Domuz Eti Niçin Haramdır?

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Domuz Eti Niçin Haramdır?



Bir şeyin helal veya haram olması, Allah'ın emrine tabidir Allah bir şeye "helal" derse helal, "haram" derse haram olur Yani din bir imtihandır, insanlara yapılan bir tekliftir


Cenab-ı Hak, cennete layık bir duruma getirmek için, insanları imtihana tabi tutuyor Bu sebeple, bazı emir ve yasaklar koymuştur Esas olan da bu emir ve yasaklara uymaktır


Bu prensiplerin gerek insanın şahsi hayatına, gerekse cemiyet hayatına pek çok faydaları vardır Dolayısıyla bunlar, o emir ve yasağa daha şuurlu olarak riayet etmemizi sağlıyor


Dinimizin yasakladığı hususlardan birisi de, domuz etidir Bu yasaklamanın, pek çok hikmeti vardır Biz, burada sadece birkaçına işaret etmeğe çalışacağız


- Domuz eti çok yağlıdır Yenildiği takdirde, bu yağ kana geçer Böylece kan, yağ tanecikleriyle dolmuş olur Kandaki bu fazla miktardaki yağ atar damarların sertleşmesine, tansiyon yükselmesine ve kalb infaktüsüne sebep olur


- Ayrıca, domuz yağı içerisinde "sutoksin" denilen zehirli maddeler mevcuttur Vücuda giren bu zehirli maddelerin dışarı atılması için, lenf bezlerinin fazla çalışmaları icap eder Bu durum, bilhassa çocuklarda lenf düğümlerinin iltihaplanması ve şişmesi şeklinde kendini gösterir Hasta çocuğun boğaz bölgesi anormal bir şekilde şişerek, adeta domuza benzer Bu sebeple, bu hastalığa "domuz hastalığı" (skrofuloz) adı verilir Hastalığın ilerlemesi halinde, bütün lenf bezleri cerahatlenerek şişer Ateş yükselir, ağrı başlar ve tehlikeli bir durum ortaya çıkar


- Domuz etinde bol miktarda bulunan sümüksü bağ dokusu, kükürt yönünden çok zengindir Bu sayede, vücuda fazla miktarda kükürt alınmış olur Bu fazlalıksa; kıkırdak, kas ve sinirlere oturarak eklemlerde iltihaplanma, kireçlenme ve bel fıtığı gibi çeşitli hastalıklara yol açar Domuz eti devamlı yenirse, vücuttaki sert kıkırdak maddesinin yerini, domuzdan geçen sümüksü bağ dokusu alır Bunun sonucu olarak, kıkırdak yumuşar; vücut ağırlığına tahammül edemeyerek altında ezilir Böylece, eklemlerde bozulmalar meydana gelir Domuz eti yiyenlerin elleri pelteleşir, yağ tabakaları teşekkül eder Mesela yiyen kimse sporcuysa; yorgun, tembel ve az hareketli olur


- Domuzda, büyüme hormonu da çok fazladır Doğduğu zaman birkaç yüz gram olan domuz yavrusu, altı ayda yüz kiloya erişir Bu kadar süratli gelişme, büyüme hormonunun fazlalığı sebebiyledir Domuz etiyle fazla miktarda alınan büyüme hormonu, vücutta doku şişliklerine ve iltihaplanmalara yol açar Burun, çene, el ve ayak kemiklerinin anormal bir şekilde büyümesine ve vücudun yağlanmasına sebep olur Büyüme hormonunun en etkili yönü, kanserin gelişmesine zemin hazırlamasıdır Nitekim domuz kesim işiyle uğraşanlar, erkek domuzların belli bir yaştan sonra mutlaka kansere yakalandıklarını ifade ederler


- Domuz etinin ihtiva ettiği histamin ve imtidazol denilen maddeler, deride kaşıntı hissi uyandırır Ekzama, dermatit, nörodermatit gibi iltihabi deri hastalıklarına zemin hazırlar Bu maddeler ayrıca; kan çıbanı, apandisit, safra yolları hastalıkları, toplar damar iltihapları gibi hastalıklara yakalanma ihtimalini artırır Bu sebeple doktorlar, kalp hastalarına kesinlikle domuz eti yememelerini tavsiye ederler


Alman hekimi Prof Reckeweg, "Domuz Eti ve İnsan Sağlığı" adlı eserinde bir hatırasını şöyle anlatır:


"Tedavi maksadıyla, bir çiftçi ailesinin biraz sapa yörede bulunan çiftliğine gitmiştim Babada, müzmin antroz (dejeneratif eklem hastalığı) ve kalça eklemi iltihabı vardı Ayrıca, karaciğerinden de rahatsız idi Annenin, bacaklarında varis ve eziyet verici kaşıntısı olan ekzama vardı Ailenin kızları ise, kalp yetmezliği ve romatizmadan şikayetçi idi En sağlıklıları görünmesine rağmen oğulları da, anjin sonrası kalp yetmezliğinden ve kan çıbanından müşteki idi Evin öbür kızı ise, müzmin bronşitten muzdarip idi Oğullarından bir diğeri de, domuz kıllanması ve müzmin plörite yakalanmış olup, devamlı tekrar eden fistül ifrazatından şikayet etmekte idi


