Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
açıklaması, anlamı, demektir, ilahe, illallah, türkca

La İlahe İllallah Ne Demektir Türkca Acıklaması -La İlahe İllallah Anlamı Nedir

Eski 08-15-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

La İlahe İllallah Ne Demektir Türkca Acıklaması -La İlahe İllallah Anlamı Nedir



La İlahe İllallah Ne Demektir -La İlahe İllallah Anlamı -La İlahe İllallah türkce acıklaması

İlah
Ne Demektir?
Tevhid inancını ve onun karşıtlarını yeterince bilmek için bu kavramı iyi tanımak gerekir Tevhid kelimesinin içinde yer alan bu kavram, iman ile şirk (ortak koşma) arasındaki farkı ortaya koyar

İlah; arapça bir kelime olup “İbadet (itaat-kulluk) edilen varlık” demektir (Lisanul Araba bak c:13 s:467) Her ibadet edilen varlık ilahtır, fakat her ilah Allah değildir
İbni Receb şöyle dedi:
“İlah;
Kendisinden korkulan,
Çekinilen,
Umut beklenilen, (ihtiyaç duyulan)
İstenilen,
Yüceltilen,
Sevilen,
Tevekkül edilen,
Dua yapılan
Dolayısıyla kendisine itaat edilip isyan edilmeyendir Bunların hepsi sadece Allah (cc)’a yapılır Bunlardan bir tanesini yaratılmışa yapan kimse, Allah (cc)’a ibadette ortak koşmuş ve la ilahe illallah sözündeki ihlasını bozmuştur Bu söylenilenlerden her ne kadarı Allah (cc)’tan başkasına yapılırsa o kadar da Allah (cc)’tan başkasına ibadet edilmiş olunur” (Kurreti Uyunil Muvahhidin s: 25


“La İlahe İllallah”
Ne Demektir?
La İlahe İllallaha iman;
Allah’ın itaat edilmesi gereken tek varlık olduğuna inanmak, sadece O’nun bildirdiği şeriatı hayat nizamı olarak kabul etmek, O’nun şeriatı dışındaki bütün fikir ve sistemleri reddetmekle başlar İslama girmiş olan bir kişi Sadece Allah’ı ilah olarak kabul etmiş ve ibadetlerin sadece Allah’a yapılması gerektiğine inanmıştır İslama girmekle hüküm verme yetkisinin bir ibadet olduğunu kabul etmiştir Bunu kabul etmeyen kişi Allah’ı tam olarak birlememiş ve tevhid akidesine sahip olamamıştır
İslam’a girebilmek için Tevhidin birinci kısmı İslamın ilk şartı; ‘La İlahe İllallah’ın’ ‘red’ kısmı olan “tağutu red ve inkar” yani ‘La İlahe’ kelimesinin ne manaya geldiğini açıklayalım ki artık bundan sonra inananlar bilerek inansınlar inkar edenler de bilerek inkar etsinler Dikkat edilmesi gerekir ki ‘La İlahe İllallah’ sözü önce Allah’tan başka diğer ilahları reddetmekle başlıyor Müslüman önce Allah’tan başka bütün ilahları reddetmeli ve ilah olarak sadece Allah’ı kabul etmelidir
“La ilahe” dediğin zaman, bütün tağutları red etmiş ve onların ibadet edilmeye hakları olmadığını söylemiş olursun
Şöyle ki;
Bütün sahte ilahları reddediyorum yani; tağutu ve kendini ilahlaştıranları tanımayıp inkar edeceğime, onlarla ilişkimi keseceğime, kalbimi bu pisliklerden temizlemek için bütün gücümü kullanacağıma dair Allah’a söz veriyorum
Bu kelimeyi söyleyen kimse genel olarak şöyle demek istemiştir:
Ey Rabbim! Ben, insanları kendisine ibadet etmeye yani; hükümlerini dinlemeye, kendisine saygı göstermeye, yüceltmeye çağıran tüm sahte ilahları reddediyor ve bunları kabul etmiyorum
Ey Rabbim! Ben Senin mülkünde, Senin dışında kendisini hüküm koyucu gören, Senin hükümlerin dışında hükümler koyan, insanların sözünü dinlediği, kanun ve hükümlerine itaat ettiği, haram ve helallerine, emir ve yasaklarına riayet ettiği hiçbir sahte ilahı tanımıyor; Sana yönelmeyen insanların kanun ve hükümlerini, yasa kitaplarını, uydurdukları sistemlerini, yollarını, yaşam biçimlerini, eğitim, evlenme, boşanma anlayışlarını, kazanma-harcama anlayışlarını, ekonomi anlayışlarını, siyasal yapılanmalarını, hukuklarını, hayat anlayışlarını ve proğramlarını, onların peşine takılıp dediklerini yapan yandaşları müşrikleri de reddediyorum, onları kesinlikle sevmiyorum, onlardan nefret ediyorum ve onlara düşmanlık duyguları besliyorum, bütün imkanlarımı bunları yok etmek için kullanacağım








