDA DEPRESYON Kadınlarda depresyon görülme sıklığı erkeklerdekinin iki katıdır  Kadınlarda depresyonun daha sık görülmesinde, hormonal faktörler örneğin menstrüel siklus değişiklikleri, hamilelik, düşük yapma, doğum sonrası dönem, menopoz öncesi ve menopoz rol oynayabilir  Pek çok kadın ayrıca hem evde hem de işteki sorumluluklar, tek ebeveyn olma, çocukların ve yaşlanan ebeveynlerinin bakımı gibi ek stres faktörleriyle karşı karşıyadır   Kadınlar özellikle bir bebek dünyaya getirdikten sonraki dönemde depresyona duyarlıdır  Hormonal ve fiziksel değişiklikler, yeni bir canlının sorumluluklarıyla birleşince bazı kadınlarda doğum-sonrası depresyona yol açabilir  Geçici ‘’hüzün’’ yeni annelerde yaygın olmakla birlikte, klinik depresyon olağan bir durum değildir ve aktif müdahale gerektirir  Anne bir hekim tarafından izlenirken, ailenin de duygusal açıdan kendisine destek olması, kadının toparlanması ve kendine ve çocuğuna ilgi gösterebilmesi için çok önemlidir   ERKEKLERDE DEPRESYON Erkekler kadınlara göre daha az sıklıkta ‘depresyon’ nedeniyle tedavi için başvururlar  Depresyon erkeklerde tipik olarak umutsuzluk, çaresizlik olarak değil de, aşırı sinirlilik, öfke, kendine güvensizlik şeklinde kendini gösterir  Bu nedenle de teşhis edilmesi güç olabilir  Bir erkek depresyonda olduğunu fark etse bile, bir kadına göre yardım alma konusunda daha isteksiz davranır  Erkeklerin depresyonu çoğunlukla ***** ya da ********** madde kullanımı ile ya da sosyal açıdan daha kabul edilebilir olan aşırı yoğun çalışma temposu ile maskelenir  Oysa depresyona bağlı olarak kadınlarda intihar girişimi sıklığı daha yüksek olmakla birlikte, erkeklerde ölümle sonuçlanan intihar girişimi oranı kadınlardakinin dört katıdır  Depresyon ayrıca erkeklerde fiziksel sağlığı kadınlardan daha farklı biçimde etkiler  Yeni yapılan bir araştırma depresyonun kadın ve erkeklerin her ikisinde de kalp damar hastalığı riskini artırdığını, ancak yalnızca erkeklerde ölüm oranlarını artırdığını ortaya koymuştur   Erkeklerin depresyona girmeleri durumunda, tedavi için başvurma noktasında aile üyelerinin cesaretlendirmesi ve desteği çok önem kazanmaktadır   KLİNİK DEPRESYON BASİTÇE ‘’HÜZÜN’’ DEĞİLDİR Çoğu kişi depresyonu ‘’üzüntülü’’ ya da ‘’hüzünlü’’ olmakla eşdeğer görür  Depresyondaki çoğu kişi yoğun üzüntü duymakla beraber hastalık yalnızca üzüntü değildir  Gerçekte, çoğu kimsenin inandığının aksine üzüntü bir belirti olarak olabilir ya da olmayabilir  Depresyondaki çoğu kişi gerginlik, sinirlilik, çabuk öfkelenme, sabırsızlık öfke patlamaları yaşar   DEPRESYON CİDDİ BİR HASTALIKTIR Depresyon gündelik yaşamınızı bozar ve çok yoğun, gereksiz acı ve ızdıraba yol açar  Klinik depresyon duygularınızı, aile ve arkadaşlarınızla ilişkinizi, işinizi ve yaşama bakışınızı dramatik bir biçimde değiştirir  İhmal edilirse evliliği, arkadaşlıkları, mesleki kariyeri bozabilir  Tedavi edilmediği takdirde umutsuzluk ve hayatın yaşamaya değmediği duygusu uyandırabilir  Bazı hastalarda intihara dahi yol açabilir   DEPRESYON KİMYASAL BİR DENGESİZLİKLE