Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dikkat, etmeli, kalplerine, türkler

Türkler 'Kalplerine' Nasıl Dikkat Etmeli?

Eski 08-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türkler 'Kalplerine' Nasıl Dikkat Etmeli?






Türkler 'Kalplerine' nasıl dikkat etmeli?




Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de en önemli halk sağlığı sorunu; kalp ve damar hastalıkları Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, ülkede yaklaşık 2 milyon koroner kalp hastası bulunuyor ve bu hastaların yılda 130 bini hayatını kaybediyor "Aşırı yağlı yemekler, fiziksel aktivitelerin yetersizliği, yüksek tansiyon, sigara kullanımı, şişmanlık, diyabet ve stres" gibi kalbi tehdit eden risk faktörlerinden en az 2'sini taşıyanların dikkatli olması gerekiyor

Memorial Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof Dr Bingür Sönmez; Türkiye'nin, toplumun genetik yapısından dolayı dünyada kalp ölümlerinde birinci sırada olduğunu belirterek, "Dünya Sağlık Teşkilatı Kardiyoloji Derneği'nin yaptığı bir araştırma kalp hastalıklarına bağlı ölümlerde Türkiye'nin birinci sırada olduğunu gösteriyor Yani dünyada kalpten ölüm en çok bizim ülkemizde görülüyor Bunun birçok sebebi var Her şeyden önemlisi toplum olarak bu ölümlere genetik yapımız sebep oluyor" dedi Vücutta iki tür kolesterol bulunduğunu ve bunlardan birinin halk arasında 'hayırlı kolesterol' şeklinde bilinen HDL olduğunu bildiren Sönmez, "Bu kolesterol vücudumuz için faydalı; ancak genetik yapımızdan dolayı HDL'miz düşük Normalde 40-45'in üstünde olması gerekiyor; ama ne yazık ki toplum olarak bizde 40'ın altında Bunun karşılığında yine halk arasında 'lanetli kolesterol' olarak bilinen LDL'miz ise normalin üstünde Genetik yapının dışında diğer risk faktörleri de ekleniyor Eskiden hastalarımız 'askerde sigaraya başladım' derdi, bugün ilkokuldaki çocuklar sigara içiyor Ayrıca spor yapmıyor, kötü besleniyoruz Bütün bunlar kalp ölümlerinin artmasına sebep oluyor" diye konuştu

Ani üzüntü ve heyecanın kalp üzerindeki etkisine değinen Prof Dr Sönmez, "Sağlıklı kalp derken şöyle bir durum var; kişi, kalbini daha önce kontrol ettirmiş, normal Ama aradan bir iki gün geçmeden büyük bir üzüntü ya da heyecan yaşamış veya kullandığı ilaç yüzünden ağır kalp spazmı geçirmiş Eğer bu kalp spazmı büyükse kalp krizine yol açabilir ve kişiyi ölüme kadar götürebilir Bize ağır enfarktüs geçirmiş; ama kalbe giden damarları sağlam hastalar geliyor Ama bu vakalar çok nadir yaşanıyor" şeklinde konuştu

Gençler arasında kalp ölümlerinin artış sebepleri arasında ekonomik kriz, sigara, yanlış beslenme, stres gibi unsurları sıralayan Prof Dr Sönmez, araştırmaların ülkemizde 50 yaşın altında kalp hastalıklarından dolayı bypass geçirenlerin sayısının yaşanan ekonomik krizle alakalı olarak değiştiğini ortaya koyduğunu kaydetti "Yani genç işadamlarının kalp sağlığı ekonomik dengelerden fazla etkileniyor" diyen Prof Dr Sönmez, asıl tehlikeyi bundan sonraki kuşakların beklediğine dikkat çekti Prof Dr Sönmez, "Asıl tehlike bundan sonra gelecek Çünkü çocuklar arasında hamburger çok fazla tüketiliyor ve hamburgerin yüzde 40'ı iç yağ ve bu iç yağ aynı çikolata gibi bağımlılık yapıyor Bu beslenme şekli devam ederse 20 yıl sonra çok daha fazla genç kalp krizinden ölecek Çünkü hamburger sigara kadar kalbe zararlı" uyarısında bulundu

KRİZ HİÇ BELİRTİ VERMEYEBİLİR
Kalp krizinin her zaman önceden kendini belli etmediğini kaydeden Prof Dr Sönmez, "Kriz hiç belirti vermeyebilir İlk belirti bir kalp krizi olabilir ve geçirilen krizle kişi hayatını kaybedebilir Bunlara 'sessiz kalp hastaları' diyoruz ve diğer kalp hastaları içinde yüzde 20'lik bir oranı oluşturuyor" dedi Kalp krizinin "boyna, kola ve sırta göğüsten vuran bir baskı ve yanmayla kendini gösterdiğini" belirten Prof Dr Sönmez, bu belirtiyi alan kişilerin mutlaka doktor kontrolünden geçmesini tavsiye ederek, "Çünkü bu belirtiler 'şu kadar süre önce başlar' diyemeyiz Her an kriz gelebilir" diye konuştu

