Muğla Labranda |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Muğla LabrandaMUĞLA Labranda Resimleri ve Tarihi kuzey doğusunda yer almaktadır Labraynda, Pers Valisi Mousolos tarafından Tanrı Zeus adına yaptırılan kutsal bir yerdi MÖ 6 yüzyılda Persler tüm Anadolu’yu ve Ege adalarını işgal etmiş ve buralara kendi yöneticilerini getirmişlerdi MÖ 499’da Daurises komutasındaki Pers ordusu İon kentlerinin ayaklanmasını destekleyen Karyalıları bastırmak için güneye doğru ilerlemiş ve Karyalılara büyük kayıplar verdirmişti Bunun üzerine Labraynda’ya sığınan Karyalılar burada Perslere karşı boyun eğmemeye karar verip yeniden savaştılar ve tekrar büyük bir yenilgiye uğradılar Tüm Karya ile Labraynda da Perslerin eline geçti Perslerin bölge yönetimini bıraktığı Mausolos ve İdrieus kardeşler Pers inançları yerine Zeus Stradios ya da Labrayndos tapınağını benimseyip Labraynda’yı birbirinden güzel yapılarla donattılar![]() Labraynda, Milas ovasını çevreleyen dağlar üzerinde yer almaktaydı Yılda bir kez çok büyük şenlikler düzenlenirdi İlkbaharda bembeyaz papatyalarla kaplanan, zeytin, incir, nar, çam ve çınar ağaçlarıyla kaplı kıvrıla kıvrıla yükselen bir yolla ulaşılırdı ünlü kutsal yere Labraynda Kutsal Merkezi çok eski dönemlerden beri, kendisine en yakın kent olan Mylasa’nın (Milas) yönetimi altındaydı Kent ile kutsal yer arasında bağlantıyı sağlayan 13 kilometrelik Kutsal Yol, şenlik sırasında gösteri alayı tarafından kullanılıyordu![]() 7 62 metre genişliğindeki yol boyunca küçük kulübeler inşa edilmişti Buralarda, sıcakta susayan yolcular için toprak testilerde buz gibi Labraynda suyu dururdu Günümüzde Kutsal Yol’un uzantıları birkaç yerde korunabilmiştir Labraynda’da yerleşim çok sarp olan alanın taraçalandırılmasıyla sağlanabilmiştir Taraçalarda, büyük bir tapınak, kapılar, merdivenler, şölen evleri yapılmıştır Yapılarda bir çeşit granit olan yerel malzeme kullanılmıştır Burada, tanrıların tanrısı Zeus’a adanan görkemli törenler yapılırdı Güneşin altında altın gibi parlayan merdivenlerden ulaşılırdı tapınağa![]() ![]() Halikarnasos, Heraklia-Latmos, Mylasa ve diğer kentlerden gelen binlerce insan sıra beklerdi tapınağa girmek, ona adaklar sunmak için; keçiler, inekler, boğalar kurban edilirdi baş tanrı Zeus’a Testilerde şarap, zeytin, sepetler dolusu meyva ve erzak getirilirdi hayvanların sırtında İlahi söylerlerdi genç tapınak rahibeleri Andronlarda (yalnızca soylu erkeklerin girebildiği şölen odalarında) soylular için kurulan zengin sofralarda yemekler sunulur, diğer konuklar için meydanlarda kurulan mutfaklarda lezzetli yemekler pişirilirdi Şölen sırasında en ilgi gören olay ise Labraynda’da bulunan durgun havuzda altın gerdanlık ve küpelerle süslenmiş kahin yılan balıklarından Zeus tanrının mesajlarının alınmasıydı Bu kahin balıklara gelecekle ilgili konularda sorulan soruların cevabı, uzatılan yiyecekler balık tarafından insan elinden yenilirse olumlu olarak anlaşılıyordu Ayrıca, Labraynda Zeus Tapınağı’nın rahipleri de kehanetlerde bulunurlardı Önceleri ölünceye kadar kahinlik yapan rahipler, daha sonraları birer yıl için görevlendirilmeye başlandı Törenler sırasında daha önceleri buraya gömülmüş kişiler hatırlanır, yakınları tarafından ayrıca küçük merasimler yapılırdı Labraynda’da kutsal törenlerin yanı sıra çeşitli yarışmaların da yapıldığı sanılmaktadır İsveçli bilim adamlarınca yapılan kazılar sırasında ortaya çıkarılan büyük bir stadyumun varlığı bu düşünceyi doğrulamaktadır Kutsal tören günlerinde gün boyu sessiz, sakin görünümünden çıkan Labraynda, gece olunca sabaha kadar sönmeyen ateşlerle aydınlatılır, müthiş bir doğa şenliğine sahne olurdu Aşağıda bereketli Mylasa ovası görülür, Labraynda’nın Karya ülkesindeki kutsal hakimiyeti onaylanırdı En eski buluntular yaklaşık İ Ö 600 yılına aittir 6 ve 5 asırlarda kutsal alan, sonradan tapınak terası olarak kullanılan alan tek küçük suni bir düzeltiden oluşuyordu 497’de kutsal alanda bir savaş yapılmış ve Karia ordusu müttefikleri Miletlilerle beraber Pers ordusuna yenilmiştir İ Ö 4 yy tapınağın en önemli devridir Mausolos (İ Ö 377-352) ve İdrieus (İ Ö 351-344) adlı satraplar zamanında burası yeni bir görünüm kazanmıştır 355’de Labranda’daki yıllık kurban şöleninde Mausolos kendisine yönelik bir suikastten son anda kurtulmuştur Burada yer alan bir dizi suni teras, bir veya iki giriş binası, küçük bir Dor binası (olasılıkla çeşme binasıdır), anıtsal merdiven, iki geniş ziyafet salonu (andronlar), sundurmalı yapı (oikoi diye adlandırılır), Stoa ve etrafı sütunlu Zeus Mabedi gibi yapılar bu olaydan sonra yapılmış olsa gerekir 344’de İdrieus’un ölümüyle bu tür çalışmalara son verilmiştir İ S 4 yüzyılda meydana gelen büyük bir yangın felaketi nedeniyle kutsal alan kült yeri olmaktan çıkmıştır W Persson tarafından başlatılmıştır ve o zamandan beri aralıklarla devam etmektedir Şimdiki kazılar P Hellström tarafından yürütülmektedir Mylasa’dan kutsal alana 8 m genişliğinde olan kutsal yol ile ulaşılırdı Bu yolun üzerindeki döşeme izleri bugün bile görülebilmektedir Alana iki giriş binasından (propylon) biriyle geçilirdi Bunlar Milas mermerinden yapılmış, iki sütunlu, her iki cephede İon alınlıkları taşıyan etkileyici geçit kapılarıydı "Dor Binası" diye adlandırılan yapı, dikdörtgene yakın düzensiz oluşumuyla güney propylon binasının hemen doğusunda yer almaktadır Kuzeye dönük, dört sütunlu, ön avlulu mermer cepheli, Dor düzeninde bir yapıdır Muhakkak ki bir çeşme binası işlevindeydi Roma Devrinde bu küçük bina hamam külliyesine dahil edilmiştir Kutsal alanın 200 m batısında, arkası istinat duvarıyla sağlamlaştırılmış stadyum bulunmaktadır Yarışların başlama ve bitiş taşları her iki uçta da hâlâ mevcuttur![]() |
|
| Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
| Görünüm Modları | |
|
|