İLİŞKİLİDİR Klinik depresyon tıbbi bir hastalıktır  Tıpkı diğer tıbbi hastalıklar gibi, örneğin yüksek tansiyon, mide ülseri gibi klinik depresyonun ortaya çıkışında da çeşitli faktörler rol oynayabilir  Bunlar genetik faktörler, yaşam olayları ve vücuttaki kimyasal değişikliklerdir  Klinik depresyon pek çok durumda beyindeki kimyasal bir düzensizlikle ilişkili görünmektedir  Beyinden diğer organ sistemlerine giden mesajlar (ör  kalp, akciğerler, mide) sinir hücreleri ile taşınır  Sinir yollarında bir sinir hücresinin diğer sinir hücresine ulaştığı yerde ince mikroskobik bir aralık vardır  Mesajlar yani sinir iletileri beyinde ve sinir yolları boyunca bu aralıktan kimyasal ileticiler tarafından taşınırlar  Diğer sinir hücresine ulaştıklarında yollarına devam ederler  Klinik depresyon adındaki tıbbi hastalıkta, bu aralığı geçen kimyasal ileticilerin etkinliği bozulmuştur  Örneğin bu aralığı daha az sayıda iletici geçebilmektedir ve bunlar kimyasal iletiyi diğer hücreye taşımada daha az etkindir  İşte bu bozulmanın klinik depresyonun çeşitli belirtilerinin ortaya çıkmasında rol oynadığı düşünülmektedir   Anımsanması gereken önemli nokta, klinik depresyonun özgül bir kimyasal bozulmayla ilişkili olan tıbbi bir hastalık olduğu ve tedavi edilebilir olduğudur   TANI ÖZGÜL BELİRTİ VE BULGULARA GÖRE KONUR Doktorunuz depresyon tanısını size belirli sorular sorarak ve davranışlarınızı gözlemleyerek koyar  Doktorunuz bu sorgulamayı hastalıkla ilgili olduğu bilinen birtakım belirti ve bulguları gösterip göstermediğinizi anlamak için yapar   Klinik depresyonu olan kişiler ya süreğen bir mutsuzluk, ya gündelik aktivitelerde ilgi kaybı ya da her ikisini birden yaşarlar   Belirtiler fiziksel örneğin uyku düzeninde değişme gibi olabilir  Depresif kişiler gece iyi uyuyamazlar ya da sabah çok erken saatte uyanabilirler ve yeniden uykuya dalamazlar  Bazı kişiler de aksine çok uyuyabilirler   Diğer bir fiziksel belirti de kilo kaybı ya da alımına yol açan iştah değişikliğidir  Hastalar yeterince dinlenmelerine karşın her zaman bitkin hissedebilirler  Fiziksel aktiviteleri de artmış ya da azalmış olabilir   Belirtiler zihinsel fonksiyonlarla da ilgili olabilir, örneğin konsantrasyon güçlüğü ya da karar vermekte güçlük gibi  Duygularda da sorunlar olabilir, örneğin kendini değersiz ya da suçlu hissetme, intihara yol açabilecek umutsuzluk gibi   Klinik depresyonla ilişkili olabilen başka belirtiler de vardır  Bazı depresif kişiler çoğu zaman gergin hissederler ya da gerginliklerini fiziksel belirtiler şeklinde yansıtabilirler, örneğin çarpıntı, terleme, titreme gibi  Bazıları da örneğin baş ağrısı, mide ağrısı, sırt ağrısı gibi süreğen ağrı hisseder   KLİNİK DEPRESYON BİR ZAYIFLIK GÖSTERGESİ YA DA CEZA DEĞİLDİR Ne yazık ki sağlık çalışanları dışında çoğu kişinin klinik depresyon hakkındaki bilgileri çok sınırlıdır  Bu sınırlılık hastalık hakkında pek çok mit ve yanlış anlamlandırmaların ortaya çıkmasına yol açmıştır   Aşağıda, duymuş olabileceğiniz bazı mitleri ve yanlış anlamlandırmaları düzeltmenize yardımcı