|  | Ud Hakkında Bilgiler |  | 
|  08-17-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Ud Hakkında BilgilerUd Hakkında BilgilerKelimenin kökeni arapcadan gelir El ud (Arapça)  Odun Ağaç Öd Ağacı Udun Fiziki Yapısı: Bombeli olan arka kısmı 19 veya 21 çember şeklinde tahtadan yapılır  Gövdenin içi boştur  Göğüs ismi verilen ön kısımda; ortada büyük yanlarda iki küçük "gül" denilen oyuk bulunur  Mızrapla çalınır  6 çift teli vardır  Eskiden tel olarak at kılı daha sonraları ise ince olan üç çift için kiriş (katküt) öbür üç çifti üzeri sim sarılmış ibrişim veya ipek kullanılırken bugün tellerin ince olan 3 çifti misina diğer 3 çift ise çeliktendir  Mızrabın yapıldığı malzeme de zaman içinde değişiklikler göstermiştir  Başlarda mızrap yapımında kartal kanadı kullanılırken kiraz ağacı kabuğu kösele bağa (kaplumbağa kabuğu) gibi malzemelerle mızraplar imal edilmiştir  Bugün mızrap yapımında yaygın şekilde ham madde olarak kullanılan malzeme plastiktir  Tarihçe Udun icadı konusunda verilebilecek kesin bir tarih ulus veya dönem ismi yoktur  Hakkında bilinen; çok eskilerden beri kullanılan bir saz olduğudur  Eski Arap ve İran yazarları udun icadını Pythagoras'a diğerleri ise Platon'a atfederler  Abdülkadir Maragi ise udu Doğu milletlerinin kullanmış oldukları en eski çalgı olduğunu söyler ve udun icadı üzerine şu efsaneyi nakleder: Lameş'in çok uzun ömrü olmuştur  Elli zevcesi ve yüz oda-lığı vardı bununla beraber hiç çocuğu olmamıştır  Hayatının sonuna doğru iki kızı oldu  Birine Sala birine de Bem ismini verdi  Bir müddet sonra bir oğlu oldu  Bundan çok sevinç ve neşe duydu  Çocuk beş yaşına gelince öldü  Lameş o kadar ağladı ki cennetten kovulduğu zaman Adem'in ağlaması dışında dünyada hiç kimse ondan evvel bu kadar ağlamamıştı  Çocuğunun cesedinin daima görülebilmesi için Lameş onu bir ağaca astı ara sıra karşısına gidip onu kaybettiğinden dolayı ağlıyordu  Çocuğun cesedi ağacın üzerinde o kadar uzun kaldı ki eti ve derisi kemiklerinden dökülerek yere düştü  Lameş cesedi asmış olduğu ağaç dalını keserek ona az çok oğlunun şeklini verdi ve bu aletin üzerine at kıllarını bağlayarak gerdi  Bu kıllara parmakları ile dokunduğu zaman çıkan sesler onu ağlatıyordu  Bir gün bu sesler ona öyle tesir etti ki derhal öldü  Lameş'ten sonra udun şekli değişikliklere uğradı ve bugünkü şeklini aldı  Tarihte ud hakkında en kapsamlı bilgiyi verenlerden biri olan Farabi o döneme kadar 4 telli bir saz olan uda 5  teli eklemiştir  6  telin ise hangi dönemde kimin tarafından eklendiği bilinmemektedir  Farabî ve ondan sonra gelen eski araştırmacıların yazdıklarından anlaşıldığına göre udun sapında perde bağları vardı  Bugün bu bağlar ne Türkler ne de Araplar tarafından kullanılmaktadır  Ud Müslüman Arab'ların İspanya'yı 711 yılında fethinden sonra Avrupa ya geçmiştir  Ud ve udun benzeri olan lavta Avrupalı Halk Ozanları tarafından benimsenmiş yaylı ve mızraplı saz imaline lutherie = udculuk" ve imal eden ustaya "luthiste" denmiştir  Evliya Çelebi XVII  asır ortalarında İstanbul'da 9 profesyonel udi olduğunu bildirir  Bu sayı Evliya Çelebi nin Diğer sazlar ve onu icra eden insanların rakamları ile kıyaslanır ise uda İstanbul'da rağbet edilmediğini gösterir  Gerçekten de bir dönem Türk Klasik Musikisinde tanbur uda tercih edilmiş ud adeta dışlanmıştır  Udun tekrar Klasik Türk Musikisinde popüler bir saz haline gelmesi XIX  asır sonlarında Arap Musikisi'nden alınmasıyla olmuştur  İcracısına verilen İsim Sazı icra edenlere Türkler udi Araplar ise avvâd demişlerdir   | 
|   | 
|  | 
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara | 
| Görünüm Modları | |
|  |