Alıntı Yaparak Cevapla

La İlahe İllallah Ne Demektir Türkca Acıklaması -La İlahe İllallah Anlamı Nedir

Eski 08-15-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

La İlahe İllallah Ne Demektir Türkca Acıklaması -La İlahe İllallah Anlamı Nedir





“Kelime-i Tevhid” Ne Demektir?
İslâm dini'nin temelini, «LÂ İLÂHE İLLALLAH» sözünün mânâsı oluşturur

«Lâ ilâhe illâllah» ne demektir?

Bu söz basit olarak ele alınırsa;

"TANRI yoktur sadece ALLAH vardır" anlamında değerlendirilir

Eğer kelimelerin anlamı üzerinde durursak

«Lâ ilâhe»de; "", yoktur; "ilâhe", TANRI demektir; yani, tapınılacak tanrı yoktur, demektir

Şimdi burada şu noktaya dikkat edelim





Kelime-i Tevhid, «Lâ ilâhe
» ile başlıyor Ve başlangıçta, kesin bir hüküm vurgulanıyor: «Yoktur tapılacak varlık!»; "lâ ilahe"!




Akabinde, bir açıklama geliyor «İllâ» = "sadece", «ALLAH» vardır!





"İLLÂ ALLAH"

yani "sadece ALLAH"!








Burada özellikle vurgulamamız gereken son derece önemli bir husus vardır





Dine, tefekkürden uzak bir biçimde, ezbercilikle yaklaşmış, etiketi ne olursa olsun, bazı kişilerin içine düştüğü son derece önemli bir yanılgı vardır





"Lâ ilâhe illALLAH" uyarısını, halkın anladığı Arapça kurallarıyla yorumlamak suretiyle çok büyük bir hataya düşmektedirler





Şöyle ki "Lâ recülün illâ Âli" dendiği zaman, bu ifade dilimize "Âli'den başka er kişi yoktur" yada "Âli gibi er kişi yoktur" veya "Er kişi olarak Âli gibisi yoktur" tarzlarında çevrilebilir

Oysa "İLLÂ" kelimesi "ALLAH" kelimesiyle yanyana kullanıldığı zaman bu asla "ALLAH gibi bir tanrı yoktur" şeklinde anlaşılamaz Yani, "başka bir tanrı-İlâh vardır ama o ALLAH gibi değildir" şeklinde yorumlanamaz

Ayrıca bir de şu hususu iyi anlamak gerekir;





"KÂNE" yani "İDİ

", eki nasıl "ALLAH" isminin işaret ettiği anlam yanında, genel kullanım mânâsını yitirir; ve geniş zaman kavramına dönüşür ise; aynı şekilde "İLLÂ" kelimesi de "ALLAH" ismiyla yanyana gelince, genel kullanım alanı dışına taşıp, "SADECE" kavramıyla anlaşılır



Önce "KÂNE" sözcüğüne bir misâl verelim "KânALLAHu gafûrur rahima" dendiği zaman, bunu nasıl "ALLAH GAFUR ve RAHİM İDİ" diye çeviremezsek; "ALLAH" isminin işaret ettiği özellikler, geçmiş zamanla kayıtlanmaktan beri ise

Aynı şekilde; "İLLÂ ALLAH" dendiği zaman da, bu asla "başka" ya da "gibi" anlamlarına anlaşılmayıp, "sadece" mânâsıyla idrak edilmesi zorunludur!

