Karabük Halk Kıyafetleri |
08-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Karabük Halk KıyafetleriKarabük Halk Kıyafetleri Giyim: Karabük ve ilçelerinde tarih boyunca çeşitli kavimlerin yaşadığı araştırmalarla saptanan tarihi, kültürel değer ve unsurlarından anlaşılmaktadır Bu kültürel zenginlikler göz önünde bulundurulduğunda, halk oyunları giysilerinde çeşitli örneklere rastlamak mümkündür Giysileri; Başa giyilen giysiler Gövdeye giyilen giysiler Ayağa giyilen giysiler Aksesuarlar, olarak belirtmek gerekir Erkekler genelde; çuha kumaştan yapılan ve mavi rengin hakim olduğu şalvar, cepken, keten(Diril) gömlek, yerli tezgahlarda dokunan kuşak, yerli yünden yapılan keçe külah, yün çorap ve Safranbolu yöresine özgü yemeniler giyer, yine dokuma ile elde edilen keçe külahı üzerine bağlanan ve kök boya ile renklendirilen renkli sarık ile kıyafet tamamlanır Keçe Külahı (Fes): Yerli kuzu yününden kafaya uygun bir şekilde tas veya benzer araçların içine sıkıştırılarak yapılırdı Bu keçe külahları dikişsizdir Keçe külahları üzerine bağlanan ve kök boya ile renklendirilen kentli sarıklar bağlanırdı Bağlama biçimi ise yöre geleneklerine göre yapılırdı Cepken : Mavi çuha kumaştan uzun kollu bel kemerine kadar uzanan üzerleri yöreye özgü motiflerle ekonomik durumlarına göre sim veya diğer renkli ipliklerle yaka, kol ağızları ve sırt kısmı süsleme yapılarak işlenen ve yöreye özgü bir dikim biçimi verilirdi Şalvar : Mavi çuha kumaştan yöreye özgü bir şekilde kesimi yapılır Belden uçkurlu, geniş ağlı, ayak bileklerinde cepken motiflerine uygun bir şekilde ayak bilekleri ve cep ağızları sim ve diğer ipliklerle işleme yapılır Yerli dokunan uçkurla bağlanırdı Gömlek : Keten (Diril) kumaştan, hakim yaka(yakasız), uzun kollu, bilekten düğmeli, yöreye özgü kesimle yapılır Çizgili kumaş hakimdir Kuşak : Renkli ipliklerle el tezgahlarında dokunan kuşaklar bele bağlanarak giysiye çok güzel bir görünüm kazandırırdı Yemeni : Eskiden giyilen kısa konçlu, hafif erkek ayakkabısı, çoğunlukla sarı yada siyah renkte Sahtiyandan yapılırdı Alçak ölçekli, sayası oldukça küçük olurdu Tulumbacıların giydiği yemenilerin yüzü en ince sahtiyandan(deri), tabanı da çok ince köseleden yapılırdı Sarayda kullanılan yemeniler sırmayla işlenir, değerli taşlarla süslenirdi Yün Çorap: Yerli yünden dokunan yün çoraplar giyilirdi Erkeklerde beyaz renk takım, kadınlarda daha desenli ve renkli biçimler hakimdi Aksesuar olarak, köstekli saat, ağızlık, tütün tabakası ve kama ile süslenirdi Tütün Kesesi: Sağ yana takılır Boncuk işlemeli ipek saçaklıdır Yürürken baldırını dövecek şekilde sallanır Köstek : Boyundan aşırmalı gümüş savatlıdır Beline aşağı sallanır Çevreler (Kama): Kınından yarı beline kadar sıyrılmış kabzası ile kını arası sırma işlemelidir Yörede kadın giysileri Bindallı entari, Üçetek Entari, Tepebaş, Sırmalı Kadife, Şeteriye, Fistan(uzun entari), Pamuklu Entari, Uzun Pazen Don(Setüklü), Oyalı Yazma, Silimli Çevre, Tepelik, Çorap, Dolak, Çarık, Zelgerde