Cinler Ve Cinciler

ilim sahibi cinciler neler yapabilir :
1- kişiyi iyileştirebilir veya hasta edebilir
2- kişiye kimin ne amaçlı ve ne büyüsü yaptığını bulabilir
3- kişiyi çarpabilir ( kişide pisikolojik bunalımlar olur genelde )
4- büyü yapabilir hüddamlık alabilir
5- sevdiği kişiye cin savunması yollayabilir


ilim sahibi cinciler nasıldır :
ilim konusunda genelde sessizdir
güler yüzlüdür
namazında niyazındadır
sahip olduğu ilmi gizli tutar pek fazla örnek vermez
kişiye önce pisikolojik olarak yaklaşır dertleşir
ve daha birçok şey
tabi hepsinde aynı değildildir herkezin kişiliği farklıdır



kendini ilim sahibi cinci sananlar nasıldır :
1- internet üzerinden daha önce hiç görmediği bilmediği kişileri çarpabilir
2- cinleri teknolojiktir dünyayı kapsama alanına alır
3- sitede konuya cevap yazan yada konu açan kullanıcıların nasıl biri olduğuna bakabilir kişilik testi yapabilir
4- herşeyde en bilgilisidir
5- astral seyahatle sahil turu atar veya manitalarla kafede diskoda eylenir veya taciz edebilirbunlarıu astral seyahatle yapar
6- kendinden üstün ilim sahibi biri ile karşılaşınca cingar çıkartır tartışma yapar o yanlış bu doğru der
7- insanlara kendini çok kolay sevdirir




şimdi gelelim cinlere
cinlerin işi gücü yok bir insanın tamamen kölesi olacak
böyle saçmalık olmaz
bizim anamız babamız var dimi heyt dedimi esas duruşa geçeriz
onlarında anası babası var ve ayriyetten huddamları var
cinlerin özellikleri yapabilcekleri şeyler bazı dini kitaplarda zaten belirtilmiştir
bunun dışında çok üstün bir özellikleri yoktur
bazı insanlar cinlerin varlığına inanmıyor
bazı cinlerde insana inanmıyor
cinler aleminde olan cinlerin hepsinin bizleri gördüğünü sanıyorsanız yanılıyorsunuz

ve şunuda söylim hiçbir cin insanın söylediği herşeyi yapmaz
cinleri yer yüzünde en iyi kullanabilen benim bildiğim kadarıyla hzsüleymandı

cinler teknolojik takılmaz ne var ne yok herşeyi kendindedir
yani "ben dünyayı kapsamaya alırım ve seni kitlerim kelimesi yalandır"

Alıntı,,
Bir arkadaşımın yazısıdırBeğendiğim için eklim dedim

sedathut Nickli Üyeden Alıntı



ilim sahibi cinciler nasıldır :
ilim konusunda genelde sessizdir
güler yüzlüdür
namazında niyazındadır
sahip olduğu ilmi gizli tutar pek fazla örnek vermez
kişiye önce pisikolojik olarak yaklaşır dertleşir
ve daha birçok şey
tabi hepsinde aynı değildildir herkezin kişiliği farklıdır






Yer yüzündeki hemen her inanç, farklı boyutlarda var olan varlıklardan ve bunlarla ''bir şekilde'' iletişim kurulabileceğinden bahseder ve bu iletişimi kuranların yanında, yazık ki ''sallayan'' yani suistimale gayet açık bu unsur üzerinden çıkar sağlayan kişi(liksiz)ler de her daim olmuştur ve olacaktır ve bu ''bu iletişimi gerçekten kuran'' kişilerin özellikleri, sahip olunan inanca ve karaktere göre değişir
Söz gelimi; kimisi güler yüzlüdür, kimisi değildir Kimisi namaz kılar, kimisi doğayı kutsar Kimisi kişiyle dertleşir, kimisinin sosyal yönü zayıftır Kimisi
Ama ''ortak'' bir yanları vardır ve bu da bu işin olmazsa olmazıdır: Ketumluk!

