Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
coğrafyası, fiziki, konumu, türkiyenin

Türkiyenin Konumu - Türkiyenin Fiziki Coğrafyası

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkiyenin Konumu - Türkiyenin Fiziki Coğrafyası



Türkiye Fiziki coğrafyası konu anlatımı, Türkiyenin fiziki özellikleri, Türkiyenin konumu, Türkiyenin bitki örtüsü, Türkiyenin fiziki yapısı

Türkiye'nin Konumu:
Yurdumuz kuzey yarımkürede enlem değeri 36-42 derece olan kuzey paralelleri ile boylam değeri 26-45 derece olan doğu meridyenleri arasında eski dünya adı verilen kara kütlesinin ortasında yer alır

Türkiyenin 26-46 derece doğu meridyenleri arasında bulunması bu doğrultudaki uç noktaları arasında 19 derecelik boylam farkı oluşturur Bu konum yurdumuzun doğusu ile batısı arasında 1 saat 16 dakikalık zaman farkı oluşturur

Türkiye, 1 132 m'lik ortalama yüksekliği ile oldukça yüksek bir ülkedir Rusya Platformu ile Arabistan bloğu arasında sıkışarak yükselen Anadolu'nun kuzeyinde Karadeniz Dağları, güneyinde ise Toros Dağları uzanmaktadır Oldukça engebeli bir yapıya sahip olan Türkiye'de ovaların kapladığı alanlar çok azdır İç bölgelerdeki ovalar genellikle dağlar arasındaki tektonik depresyonlar arasında sıkışmışken, kıyı bölgelerinde ise delta ve kıyı ovası şeklinde görülmektedirler İç Anadolu Bölgesi'ndeki platolar genellikle neojen kireç taşları ile kaplı iken, Doğu Anadolu'daki platolarımız ise Volkanik malzemelerden oluşmaktadır

Türkiye'de yer kabuğunu şekillendiren en önemli unsur akarsulardır Diğer şekillendirici gücü oluşturan yer altı suları, dalga ve akıntılar, rüzgarlar ve buzullar ise dar sahalarda etkili olmaktadır Yer altı sularının etkisiyle oluşmuş olan karstik şekillere çoğunlukla Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerindeki kireç taşlarının yaygın olduğu sahalarda rastlanmaktadır Dalga ve akıntılar ise kıyılarımızın şekillenmesinde rol oynamaktadırlar Rüzgarlar sınırlı olarak Konya-Karapınar çevresinde etkili olmuşlardır Buzulların aşındırma etkileri ise ülkemiz dağlarının yüksek kesimlerinde etkili olmuş ve olmaktadır

Ülkemizin bulunduğu sahada meydana gelen düşey ve yatay hareketler akarsu şebekesini de etkilemiştir Türkiye'nin bulunduğu sahanın kubbeleşmesi ve çevre sahaların torbalaşarak çökmesi sonucu eski drenaj kanalları birçok yerde terkedilmiş ve merkezden çevredeki çukur alanlara (Karadeniz, Ege, Akdeniz, Hazar ve Mezopotamya) yönelen akarsulardan oluşan, ana çizgileri ile ışınsal karakter gösteren bir drenaj görüntüsü ortaya çıkmış, Doğu Anadolu bu suretle çevredeki ülkelerin su deposu haline gelmiştir Kurulu veya yeni kurulan şebekenin, özellikle kenar dağlar üzerindeki kesimleri aralıklarla devam eden yükselmeler sırasında yer yer antesedant, yer yerde sürempoze olarak temele gömülmüş, bazı akarsular ise, Kuzey Anadolu fay zonu boyunca olduğu gibi ötelenmelere uğramıştır Taban seviyesi ile aradaki seviye farkının artması çevredeki akarsuların daha hızla aşındırmasına ve gerilere doğru sokulmasına yol açmış ve bunun sonucunda meydana gelen bazı kapmalarla drenaj ana çizgileri ile bugünkü görünümünü kazanmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Türkiyenin Konumu - Türkiyenin Fiziki Coğrafyası

Eski 08-20-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkiyenin Konumu - Türkiyenin Fiziki Coğrafyası



Türkiye'nin bitki örtüsünün dağılışı; iklime, özellikle yağış ve sıcaklık şartlarına bağlıdır Karadeniz kıyıları boyunca nemcil türlerden oluşan gür ormanlar, onların güneyinde şiddetli kış soğuklarına dayanıklı kuru ormanlar, Akdeniz ve Ege kıyılarında ise Akdeniz ikliminin uzun yaz kuraklığına uymuş karakteristik formasyonları genişliği yer yer değişen birer şerit halinde uzanırlar Artan kuraklığa bağlı olarak iç kesimlere doğru ve Güneydoğu Anadolu'da doğal orman alanlarından önce ağaçlı steplere ve daha sonra da steplere geçilir Ormanın üst sınırı da, tıpkı daimi kar sınırı gibi, kontinentalitenin etkisi altında kenar bölgelerden (2 000-2 200 m) içerlere ve doğuya doğru yükselir ve Doğu Anadolu'da 2 800 metreye kadar çıkar