Her sıkışmanın kalp hastalığı olarak algılanmaması gerektiğinin altını çizen Prof Dr Sönmez, "Mesela reflü denilen bir mide hastalığı kalbi rahatsız eder, mide gazı kalbi sıkıştırır Yine adale ağrısı, sırt, omuz ve kemik ağrıları da kalp ağrısı yapar Ama öncelikle kalpteki her ağrıyı bu kalp hastalığı mı diye kontrol ettirmek lazım gelir" şeklinde konuştu Prof Dr Sönmez, kalp pili kullananları da uyararak cep telefonunun zarar verebileceğini kaydetti

Kalp hastaları kadar, sağlıklı kişilerin de hastalık riskini azaltmak için beslenmesine dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Prof Dr Sönmez, çayın kalp sağlığı için önemli olduğunu, antioksidan özelliğiyle kalbi koruduğunu dile getirdi

Prof Dr Sönmez, kalp krizi anında yapılması gerekenleri ise şöyle özetledi:
"Kriz geçiren kişi yalnız başınaysa önce panik yapmamalı, eğer kullandığı kalp ilacı varsa onu içmeli, bir koltuğa uzanmalı ve ayaklarını yüksek bir yere koymalı, 15 dakika sonra ağrı geçmediyse dil altı ilacından yeniden almalı Eğer ağrı dinmiyorsa bir ambulans çağırıp, dış kapıyı açarak kanepeye uzanıp sakince beklemeli"

Ailede kalp hastalığı hikayesi olanların alabileceği tedbirler hakkında da bilgi veren Sönmez, "Kalp hastalığı için değiştirilen ve değiştirilmeyen faktörler vardır Aile, cinsiyet, yaş gibi faktörler değiştirilemez Ama kidirmiş, normal Ama aradan bir iki gün geçmeden büyük bir şi yeme alışkanlığını değiştirebilir, sigarayı bırakabilir Özellikle tansiyonu olanlar diyetlerine çok dikkat etmeli" uyarısında bulundu

Memorial Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof Dr Bingür Sönmez, genç yaşta geçirilen enfarktüslerin çok daha riskli olduğunu belirterek, "Ama ileri yaşlarda da başka organ problemi olabiliyor Mesela ileri yaşta felç riski yüksek ve kalp adalesi daha zayıf Ani ölüm gençlerde daha fazla Kalp krizlerinin yoğun olduğu dönem 45-55 yaş arası Bu yaş döneminde çok dikkatli olmak gerekiyor Ama tabii ülkemizde artık 8 yaşında bile enfarktüs geçiren var" dedi

AŞK KALBE FAYDALI
Kalbin en büyük düşmanının adrenalin olduğunu kaydeden Prof Dr Sönmez, "Adrenalin korku, heyecan ve üzüntü gibi durumlarda yükselir Onun için adrenalin yükselmesine sebep olan her şey kalbe zararlıdır Adrenalin salgılanması kalbe çok zararlı" diye konuştu Kalp sağlığı için endorfinin (keyif veren hormon) yararlı olduğunu ifade eden Prof Dr Sönmez, spor yapmak, yürümek gibi insanı mutlu eden eylemlerin endorfini yükselttiğini söyledi

Aşkın da insanı mutlu ettiği için endorfini yükselten bir duygu olduğunu dile getiren Prof Dr Sönmez, "Aşk kalbe faydalıdır ABD'li bilim adamları kalbin mutluluğu için seksi önerir Oysa bu doğru değil Kalbe faydalı olan seks değil, sevmektir Aşk, mutluluk hormonunu çalıştırdığı için kalbe faydalıdır Yoksa haftada şu kadar seks yapmanın sanıldığı gibi kalbe bir yararı yok, aşk yoksa seks de işe yaramaz" şeklinde konuştu

Erkeklerin daha fazla kalp krizi geçirdiğini belirten Prof Dr Sönmez, "Bu hormonal bir durum Kadınların kalp damarlarını östrojen; yani dişilik hormonu korur Ama tabii menopozdan sonra kalp krizi riski kadınlarda da artıyor Üstelik daha kötü bir şekilde damarlar sertleşiyor Bu yüzden kadınların menopozu geciktirilmeli Östrojen hormonu kullanarak menopozu geciktirmek mümkün" dedi

ABD'de yapılan bir araştırmanın yılda 250 bin kadının kalpten 25 bin kadının ise rahim kanserinden hayatını kaybettiğini ortaya koyduğunu ifade eden Prof Dr Sönmez, kadınlar için kalp hastalıklarının rahim kanserinden daha tehlikeli olduğunu, bu nedenle östrojen hormonunun kullanılması gerektiğini kaydetti

Prof Dr Bingür Sönmez, aspirinin kalp hastaları için yıllardır tartışılmayan bir ilaç olduğunu hatırlatarak, "Aspirin altın standarttır Kalp hastalıklarında risk grubunda olanlar 30 yaşından sonra, olmayanlar ise 40 yaşından sonra her gün çocuk aspirini içmeli Ameliyat geçiren, felç olan, enfarktüs geçiren hastalar ise büyük aspirin içmeli Her ilaçta olduğu gibi aspirinin de yan etkisi vardır Ama aspirin içince beyin kanaması ya da mide kanaması geçirenlerin oranı kalp krizinden ölenlerin yanında çok küçük" diye konuştu