Televizyona çıkıp, şöyle büyük ajanım diyerek ''kimliğini deşifre eden'' gizli servis elemanı hiç gördünüz mü?
Ya da FBI Bünyesi'nde isdihtam edildikleri artık bilinen bir ''durugörü uzmanının'', bir yerlerde ''kendi reklamını yaptığına'' şahit oldunuz mu?
Ya da çeşitli varlıklarla iletişim kurduğunu bildiğiniz birisinin, sağda solda ''şu kadar paraya şu işi yapıyorum'' iddiasında bulunduğunu duydunuz mu?

Bu örnekler çoğaltılabilir

Şu kadar para karşılığında(başka bir şey karşılığında da olabilir), şu sorununuzu çözerim diyen birisinin bu iddiası, en fazla ''kendisini mesih ilân eden'' birisi kadar gerçekçidir ve kafamı bozanı çarptırırım diyen birisi de, en az ''mezarlığın yanından geçerken ıslık çalan'' birisi kadar korkaktır


Sözün özü: İçeriğinde ''olağandışılık'' barındıran herşeyin, bir de ''gizlilik'' boyutu vardır ve bu işlerle ''gerçekten'' haşır neşir olan birisi, bunu ''ulu orta'' teşhir etmez(aslında edemez)

Selâmlar

" bir de ''gizlilik'' boyutu vardır ve bu işlerle ''gerçekten'' haşır neşir olan birisi, bunu ''ulu orta'' teşhir etmez(aslında edemez) "


Evet bu tespit konusunda şunu demek isterim : değişik tüm ,inançlarda (ağırlıklı doğu inançları ve sufi gelenek) ilmi artan kişi bilgelik yolunda belli bir aşama geçirdikten sonra

öyle şeyler görür ve bilirki ,olayın perde arkasındaki özünü anlar(gerekirse görür)Bu aşamadan sonra (bu perde arkasını) bilmeyenle konuşmaz

hatta hiç konuşmaz,seyrederve gülümser


dinli,dinsiz,şekilli,şekilsiz vb başka boyuttan varlıklarla tam iletişim için kanalları açık olan kişi (bunu sindirebilecek,hazmedebilecek aşamada ise) bunu ancak o hazım yeteneğinde

sahip olanlara (oda isterse) anlatırYoksa yarı yolda kalmış yürüyenlerin oluşturdukları masallar dünyasında tarifesini ver,aman hocam de seni uçururlar biletabi yersen


selamlar

Cinler bizim boyuta geçtiklerini kimsenin bilmesini istemezÖzellikle kendi boyutundakilerin
Onun için cinler bir insanla çok sağlam bir irtibata geçmek için, çok sağlam bir insan seçerler
Ancak onlara zarar verildiği zaman insana bulaşmaktan korkmazlar,çünkü hak sahibi olurlar
Melekler dahi insana yardım ederken kendilerini belli etmezlerYardım ettikleri insana bile yaniBununda karmaşık nedenleri var Aslında bazı cinlerle meleklerin farkını hala anlamış değilimNasıl bazı cinlere şeytani cin deniliyorsa,bazı cinlerde melekimsi cinlerdirO cinlerin bir cin mi bir melekmi olduğunu kestirmek çok zordurBizler tarafındanEgoları sıfır olduğu için yardım ederler ve dönerlerNe kendilerini ispatlama gereği duyarlar nede teşekkür beklerlerNede bir kefaret

Reborn Nickli Üyeden Alıntı



Evet bu tespit konusunda şunu demek isterim : değişik tüm ,inançlarda (ağırlıklı doğu inançları ve sufi gelenek) ilmi artan kişi bilgelik yolunda belli bir aşama geçirdikten sonra
öyle şeyler görür ve bilirki ,olayın perde arkasındaki özünü anlar(gerekirse görür)Bu aşamadan sonra (bu perde arkasını) bilmeyenle konuşmaz
hatta hiç konuşmaz,seyrederve gülümser

dinli,dinsiz,şekilli,şekilsiz vb başka boyuttan varlıklarla tam iletişim için kanalları açık olan kişi (bunu sindirebilecek,hazmedebilecek aşamada ise) bunu ancak o hazım yeteneğinde
sahip olanlara (oda isterse) anlatır