Türkiye toprakları, bugün olduğu gibi bütün tarih boyunca, kuzeyi ve güneyi, doğusu ve batısındaki farklı kültürlerin karşılaştığı, bunlar arasında temasın sağlandığı, birleştirici, kaynaştırıcı bir geçiş alanı, bir pota rolü oynamıştır Dünyanın belki başka hiç bir ülkesine bu ölçüde nasip olmayan bu seçkin rol, her şeyden önce coğrafi konumun bir sonucudur Bu rol, ülke reliefinin doğal ulaşım ve ticaret yollarının bütün tarih boyunca güzergahlarını belirleyen genel uzantısı nedeni ile daha çok doğu ve batı doğrultusunda etkili olmuş, doğu ve batı kültürleri burada karşılaşmış, doğu ve batı toplumlarını niteleyen terimler (Asya ve Avrupa) burada doğmuştur Türkiye'nin çoğu kez Asya ve Avrupa arasındaki köprü olarak tanımlanmasının sebebi budur Buna karşılık ülke konumu, biçimi ve arızalı reliefi nedeni ile kuzeyindeki ve güneyindeki farklı kültür alemlerinin temasını güçleştiren, meridyonal doğrultuda yayılmalarını engelleyen bir set rolü oynamıştır Bu alemler arasındaki temas ancak ülkenin kuzeybatısında, setin alçaldığı alandaki Boğazlar ve Marmara üzerinden sağlanmış ve sınırlı ölçüde kalmıştır İlk Çağda Karadeniz'e sokulan maceraperest Yunanlı gemiciler, Karadeniz'in kuzey kıyılarından tahıl, post ve esir yükleyen Roma gemileri, Orta Çağın beli kılıçlı Venedik ve Ceneviz tacirleri hep bu yolu izleyerek kuzeye sokulabilmişlerdin, Bu yolun en önemli kesimi kuşkusuz batıdan ve doğudan gelen yolların, Karadeniz'e açılan deniz yolu ile kesiştiği İstanbul Boğazı'dır Boğazın girişinde kurulan İstanbul bu müstesna konumu sayesinde daha Roma ve Bizans devirlerinde dünyanın dört bucağından gelen malların satışa sunulduğu, işlendiği ve ihraç edildiği büyük bir ticaret, sanayi, kültür ve siyaset merkezi olmuştu, İstanbul Boğazının, Karadeniz aleminin Akdeniz alemine açıldığı yegane kapı olması, bir yandan ona sahip olan devletin gücünü ve önemini artırırken, bir yandan da tarih boyunca bu kapıya sahip olmak ihtirasını körüklemiştir
Fiziki ortam şartları beşeri görünümü daha birçok yollardan etkiler Tarım ürünlerinin coğrafi dağılışı ve verimliliği, daha yüksek sıcaklık isteyen ticari ürünlerin yetiştirildiği kenar bölgeler ile, tahılın ve şiddetli kışa dayanıklı diğer ürünlerin yetiştirildiği ve hayvancılığın yer yer tarımdan daha önemli olduğu karasal iç kesimler arasındaki farklılaşma temelde bölgesel iklim ayrılıklarından ileri gelir Ülkenin birçok bölgelerinde duyulan sulama ihtiyacı şiddetli yaz kuraklığının, Doğu Anadolu'da antik çağdan beri yarı yarıya toprağa gömülü olarak yapılan evler şiddetli kış soğuklarının, geniş alanlarda yüzyıllardan beri uygulanan transhümans ve Doğu Anadolu'da hala daha yaygın olan göçebelik, bazı müelliflerin iddia ettikleri gibi etnik kaynaklı bir yaşam tarzı değil, fakat yükselti farklarına bağlı olarak iklim ve vejetasyonda meydana gelen mevsimlik değişikliklere uyumun sonucudur



Fiziki ortamın beşeri görünüm üzerindeki doğrudan ve dolaylı etkileri aslında yukarıda sayılanlardan çok daha fazladır Bu etkiler, teknolojinin yüksek bir düzeye eriştiği günümüzde de, Türkiye'de bölgesel ve yöresel coğrafi görünümler arasındaki farkların temelinde yatan ve bir kısım izleri maziden miras kalan esas faktör olarak hala daha büyük rol oynamaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.