Kalbi koruyucu yoga çalışması başlattıklarını dile getiren Prof Dr Sönmez, bununla kişiyi stres ve kötü alışkanlıklardan uzaklaştırarak rahatlatmayı amaçladıklarını ifade etti Prof Dr Sönmez, birkaç çalışmadan sonra yoganın insanlarda alışkanlık yaptığını belirterek, "Şahısların huyları değişiyor, daha yumuşak, daha uyumlu insanlar haline geliyorlar Hastanemizde ücretsiz olarak, kalp hastası olsun olmasın herkese haftada 2 gün yoga ve meditasyon kursu veriyoruz Bunu biraz daha genişletmek istiyoruz Tamamlayıcı tıp departmanı oluşturmak gayretindeyiz" şeklinde konuştu

DUA KALBİ KORUYOR
Tıpkı yoga gibi ibadet ve duanın da kalbi rahatlattığını anlatan Prof Dr Sönmez, "Bunu Amerikalı bilim adamları söylüyor Biz de yoga dersi veren Amerikalı hocamızla görüştük, namaz kılmanın bir meditasyon olduğunu söyledi Tabii burada namaz kılarken kişinin kendini gerçek manada kıldığı namaza vermesi lazım Aynı şeyi dua için de söyledi Namaz kılmak, dua etmek kalp sağlığı için çok önemli" dedi

Kalp hastalarına yapılan cerrahi müdahalelerden de bahseden Prof Dr Sönmez, "Her koroner damar hastasını ameliyat etmiyoruz Öncelikle hasta bir kardiyologa gidiyor ve burada efor testi yapılıyor Sonra hastaya anjiyo yapılıyor Bugün 40 yaşın üstündeki hastalar eğer uygunsa efor testi bile yapmadan direkt koroner anjiyoya gönderilebiliyor Kardiyolog bu hastaya ne yapılacağına karar veriyor Hastaya ya ilaç tedavisi uygulanıyor ya kalbine stent takılıyor ya da hasta ameliyata alınıyor Ancak daha önce enfarktüs geçirmiş hastaları ameliyat etmiyoruz Ameliyatta tıkalı damarın önüne köprü olarak yeni bir damar takıyoruz" şeklinde konuştu

Prof Dr Sönmez, takılan yeni damarın tıkanma riskiyle ilgili olarak şunları söyledi:
"Eskiden bacaktan alınan bir damar vardı, onu takıyorduk ve 5 yılın sonunda bu damarın da yüzde 40'ı tıkanıyordu 10 yılın sonunda ise yüzde 60'ı tıkanıyordu Kol damarının daha iyi sonuç verdiği tespit edildi Çünkü 5 yılın sonunda damarın yüzde 95'i açıkken 10 yılın sonunda da yüzde 90'ı açık kalıyordu Ama bugün meme damarı hepsinden güzel sonuç veriyor Çünkü meme damarı 10 yılın sonunda yüzde 95-98 açık kalıyor Kadınlarda, yaşlılarda diyabet ve akciğer sorunu olanlarda biraz sorunumuz var; ama onlara da tek damar kullanıyoruz"

Memorial Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof Dr Bingür Sönmez, hastanın ameliyat öncesinde bazı risk faktörleri olabildiğini dile getirerek, bunları diyabet, yüksek tansiyon, yaşlılık, akciğer hastalığı, aşırı şişmanlık şeklinde sıraladı Kalp ameliyatında ölüm riskinin çok düşük olduğunu söyleyen Prof Dr Sönmez, "Bypass ameliyatta ölüm riski yüzde 25'tir ve bu çok düşük bir risktir" dedi Ameliyattan sonra hastaların bir kısmının ciddi depresyon geçirdiğini, acaba bir daha ameliyat olur muyum gibi düşüncelerle hayattan izole olduklarını kaydeden Prof Dr Sönmez, ameliyat geçiren hastalara 'siz artık normal bir insan gibisiniz' mesajını vermeye çalıştıklarını ifade etti Prof Dr Sönmez, ameliyattan sonra hastanın sağlıklı bir bireyin yaptığı her şeyi yapabileceğini vurgulayarak, "Ama burada dikkati çekeceğimiz önemli bir husus var Mesela en son 74 yaşında bir hastamız 3 saat 45 dakika yüzdü Ama bu hastamız zaten yüzen ve gençliğinde Manş Denizi'ni yüzerek geçen biri Yani bu demek değildir ki her bypasslı 3 saat 45 dakika yüzebilir Burada iddia ettiğimiz şey şu; insanlar bypass olduktan sonra normal hayatına dönebilir Ameliyat öncesinde ne yapıyorsa ameliyat sonrasında da yapabilir" şeklinde konuştu




Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.