ve takılardan oluşurdu Başa giyilen : Bayanlarda yandan inen Zülüfler(avruka) kadının güzelliğini daha da bütünleştirir Oyalı yazmalar topuzun çevresine bağlanır Başta serbest bir şekilde başa örtülürdü Kare şeklinde desenli, etrafı oyalıdır Bindallı : Bazı bölgelerde, hazır olarak kutu içinde satıldığından kutu içi entari adıyla anılan elbiseler XIX Asrın başlarından itibaren giyilmiştir Bu entarilerde çoğunlukla kadife, nadiren atlas kumaşlar kullanılmıştır Boy entarisi şeklinde olan bu elbiseler bindallı tarzında sırma ile işlenmiştir Bu sebeple bu elbiselere bazı bölgelerde “Bindallı” da denilmiştir Topuklara kadar tamamıyla düz inen bu entarilerde eteğe bolluk vermek maksadı ile koltuk altından itibaren yanlarına birer ikişer peş konulmuştur Peşli entari ismi ile de anılmıştır Yaka bazılarında yuvarlak, bazılarında kare şeklindedir Yuvarlak olanlar önden bele kadar, kare olanlar ise yandan göğse kadar açık ve parçalıdır Kolları hafifçe bol ve uzundur Kol ve yenleri bazılarında dilimli, bazılarının yaka, kol ve kenarları iki parmak genişliğinde beyaz dantellidir Bu elbiselerle başa yemeni ve krep örtülüp bele gümüş kemer takılırdı Çoğunlukla mor kadifeden, üzerine kabartma olarak sırma ile çeşitli bitki motifleri işlenen ve bindallı adıyla adlandırılan elbise çeşidi gelinlerin ve törenlerin en sevilen ve en değerli kıyafetlerindendi Yörede bindallının dışında kadınlar, yöreye özgü Üçetek, Şalvar, Entari gibi giysiler giyerlerdi Üçetek Entari: Üç etek denilmesinin sebebi, eteğin üç ayrı dilim biçimde yapılmasındandır Arkası tek parça, ön tarafı ortadan iki parçaya ayrılmış biçimdedir Eteğin üç parça oluşu kişiye hareket kolaylığı sağlamaktadır Öndeki iki parça kaldırılarak beldeki kuşak yada kemere takılarak da kullanılmaktadır Üç etek entari içine şalvar giyilerek de kullanılmaktadır Üç etek entariler daha sonraları yan ve ön parçaları birleştirilerek entari olarak da kullanılmıştır Ayağa giyilen: Ayakta hafif topuklu, tonguraklı kundura veya mesler giyilmiştir Orta yaşlılar yandan açmalı kancalı “sümsüm” adı verilen mesler tercih etmişlerdir Takılar Kaplama (Kebe), Ön Zinciri, Koltuk Zinciri, Beşibirlik, Sorguç ve Enteşe’den ibarettir Ön Zinciri: Bir takımı 20’lik ve 30’luk 200 mahmudiye altınından ibaret, zincir üzerine sıralanmış ve “kebe” nin üzerinden geçmek suretiyle boyuna asılmıştır Bir ucu yine aynı şekilde yapılmış ve göğüsten çapraz olarak koltuk altından geçirilip koltuk zincirine bağlanmıştır Beşibirlik: Boyuna takılan, on taneden aşağı olmaz 20-30 sıradan ibaret ufak inci sıraları da bir araya getirilerek kalınlaştırılır ve boyuna bağlanır Koltuk Zinciri: Altın dizelerinin koltuk ve boyundan geçirilmiş şeklidir Toka: Som altın veya gümüş işlemeli ve savatlı bir kemerdir Entese: Altın veya gümüş savatlı enlice bilezik, iki bileğinde süsüdür Sorguç: Alnın ortasına iliştirilen el kadar elmastan yapılmış tamamlayıcı bir takıdır |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|