Piyasada(sahaflarda ve ''özellikle son zamanlarda'' forumlarda), zibilyon tane hüddam daveti, kulak hadimi, havas bilmem neyi, efendim Daemon siğili / çağırma ritüeli dolaşıyor ve bunların tekinin dahi ''tam'' olduğunu sanmıyorum
Bakın bunlar ''%100 yanlıştır'' demiyorum, ''tam'' değildir diyorum(aslında bazılarının ''resmen'' yanlış olduklarına da eminim ama tedbir için insanlara, her okuduğunuzu uygulamayın denmesinden yanayım)

Bunların ''neredeyse tamamının'' buluştukları ortak payda ne?
Yapılamayacak derecede ''zor'' uygulamalara sahip olmaları(şu kadar gün oruç, bu kadar gece bilmem ne) ve bence bunun yegâne nedeni de, önüne gelenin bu işe girmesinin peşinen engellenmesi( ''uzak dur'' dense, insanlar daha da ilgilenecektir bu işle ama bir yığın mecburiyetin olduğu bir listeyle, ancak birkaç kişi uğraşır) ve doğruluğundan emin olamamakla birlikte, bir de teorim var:İnsan, bu varlıklarla görüşemez, bu ''varlıklar'' insanla görüşür
Yani bedeni ve ruhi açıdan gerekli güce ve açıklığa sahip bir birey, bu yönde bir çalışması olmasa da, inancı doğrultusunda bazı şeyler yaşayabilir

İslâm'ın emrettiği şekilde, yani takvâ üzerine bir hayatı olan bir kişi, bu tarz deneyimleri ''mutlaka'' yaşar(namazdan kalkıp komşuyu dikizleyen birisi yaşayamaz tabi) veya kişi, ''başka bir dinden'' olsa ve yapması emrolunanları yapsa ve yasaklananlardan uzak dursa, benzer bir durum bence yine geçerli zira ''her dinden'' ruhani varlıkların olduğunu düşünüyorum ve söz gelimi Müslüman varlıkların, İslâm'a tam anlamıyla uygun bir hayat süren, ağzı sıkı, nefsi ölü ve psişik yönden ''açık'' birisi dururken, sırf ezberlediği 3-5 şeyi söyleyen bir maceraperest çağırdı diye, davete icâbet edeceklerini sanmıyorum
Ha şu duayı şu kadar söyle türü şeylerden, işe ''gerçekten'' yarayanlar varsa, onunla ilgili ahkâm keserek ukalâlık yapmak istemem ama bu konuya bakış açım, bu yönde

Daha da Türkçesi; görüşecekleri kişiyi onlar belirler(diye düşünüyorum)








sedathut Nickli Üyeden Alıntı



Cinler bizim boyuta geçtiklerini kimsenin bilmesini istemezÖzellikle kendi boyutundakilerin
Onun için cinler bir insanla çok sağlam bir irtibata geçmek için, çok sağlam bir insan seçerler






''Çok bilinen'' ve ''mutlaka duyduğunuz'' ve çoğu kişini palavra olduğunu düşündüğü bir şeyden bahsedelim, ki bunun yeri geldi
Ne derler hep?
Eğer bazı şeyler yaşıyorsan, bunu sakın kimseye anlatma yoksa bunlar sonlanır ve bir daha da ''paranormal'' bir şey yaşayamazsın!

