Halkın Afyonu Metin |
08-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Halkın Afyonu MetinMetin Marx'ın henüz Genç Hegelciler çevresine yakınlık duyduğu ve özellikle Ludwig Feuerbach'ın doğrudan etkisi altında yazılan yazının ilgili bölümü şöyledir: "Din-dışı eleştirinin temelini şu oluşturuyor: insanı insan yapan din değil, dini yapan insandır Yani din, henüz kendine erişmemiş ya da çoktan yitirmiş bulunulan insanın sahip olduğu kendinin bilinci ve kendinin duygusunu oluşturuyor Ama insan, dünyanın dışında herhangi bir yere çekilmiş soyut bir öz değil İnsan, insanın dünyası, devlet, toplum anlamına geliyor Bu devlet, bu toplum, dünyanın tersine çevrilmiş bilinci olan dini üretiyor, çünkü kendileri alt-üst olmuş bir dünya oluşturuyor Din bu dünyanın genel teorisini, onun ansiklopedik özetleme kitabını, onun halksal biçimdeki mantığını, onun tinselci point d'honneur'ünü (onur sorununu), kendinden geçmesini, ahlaksal onaylanmasını, görkemli tamamlayıcısını, teselli ve aklanmasının evrensel temelini oluşturuyor Din insanal özün doğaüstü gerçekleşmesini oluşturuyor, çünkü insanal öz gerçek gerçekliğe sahip bulunmuyor Öyleyse dine karşı savaşım vermek, dolaylı olarak dinin tinsel aromasını oluşturduğu dünyaya karşı savaşım vermek anlamına geliyor Dinsel üzüntü, bir ölçüde gerçek üzüntünün dışavurumu ve bir başka ölçüde de gerçek üzüntüye karşı protesto oluyor Din ezilen insanın içli ezgisini, kalpsiz bir dünyanın sıcaklığını, tinin dıştalandığı toplumsal koşulların tinini oluşturuyor Din, halkın afyonunu oluşturuyor Halkın aldatıcı mutluluğunu olarak dini ortadan kaldırmak, halkın gerçek mutluluğunu istemek anlamına geliyor Halkın kendi durumu üzerindeki yanılsamalardan vazgeçmesini isteme, halkın yanılsamalara gereksinim duyan bir durumdan vazgeçmesini istemek anlamına geliyor Öyleyse dinin eleştirisi, dinin aylasını oluşturduğu bu gözyaşları vadisinin tohum halindeki eleştirisi anlamına geliyor" YUKARIDAKİ ÇEVİRİNİN ERCAN ÇELİK TARAFINDAN YAPILAN ÇEVİRİSİ: Din karşıtı söylemlerin temeli şudur; Din, insanı değil insan dini yapar Gerçekte ise din, insanın ne henüz kazanamadığı ne de tekraren kaybetmiş olmadığı kendisini idrak ve kendisine saygısıdır Lakin insan, dünyanın dışında yerleşik soyut bir varlık da değildir İnsan, devlet ve toplum anlamında bu dünyaya aittir Bu devlet ve bu toplum dini üretir ki bu ters yüz edilmiş bir dünya demektir çünkü bunların kendisi zaten ters yüz edilmiştir Din bu dünyanın; genel teorisidir, ansiklopedik bir hülasasıdır, popüler ifadeyle mantığıdır, ruhani onurudur, arzusudur, ahlaki yaptırımlarıdır, vakur bütünüdür ve ayrıca bu dünyadaki tesellinin (avunma) ve haklı olmanın da evrensel temelidir Beşeri varlık henüz hiçbir gerçek hakikati elde edemediğinden din, beşerin bunu hayalen elde edişidir Bu nedenle; dine karşı bir mücadele dolaylı manada, ruhani kokusu din olan bu dünyaya karşı da bir mücadeledir Dini çile, aynı zamanda, gerçek çilenin ifadesi ve gerçek çileye karşı bir başkaldırıdır Din, baskı altındaki yaratığın iniltisidir, vicdansız dünyanın vicdanıdır, ruhsuz hallerin ruhudur Din, insanların afyonudur İnsanların aldatıcı mutluluğu olarak dinin kaldırılması, onların gerçek mutluluklarını talep etmektir Onlara halleriyle ilgili hayallerinden vazgeçmeleri konusunda çağrı yapmak, onlardan hayal kurmayı gerektiren hallerini terk etmelerini de istemektir Bu yüzden, kuluçka safhasında olsa da din eleştirisi, üzerinde dinin haleler oluşturduğu bu gözyaşı vadisinin eleştirisidir Kaynak : Wikipedia |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|