08-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Nasuhzade Ali Paşa İsyanlar
İsyanlar
Özellikle Avrupa ülkeleri ve Rusya'nın kışkırtmalarıyla Mora ve Arnavutluk bölgesinde Osmanlı Devleti'nden ayrılarak bağımsızlıklarını kazanmak üzere siyasi bir örgüt içinde teşkilatlanıp 1814 yılında Rusya'nın Odessa kentinde Emmanuel Ksanthos, Nikolaos Skufas ve Athanasios Tsakalof adlı üç tüccar önderliğinde Filiki Eterya Derneği'ni kuran Rumların ardından, yine bu bölgede oğullarıyla birlikte bağımsız bir devlet kurma aşamasına gelmiş olan Tepedelenli Ali Paşa'nın Yanya Valiliği görevinden azledildikten sonra başlattığı isyan hareketini ve Rum korsanların faaliyetlerini bastırmak üzere önce Yanya Seraskeri Hurşit Ahmet Paşa, ardından Nasuhzade Ali Paşa, Tepedelenli'nin üzerine gönderildi Preveze ve Nadra sularında oldukça zorlu geçen deniz manevraları neticesinde tüm donanmayı birleştirip Serasker tayin olunan Ali Paşa'ya (5 Muharrem 1237 / 2 Ekim 1821), adet gereği padişah tarafından bir top ala samur ve 100 kese harçlık hediye edildi
Rumların Eflak-Boğdan'dan başlayıp Yanya'dan bütün Mora'ya yayılan bağımsızlık kazanmaya yönelik yağma ve saldırıları kısa sürede Ege adalarına da sıçradı Cüretleri artan Rum asilerin Sakız Adası'na tecavüzleri, böyle giderse Akdeniz Boğazı'na bile hücum etmeleri muhtemel olduğundan boğaz ve sığınaklar takviye edilerek Kaptan-ı Derya Ali Paşa komutanlığında donanmadan birkaç gemi adaya gönderildi Sakız önüne gelindiğinde eşkıya gemileri donanmayı görünce firar ettiklerinden kale muhasaradan kurtarıldı Muhasara ardından Sakız Adası muhafızı Vahd Mehmet Paşa, Nasuhzade Ali Paşa'dan birkaç gemi isteyerek İspara Adası'na da hücum etmeyi düşünmüşse de Ali Paşa buna razı olmadı ve birbirlerini padişaha şikayet ettiler Sonuçta Vahd Paşa vazifesinden istifa ederek Anadolu'da görevlendirilmeyi talep etti, yerine Sakız'da ikamete memur bulunan Abdi Paşa muhafız tayin edildi
Ayaklanmayı bastırmak üzere görevlendirilen Kaptan-ı Derya Ali Paşa'nın sancak gemisi bu sıralarda Sakız açıklarında iken Avusturya bandıralı bir başka gemi sahilde demirlemişti Gemi kaptanı, Ali Paşa'yı ziyaret talebinde bulunarak ertesi sabah suları terk edeceğini bildirdi Bu talep şüpheli bulunsa da kabul edildi Kısa bir süre sonra limandan ayrılan geminin sahte Avusturya bayrağı kullandığı, bölge ve donanmanın durumunu tespit için gelen Rum asiler olduğu anlaşıldı [10]
İsyanın mimarlarından Konstantin Kanaris, Kaptan-ı Derya Ali Paşa'nın ulağı Ömer'in ifadesine göre gece karanlığından yararlanıp Ali Paşa'nın sancak gemisi üzerine siyah yelkenli burlota sevk ederek yangın çıkardı [11] Çıkan yangını söndürmek ve gemiyi kurtarabilmek için çabalayan Ali Paşa'nın üzerine bu sırada yanmakta olan bir enkaz parçası isabet etti ve denize düşerek boğuldu [12] Ertesi gün cesedi Sakız yakınlarında Değirmen Altı'nda askerleri tarafından bulunup kale içinde toprağa verildi Kişisel eşyaları İstanbul'a ailesine gönderilerek[13] yerine Muhtar Bey geçici olarak Kaptan-ı Derya tayin edildi [14] Bu elim hadise gerçekleşmemesi halinde, Kaptan-ı Derya Ali Paşa'nın isyanları bastırmak için Çeşme'de hazırlanmakta olan diğer askerleri Sakız'a geçirdikten sonra Mora'ya gönderilmek üzere görevlendirildiğini tarihi belgelerden öğreniyoruz [15]
Kendisinden sonra gelen nesli, Nasuhzade Ali Paşa'nın bu elim kaza neticesinde vefat etmesinden dolayı Arapça "ateşte yanmış" anlamına gelen Mahruk lakabı ile tanınmıştır
Bazı Yunan kaynaklarına göre Ada'da yaşayan 42000 Sakızlının katledildiği, 50000 kişinin esir alınıp 23000 kişinin sürgüne gönderildiği [16] bu ayaklanma Avrupa'nın önde gelen sanatçılarını da etkiledi Eugene Delacroix'nın "Les Massacre de Scio" adlı meşhur tablosuna ve Victor Hugo'nun "L'Enfant" şiirine ilham kaynağı olan Sakız isyanı, sürgüne gönderilen Sakızlıların Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'nde oluşturduğu Sakız Diasporası tarafından katliam olarak tanıtılmakta ve bu yönde dünyada kamuoyu yaratılmaya çalışılmaktadır
Kaynak : Wikipedia
|
|
|