Bunun ''size'' komik geleceğini sanmam ama ''bazılarına'' bu şekilde geldiğini biliyorum ve bunun ''doğru'' bir önerme olduğunu da biliyorum
Bazı kişiler, bazı varlıklar tarafından, bazı bazı yoklanır(aslında denenir) ve bu kişilerin ketumluğu ölçülür
Farkettiği(aslında farketmesinin istendiği) henüz ilk hadiseyi, oğlum akşam öyle bir şey oldu ki diye millete yetiştirmeden rahat duramayan tipler, ancak filmlerde gördüklerini harmanlar ve ancak ''bunları'' anlatır

Hangi duayı okuyayım, hangi oruca başlayayım, hangi tütsüyü yakayım, hangi gün okuyayım

Hangi inançtan olduğunuz önemli değil ve aslında hangi tütsüyü yaktığınız da öyle ama çenesini tutmaktan âciz birisiyseniz; isterseniz 365 gün oruç tutun, isterseniz memleketi ''tütsü niyetine'' yakın Yapacağınız ''en büyük'' şey, forum köşelerinde ahkâm kesmekten ileriye gitmez








sedathut Nickli Üyeden Alıntı



Ancak onlara zarar verildiği zaman insana bulaşmaktan korkmazlar,çünkü hak sahibi olurlar






- Daemonlar; bir dönemin Tanrıları mıdır, düşmüş melekler midir?

- İnsan mı üstündür, cin mi?


Bu tip ''sığ'' tartışmalar, döner durur çoğu yerde
Sanki Daemonların ''düşmüş melek'' oldukları ispatlansa; bu, kendileriyle ''lan'lı'' konuşabileceğimiz anlamına gelecek
Ya da insanın, cinlerden üstün olduğu belgelense; bundan, cinleri ''çırak gibi'' kullanabiliriz anlamı çıkacak

Saygı
Ne kadar varsak, ''en az o kadar'' varlar ve saygıyı ne kadar hakediyorsak, ''en az o kadar'' hakediyorlar
Bence onlara zarar vermeyi falan değil de, saygıda kusur etmemeyi düşünmeli ve buna çalışmalı


Selâmlar

Sevgili Kriyus , son derece güzel olmuş cevabınızSabah işe gelince son derece ilgi ve keyfle okudum


" Piyasada(sahaflarda ve ''özellikle son zamanlarda'' forumlarda), zibilyon tane hüddam daveti, kulak hadimi, havas bilmem neyi, efendim Daemon siğili / çağırma ritüeli dolaşıyor ve bunların tekinin dahi ''tam'' olduğunu sanmıyorum

Bakın bunlar ''%100 yanlıştır'' demiyorum, ''tam'' değildir diyorum(aslında bazılarının ''resmen'' yanlış olduklarına da eminim ama tedbir için insanlara, her okuduğunuzu uygulamayın denmesinden yanayım)"


Ben %100 yanlıştır diyorum(Okunan/yapılan her neyse içeriğine demiyorum)Usül yanlıştır

Şimdi kalkıpta binlerce yıllık mitolojiye/parapsikolojiye yeni usüller koyacak değilimAncak şuna çok eminim ki fizikötesi boyutlarda iletişim ve paylaşım için giriş bazı olgular

( meditasyon , konsantre , dua , ritüel vb) bir ortak paydada buluşurBurada bir takım yöntemlerden bahsedilip, "ben" bunu deniyorum denebilirAncak belli bir noktadan sonra usül kişiselleşir ve tavsiye/ anlatım boşunadırÇünkü adı üzerinde kişiseldirÖylede olmak zorundadırYoksa matematikteki formül gibi bir olay olsa,uygula sonucu kesinliği belliBu nedenle derim ki usül bir yerde kişiseldir anlatılamaz,ha anlatıldı kişisel olduğu için karşı tarafın uygulamasında işe yaramaz


"İslâm'a tam anlamıyla uygun bir hayat süren, ağzı sıkı, nefsi ölü ve psişik yönden ''açık'' birisi dururken, sırf ezberlediği 3-5 şeyi söyleyen bir maceraperest çağırdı diye, davete icâbet edeceklerini sanmıyorum

Ha şu duayı şu kadar söyle türü şeylerden, işe ''gerçekten'' yarayanlar varsa, onunla ilgili ahkâm keserek ukalâlık yapmak istemem ama bu konuya bakış açım, bu yönde"