Zira "ALLAH" isminin bize işaret ettiği varlığın özellikleri, kendi dışında bir mevcut kabul etmediği gibi, hele hele, Varlığı yanısıra başka bir vücud sahibinden sözetmeyi hiç kabul etmez!

İşte bu sebeplerledir ki gerek "İLLÂ", gerek "KÂNE" ve gerekse bu türden zaman ve vücud ifade eden kavramları "ALLAH" ismiyle yanyana gördüğümüzde, genel kullanımda anladığımız mânâda değil, "ALLAH" isminin işaret ettiği kavrama uygun bir anlamda anlamak mecburiyetindeyiz

Buna yapmadığımız takdirde, ortaya çıkacak olan kavram, ötemizde ve hatta evrenin ötesinde bir TANRI yani İLÂH kavramı olacaktır

İşte bu gerçeği gözönüne almış olarak, bu noktayı ince bir dikkatle kavramaya çalışırsak farkederiz ki «Tapılacak tanrı yoktur, sadece ALLAH vardır»

Birinci mânâ olarak, bu cümleden açığa çıkan gerçek şudur ;

«Tapılacak tanrı yoktur» Evet, burada, kesin olarak, tapılacak bir öte tanrı olmadığını vurguladıktan sonra, «İLLÂ ALLAH» diyor

"İLLÂ", yukarıda açıklamaya çalıştığımız üzere, "ancak" mânâsına anlaşılabileceği gibi, buradaki kullanım şeklinde görüldüğü üzere "SADECE" anlamında dahi kullanılır

Evet, "İLLÂ", "ALLAH" kelimesiyle bir arada kullanıldığı zaman kesinlikle "SADECE" anlamında algılanmak zorundadır; zira "ALLAH"tan gayrı vücud sahibi yoktur ki, "ALLAH" ona kıyaslansın veya o şeyle benzer kefeye konarak ona nispetle târif edilsin!

İşte bu sebepten dolayıdır ki, "İLLÂ" kelimesi "ALLAH" ismiyle yanyana kullanıldığı zaman bunu daima "SADECE" kelimesiyle tercüme etmek zorundayız

Ki böylece, İslam Dini’nin getirmiş olduğu VAHDET-TEKLİK inanç veya düşünce sistemi fark edilebilsin

Evet, sadece "ALLAH" vardır ki, «O ALLAH, tapılacak bir tanrı değildir", anlamı mevcuttur bu açıklamada Çünkü başta, kesin olarak «LÂ İLÂHE» yani "tapılacak TANRI yoktur"; hükmü veriliyor!

Öyle ise «ALLAH İsmi ile İşaret Edilen, insanın dışında, ötesinde; ve hatta bu vargördüğümüz varlıkların dışında ve ötesinde tapınılacak bir TANRI değildir!

ÖLMEK ÜZERE OLAN KİMSEYE

KELİME-İ TEVHİD TELKİNİ

Hadisler

919 Mu’âz radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kimin son sözü, “Allah’tan başka ilah yoktur” (Lâ ilâhe illallah) cümlesi olursa, o kişi cennete girer ”

Ebû Dâvûd, Cenâiz 20; Hâkim, el-Müstedrek, I, 351

Aşağıdaki hadisle birlikte açıklanacaktır



920 Ebû Sa’îd el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Ölmek üzere olanlarınıza Lâ ilâhe illallah demeyi telkin ediniz!”