olacak gerçeklere yer verilmiştir   Depresyonda olmak ‘’çıldırmış olduğunuz’’ anlamına gelmez   Depresyon kişisel ya da duygusal bir zayıflık göstergesi değildir   Depresyon yaşamlarını başarıyla sürdüren güçlü, sağlıklı insanlarda da görülebilir   Depresyon geçmişte yapmış olduğunuz bir yanlıştan dolayı verilmiş ceza değildir   Depresyon kendi gücünüzle, bekleyerek, uygun bir tıbbi tedavi almadan geçmez Depresyonu yalnızca stresi azaltarak, tatile çıkarak, beslenme şeklinizi değiştirerek, daha çok egzersiz yaparak ya da daha fazla vitamin alarak tedavi edemezsiniz   KLİNİK DEPRESYON TEDAVİ EDİLEBİLİR BİR TIBBİ HASTALIKTIR Her 5 depresyon hastasının 4 ten fazlası başarıyla tedavi edilebilmektedir  Tedavi başlıca antidepresan ilaç uygulamasından bazen de ek olarak psikoterapiden oluşur  Depresyon hastalarının tedaviye verdikleri olumlu yanıtın yüksek oranlarda oluşu pek çok araştırmayla gösterilmiştir   Klinik depresyona eşlik eden biyolojik değişiklikler olduğu için, genellikle tedaviye kimyasal dengesizliği düzeltmeye yönelik bir ilaçla başlamak en iyisidir  Bazı kişilere özellikle de ilaçla kısmen rahatladıktan sonra psikoterapi uygulanabilir  Çalışmalar klinik depresyonun tedavisinde antidepresan (AD) ilaç kullanımının en etkin yöntem olduğunu göstermiştir   ANTİDEPRESANLAR KLİNİK DEPRESYONU TEDAVİ EDER Antidepresan ilaçlar klinik depresyonla ilişkili kimyasal dengesizliği düzeltmek için uygun ilaçlardır  Antidepresanlar bunu beyin hücreleri arasındaki kimyasal ileticilerin hücreler arası mesafeyi geçişini kolaylaştırarak yapar  AD’ lar ‘’mutluluk hapı’’ değildir  Bilimsel araştırmalar ve klinik deneyimlerin de gösterdiği gibi bağımlılık yapmazlar  İyileşebilmek için AD kullanımıyla ilgili olarak doktorunuzun önerilerine uymanız gereklidir   ANTİDEPRESAN İLAÇLAR KADEMELİ OLARAK KENDİNİZİ İYİ HİSSETMENİZİ SAĞLAYACAKTIR AD ilaç tedavisi siz ve doktorunuz karar verdikten sonra en kısa sürede başlamalıdır  AD kullanmaya başladıktan sonra depresyon belirtileri birkaç hafta içinde ortadan kalkmaya başlayacaktır  Bu süre zarfında ilacınızı söylendiği şekilde kullanmaya devam etmeli ve ilacın işe yaramadığını düşünmemelisiniz  İyileşmeniz kademeli olarak gerçekleşecektir,  Bazen siz henüz fark etmeden arkadaşlarınız ya da aileniz düzelmeyi fark edecektir   DOKTORUNUZ SÖYLEMEDEN ANTİDEPRESAN İLACINIZI KESMEYİNİZ Çoğu hastanın düzeldikten sonra da 6 ay – 1 yıl ya da daha uzun bir süre AD kullanması gerekmektedir  Tedavinin sonlanma kararını en iyi verecek kişi doktorunuzdur  Doktorunuzla konuşmadan ilaç almayı kesmemelisiniz  İlacın aniden ya da erken kesilmesi depresyonun yinelenmesine yol açabilir   HASTALIĞINIZIN SEYRİNİN İZLENEBİLMESİ İÇİN DOKTORUNUZLA GÖRÜŞMEYİ SÜRDÜRMELİSİNİZ İlaç kullandığınız dönemde doktorunuz durumunuzu izlemek ve gerektiğinde ilaçla ilgili değişiklik yapmak için düzenli olarak sizinle görüşmek isteyecektir  Diğer ilaçlarla olduğu gibi AD lar da bazı kişilerde yan etkilere yol açabilirler  Bu yan etkiler genellikle geçici ve tehlikesizdir  Siz yine de her yan etkiyi