İslam bakış açısı altında "davet" olayına bakarsak,vakıf olmadan davet yapan,icabet edenin (icabet ettiğini düşünelim) ne "anlamlar" taşıdığını nasıl çözecek?Neyi kastettiğini nasıl anlayacak?Nasıl yourmlayacak?Hiçbir elle tutar yeri yokAyrıca ilahi "keşf" seviyesinde hakkı ile vakıf kişi kimseye davet göndermezZaten o boyuta kendisi ulaşmıştır,davet gönderipte o boyuttan kimsenin gelmesini beklemezGider,göreceklerini görür ve manayı çözerBelli sayıdaki,belli sözcükleri tekrarlamak çözüm değildirBilgi olmadan metod sıfırdırBilgi olmadan yaşananlardan anlam çıkarmak sıfırdırBilindiği gibide sıfırın + ve - bir değeri yokturNötrdür


Bu bağlamda birtakım yöntemlerle ilmine vakıf olmadan görülen/yaşanan imajinasyon ve fantastik bilinçaltı öğelerinin cin,melek,demon vb kalıplarla açıklanmaya çalışılması günü kurtarır,gerçekle alakası yoktur


Son olarak "indirilmiş" melek olgusunda "indirgeme" rütbesel değil , bahsi geçen mahlukatın bulundukları boyuttan,fiziksel boyuta inmesini kastederİnsanın üstünlüğüde olaylara/bilgiye "mana" verme kısmındadırGüç farklıdır,gücü oluşturan şıklar bilgiden,kas gücüne kadar pek çok konuyu kapsarMisal bir cini elektrik enerjisi gibi düşünüp, yahu yaklaşırsa beni çarpar diyorsan,evet çarparSen cin çarptı sanırsın da,sırf seni elekteriksel çarpmak için boyut değiştirip,sana ulaşan,hiçbir nedeni olmayan "cin" mahlukatı ironisini kime hangi mantıkla anlatırsın o ayrı konu


Selamlar

[CİN SÜRESİ



her türlü sorularınız için başvurabilirsiniz

Havas İlmi - Havasın Özü


Havas ilmi genel kanıdaki düşüncelere rağmen sadece harflerin ve sayıların, esmaların veya ayetlerin sırlarından, hikmetlerinden faydalanılarak çeşitli etkiler elde etmek için esmanın veya ayetin kendisi ya da vefki ve bunlara bağlı harf ve sayılar ile tılsımlar kullanılarak ve bu sistem üzerine kurulmuş basit bir ilim veya ilmin metodu değildir Bu ilimlerin kendisine has özellikleri ve konuları vardır, bu ilmin kendisi ve lisanı evrenseldir Bu ilimler ruh ve madde ile canlı ve cansız ile harfler ve rakamlar ile yıldız ve burçlar ile nebulalar ve galaksiler ile ses ve renk dalgaları ile kısaca kainatta daha genişi evrende her şeyle bağlantılıdır



Bu ilim asırlardır gelmiş geçmiş alimlerin ve ulemanın bir sır gibi gizlediği ve açıkça öğretmediği ve öğretmekten de çekindiği vebal altında kalmaktan korktuğu ilimlerdendir Bu ilimler de başarılı olmanın ve zarar görmeden ilerlemenin bazı şart ve usulleri vardır Havas ilmini bilmek ve öğrenmek için önceden bilinmesi gereken kurallar ve önemli noktaları sırası gelince özet olarak anlatmağa çalışacağız, ama bundan önce bilinmesi gereken bu ilim yıldızlar ilminden bilinen veya bilinmeyen sırlarla alemi semalardan gelmiştir Bu ilim insanlardan önce yani arz oluşmazdan evvel ruhani alemlerde mele küt ve cinler aleminde bilinen ve kullanılan birçok gizlilikleri, esrarı ve acayipliği içinde gizlemiştir



Yaşamış olduğumuz bu maddi alemin yasaları ve fiziksel oluşumları manevi alemlerin etki ve yasalarıyla meydana gelmektedir Bu ilmin kullanılışı melekler ve cinlerden sonra çok eski kavimler ve uygarlıklar tarafından kullanılmıştır bu manevi yasaları öğrenip etkilerine göre gerektiği şekilde uygulamışlardır İnsanlar bu bilgileri çok çeşitli yollardan elde etmişlerdir Hatta kimilerine göre mana aleminden gelen varlık veya varlıklar bazı insanlara bu ilmi ve kullanma metodunu öğretmişlerdir Bu anlattığıma örnek; Bakara süresi 102 ayetinde olan Harut ve Marut isimli iki meleği örnek olarak verebiliriz