Müslim, Cenâiz 1, 2 Ayrıca bk Ebû Dâvûd, Cenâiz 16; Tirmizî, Cenâiz 7; Nesâî, Cenâiz 4; İbni Mâce, Cenâiz 3

Açıklamalar

İslâm tam anlamıyla Allah’ın bir olduğu inancı (tevhid) üzerine kurulmuş bir dindir Müslüman, kendisine Yüce Yaratıcı tarafından bahşedilmiş olan ömrünü tevhid inancına bağlı olarak yaşamak durumundadır Bunu başarabildiği ölçüde her iki dünyada mutlu olacaktır

Dünyadan âhirete ölüm denen tabiî bir olayla geçilmektedir Ölüm, bir anlamda dünya ile âhiretin kavuşma noktası olmakla beraber, herkes için bir evden ötekine göç etmek gibi pek kolay ve basit bir hâdise de değildir Fevkalâde büyük sıkıntıları ve tehlikeleri olan bir olaydır İnsanın can derdine düştüğü, nefsin ve şeytanın olanca gücüyle kişiyi sapıtmaya ve öteki dünyadaki hayatını zehir etmeye çalıştığı çok tehlikeli bir geçiş devresidir Âhiret hayatını şekillendirecek güzel veya kötü sondan (hüsn-i hâtime veya sû-i hâtime) birinin gerçekleşeceği bir sahnedir İşte bu sahneyi yaşamakta olan yani sekerât-ı mevt halinde bulunan kimselere, hadislerde ifâde buyurulduğu gibi “mevtâ” yani ölü gözüyle bakılır Ama onlar henüz ölmüş değildirler; muhtazar yani ölümleri yaklaşmış kişilerdir

Birinci hadiste sevgili Peygamberimiz bu durumda olan kimseler hakkında genel bir tesbit yapmakta ve “kimin son sözü, “Allah’tan başka ilah yoktur” (Lâ ilâhe illallah) cümlesi olursa, o kişi cennete girer” buyurmaktadır Bu konudaki hassasiyeti vurgulayan ve cennete girme müjdesini pekiştiren daha bir çok rivayet bulunmaktadır Bu rivayetleri topluca görmek isteyenler Tecrid Tercemesi’ne bakabilirler (IV 264-274)

Burada şu hususa da işaret etmek yerinde olacaktır Kelime-i tevhid, kalpteki imanın işaretidir Binâenaleyh hadisimizin anlamı “Kim, son anında Allah’a ve Resûlüne inanmış olarak âhirete göçerse, cennete girer” demek olur Bu, herhangi bir sebeple kelime-i tevhidi açıkça söyleyemeyen kimselerin cehennemlik olduğu gibi yanlış bir anlayışı önler

Müşrik bir kimse iken kelime-i tevhidi söyleyen ve ölüm anına kadar ona ters düşecek bir davranışta bulunmayan kimse cennete girer Aynı şekilde Kelime-i tevhidi son nefesinde söyleme başarısını gösteren müslüman da, günahları sebebiyle cehenneme gitse bile sonuçta cennete girer Hatta son nefesinde kelime-i tevhidi söyleyen kimse, doğrudan cennete girer Hadisteki tesbit ve müjde ancak bu son şıkta gerçekleşir Son nefesinde kelime-i tevhidi söyleyemeyen mü’minlerle onu söyleyenlerin farkı da bu son şıkta ortaya çıkar Onun için son nefes çok önemlidir Allah Teâlâ bizlere “son nefeste imanımızı yoldaş eylesin ”

Lâ ilâhe illallah demek elbette Muhammedü’r-resûlullah cümlesini söylemeyi de gerektirir En azından Hz Peygamber’in peygamberliğinin inkâr edilmemesi veya onun sadece Arap milletine gönderilmiş bir peygamber olduğunun iddia edilmemesi şartını ortaya koyar Aksi halde lâ ilahe illallah demek, kişinin müslüman sayılması için yeterli olmaz Zira Hz Muhammed’in peygamberliğini veya peygamberliğinin evrenselliğini inkâr ederek müslüman olunamaz

