Cüneyt Gökçer Sanat Yaşamı |
08-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Cüneyt Gökçer Sanat YaşamıSanat yaşamı Gökçer, konservatuvara girme heyecanı içindeyken, ailesi onun bu hevesini engellemek ister Fakat o her şeye rağmen tiyatro yapmaya çalışır Ankara Halkevi Temsil Koluna üye olur Temsil kolu başkanı Ercüment Behzat Lav'dır Düzgün fiziği ve ses tonuyla Ercüment Bey'in ilgisini çeker Kısa sürede varlık göstererek, 1936 yılında bir Türk yazarının piyesinde ilk başrolünü oynar Konservatuvar sınavına rahatsızlığı nedeniyle giremeyince, bir hafta sonra hazırladığı iki parça ile sınava tekrar katılmış ve kazanmıştır Gökçer'in konservatuvarda ikinci yılında, Avrupa'da II Dünya Savaşı iyice yoğunlaşır Almanya'da Hitler'in sanatı Nazi ideolojisi doğrultusunda güdümleyen baskı rejimi birçok öncü ve aydın sanatçının ülkeyi terk etmesine neden olur Ülkeden ayrılanlar arasında Carl Ebert'de vardır Ebert tekrar Türkiye'ye gelir ve konservatuvardaki derslere başlar İlk sahne dersinde öğrencilerden, bir sonraki ders için iki parça hazırlamalarını ister Cüneyt Gökçer bu ders için, Suç ve Ceza'dan Raskolnikof, Romeo ve Juliet'den Paris'i hazırlar Carl Ebert, Cüneyt Gökçer'in sunduğu bu rolleri çok beğenir ve Gökçer sınıfın en gözde öğrencisi olur 1942 yılında Devlet Konservatuvarı Tiyatro Yüksek Bölümü`nden mezun olur Ankara Opera Sahnesi önündeki Cüneyt Gökçer anıtı Muhsin Ertuğrul, Devlet Tiyatrosu ve Operası genel müdürlüğüne atanır 1 Ekim 1949'da Büyük Tiyatro, Ahmet Kutsi Tecer'in Köroğlu Destanı ile resmen açılır Gökçer'in bu oyundaki rolü Köroğlu'dur Aynı sezonda, daha önce tatbikat sahnesinde Onikinci Gece'yi sahneye koyan Renato Mordo'nun yönettiği Faust'ta Mephisto'yu oynar Yönetmen ve oyuncu olarak sanatında olgunlaşması 1954 ile 1958 yılları arasında Muhsin Ertuğrul'un ikinci Devlet Tiyatrosu müdürlüğüne rastlar Muhsin Ertuğrul'un Devlet Tiyatrosu müdürlüğünden istifası üzerine, yerine Cevat Memduh Altar getirilir Altar zamanında Gökçer, bilgi ve deneyim için Avrupa'ya gönderilir Almanya, Avusturya, İngiltere ve Fransa'nın 'Oldwich', 'Commedia Française', 'Thalia Theater' gibi önemli sanat merkezlerinde yönetmen yardımcısı olarak çalışır Ünlü yönetmenlerin ve sanatçıların provalarını izleme olanağını bulur 25 Ağustos 1958'de Muhsin Ertuğrul'dan yaş haddi nedeniyle boşalan Devlet Tiyatrosu müdürlüğüne atandığında 38 yaşındadır Bu görevi bir yıl arayla 1983'e kadar 23 yıl boyunca sürdürmüştür Gökçer yöneticiliği süresince repertuar politikasının belirlenmesi ve uygulanmasında önemli bir aşama olarak, Batı Tiyatrosunun başyapıtlarının yanı sıra daha fazla Türk tiyatro eserine yer verilmesini gerekliliğini savunur Bu amaçla yerli oyun yazarlarını teşvik eder Refik Erduran, Cahit Atay, Güngör Dilmen Kalyoncu, Yıldırım Keskin, Recep Bilginer, Necati Cumalı, Aziz Nesin, Oktay Arayıcı, Yaşar Kemal, Turan Oflazoğlu, Orhan Asena gibi oyun yazarlarının eserleri Gökçer döneminde seyirciyle buluşur Muhsin Ertuğrul döneminde çalışmaları başlatılan, tiyatronun yaygınlaşması politikası sürdürülür Ankara merkeze bağlı olarak turnelerle varlığını sürdüren İstanbul, Adana, İzmir ve Bursa Devlet Tiyatrolarında yerleşik kadrolara geçilir Gökçer'in yönetici olarak en büyük başarısı, 23 yıl boyunca Devlet Tiyatrolarını ve sanat politikasını, Türkiye'de sürekli değişimlerle devinen, çok önemli kriz dönemleri yaşayan siyaset dünyasının dışında tutması olmuştur Gökçer'in Devlet Tiyatrosu genel müdürlüğüne atandığı o yıllarda opera ve bale Devlet Tiyatrosu'na bağlıdır 1959 yılında Opera-Bale Devlet Tiyatrosu'ndan ayrılsa da, 1960 yılında tekrar birleşir ve bu durum 1966 yılına kadar devam eder Gökçer tiyatronun yanı sıra opera ve bale sanatlarının gelişmesi için de önemli çalışmalar yapar Müzik konusunda İtalyan, koreografi konusunda ise İngiliz hocalardan, özellikle 'Dame Ninetto de Valois'`den yararlanarak bu bölümlerde yeni gelişme imkanları sağlar 1963 yılında Devlet Tiyatroları'nda ilk müzikalin sahnelenmesini sağlar Ünlü Amerikalı konuk yönetmen Todd Bolender, Oliver D Kingsley'in "Kiss Me Kate" adlı müzikal komedisini sahneye koyar Bu müzikalde "Fred Graham" rolünü Gökçer oynar 1962-1963 sezonunda başka bir konuk yönetmen Fransız Jean Mercure, Moliere'in Don Juan'ını sahneye koyar Gökçer Don Juan'ı oynar 1967 sezonunda ise başka bir konuk yönetmen İtalyan Maurizio Scapporo, Pirandello'nun IV Henry adlı oyununu sahneler 1955 - 1956'dan sonra ikinci kez Henry rolünü yorumlayan Gökçer, Scapporo'non rejisinde unutulmaz rollerinden birini ortaya koyar ve oyun 3 sezon boyunca sergilenir Yugoslavya'nın çeşitli şehirlerine turneler yapar Pirandello'nun yüzüncü doğum yılı için Venedik'e davet edilir IVHenry'nin Türk, Yugoslav ve İtalyan basınında reji ve oyunculuktaki başarısından övgüyle sözedilir 1983 yılında 23 yıldır sürdürdüğü Devlet Tiyatrosu genel müdürlüğünden ayrılır Bu konuyla ilgili şu açıklamayı yapar: "İdarecilik ayrı bir görevdir, gelir geçer Ben her şeyden önce sanatkarım, rejisörüm, aktörüm Sanatıma devam edeceğim" 1985 yılında aldığı profesörlük unvanı ile Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü başkanlığı ve öğretim üyeliği görevine devam eder Prof Dr Cüneyt Gökçer, 1998 - 1999 öğretim yılında kuruluş çalışmalarını yürüttüğü Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Tiyatro Bölümünde eğitime başlar ve Tiyatro Bölümü başkanlığına getirilir Cüneyt Gökçer 23 Aralık 2009 tarihinde Ankara da tedavi gördüğü hastanede solunum yetmezliği nedeniyle 89 yaşında ölmüştür Kaynak : Wikipedia |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|