Gerek ruhani varlıklar veya cinlerin bildiği kelamlar, bizzat insanlar için indirilmiş kutsal kelamları veya esmaları gizlemek ya da rumuzlamak amacıyla çeşitli şekiller, çizgiler veya tılsımlardan oluşan birtakım sayılarla sembolleşen vefkler ve tılsımlar oluşturulmuştur Bazen de sırf sayılar kullanılarak bu ilim de çok çeşitliliklerle beraber çelişkiler de görülmektedir Zıtlık veya yanlışlıklar ise bu ilimler kaynağından öğrenilmeyip kolaycılık (Kopyacılık) yolu seçilmiştir Günümüzdeki kitaplar da görülen veya kullanılan tılsımlar yanlış zaman veya yanlış mekanlar da şart ve kaidelerine riayet edilmeden yazılıp hazırlandığından yapılan bir işin çoğu zaman neticeye ulaşmadığını görürüz Bir de işi karıştıran esas mesele bu tılsım, sembol veya yazıların ilahi isimler ve semboller olmayıp cinler, periler veya ruhani varlık isimlerinden olduğu ibarettir Veya çok daha iyisi melek üt aleminden bir melek ismi olduğudur Dikkat edilmesi gereken hususlardan biri de şudur: Tılsım yazarken eskilerin kullandıkları diller ve yazılar çok eski kavimlerin dillerine göre yazıldığı için günümüze gelene kadar bir çoğu unutulmuş bir çokları da tahribatlara uğratılmıştır Bu uygarlıklara ve dillere örnek olarak Mu uygarlığı Atlantis kavimleri ve eski kipti ırkı ile eski İbranice,eski Süryanice ve eski Arapça nın bazı lehçeleri ve eski Mısır yazıları, lehçeleri ve alfabeleri ki; bugün bunların bir çoğu unutulmuştur Ve daha sonra esma ve ayetlerin manevi etkisini kullanma halidir ki; bu da bazı şartlara bağlıdır Bunlar da özet olarak esma ve ayetlerin anlam ve etkilerinin kudretini bilmektir Bu halde kendi içinde guruplamaktır Bunları da şöyle özetleyelim; esma veya ayetin bilinen anlamının yanında bir de batını (gizli) anlamları vardır Bunlar etki olarak farklı sonuçlar verirler ve sen bilmelisin ki; Kur’an –ı Kerim’in anlamının anahtarını yüce Allah (cc) peygamberleri ve onun evliya kullarına ve rahmani olan meleklere lütfetmiştir



Şimdi bunu sana biraz daha açayım şöyle ki; sözleri ruhsuz bedenler olarak düşün yani cansız cesetlerin hali olarak işte bu cesetlere ruh vermek sözlerin insan dilinden kelam olarak çıkmasıdır Ama bu çıkışın mertebeleri ve kudretleri farklı farklıdır Buna da kelam ilmi derler Eğer sen hakkıyla dilden çıkan sözlere ruh yüklersen bu durum mecazi anlamdadır Bu yükleyişle onu kudretlendirebilirsen o kelamla amaçladığın etkiyi hemen elde edersin Çünkü kudretlenmiş ruhlar yani yüklenmiş sözler etki sahibidirler ve etkileyici olmasının yanında etkileyicileri de harekete geçirendirler