Yukarıda sakinlerin hastalıklarından uzun uzadıya bahsettiğim çiftlik içinde, muayene sırasında garip bir olaya şahit oldum Ailenin arasında, iri cüsseli bir domuz hiç istifini bozmadan, aşağı doğru sarkan kalın bir ağaç dalına abanarak sırtını kaşıyordu


Hastalara, "Oradaki domuzu görüyor musunuz? Onun kaşınmasına ve iltihaplara yol açan maddeleri, etiyle beraber siz de yiyorsunuz İşte bu maddeler, sizdeki hastalıkların yegane sebebidir" dedim Yukarıda kendilerinden bahsettiğim, Kara Ormanlar havalisinde oturan benzeri çiftlik sahiplerinden verdiğim nasihati dinleyenler, domuz eti yemekten vazgeçerek hastalıklarının çoğundan kurtuldular Şimdi o çiftliklerin etrafındaki otlaklarda, İslam ülkelerinde olduğu gibi küçük koyun sürüler yayılıyor"


- Domuz eti ile insana bulaşan tehlikeli hastalıklardan birisi de, trişin hastalığıdır Domuzlar bu hastalığı, trişinli fare yemek veya trişinli domuz

eti ile beslenmekle alırlar Fakat trişin, domuzlarda ağır bir hastalık yapmaz Halbuki insanlarda, çok tehlikeli ve öldürücü bir hastalık meydana getirir


Domuz etiyle alınan trişin kurtçuklar, mide-barsak yoluyla kana geçer Böylece de, bütün vücuda yayılırlar Trişin kurtçukları özellikle çene, dil, boyun, yutak ve göğüs bölgelerindeki kas dokularına yerleşirler Çiğneme, konuşma ve yutma adalelerinde felçler meydana getirirler Yine kan damarlarında tıkanıklığa, menenjit ve beyin iltihabına sebep olurlar Bazı ağır vakalar, ölümle sonuçlanır Bu hastalığın en kötü tarafıysa, kesin bir tedavi şeklinin olmamasıdır


Trişin hastalığı, bilhassa Avrupa ülkelerinde yaygındır Sıkı veteriner kontrolleri yapılmasına rağmen, İsveç, İngiltere ve Plonya'da trişin salgınları görülmektedir


Yurdumuzdaysa, yerli Hıristiyanların dışında hiç bir müslümanda trişin hastalığı görülmemiştir Çünkü, ülkemizde Hıristiyanlar dışında kimse domuz eti yememektedir İnsan ve hayvanlar, yedikleri gıdaların az-çok tesirinde kalırlar Mesela kedi, köpek, aslan gibi et yiyen hayvanların yırtıcı; koyun, keçi, deve gibi ot ile beslenen hayvanlarınsa daha uysal ve yumuşak huylu oldukları malumdur


Bu durum, insanlar için de geçerlidir Nebati gıdalarla beslenenlerin, genellikle halim-selim; et ve et ürünleriyle beslenen insanların ise daha sert mizaçlı oldukları tespit edilmiştir


- Domuz, dişisini kıskanmayan bir hayvandır Domuz eti ile beslenen insanlarda, kıskançlık hissinin zayıfladığı veya dumura uğradığı gözlenmiştir


Fransız filozoflarından Savorin de beslenmenin mizaç üzerindeki bu tesirine çok önem vererek, "Bana ne yediğini söyle, senin ne olduğunu haber vereyim" demiştir


Yüce Rabbimiz, istifademiz için pek çok gıda yaratmıştır Bunun yanında, bazı zararlı şeylerin yenilip içilmesini yasaklamıştır Çünkü O, sonsuz şefkat ve merhamet sahibidir Kullarına, taşıyamayacakları yükleri yüklememiştir Emir ve yasakları, insanların rahatlıkla altından kalkabilecekleri şeylerdir


Acaba insan içki içmeyince, domuz eti yemeyince ne kaybeder?


Bir makinenin mühendisi, o makinenin hangi şartlarda ve nasıl çalışacağını da belirtmiştir Mesela kataloğunda, bir makinenin 220 voltta çalışabileceği yazıyor Bizse, daha iyi çalışabileceğini düşünerek, 500 volta takmış olalım Bir anda, makinenin ne hale geleceği malumdur


İşte insan vücudu da, Cenab-ı Hakk'ın yarattığı mükemmel bir motor ve harika bir makinedir Bu makinenin en iyi nasıl çalışacağını da, elbette yapan bilecektir Madem ki Allah'ımız domuz etini haram kılmıştır, öyleyse yememiz mahzurludur



Selahattin Salihoğlu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.