Âhirette yegâne değer ölçüsü iman olduğu için, ölüm denen bu zor geçitteki yolcuya yapılabilecek en büyük yardım, onun kelime-i tevhidi veya kelime-i şehâdeti söylemesine yardımcı olmaktır Kendiliğinden bunu söyleyebilene ne mutlu O müthiş anda, ölmek üzere olan kişinin çevresinde bulunan eş-dost ve akrabasına düşen en önemli görev, feryâd ü figân ile ortalığı gürültüye boğmak değil, uygun ve yumuşak bir tarzda, hatta “sen de söyle!” demeden, onun duyabileceği şekilde kelime-i tevhid veya kelime-i şehâdeti okumaktır İkinci hadisteki “Ölmek üzere olanlarınıza lâ ilâhe illallah demeyi telkin ediniz” tavsiyesi böylece yerine getirilmiş olur Bu, ölmek üzere olan kişiye son anda çok değerli bir âhiret armağanı veya azığı sunmak demektir

İkinci hadisteki tevhid telkininin, ölümden sonra kabir başında yapılan telkinle doğrudan bir alâkası yoktur Ancak hem ölümden önce hem de ölümden sonra telkin yapılabileceği görüşünde olan âlimler de yok değildir Nitekim “Ölülerinize Yâsîn okuyunuz” (Ebû Dâvûd, Cenâiz 19-20; İbni Mâce, Cenâiz 4; Ahmed İbni Hanbel, Müsned V, 26, 27; İbni Hibbân, Sahih, V, 3) hadisi de hem ölümden önce hem ölümden sonra Yâsîn okuma tavsiyesi olarak anlaşılmaktadır

Ayrıca burada doğumdan ölüme tevhid telkini’nin dinimizde öngörülmüş olduğuna da dikkat çekmekte fayda vardır İbni Abbas radıyallahu anhümâ’nın Hz Peygamber’e nisbet ederek bildirdiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, “İlk söz olarak çocuklarınıza güzelce lâ ilahe illallah demeyi öğretiniz!” buyurmuştur Hz Peygamber’in bizzat kendisi de Haşimoğullarının çocukları konuşmaya başladığı zaman onlara “Çocuk edinmeyen, hâkimiyette ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah’a hamdederim” de ve tekbir getirerek O’nun şânını yücelt” anlamındaki İsra sûresinin 111 âyetini yedi kere öğretip söyletirdi Sahâbiler de çocukları konuşmaya başladığı zaman, ilk söyledikleri söz bu olsun diye yedi kere Lâ ilâhe illellah dedirtmeyi güzel görürlerdi (Bu bilgiler için bk Abdürrezzak, Musannef, IV, 334)

Bütün bu rivayetler, müslümanın hayatının doğumdan ölüme bir tevhid çizgisine sahip olduğunu göstermektedir

Hadislerden Öğrendiklerimiz

1 Son nefeste imanla giden, cennete girer

2 Dili kelime-i tevhidi söylemeye alıştırmak gerekir

3 Hz Peygamber, düzgün konuşmaya başladıkları zaman çocuklara ilk olarak kelime-i tevhidi öğretmeyi, ölmek üzere olanlara da kelime-i tevhidi söylemesini telkin etmeyi tavsiye buyurmuştur

4 Müslümanın hayatı tevhid telkini ile başlayıp tevhid telkini ile biter

5 Mutluluk ve kurtuluş müslümanlıktadır

6 Son nefesini vermek üzere olanlara yapılabilecek en büyük iyilik, kelime-i tevhidi söylemelerini telkin etmektir

7 Son nefesini vermek üzere olanlar, ölü hükmündedirler Bu yüzden onlara “mevtâ” denilebilir



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.