Bu sırları sana biraz daha açayım bilmiş ol ki; bunların şekli ise iç içe girmiş daireler gibidirler Yani dairelerden maksat sırların sırlarla örtülü olduğunu anlatmak istedim Bir sır kapısını geçmekle mana alemine geçtiğini zannetme araladığın her sır kapısının ardından yeni bir sır kapısı karşına çıkacaktır Bu sırlar aleminden geçiş süresince karşına çıkacak olan bir sürü engeller olacaktır Bunları aşmanın yolu başta ihlas olmakla beraber kuvvetli bir iman yapısı irade ve teslimiyet gerektirmektedir Bu geçeceğin sır kapılarını her araladığın da başka bir zaman ve boyuta geçeceksin Tabi ki; sırları çözmekle bitiremezsin Bu böylece devam eder gider Bilmen gereken bilgi sorumluluk yükler ve gizli sırlar insana her zaman mutluluk vermez Bu hal vefk ilminde görülür Şöyle ki; nasıl harf üzere tertip olan vefkler nesneye ve cesede, sayı ile tertip olan vefkler ise ruha ve ervaha, karma olanlar ise her ikisine de etki ederse bu daireler de iç içe her hali kapsar ve halden hale geçirtir Hal diliyle sana sırları tabir eyler her ilimden birer nebze tattırır Bilmiş ol ki; rakamların, vefklerin ve çizgilerin ya da tılsımların ki; bunlar da harf ve rakamdır Bunların da kendilerine özgü incelikleri ve hassaları vardır Bunların da cümlesinin sırları sırlarla gizlidir Yani özün özünden gelir Bunların ve cümlesinin şifa, sevgi, nefret, hikmet ve kahriye vs ile ilgisi bu türden etkilerledir İşte sana anlatılan bu havas ilminin özü dediğimiz halin de hali dediğimiz sırlarla örtülü sırlar dediğimiz hikmet ve ilim ve marifet ile ervahın ve büyük zatların öğrenilen ve öğretilen esma ve ayetlerle harflerin, sayıların, burçların, yıldızların, maddelerin, bitkilerin, hayvanların, canlı ve cansız nesneler üzerinde etkileriyle insanlar üzerinde dahi nebat ve hayvanata karşı şifa ve sevgi, nefret ile hassalarını inceler ve ayrıca öz olan ilim de; mevsimlerin belli mekanların, kara parçalarının, denizlerin ve ruhani alemlerdeki varlıkların, cinlerin, perilerin ve meleklerin etkili güçlerini ve ilahi bazı güç ve kudretlerin rica yada minnet edilerek şifa, sevgi ve nefret etkisi ile ve bunun dışında kalan halleri elde etmek için öğrenilen hallerdir



Bu ilimler de bir de ebced ile başlayıp cifir ile devam eden ve ismi harf ilmi olarak bilinen ledün ilmi ve hal ilmi ile birleşen ve bunların tamamının özünü kapsayan özün özü dediğimiz sözün sırrı gelir Ehli isen dinle marifetten hikmet eyle velâkin bu anlatacaklarım öyle kişiler içindir ki; onlar anlatacaklarımızı anlar ve de hakkıyla uygular Bu yazdıklarımızı kavramaya çalış basit bir ilimmiş gibi yırtıp atma anlatacağım şeyleri anlatmam tabi ki olanaksız Çünkü boynumuzda vebal olur,anlayan olur anlamayan olur, nasihate uyan olur uymayan olur, ehli olana kapalı kapı yoktur, kalbi sâim olana rumuza gerek yoktur Bu anlatacağımız olayların gerçekleşmesi ile değil olayların olacağı zamanların yaklaşmasıyla anlayacaksınız Biz bu imajları ve manaları sisle kaplı bir vadiye dağıttık ama bu gerçekleri ruhsal saflığa ve hikmete ve marifete ulaşmış mütevâzı insanlardan saklamadık hatta açıkça anlattık Hele nur yüzlü insanlardan hiç saklamadık Yüzünde nur olanın kalbinde hikmet pınarları vardırKalbe akan ilhamlar beyinde inkişaf eder, ruhunda ilim deryasına dönüşür Sen o derya da bir gemi aklın ve vicdanın da kaptanın olur ve bunlar ruhun da ve ruhun da Ruh’u Sultan’da son bulur Kendine kaptan yaparsan nefsini yolculuğun ve seyrin Şeytan ile birlikte yok olur


(Reklam olarak algılanacak içerikler silinmiştir-Reborn)