Sportif Ödüllü Türkücü

Size, "Emel Taşçıoğlu'nun kızlık soyadı 'Güney'di" desem, şahsınız, benim bu, "Emel Taşçıoğlu'nun kızlık soyadı 'Güney'di" şeklindeki dillendirmemden, Emel Taşçıoğlu'nun kızlık soyadının "Güney" olduğunu öğrenirsiniz ama ben bu gün,: ex192: deklarasyonu cihetine gittiğim o, "Emel Taşçıoğlu'nun kızlık soyadı 'Güney'di"yle yetinmeyecek ve yeni bir ifadeyi tahakkuklandıracağım ki bahsini geçirdiğim yeni ifadeyi tahakkuklandırdığımda da "Emel Taşçıoğlu'nun kızlık soyadı 'Güney'di" repliğini gündeme taşıdığım sıradaki dinleyicilerimin mezkûr dinleyicilik statülerini sürdürme konusunda ısrarlılık hali sergilemeleri vaziyetinde belirttiğim dinleyicilerim söz konusu tutumlarının karşılığını alarak bir başka malumatın daha iyeliğini yapar bir halin sınırları dahilinde ikametgah kuracaklardır

Efendim Emel Taşçıoğlu'na, o Emel Taşçıoğlu'nun bir ses çalışmasını sürdürdüğü bir sırada kendisinin telefonla arandığı haberi verilir görevlilerden biri tarafından ki ahizeyi kaldırıp kulağına koyduğunda karşısında, "Emel Hanım, Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından verilen bir ödülün sahibi oldunuz ve bu nedenle de bahsini geçirdiğimiz ödülünüzü almak için sınırları dahilinde komitemizin barındığı binamıza teşrifinizi rica ederim" diyen Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanını bulur

Tabii hemen, "Bir yanlışlık var bu işin içinde, ben sporcu değil türkücüyüm, herhalde kendi camianızdan birini arayacakken bir hata neticesinde şahsıma ulaşmış bulunmaktasınız" biçimindeki bir repliği dillendirme cihetine gitmek suretiyle itiraza yeltenir Emel Taşçıoğlu ama karşısındaki Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı, "Hayır vaziyette herhangi bir yanlışlık yok, Uluslararası Olimpiyat Komitesi bu ödülü bize teslim ederken, 'Bu ödülü dört başı mamur bir evliliği bulunup son derece ölçülü bir yaşam sürdüren bir sporcunuza verin' tarzında bir uyarı yapmayı da unutmadı ve biz de büyük bir şaşkınlık içinde kalıp, bu tanıma uygun düşen kişinin kendi camiamızda bulunmadığını gördük, büyük bir şaşkınlık içinde kalıp, bu tanıma uygun düşen kişinin kendi camiamızda bulunmadığını gördükten sonra ise mezkûr kalıbın çeperleri arasına sizden başkasının girmediği keyfiyetiyle ilgili bir saptamada bulunduk ki belirttiğim sebepten dolayı hiç kaçarınız yoktur Emel Hanım yani bahis konusu ödülü mecburen alacaksınız, halin diğer bir söyleniş şekliyle ifadelendirilmesi gerektiğinde de şahsınız, gerektiğinde zorla zat-ı alinizle ilişkilendireceğimiz sözü edilen ödülü almak zorundasınız" der

Ne yapsındır ki Emel Taşçıoğlu, emir büyük yerdendir ve o Emel Taşçıoğlu da emrin büyük yerden geldiğini hesaba katmak suretiyle bahis konusu yaptığım ödülü kabullenip alır

İşte böyledir yani bizim sportif ödüllü bir türkücümüz mevcut vaziyette bulunmaktadır ki bahsini geçirdiğim hal de mezkûr halin kendisiyle dünyanın başka hiçbir yerinde karşılaşılabilineceğini hiç ama hiç sanmadığımdan, bana göre son derece enteresan bir niteliği üzerinde taşımaktadır