İbn Teymiye Hayatı

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İbn Teymiye Hayatı




Hayatı
Tam adı Ebu'l-Abbas Takıyyuddn Ahmed bin Abdülhalm bin Mecdiddn bin Abdüsselam bin Teymiye olan İbn Teymiyye el-Harrani Suriye'nin kuzeyindeki Harran'da Hicri takvime göre 661 yılının 10 Rebiulevvel'inde doğmuştur Doğum tarihinin 12 Rebiulevvel olduğunu söyleyenler de olmuştur Moğol istilası yüzünden, çocukken ailesiyle birlikte Şam'a (Dımaşk) gitmişlerdir O dönemlerde Şam bilim ve kültür açısından da çok önemli bir şehirdi Moğol istilaları döneminde doğması ve yetişmesi onun karakterini etkilemiş, siyasi düşüncesinde de yansımaları olmuştur
İbn Teymiye'nin babası da bir alimdi ve Şam'a geldikten sonra oradaki Emeviye Mescidi'nde bir ders ve vaaz kürsüsüne sahip olmuştur Dedesi de büyük bir İslam alimi olan İbn Teymiye ailesi tarafından küçük yaşlardan itibaren ilmi bir kariyere yöneltilmiştir İlk eğitimini ailesinden, özellikle babasından almıştır Öncelikle Kur'an tahsili görmüş, daha sonra hadise yönelerek hadis çalışmalarına başlamıştır Bu sıralarda Hanbeli fıkhıyla da ilgilenmiş bu konuda da çalışmaya başlamıştır Bunların dışında Arap dili grameri ve Arap tarihiyle de ilgilenmiştir Felsefe ve mantık konusunda yaptığı tenkitler düşünülürse büyük ihtimalle felsefe ve mantık ilimleriyle de ilgilenmiş, bu konularda çeşitli araştırmalar yapmıştır Kendisi daha 21 yaşlarındayken babası vefat etmiştir Babasının vefatı üzerine genç yaşına rağmen babasının ders grubuna da hocalık yapmaya başlamıştır
İbn Teymiyye ibranice'yi, Latince'yi, Türkçe'yi konuşur idi Bunu şu sözlerinden anlamaktayız: "İbranice lafızlar bir dereceye kadar Arapça lafızlara yakınlaşmaktadır Nitekim isimler büyük iştikak noktasında birbirine oldukça yaklaşmaktadır Ben kitab ehli arasında müslüman olmuş birtakım kimselerden Tevrat'ın İbranice lafızlarını dinledim Her iki dilin birbirine oldukça yakın olduklarını gördüm Öyle ki sonunda sırf Arapça bilgime dayanarak onların İbranice konuşmalarının birçoğunu anlar oldum
İbn Teymiye fakih (hukuk alimi) ve muhaddis (hadis alimi) kişiliğinin yanı sıra akaid konularında da çeşitli söylemlerde bulunuyodu Özellikle yaşadığı dönemlerde yaygınlaşmaya başlayan sufizme karşı, çoğunlukla isim vermeden genel tenkitlerde bulunmuştur Bu konuda çeşitli risaleler de kaleme almıştır ki, genel söylemi ve bunlar sufizm eleştiri açısından onu önemli bir konuma koymaktadır Özellikle Muhyiddin İbn-Arab'nin görüşlerine karşı getirdiği eleştiriler bu alanda önemli bir yere sahiptir
Akaid konularında Eş'ariyye mezhebine ters düşen düşünceleri vardı, akli veya felsefe ile mantığa dayanan yorumlardan kaçınmaktaydı Bu dönemin Eş'ariyye mezhebine bağlı olan idarecilerini ve halkın büyük bir kısmını ona karşı olmaya itmiştir
Bu sırada gelişen bir Moğol istilası karşısında da aktif biçimde rol almış ve savaşmıştır Özellikle savaştaki konumu, halkı ısrarla savaşa davet etmesi onu diğer birçok alimden ayırmıştır
Bu tip muhalif yönleri nedeniyle birçok düşman edinmiştir Davet üzerine Mısır'a gitmeye karar vermiştir Burada çeşitli şeyler bahane edilerek, genel olarak haksız diye yorumlanan bir şekilde zindana atılmıştır Zindanda yaklaşık bir buçuk sene yattıktan sonra serbest kalmıştır Zindanda kaldığı bu dönemde çeşitli işkencelere de maruz kalmıştır
Bundan sonraki dönemde Mısır'daki sufilerle arasında büyük çatışmalar ortaya çıkmıştır Sık sık tartışmalara giriyor, büyük tenkitlerde bulunuyordu Bu durum bir süre sonra idarenin tepkisini çekmiş bu genel kargaşa ve tartışma ortamını yatıştırmak için Teymiye yeniden hapsedildi Yine de bu hapis süreci ilkine oranla daha hafif geçmiştir, zira bu sefer dönemin kadıları onun yanında yer almış onun daha iyi şartlar altında ceza görmesini sağlamışlardır Zaten kısa bir süre sonra da serbest bırakılmıştır Fakat devrin yeni idaresi onun İskenderiye'ye sürülmesi kararına varır ve İbn Teymiye İskenderiye'ye gider Mısır tahtı yeniden el değiştirince, İbn Teymiye Kahire'ye davet üzere geri dönmüştür
Ellili yaşlarındayken Moğollara karşı bir savaş çağrısı üzerine, tekrar Şam'a hareket etmiştir Fakat savaş gerçekleşmemiştir Yine de Şam'da ikamet etmeye devam eden İbn Teymiye fıkıh konusuna ağırlık vermiştir Her ne kadar Hanbeli mezhebini takip etse de, mezhebe tamamen bağlandığı söylenemez Zaman zaman dört fıkıh (hukuk) mezhebinin görüşlerine ters görüşleri de oluyordu ve bunları açıklamakta tereddüt duymuyordu İdarenin bu davranışını yasaklamasına rağmen, İbn Teymiye dört mezhebin görüşleriyle ters düştüğü durumlarda kendi görüşünü sunmaktan ve fetva vermekte geri durmamıştır
İdarenin yasağı tekrarlamasına rağmen İbn Teymiye'nin davranışını sürdürmesi sonucu, İbn Teymiye Şam kalesinde hapsedildi Yaklaşık altı ay hapiste kaldıktan sonra serbest bırakıldı İbn Teymiye fıkıh çalışmalarına ağırlık vererek devam etse de, diğer konularda da çalışmalarına devam eder Bu sıralarda karşıtı gruplar onun eski fetvalarından birini ortaya atarak onun idare ile arasının açılmasına neden olmuş, sonuçta İbn Teymiye tekrar hapsedilmiştir Hapis süreci içinde baskı artmış ve sonunda onun hapiste okuyup yazması da yasaklanmıştır İbn Teymiye iki yıl sonra, 1328'te, yakalandığı bir hastalık sonucu vefat etmiştir

Kaynak : Wikipedia

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.