|  | Max Stirner- Meselemi Hiçe Bıraktım |  | 
|  08-16-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Max Stirner- Meselemi Hiçe BıraktımMeselemi Hiçe Bıraktım - Max Stirner Nedir benim olması gereken! Öncelikle iyinin meselesi, sonra Tanrı'nın, insanlığın, gerçeğin, özgürlüğün, hümanizmin ve adaletin; dahası halkımın, kralımın, anavatanımın; ve nihayet tinin ve binlercesinin  Sadece benim meselem asla benim olmamalıdır  "Yuh be, egoiste bakın, sadece kendini düşünüyor!" Meseleleri için çalışmamızı gerekli bulan, hatta canımızı feda etmemizi ve meselelerine hayranlık duymamızı bizden bekleyenlerin kendi meselelerini nasıl gerçekleştirdiklerine bakalım bir kez de   Tanrı hakkında köklüce şeyler müjdelemekte olan sizler binlerce yıl "tanrısallığı derinliklerine kadar incelediniz"; ve Tanrı kalbine kadar uzanan sizler, meselesine hizmet etmekle vazifelendirildiğimiz o "Tanrı'nın kendi meselesini" nasıl icra ettiğini pekala bize açıklayabilirsiniz  Ve yaptıklarını da gizlemezsiniz  Neymiş peki Tanrı'nın meselesi? Bize buyurduğu gibi yabancı bir meseleye mi tabidir, sevgi ve gerçeği kendisine maletmiş midir? Burada bir yanlış anlama söz konusudur, buysa sizi çıldırtıyor; Tanrı meselesinin sevgi ve gerçek olduğunu, dolayısıyla sevgi ve gerçeğin Tanrı için yabancı bir mesele olamayacağını öğretmektesiniz  Tanrı'nın yabancı bir işi kendine meslek etmiş olduğu varsayımı, dolayısıyla bizim gibi zavallı karıncalarla benzeş olması sizi çıldırtıyor  "Tanrı gerçek demek olmasaydı gerçeğe sahip çıkar mıydı"? Tanrı sadece kendinden yana yontuyor, çünkü o bir bütünlüktür, dolayısıyla her şey onun meselesidir! Biz ama, biz bir bütünlük değiliz, dolayısıyla bizim meselemiz küçücük ve aşağılık bir iştir; işte bu nedenle de "yüce bir meseleye hizmet etmek zorundayız"  Şurası açıktır ki, Tanrı'yı sadece Tanrı ilgilendiriyor, onun meşguliyeti sadece kendisidir, sadece kendisini düşünüyor ve kendi gözünde yine sadece kendisi var; vay haline Tanrı'yı tatmin etmeyene  O, kendinden üstün herhangi bir varlığa hizmet etmiyor ve sadece kendisini tatmin ediyor  Onun meselesi tam anlamıyla egoist bir meseledir   Peki ya insanlık, meselesini kendi meselemizmiş gibi görmemiz gereken o insanlık yüce bir varlığa mı hizmet etmektedir? Onun meselesi bir başkasının meselesi midir? Ve yüce bir meseleye mi hizmet etmektedir? Hayır, insanlık kendinden başka kimseyi görmüyor, meselesi kendisidir ve sadece kendisine faydası vardır  Amaçları ve istemleri uğruna halkları ve bireyleri acılara sürükleyip kullandıktan sonra, onlara teşekkür olsun diye tarihin çöplüğüne fırlatıyor  İnsanlığın da meselesi tam anlamıyla egoist bir mesele değil midir? Kendi meselesini bizim meselemizmiş gibi gösteren ve bizim çıkarlarımızdan dem vuran herkese tüm meselesinin sadece kendisinde düğümlendiğini açıklamama gerek yok  Bir kez olsun diğer kavramları da gözden geçirin  Hakikat, özgürlük, hümanizm, adalet, sizden kendilerine hayran olmanız ve hizmet etmeniz dışında başka bir şey istiyorlar mı? Tüm bunlar sizden gayretle boyun eğmenizi bekliyor  Sadık yurtseverlerce savunulan şu halka bakın bir kez de   Halk için kanlı savaşlarda ölen ya da açlık ve sefaleti göze alarak savaşan yurtseverler, halkı ne derece ilgilendiriyor? Halk onların bok yığınına dönüşen cesetleri arasında "yeşeren halk" oluyor! Bireyler, "halkın büyük meselesi için" ölürken, halk onlara arkalarından teşekkür yolluyor ve kadavralarından kendine kàr payı çıkarıyor  Buna ben okkalı bir egoizm derim   Şimdi de "Benim" dediği şeyleri şefkatle koruyan sultana bakalım  Sultan tam bir özgeci değil midir ve onun olan şeyler için yaşamını daima adamamış mıdır? Evet, "onun olanlar" için, tabii  Sen ona değil, kendine ait olduğunu göstermeye çalış ve bunu bir kez olsun dene: onun egoizmini reddetmekle zindanı boylayabilirsin  Sultanın meselesi kendisidir: o bir bütünlüktür ve kendisi için biriciktir ve "onun" olmak istemeyen birini tahammül edemez   Bu parlak önerilerden egoistin çok daha iyi hareket ettiğini anlayamıyor musunuz? Ben, kendi adıma bundan bir ders alıyor ve bu büyük egoistlere özgeci davranıp hizmet edeceğime, kendim egoist oluyorum   Tanrı'nın da, insanlığın da işi kendilerine dayanmaktadır, kendileridir  Benim meselem de benim  Tanrı gibi her şey ve hiçim, biriciğim   Eğer Tanrı ve insanlık, sizlerin de doğruladığı gibi, bir bütünlük iseler, benim de onlardan eksik bir yanım yok ve "boş" olduğuma dair bir şikayetim de yok  Ben hiçim derken, boş olduğumu söylemiyorum, bizzat yaratıcı bir hiçim, bir yaratıcı olarak her şeyi yaratan bir hiç   Tepeden tırnağa kadar benim olmayan her işe uğurlar olsun! Sizce benim işim en azından "iyi bir iş" olmalıdır? Nedir iyi iş, kötü iş! İşim demek zaten ben demek'im  Ve ben ne iyiyim, ne de kötü  İyinin de kötünün de benim için hiçbir anlamı yoktur   Tanrı'nın işi, insanlığın işi, gerçeğin işi, iyinin işi, doğrunun işi, özgürlüğün işi ve daha niceleri  Bunların hiçbiri benim işim değildir, benim işim sadece benim olandır ve o genel değil, biriciktir, benim gibi   Hiçbir şey benden üstün değildir! [Almanca aslından çeviren: H  İbrahim Türkdoğan] Bu metin, Stirner'in Der Einzige und sein Eigentum (Biricik ve Mülkiyeti) adlı kitabının önsözüdür   Kaynak: M  Stirner: Der Einzige und sein Eigentum, Reclam - Stuttgart 1981, s  3-5   | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |