|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
hakemliği, imârı, kâbe`nin, peygamberimizin, yeniden |
![]() |
Kâbe`Nin Yeniden İmârı Ve Peygamberimizin Hakemliği |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kâbe`Nin Yeniden İmârı Ve Peygamberimizin HakemliğiKÂBE`NİN YENİDEN İMÂRI VE PEYGAMBERİMİZİN HAKEMLİĞİ Kâinatın Efendisi otuz beş yaşında idi ![]() Bu sırada Kureyş kabilesi, Kâbe duvarlarını yıkıp, yeniden tamir kararını verdi ![]() ![]() ![]() Son olarak gelen büyük bir sel, Kâbe`yi bütün bütün sarsmış, duvarlarını çatlatmıştı ![]() ![]() Bu arada bir hâdise daha oldu ![]() ![]() ![]() Bütün bunların üzerine bir de Kâbe`nin içinde bulunan bir definenin çalınması eklenince, Mekkeliler, artık, verdikleri kararı bir an evvel gerçekleştirme gayretine girdiler ![]() İnşaat Malzemesi Yüklü Gemi Kııreyşliler, Kâbe`yi nasıl ve neyle tamir edeceklerini düşünüp istişare ediyorlardı ![]() Bu sırada Cidde`ye gitmek üzere Mısır`dan yola çıkmış bulunan bir Bizans gemisi, Cidde yakınlarında karaya oturdu ![]() Bunu haber alan Kureyş, olay yerine bir heyet gönderdi ![]() ![]() ![]() Heyet, gemide bulunanlarla anlaşarak keresteyi satın aldı ![]() ![]() ![]() Gemide ayrıca Bâkûm adında Bizanslı bir mîmar da bulunuyordu ![]() ![]() Buna göre, duvarlarını yeniden tamire karar verdikleri Kâbe`nin mîmarlığını Bizanslı Bûkûm, marangozluğunu ise Mekke`de oturan Kıbtî bir usta yapacaktı ![]() Duvarların Taksimi Kâbe duvarlarının taşlarla örülmesi işi, kur`a ile kabileler arasında dörde taksim edildi ![]() Abd-i Menaf ile Zühreoğullarına Kâbe`nin cephe ve kapı tarafı; Abdüddar, Esed ve Adiyyoğullarına Kâbe`nin Şam cephesi (Hatiym, Hıcır tarafı); Şehm, Cehm (Cümâh) ve Amiroğulları payına Kâbe`nin Yemen köşesi ile Hacerü`1-Esved köşesi arası, Mahzum ve Teymoğullarına ise, Safâ ve Eryad`a bitişik olan Yemen cephesi düştü ![]() Mekke`nin Sarsılması Her kabile, kendisine düşen tarafı yıkıyordu ![]() ![]() ![]() Niyetleri daha da aşağı inmekti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kabileler Arasında Anlaşmazlık Çıkması Herkes kendisine düşen taraf için taş taşıyor ve duvarlar örülüyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ortalığı bir kargaşalık kaplamıştı ![]() ![]() ![]() Bu duruma bir çare bulmak gerekiyordu ![]() Dört beş gün Kâbe`nin duvarlarına tek taş koymadan, Kureyş kabileleri, bekleyip durdular ![]() ![]() ![]() ![]() Kanlı bir hâdisenin kopması her an beklenirken, Kureyş`in en yaşlılarından Ebu Ümeyye diye bilinen Huzeyfe bin Muğire, ortaya atıldı ve taraflara şu teklifi sundu: "Ey Kureyşliler! Anlaşamadığınız şu işte, ma`bedin kapısından (Benî Şeybe kapısını eliyle işaret ederek) ilk girecek zâtı aranızda hakem yapın, o kimse bu işi bir neticeye bağlasın ![]() Ebû Ümeyye`nin bu beklenmedik teklifi, taraflarca tereddütsüz kabul gördü ![]() Muhammedü`l-Emîn Geliyor! Artık, bütün gözler Benî Şeybe kapısındaydı ![]() Acaba kim çıkacaktı ve kabilelerin anlaşmazlığına nasıl bir çare ile son verecekti? Hiçbir kabilenin gönlünü kırmadan bu işi nasıl halledecekti? Merak dolu bakışlar, Mescid`in mezkûr kapısını dikkatle süzmekte idi ![]() Kapıdan bir zât belirdi ![]() "El-Emîn, o! Muhammed, o! Onun aramızda vereceği hükme razıyız ![]() Evet, gelen Muhammedü`l-Emîndi (a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sebeple merak dolu bakışlar, birden sevinç bakışlarına döndü ![]() ![]() Elbette, isabetli karar vermekten şaşmayan Efendimizin gelişi, tesadüf değildi ![]() ![]() Kureyş, durumu kendilerine anlattı ![]() Kalbi gibi, zihni de tertemizdi, Efendimizin ![]() İsâbetli kararı vermekte gecikmedi ve şu emri verdi: "Hemen bana bir örtü getiriniz!" Ânında getirdiler ![]() ![]() ![]() Kâinatın Efendisi, getirilen örtüyü yere serdi ![]() Küçük büyük herkesin dikkatli bakışları, Efendimizin üzerinde toplanmıştı ![]() Merakları fazla sürmedi ![]() ![]() "Her kabileden bir kişi bunun birer köşesinden tutsun!" diye emretti ![]() ![]() Hacerü`l-Esved`i örtüyle konulacak yere kadar kaldırdılar ![]() Ve Resûl-i Kibriya Efendimiz, Hacerü`1-Esved`i bizzat kendi elleriyle yerine koyarak, bu şerefe nâil oldu ![]() Bundan sonra duvar örülmeye başlandı ve kısa zamanda tamamlandı ![]() Böylece, Resûlü, İlâhî mevhibenin bir eseri olan isâbetli kararıyla, kabileler arasında büyük bir kanlı çarpışmayı önlemiş oldu ![]() Bu kararıyla, Sevgili Peygamberimiz, kendisinden çok daha yaşlı ve haliyle tecrübeli bulunanlardan bile daha isabetli görüşe, daha kuvvetli muhakemeye ve daha ziyade zekâya sahip bulunduğunu, aynı zamanda, İlâhî bir kuvvetle te`yid edildiğini ortaya koymuş oluyordu ![]() İbn-i Abbas Hazretlerinin bir rivâyetine göre, Efendimiz, Hacerü`l-Esved`i yerine koyduğu gün, Pazartesi günü idi ![]() Mübârek Taş Renginin siyah olması sebebiyle Hacerü`l-Esved (Siyah Taş) diye adlandırılan bu mübârek taş, Kâbe`nin Şark köşesinde olup, yerden bir buçuk metre yükseklikte, kapıya yakın bir yerde yerleştirilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu mübârek taş, semâvî bir taş olup, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün, bu taşa yaklaşıp öpen Hz ![]() "Çok iyi bilirim ki, sen zararı ve menfaati olmayan bir taş parçasısın ![]() ![]() Peygamberimizin, Hz ![]() Efendiler Efendisi otuz altı yaşında ![]() Milâdî, 607 senesi ![]() Mekke`de şiddetli bir kuraklık ve kıtlık başgöstermişti ![]() ![]() Geçim sıkıntısı içinde bulunan âilelerden biri de, Resûl-i Ekrem Efendimizin amcası Ebû Talib âilesi idi ![]() Efendiler Efendisinin kalbi şefkat ve merhamet kaynağıydı sanki ![]() ![]() ![]() ![]() İşte, şimdi geçim sıkıntısı çeken biri vardı ![]() Amcası geçim sıkıntısı içinde iken, o nasıl rahat edebilir ve nasıl yardımına koşmazdı? Derhal harekete geçti ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() ![]() Maksadlarını Ebû Talib`e açınca, o bundan memnuniyet duydu ve sonunda Efendimiz; ismini bizzat koyduğu Hz ![]() ![]() ![]() ![]() O sırada, Hz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 115 ![]() 116 ![]() 117 ![]() 118 ![]() 119 ![]() 120 ![]() 121 ![]() 122 ![]() 123 ![]() 124 ![]() |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|