doktorunuza bildirmelisiniz   İyileştikten sonra eski belirtiler tekrar ortaya çıkarsa doktorunuzla temas kurmalısınız  Doktorunuz nelere dikkat etmeniz gerektiğini söyleyecektir  Klinik depresyon tıpkı ülser hastalığı gibi yineleyebilir  Yinelenmesi halinde de ilk seferinde olduğu gibi etkin bir şekilde tedavi edilebilir   KENDİNİZİ İYİ HİSSEDİNCEYE KADAR İlaçlar etkinliğini gösterene kadar klinik depresyonla birlikte yaşamak çok zor olabilir  Yorgunluk, üzüntü, aşırı sinirlilik, ve diğer belirtiler bu tıbbi hastalıktan kaynaklanmaktadır  Durumu göğüslemeye çalışın ve önceden yapabildiğiniz her şeyi şimdi yapamadığınız için kendinizi suçlamayın  Depresyon ortadan kalktıktan sonra tekrar eski performansınızı yakalayabileceksiniz   Sizi umutsuzluğa sürükleyen negatif düşüncelerin, bu tıbbi hastalığın belirtileri olduğunu ve tedavi etkisini göstermeye başladıktan sonra ortadan kalkacağını aklınızdan çıkarmamalısınız  Bu süre zarfında kendinizi daha iyi hissedinceye kadar işinizle ilgili değişiklik yapmak ya da birlikteliğinizi ya da evliliğinizi sonlandırmak gibi yaşamınızla ilgili önemli kararlar almaktan kaçının   Yalnız kalmak isteseniz bile, aileniz ya da arkadaşlarınızla birlikte hoşlandığınız birtakım aktivitelerin içinde olmak size iyi gelecektir  Eğer bu aktiviteler başlangıçta moralinizde belirgin bir farklılık yaratmazsa hayal kırıklığına kapılmayın   UMUDU ASLA YİTİRMEYİN AD lar klinik depresyonun belirtilerini yavaş yavaş ortadan kaldıracaktır  Tam olarak iyi hissetmeniz zaman alacaktır  Bazen en iyi yanıtı almak için ilaçlarda ayarlama yapmak ya da değişiklik yapmak gerekebilir  Fakat unutmamalısınız ki depresyon tedavi edilebilir, tıbbi bir hastalıktır ve yaşamdan kısa sürede yeniden zevk almaya başlayacaksınız   Bu tıbbi hastalıkla ve tedavisiyle ilgili aklınıza takılan her şeyi çekinmeden doktorunuza sorabilirsiniz  Doktorunuz klinik depresyon ve tedavisi konusunda en güvenilir bilgi kaynağınızdır   AİLE VE ARKADAŞLARA BİR NOT Depresyonu olan kişilerin yorgunluk, günlük aktivitelere ilgisizlik, üzüntü, ya da sinirli oluşunun tıbbi bir temeli olduğunu unutmayın  Onu ‘’kendisine yardım etmek istememekle’’ suçlamayın  Klinik depresyon yakınların yardımıyla silkinip atılamayacak tıbbi bir hastalıktır  Depresyonu olan bir kişi ilaç tedavisi etkisini göstermeye başladıktan sonra aşamalı olarak daha iyi hissetmeye başlayacaktır   Bu süre zarfında, antidepresan tedaviyle belirtiler yatışana dek, destekleyici ve anlayışlı bir tutumla hastaya yardımcı olabilirsiniz  Arkadaşınızı ya da yakınınızı bir zamanlar yapmaktan hoşlandığı rutin aktiviteleri ( örneğin yemeğe çıkmak, sinemaya gitmek, yürüyüş, spor gibi ) sizinle birlikte yapması için cesaretlendirin  Fakat hastanın bu aktivitelerden eskisi kadar zevk almayabileceği konusunda anlayışlı olmalısınız  Hastaya ayrıca doktoru ile randevularına düzenli gitmesi, herhangi bir sorunla karşılaştığında doktoru araması ve önerilen tedaviye tam olarak uyması konusunda da yardımcı olabilirsiniz  | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |